savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,4954
EURO
36,2629
ALTIN
2.962,32
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
17°C
Ankara
17°C
Hafif Yağmurlu
Cuma Hafif Yağmurlu
16°C
Cumartesi Karla Karışık Yağmurlu
1°C
Pazar Karla Karışık Yağmurlu
2°C
Pazartesi Karla Karışık Yağmurlu
2°C

İstihbarat Örgütleri de Çuvallar

İstihbarat Örgütleri de Çuvallar
A+
A-

Mossad

İstihbarat Örgütleri de Çuvallar

İran tarafında yapılan açıklamada; 13 Mart 2022 günü sabahın erken saatlerinde gerçekleştirilen balistik füze saldırısında, İsrail’in ‘‘stratejik komplo merkezinin’’ vurulduğu iddia edilmiştir.

Ercan Caner, Sun Savunma Net, 22 Mart 2022

 

İran füze saldırısı sonucu hasar gören Irak’ın Erbil kentindeki ABD Konsolosluğu yakınındaki binalar.

Mossad ve Fiyaskoları

Yonah Jeremy Bob tarafından kaleme alınan ve 17 Mart 2022 tarihinde THE JERUSALAM POST haber sitesinde paylaşılan bir yazıda[i] efsanevi casusluk örgütünün de ara sıra çuvalladığı iddia edilmekte ve Mossad’ın başarısızlıklarından örnekler verilmektedir.

Bob yazısında, Mossad’ın İran ve Hamas silah bilim insanlarına karşı bugüne kadar çok şaşırtıcı başarılar elde etmesine rağmen, casus teşkilatının mükemmel olmadığını, etten ve kemikten, yani yanılabilen insanlardan oluştuğunu ifade ederek, İslam Cumhuriyeti ve diğer düşmanların bazen karşı saldırıya geçerek, tıpkı geçtiğimiz hafta yaşandığı gibi hedeflerini vurduğunu iddia etmektedir.

Bay Bob’un bahsettiği olay; Tahran’ın, Erbil kentinde olduğu iddia edilen bir tesise yapılan füze saldırısında, bir düzine kadar Mossad ajanının öldürüldüğünü ve yaralandığını öne sürmesidir.

İran bunun yanı sıra Fordow Nükleer Tesisini sabote etmeye çalışan bir Mossad hücresini de etkisiz hale getirdiğini iddia etmektedir. Bu nükleer tesis, bazı kaynakların The Jerusalem Post’a verdiği bilgilere göre Mossad’ın öncelikli hedefleri arasındadır.

Fordow Nükleer Tesisinin, uranyum zenginleştirilmesi yapılan İran’ın ikinci büyük nükleer tesisi olduğu ve nükleer silahlanmanın sonraki aşamalarında önemli bir yer tuttuğu göz önüne alındığında Mossad’ın öncelikli hedefleri arasında yer alması hiç şaşırtıcı değildir.

İran’ın Fordow Nükleer Tesisinin uydu görüntüsü. Fotoğraf: GOOGLE

Bay Bob yazısında; eski Mossad başkan yardımcısı ve halen Knesset Dış İlişkiler ve Savunma Komitesi başkanlığı görevini yürüten Ram Ben Barak’ın, Türkiye tarafından tutuklanan iki İsrail vatandaşıyla ilgili iddiaları açık bir şekilde reddetmesine rağmen, ne onun ne de başka bir İsrailli yetkilinin, İran tarafından ileri sürülen iddiaları inkâr eden bir açıklama yapmadığına dikkat çekmektedir.

İran tarafından yapılan açıklamaların doğru olabileceği imasında bulunan Bay Bob, yazısında Mossad’ın geçmişteki kanıtlanmış ve belgelere dayanan başarısızlıklarından örnekler vermektedir.

Birleşik Arap Emirlikleri Krizi – 2010

Bay Bob’un iddialarına göre; 2010 yılında birkaç Mossad ajanı, üst düzey Hamas yetkilisi Mahmoud al-Mabhouh öldürüldüğünde, Birleşik Arap Emirlikleri’nde güvenlik kameralarına yakalanmış, olay Batı dünyasında büyük tepkilere ve diplomatik bir skandala neden olmuştur. Dubai Operasyonunda suçüstü yakalanan Mossad ajanlarının bazılarının Batı ülkelerine ait pasaportlar kullanması İsrail’in yıllarca diplomatik cezalandırmaya maruz kalmasına neden olmuştur.

