Yargıda Yeni Yapboz
Yazan: Müyesser Yıldız, Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, G4 Blok
Fetullah Gülen’in, “mümkün olsa da mezardakilere de oy kullandırılsa” dediği 12 Eylül 2010 Anayasa değişikliği referandumu ile yükseak yargıda başlatılan “reformlar” yapboz oyunlarına döndü.
2010’dan sonra “nurlu listelerle” Yargıtay, “FETÖ”nün kalesi haline geldi. Bu gerçek ancak 17-25 Aralık operasyonundan sonra anlaşılınca, Yargıtay’daki dairelerin görev alanı ve üyelerin yerleri değiştirilerek, “Yargıda Birlik Platformu” oluşturulup yeni bir yapılanmaya gidildi.
15 Temmuz darbe teşebbüsünün ardından çok sayıda Yargıtay üyesi “FETÖ”den tutuklanınca yeni üyeler seçildi. Dairelerin görev alanı yeniden belirlendi. Ceza Genel Kurulu üyelikleri sabitlendi.
15 Temmuz’dan hemen sonra, 23 Temmuz 2016’da çıkarılan yeni bir kanunla da Yargıtay’da 46 olan daire sayısının 6 yıl içerisinde 12 hukuk ve 12 ceza olmak üzere 24’e düşürülmesi, üye sayısının da kademeli olarak 200’e indirilmesi öngörüldü.
İşte bu düzenleme kapsamında 15 gün önce toplanan Yargıtay 1. Başkanlar Kurulu, 5 hukuk ve 3 ceza dairesinin kapatılmasına karar verdi.
Alınan karara göre 19. Hukuk Dairesi 3 Ağustos, 13-21-22 Hukuk ile 20. Ceza Dairesi 2 Eylül, 20. Hukuk Dairesi ve 17. Ceza Dairesi 26 Eylül, 18. Ceza Dairesi de 1 Ekim tarihlerinde kapatılacak.
Kararın söz konusu dairelerin mevcut iş ve kadro durumlarının incelenme sonucu alındığı bildirilirken, kapatılacak dairelerin başkanlarının yeni görev yerleri de belirlendi.
Reform Mu, Tasfiye Mi?
Mayıs ayında yeni Yargıtay Başkanı ve Başsavcısı’nın seçilmelerinden kısa bir süre sonra gerçekleşen bu düzenleme ile ilgili kulislerde ilginç iddialar konuşuluyor.
Örneğin, 9. Hukuk Dairesi’nde başkanlık seçimi yapılacaktı. Yargıda Birlik Platformu’nda sosyal demokrat kanadın önemli isimlerinden Mehmet Çamur bu dairenin başkanlığı için hazırlanıyordu; ancak 22. Hukuk Dairesi’nin kapatılması kararından sonra bu dairenin başkanı olan Seracettin Göktaş’ın 9. Hukuk Dairesi’ne başkan yapılması ile Çamur’un önünün kesildiği öne sürülüyor.
Aynı şekilde kapatılan 20. Hukuk Dairesi’nin başkanı Rıza Sarıtaş ile 21. Hukuk Dairesi Başkanı Mesut Balcı’nın sosyal demokrat olmasına dikkat çekiliyor.
Bir diğer değişiklik, 3. ve 13. Hukuk Daireleri’nin birleştirilmesi. Deniyor ki, “3. Hukuk Dairesi’nin dosya sayısı, 13. Hukuk Dairesi’ninkinden azdı. Bu durumda birleşme olacaksa 3. Hukuk Dairesi’nin kapatılıp, dosyası fazla olan 13. Hukuk Dairesi’nin devam etmesi gerekirdi. Ancak 13. Hukuk Dairesi kapatıldı.”
Peki kapatılan bu dairenin başkanı kimdi? MHP’nin merhum lideri Alparslan Türkeş’in avukatı Sırrı Erkuş’un oğlu Ali Selman Erkuş’tu.
Yani, bir anlamda Türkeş’in avukatının oğlu tasfiye ediliyor. Bu kararda da “iş yoğunluğu” değil, muhafazakar kanattaki iç çekişmenin etkili olduğu öne sürülüyor.
Başkanlığa Aday Oldukları İçin Mi?
Yeni düzenleme ile 20. Ceza Dairesi kapatıldı ve başkanı Mehmet Faik Ateş, 10. Ceza Dairesi Başkanı yapıldı. 10. Ceza Dairesi Başkanı Hüsnü Uğurlu’nun muhafazakar kanatta yer aldığı, ancak Yargıtay Başkanı seçiminde aday olduğu için bu şekilde, bir anlamda tasfiye edildiği belirtiliyor.
11. Hukuk Dairesi’yle ilgili kararda da benzer bir iddiadan söz ediliyor. Bu daireden 3 isim Yargıtay Başkanı seçimine katıldı. Dairenin mevcut başkanı önümüzdeki ay emekliliğe ayrılacağı için üyelerden, muhtemelen de Yargıtay Başkanı seçiminde aday olanlardan birisinin seçilmesi bekleniyordu. Ancak kapatılan 19. Hukuk Dairesi’nin başkanı Mehmet Bülent Selçuk’un bu daireye başkan yapılmasıyla içeriden birisinin başkan olmasının önünün kesildiği bildiriliyor.
Özetle; söylemde yargı bağımsız, tarafsız!..
Eylemde, durmak yok dizayna devam!..
Sincan’dan Silivri’deki Barış Pehlivan’a, Hülya Kılınç’a, Murat Ağırel’e ve açık cezaevindeki tüm dostlara kucak dolusu sevgiler…