Ercan Caner, Sun Savunma Net, 29 Mayıs 2019
Dünyanın gözleri bölgede birçok trajedi görmeye alışıkken, çatışmalar kadar medyanın ilgisini çekmeyen büyük bir gelişme, tarihte benzeri görülmemiş değişikliklere neden olabilir. Akdeniz’in derin suları altında bulunan petrol ve doğal gazı keşfetmek ve üretmekte kullanılan devrim niteliğindeki teknolojik gelişmeler, ticari olarak hazır olduğunda Orta Doğu ve belki de Avrupa’nın enerji haritasını değiştirebilecek hacimde hidrokarbonların bulunmasını sağlamıştır.
Rum basınında yer alan haberlere göre Türkiye, Fransa’nın Total şirketi dâhil yabancı enerji şirketlerinin Kıbrıs açıklarında petrol çıkarma faaliyetlerini engellediğinden, Fransız Donanmasına ait savaş gemilerinin Mari deniz üssünü kullanmasına ve izin verilmiştir. Basında yer bulan haberlere göre Fransa ayrıca; 11 Temmuz 2011 tarihinde, aralarında donanma komutanının da olduğu 13 kişinin ölmesine neden olan büyük bir patlama ile sarsılan Evangelos Florakis Deniz Üssünü daha büyük gemilere hizmet edebilmesi maksadıyla genişletecektir.
Aşağıdaki haritada da görüldüğü gibi ülkenin güneyinde yer alan Mari Deniz Üssünde 11 Temmuz 2011 günü gerçekleşen patlamada yedi denizci ve altı itfaiyeci olmak üzere toplam on üç kişi hayatlarını kaybetmiştir.
O zamanlar adı Evangelos Florakis olan deniz üssündeki patlamanın nedeni, 2009 yılında Suriye’ye mühimmat taşıyan Kıbrıs bandıralı bir gemide ele geçirilen 98 adet konteyner içindeki patlayıcıların iki yıl boyunca uygun şartlarda muhafaza edilmemesidir. Gerçekleşen patlamada ölen 13 insanın yanı sıra, üssün hemen bitişiğinde olan ülkenin en büyük elektrik santrali de imha olmuştur.
Fransa ile Kıbrıs Rum kesimi arasında yapılan bu anlaşma her iki ülkenin savunma bakanları tarafından doğrulanmıştır. Yapılan resmi açıklamada, iki ülkenin deniz kuvvetlerinin daha geniş stratejik işbirliği kapsamında askeri kabiliyetlerinin geliştirilmesinin hedeflendiği açıklanmıştır.
İki ülke, Mari’deki Evangelos Florakis deniz üssünde, daha büyük tonajlı gemilerin yanaşabilmesi maksadıyla inşa edilecek yeni yanaşma sahasının maliyetini ortaklaşa karşılayacaktır. Basında yer alan haberlere göre deniz üssünde genişletme çalışmalarına başlanmıştır.
Anlaşma kapsamında Doğu Akdeniz’de görev yapacak Fransız savaş gemilerinin operasyon merkezi, bölgeye petrol ve doğal gaz aramak için iki adet araştırma gemisi gönderen ve Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik Bölgesini ihlal ettiği iddia edilen Türkiye’nin faaliyetlerini izlemek üzere bölgede olan Charles de Gaulle uçak gemisi olacaktır.
Kıbrıs Rum kesimi Savunma Bakanı Angelidos, Fransız Savunma Bakanı Parly’i, Türk araştırma gemilerine eşlik eden savaş gemileri dâhil, Türkiye’nin Kıbrıs Münhasır Ekonomik Bölgesindeki faaliyetleri hakkında da bilgilendirmiştir
Fransız bakan ise ülkesinin adaya güçlü destek sağlamayı sürdüreceğini yinelemiş ve uluslararası yasalar ve Kıbrıs’ın egemenlik haklarını ihlal ettiğini iddia ettiği Türkiye’nin faaliyetlerini kınamıştır.
Kıbrıs Rum kesimi Enerji Bakanı Yiorgos Lakkotrypis de yaptığı açıklamada, Kıbrıs’a Avrupa Birliği ve Birleşik Devletler tarafından verilen desteğe rağmen Türkiye’nin artan provokasyonlarına gösterilecek en iyi tepkinin enerji stratejisini değiştirmeden sürdürmek olacağını ifade etmiştir.
Lakkotrypis daha önce yaptığı bir açıklamada da Türk savaş gemilerinin yaklaşması nedeniyle sondaj faaliyetlerinden vazgeçen Fransa’nın Total ve İtalya’nın ENI enerji şirketleri ile ortak bir girişim anlaşmasının da imzalanmak üzere olduğunu dile getirmiştir.
Kathimerini ile yaptığı bir röportajda ülkesinin East Med Gas Forum gibi ortaklıklar ve Avrupa Birliği ile Birleşik Devletlerin yatırımcılar için istikrarı sağlamadaki rolü üzerine odaklandığını ifade etmiştir. Türk iddiaları hakkında da düşüncelerini açıklayan Lakkotrypis, Kıbrıs’ın bütün senaryolara hazırlıklı olduğunu vurgulamış, fakat Türkiye’nin sürdürdüğü istikrarsızlık oyununu oynamaktan kaçınmak gerektiğini ilave etmiştir.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Cumhurbaşkanı Nicos Anastasiades de yaptığı açıklamada, İngiltere Parlamentosunda Kıbrıs Münhasır Ekonomik Bölgesiyle ilgili olarak hükümranlığın ihtilaflı bir husus olduğunu açıklayan ve bu ifadeleri Türkiye’nin sondaj planlarını desteklediği anlamına gelen Alan Duncan ile ilgili İngiliz Başbakanı Theresa May ile görüşeceğini ifade etmiştir.
AKP tarafından TBMM’ne sunulan ve yasalaşan yeni askerlik sistemine göre; askerlik altı aya düşürülmüştür ve halen silah altında olan ve bu süreyi dolduranlar, kanun yürürlüğe girdiği andan itibaren terhis olma hakkına sahiptir. Terhis olması beklenen rakam yüz binin üzerindedir.
Küresel ve Türk ekonomisinin durumu ortadayken, iktidar sahiplerinin ‘‘beka’’ söylemini dillerine doladıkları ve Doğu Akdeniz ile Kıbrıs’taki haklarımızın korunması gereken bir ortamda, yeni askerlik yasasının yürürlüğe koyulma zamanlaması hiç mantıklı görünmemektedir.
Unutulmamalıdır ki günümüzde küresel üstünlüğün belirleyici unsuru enerji kaynaklarının kontrolüne dayanmaktadır ve Birleşik Devletler Orta Asya ve Orta Doğu üzerine odaklanmış durumdadır.