Mahmoud al-Mabhouh, arabanın arka koltuğunda oturan İsrail askerini başından vurduğu andan itibaren ölü bir adam olduğunu ve önünde sonunda öldürüleceğini çok iyi bilmektedir.

Mahmoud al-Mabhouh’un ölümü beklemesi 20 yıl sürer. 20 Ocak 2010 günü Al Bustan Rotana havalını oteli çalışanları 230 numaralı odanın kapısını açtıklarında onun cansız bedeniyle karşılaşırlar. Tam 20 sene ölümü bekleyen Mahmoud al-Mabhouh’un ölüm sertifikasında ölüm nedeni olarak ‘‘beyin kanaması’’ yazmaktadır[ii].

Dubai yetkililerine göre Plasma Screen operasyonuna katılanların fotoğrafları Fotoğraf: Youtube Ekran Görüntüsü

İki gün önce Avrupa’nın çeşitli kentlerinden Dubai Uluslararası Havaalanına inen 27 yolcunun 12’si İngiliz, altısı İrlanda, dördü Fransa, dördü Avustralya ve biri de Almanya pasaportu taşımaktadır. 27 yolcunun çoğu Mossad’ın Caesarea adlı elit biriminin üyeleridir.

Örtülü bir operasyon için Dubai’ye gelen 27 kişi oraya Plasma Screen’i ortadan kaldırmaya gelmiştir. Plasma Screen, Mahmoud al-Mabhouh’a verdikleri kod isimdir. 19 Ocak 2010 akşamı ölüm timi otelde yerini alır. Mabhouh saat 20.24’de otele biner, elindeki plastik çantada yeni aldığı ayakkabıları bulunmaktadır. İkinci kattaki odasına asansörle çıkar. Odasına girdiğinde ölüm timiyle karşı karşıya kalması çok uzun sürmez. Soruşturma raporuna göre Mabhouh’a, bir dakikadan daha kısa sürede kas felcine neden olan süksinikolin enjekte edilmiş, ardından da yastıkla boğulmuştur.

Harpoon Operasyonu

Bay Bob yazısında; Nitsana Darshan-Leitner ve Samuel M. Katz tarafından kaleme alınan ‘‘HARPOON INSIDE THE COVERT WAR AGAINST TERRORISM’S MONEY MASTERS’’ adlı kitapta; Lübnan Kanada Bankası dolandırıcılık denetçisi Munir Z. adlı istihbarat elemanının, İsrail’in finansal terörle mücadelesine büyük katkılar sağladığını, ancak kimliği belirlenen Münir’in Hizbullah tarafından yakalanarak 2009 yılında öldürüldüğünü ifade etmektedir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Çamlıca Kulesi’nden Üsküdar’daki konutunu görüntüledikleri ve kuleyle konut arasındaki mesafeyi de hesapladıkları teyit edilen İsrailli çift Kasım 2021’de gözaltına alınarak tutuklanmıştır. İsrail Başbakanı Naftali Bennett, çiftin casus olduğu iddialarını reddetmiştir. Siyasal ve askeri casusluk suçuyla tutuklanan İsrailli çift daha sonra serbest bırakılmış, İsrail Başbakanı Naftali Bennett ve Dışişleri Bakanı Yair Lapid yaptıkları yazılı açıklamayla Türkiye cumhurbaşkanı ve Türk hükümetine işbirliği için teşekkür etmiştir.

Harpoon Operasyonu[iii], İsrail tarafından Hizbullah, Hamas ve Yaser Arafat’a karşı uygulanan ve sadece parayı takip etmekle yetinmeyen ve teröristlerin para ağlarını da ortadan kaldırmayı hedefleyen bir operasyondur.

Ürdün Fiyaskosu – 1998

Bay Bob yazısında Mossad’ın başarısızlıklarına örnek olarak; 1997 yılında Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas) lideri Khaled Mashaal’ı öldürmek isteyen birkaç Mossad ajanının Ürdün’de yakalanmasını ve ancak Hamas’ın ruhani lideri olan Sheikh Ahmed Yassin’in serbest bırakılmasının ardından özgürlüklerine kavuştuklarını göstermektedir.

