Ankara Barosu Basın Açıklaması
Yapılan linç girişimi anlık bir olay değil, insanlığa karşı bir suçtur.
Ülkece içine çekilmeye çalışıldığımız toplumsal cinnet hali, meşrulaştırılmış ve hayatın her alanına sirayet ettirilmiş fiziksel ve sembolik şiddet ile ötekileştirme siyaseti, ilkel ve kanlı meyvelerini bugün itibariyle açık bir şekilde almaya başlamıştır.
Ankara Çubuk’ta Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve yakınındakilere yapılan bu iğrenç linç girişimi, anlık bir olay ya da tesadüf değil sistematikleştirilmiş bir ötekileştirme söyleminin olgusal sonucudur.
Şehit cenazelerine önce engel olamayıp sonrasında sahiplenme siyaseti ile bundan siyasi çıkar elde etme çabası özünde korkunç bir sömürüdür ve bugün açıkça görülmüştür ki, şiddete ve cinnete aç kalabalıkları kendisine maşa yaparak kitlesel gözdağları vermektedir.
Şehitler, bu coğrafyanın kaybettikleri öz çocuklarıdır ve cenazeleri kimsenin tasarruf alanında değildir. Buna rağmen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun muhalefetten kimsenin şehit cenazelerine alınmaması için verdiği talimat; bugün yaşanan ilkelliğin, içinde bulunduğumuz gerilimin ve kaybettiğimiz çocuklarımızın sömürülmesinin hafızalarımızdan ve tarihimizden silinmesi mümkün olmayan sebebidir.
Cenazeye kimlerin alınıp kimlerin alınmayacağına ilişkin direktif verenler de dâhil olmak üzere herkes bilmelidir ki, bu coğrafyanın çok uzun zamandır gözyaşı döktüğü ayrı ayrı trajediler olan şehit cenazeleri hiçbir ahval ve şerait altında siyaset malzemesi yapılamaz.
Bugün iğrenç linç girişiminin meydana gelmesinde katkısı bulunanlar bunun hesabını derhal vermelidir. Zira toplumda inşa edilmiş bu gerilim, sonuçlanmış başka linçlere gebedir.
Bu sebeple, 21 Nisan 2019 tarihli manşetinde şehit cenazeleri üzerinden aşağılık ve kanlı bir propaganda ile adeta linç çağrısı yaparak bu çabasının çağlar öncesine ait sonucunu Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve yakınındakilerin linç edilme girişimiyle almayı başaran Güneş Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Turgay Güler ve linç girişiminde bulunanlar ile bu olayın arkasındakiler ve azmettiricileri hakkında, saldırının siyasal sebeplerle ve sistematik olması, bir politikaya dayanması ve toplumun büyük bir kesimini temsil eden ana muhalefet partisi lideri ile yanındakilere yönelmiş olması nedeniyle Baromuzca Türk Ceza Kanunu’nun “İnsanlığa karşı suçlar” başlıklı 77. maddesi çerçevesinde suç duyurusunda bulunulacağını tüm kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.
Maraş’ı, Sivas’ı, 6-7 Eylül İstanbul’unu hem de şehit cenazelerini kullanarak bu ülkenin insanlarına yeniden yaşatmak ve kendisi gibi düşünmeyenlere gözdağı vermek için kan bürümüş gözleri ve vahşet saçan kalemleriyle şiddeti, cinneti ve linci güzelleyerek silahsız tetikçilik yapanlar, bunun hesabını kanun ve kamuoyu vicdanı önünde verene kadar işin peşini bırakmayacağımızı büyük bir kararlılıkla tarih ve tüm kamuoyu vicdanı önünde bir kez daha tekrar ederiz.
ANKARA BAROSU BAŞKANLIĞI