Lütfen Bu Hanıma Haddini Bildiriniz!
‘‘Şimdi onun kimlere hayranlık duyduğunu biliyoruz. Putin’i beğeniyor. Kim Jong-un’u çok takdir ediyor, Türkiye’den Erdoğan’a gıpta ediyor. Yönetimdeki rollerini kalıcılaştıranları takdir ediyor. Fakat ona hatırlatıyorum, Kuzey Kore’de değilsin. Türkiye’de değilsin. Rusya’da değilsin Bay başkan. Ve bu arada Suudi Arabistan’da değilsin. Sen Amerika Birleşik Devletlerindesin. Burası bir demokrasidir.’’ Nancy Pelosi
Ercan Caner, Sun Savunma Net, 27 Eylül 2020
Twitter kimliğinde; ‘‘Amerika’nın orta sınıf insanlarını güçlendirme ve iş yaratmaya odaklı Temsilciler Meclisi sözcüsü, anne, büyükanne ve siyah çikolata düşkünü yazan Nancy Pelosi.
Birleşik Devletler Temsilciler Meclisinde 16 Ekim 2020 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye politikası hakkında bir oylama yapılır ve başkanın ABD askerlerini Suriye’den çekerek ABD’nin müttefiki Suriyeli Kürtleri Türk saldırılarına karşı savunmasız bırakacağı gerekçesiyle aldığı karar ezici bir çoğunlukla (354-60) kınanır. Oylamada, Trump’ın mensubu olduğu Cumhuriyetçi partiden 129 senatör de Demokratların yanında yer almıştır.
Aynı gün Beyaz Ev’de önemli gelişmelerin görüldüğü ve tartışmaların yaşandığı bir toplantı düzenlenir. Başkan Trump ve Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat parti mensubu Nancy Pelosi karşılıklı olarak birbirlerini suçlar ve Pelosi yanındaki birkaç senatörle toplantıyı terk eder.
Toplantıyı terk eden Pelosi, Başkan Trump’ın ciddi bir çöküş yaşadığını ve sağlığı için dua edilmesi gerektiğini dile getiren bir açıklama yapar. Nancy Pelosi’ye göre başkanın öfke ve hayal kırıklığının nedenlerinden bir tanesi de Temsilciler Meclisindeki oylamanın sonucudur.
Başkan Trump ise attığı Twitter mesajlarında Pelosi ve yanındakilerin terk ettiği boş koltukları gösteren bir fotoğraf yayınlar ve asıl çöküş yaşayanın Pelosi olduğunu ileri sürer.
Toplantı esnasında Birleşik Devletler Başkanı Sayın Donald Trump’a parmak göstererek hitap eden Nancy Pelosi. Kaynak: Beyaz Ev.
İddialara göre başkanın Suriye politikasının görüşüldüğü ve sert tartışmaların yaşandığı bu toplantıda ilginç bir olay daha yaşanır. Birleşik Devletler Başkanı Donald Trump toplantı esnasında katılanlara, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı bir mektubu dağıtır.
Birleşik Devletler Başkanı Donald Trump’ın Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı ve ‘‘Aptallık Yapma’’ şeklinde uyardığı diplomatik nezaketten yoksun 09 Ekim 2019 tarihli aşağıdaki sıra dışı mektubu hepimiz hatırlıyoruz.
Majesteleri
Recep Tayyip Erdoğan
Türkiye Cumhurbaşkanı
Ankara
Sevgili Bay Cumhurbaşkanı:
Gelin güzel bir anlaşma için birlikte hareket edelim! Siz binlerce insanının katledilmesinden sorumlusu olmak istemezsiniz ben de Türk ekonomisini mahvetmekten sorumlu olmak istemiyorum ve bunu yapacağımı da biliyorsun. Rahip Brunson meselesinde sana bunun küçük bir örneğini vermiştim.
Sizin bazı problemlerinizi çözmek için çok çaba harcadım. Gel bütün dünyayı hayal kırıklığına uğratma. Güzel bir anlaşma yapabilirsin. General Mazloum seninle müzakerelere hazır ve geçmişte asla vermeye yanaşmadıkları tavizleri de vermeye de hazır. Bana gönderdiği mektubun bir kopyasını gizli kaydıyla ekte sana gönderiyorum.
Bu meseleyi doğru ve insani bir şekilde çözebilirsen iyi olarak tarihe geçeceksin. İyi şeyler olmaz ise seni sonsuza kadar bir şeytan olarak göreceğim. Kabadayılığı bırak. Aptallık etme!
Seni sonra arayacağım.
Saygılarımla,
CNN’den Jake Trapper, diplomatik nezaketten yoksun bu sıra dışı mektubu ilk okuduğunda şaka olduğunu zannettiğini ifade etmiş, Demokrat Parti Kongre üyesi Mike Levin de attığı Twitter mesajında, Başkan Trump’ın Suriye politikasının Kongre’de 60’a karşı 354 oyla kınandığını ve Trump’ın Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektubun da bir ‘‘utanç’’ olduğunu yazmıştır.
‘‘Bu fakir bu görevde olduğu sürece o teröristi (Rahip Andrew Brunson) alamazsın’’ diyen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a diplomatik nezaketten yoksun bir mektup yazma cüretini gösteren, ABD askerleri Suriye’den çekildikten sonra Kürt kuvvetlerine saldırması durumunda onu ekonomik yıkım tehdidiyle uyaran Birleşik Devletler Başkanı Donald Trump’ı bir kez daha kınıyorum.
Ayrıca; ABD Başkanı Trump tarafından ‘‘ÜÇÜNCÜ SINIF POLİTİKACI’’ olarak nitelendirilen Temsilciler Meclisi Sözcüsü Nancy Pelosi’yi de şiddetle kınıyor ve özür dileyerek Türkiye hakkındaki garip ifadelerini geri almaya davet ediyorum.
Nancy Pelosi Başkan Obama’nın doğum günü partisinde görülürken. Fotoğraf: Susan Walsh
Türkiye Cumhuriyeti bir Kuzey Kore değildir, Türkiye Cumhuriyeti bir Rusya değildir, Türkiye Cumhuriyeti bir Suudi Arabistan da değildir. Türkiye Cumhuriyeti bir ABD ise kesinlikle değildir.
Bu hanımefendinin ders alınacak nitelikteki cahilliği ile Amerika Birleşik Devletler Temsilciler Meclisi Başkanlığı görevine kadar yükselmesi şahsımı ABD’deki demokrasi adına derin endişelere gark etmiştir.
Derin endişelere gark olmuş bir hâlet-i rûhiye içerisinde, Türkiye’yi iç politika malzemesi yapan ABD’li politikacıları şiddetle kınıyor ve ‘‘kara çikolata düşkünü’’ Nancy Pelosi’yi, Kuzey Kore, Rusya Federasyonu, Türkiye ve Suudi Arabistan milletlerinin iradelerine saygı duymaya davet ediyorum.