Emekli Tümgeneral Danny Yatom, 2012 yılında yaptığı bir konuşmada Suriye, İran ve Türkiye hakkında açıklamalarda bulunmuş ve Arap baharının artık bir bahar olmadığını bölgeyi radikalleştirerek, İslamcıları iktidara taşıdığını savunmuştur.

Hamas lideri Khaled Mashaal’ı Eylül 1997’de başarısız öldürme girişiminin ardından, İsrail istihbarat tarihinin en büyük fiyaskosundan sorumlu tutulan, adamları tarafından Prusyalı lakabı takılan Mossad şefi Danny Yatom, 24 Şubat 1998 günü istifasını başbakan Benjamin Netanyahu’ya sunmak zorunda kalmıştır[iv].

Mossad bu fiyaskodan birkaç ay sonra bu kez de İsviçre’de çuvallamıştır. 1998 yılında İsviçre’de meydana gelen ve İsrail’in İsviçre’den resmi olarak özür dilediği olayda, Bern kentinde bir apartman dairesine dinleme cihazı yerleştirmek isteyen bir ajan kıskıvrak yakalanmıştır. İsviçre polisi yaptığı açıklamada evine dinleme cihazı yerleştirilmeye çalışan kişinin diplomat olmadığını açıklamıştır[v].

Kıbrıs Olayı – 1991

Bay Bob’a göre Ben Barak’ın 1991 yılında Kıbrıs’ta tutuklanması Mossad’ın çuvalladığı diğer bir örnektir. Bob’un hatırlattığı olayda, turist gibi davranan Ben Barak, yanında birkaç ajanla birlikte Nicosia’da bulunan İran büyükelçiliğine dinleme cihazları yerleştirmek isterken yakalanmıştır. Ülkeye izinsiz girmekten suçlu bulunan Ben Barak ve yanındaki diğer ajanlar para cezasına çarptırılmış ve ülkelerine geri gönderilmiştir.

Bay Bob’a göre geçmişte birçok Mossad ajanının çifte ajan olduğu ve örgüte yanlış bilgiler verdiği de ortaya çıkmıştır.

Mossad’ın tarihe geçen en büyük fiyaskolarından olan Lillehammer Olayında yanlışlıkla öldürülen Ahmed Bouchiki. Kaynak: Haaretz.

Lillehammer Olayı – 1973

Mossad, 1973 Lillehammer Olayında[vi] yanlış adamı öldürerek büyük bir skandala neden olmuştur. Münih Olimpiyatları katliamının izini süren Mossad ajanları, Norveç’in Lillehammer kentinde, eşiyle birlikte sinemadan evine dönmekte olan Faslı garson Ahmed Bouchiki’yi öldürmüştür.

Olayın ardından Mossad için çalışan üç erkek ve iki kadın tutuklanmış ve yargılama sonucu biri mahkûm edilmiştir. Operasyonun lideri dâhil dokuz kişi Norveç’ten kaçmayı başarmıştır.  Hapishaneye gönderilen beş kişi ise cezalarının üçte birini çektikten sonra serbest bırakılmıştır. İsrail Lillehammer Olayında sorumluluğu asla kabul etmemiş, ancak resmi olarak üzüntülerini bildirmiş ve Bouchiki’nin geride kalan dul eşine 1996 yılında tazminat ödemiştir.

Yom Kippur Savaşı – 1973

Birçok Mossad yetkilisi Mısır’ın 1973 yılında İsrail ile savaşa girmeyeceği yönündeki tahminlerinde yanılmıştır. İstihbarat servisinin 1973 yılında yaklaşmakta olan savaşı görememesinin nedeni Arapların kaybedecekleri bir savaşa girmeyeceği yönündeki yanılgısıdır. 06 Ekim 1973 tarihinde saat 14.00 sularına, Yahudilerin en kutsal günü olan Yom Kippur günü başlayan Bedir Operasyonu’nda Suriye ve Mısır İsrail’e saldırmıştır[vii].

Operasyona adı verilen 14 Mart 624 tarihli Bedir Savaşı, İslam peygamberinin Mekkeli paganlarla yaptığı ilk savaştır. Peygamberin liderlik ettiği sahabelerden oluşan Müslüman ordusu, Ebu cehil’in liderlik ettiği Kureyş ordusunu yenilgiye uğratmıştır. Bu savaş, ümmetin savunma tutumunu bırakarak genişleme tutumunu benimsediği ilk savaştır. Bedir Savaşı Mekke ticaretine zarar vermiş ve ümmetin moralini artırmıştır[viii]. Ebu Cehil de dâhil olmak üzere 70 Kureyşli ölmüştür. Bedir Savaşı Müslümanların yaptığı ve kazandığı ilk savaştır.

İsrail Başbakanı Golda Meir ve Savunma Bakanı Moshe Dayan 21 Kasım 1973 günü Golan Tepelerinde. Fotoğraf: Ron Frenkel/GPO.

İstihbarat bilgisi İsrail’in savunması açısından çok önemlidir, ihtiyatların göreve çağırılması için Mossad’ın en azından iki gün önce olası bir taarruzu haber vermesi gerekmektedir. İki günlük ikaz süresi, bölgede kesin hava üstünlüğüne sahip İsrail hava kuvvetlerinin önleyici bir saldırıyla düşman hedeflerini ortadan kaldırması için de gereklidir. Savaşa hazırlıksız yakalanan İsrail kaynaklara göre 2,500’den fazla asker, 102 savaş uçağı ve 400’den fazla tank kaybetmiştir.

İsrail istihbaratının yaklaşmakta olan 1973 savaşını görememesi, istihbarat örgütlerinin önyargı ve varsayımlarını destekleyen bir yanılgı içerisine girerek tehdit ortamındaki değişimleri gözden kaçırmasının klasik bir örneği olarak kabul edilmektedir.

Mossad Karargâhında Özel Bir Ziyaretçi

25 Eylül 1973 gününün akşamı Mossad karargâhı çok özel bir ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Ürdün Kralı Majesteleri Hussein, birkaç saat önce Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetlerine ait bir helikopterle Amman’dan ayrılmış ve Ölü deniz kıyısına gelmiştir. Buradan İsrail hava Kuvvetlerine ait bir helikopterle alınan Kral Hussein Mossad karargâhına getirilir. Yanında zamanın başbakanı Zaid Rifai ve istihbarat şefi General Fathi Abu Talib de bulunmaktadır.

Bu ziyaret, Kral Hussein’in ilk ziyareti değildir. Tıpkı babası Abdullah gibi o da yıllardır İsrailli liderlerle gizlice görüşmektedir. 1973 yılında İsrailli yetkililerle Mayıs ve Ağustos aylarında iki kez görüşen Kral Hussein, her iki görüşmede de bölgedeki durumun sürdürebilir olmadığı yönünde uyarılarda bulunmuş, ancak alarm zilini çalmamıştır. Kral Hussein, gizli diplomasinin değerini anlayan ve ustalıkla kullanan bir liderdir.

Toplantı talebi ‘‘ACİL’’ koduyla iki gün öncesinde Kral Hussein’den gelmiştir. Ev sahibi İsrail başbakanı Golda Meir’dir. Kyiv doğumlu Golda Meir genç bir kızken Milwaukee’ye göç etmiş ve daha sonra Siyonist harekete katılmak için Filistin’e gelmiştir.

Golda Meir’in yanında yardımcısı Mordechai Gazit ve Mossad şefi Zvi Zamir de bulunmaktadır. Mossad ajanları ve birkaç İsrailli üst düzey yetkili de kulaklıklar ile iki lider ve heyeti arasındaki konuşmaları dinlemektedir.

Soldan sağa; 06 Ekim 1981 günü Mısır’ın Süveyş Kanalını geçişini kutlamak için düzenlenen törende suikasta kurban giden Mısır Devlet Başkanı Anwar Sadat,  Suriye Hava Kuvvetlerinde Korgeneral rütbesiyle görülen Suriye Devlet Başkanı Hafez al-Assad (Fotoğraf: Tom Cooper) ve Ürdün Kralı Hussein.

Kral Hussein’in ziyaretini önemli kılan en önemli ayrıntılardan bir tanesi de 10-12 Eylül 1973 tarihlerinde Mısır’ın başkenti Kahire’de katıldığı zirvedir. Kahire’deki toplantıya; Mısır Devlet Başkanı Anwar Sadat ev sahipliği yapmaktadır ve diğer misafir de Suriye Devlet Başkanı Hafez al-Assad’dır. Ürdün Kralı Hussein, Sadat ve Assad’ın kendi ağızlarından Orta Doğu’daki durumu nasıl değerlendirdiklerini dinlemiş ve üzerine kendi analizlerini de eklemiştir.

Kral Hussein’in İsrail Başbakanı Golda Meir’e neler söylediği hâlâ tartışılan bir konudur. İsrail gazeteleri gizli toplantıdan 20 yıl sonra, 1993 yılında Kral Hussein’in Başbakan Golda Meir’e, Mısır ve Suriye’nin İsrail’e saldırı hazırlığında olduğunu söylediğini, ancak İsrail başbakanının bu uyarıyı ciddiye almadığını iddia etmişlerdir. İsrail medyasına göre bu hata, 06 Ekim 1973 tarihinde başlayan sürpriz saldırının nedenidir.

Yom Kippur Savaşı’nın başlayacağı gün ve saati bilmesine rağmen İsrail’e bilgi vermeyen motosiklet tutkunu Ürdün Kralı Hussein. Fotoğraflar: Le Monde.

Savaşın başladığı anlarda Kral Hussein, kendi anlatısına göre Amman’da motosikletini sürmektedir ve güvenlik birimi kendisini durdurarak sözde kendisini çok şaşırtan savaşın başladığı bilgisini vermiştir. Kral Hussein Arap dünyasında bir hain olarak görülmeyi ve İsrail için casusluk yapmakla suçlanmayı doğal olarak hiç istemediğinden savaşla ilgili ayrıntılı bilgileri bilmediğini iddia etmektedir.

Bu iki hikâye de tam olarak doğru değildir. Aslında Sadat ve Assad,  savaş hakkında konuşurken Ürdün kralı yanlarında değildir. Genel durumu iyi analiz eden ve özellikle Suriye’de kendi istihbarat kaynakları olan Kral Hussein, Suriye’nin savaş planları ve Mısır ile olan işbirliği hakkında ayrıntılı bilgilere sahiptir.

Kral Hussein, İsrailli ev sahiplerine, Mısır ve Suriye’nin bölgedeki durumun sürdürülebilir olmadığını düşündükleri mesajını açık ve net bir şekilde iletmiştir. İlk ağızdan Başbakan Golda Meir’e, Sadat ve Assad’ın söylediklerini aktarmıştır. Mısır ve Suriye liderleri ona İsrail’e saldırmaları halinde yanlarında yer alıp almayacaklarını dahi sormuştur.

Kral Hussein gizli toplantıda, Suriye’nin savaşa tam olarak hazır olduğunu ve Suriye’den çok güvenilir bir kaynağın, Suriye ordusunun taarruz mevzilerinde konuşlandığı bilgisini aktardığını da söylemiştir. Golda Meir’in ‘‘Mısır da katılacak mı?’’ sorusuna Kral Hussein ‘‘Sanırım işbirliği yapacaklar’’ yanıtını vermiştir.

Ürdün kralı Hussein, İsrail üst düzey yetkililerine neredeyse sadece savaşın başlama zamanını söylememiştir. Ama onlara stratejik açıdan Mısır yerine Suriye üzerine odaklanmaları gerektiğini söylemiştir. Aslında bu gizli toplantının yapıldığı gün Kral Hussein gerçekten de savaşın başlama tarihini bilmemektedir.

Ama sonradan Suriye’deki kaynağı ona, savaşın başlayacağı günü ve hatta saati de söylemiştir. Yani motosiklet gezintisi yaparken savaş hakkında bilgilendirildiğini söyleyen kral yalan söylemektedir. Ürdün kralı aldığı bilgiyi İsrail’e direkt olarak aktarmasa da savaşın başladığı 06 Ekim 1973 sabahı istihbarat şefini Şam’a göndermiştir, bu Ürdün için hiç alışılmadık bir harekettir.

Sayın Yonah Jeremy Bob’un İran’ın Mossad’a karşı saldırısıyla ilgili yazısından nerelere geldik… Sözün özü; ben de Sayın Bob’a katılıyorum, istihbarat örgütleri de etten ve kemikten, yani yanılabilen insanlardan ibarettir ve hata yapabilirler.

Sayın Yonah Jeremy Bob tarafından kaleme alınan yazının orijinaline aşağıdaki link üzerinden erişebilirsiniz.

https://www.jpost.com/middleeast/article701649?utm_source=jpost&utm_medium=facebook&utm_campaign=boost&utm_content

[i] When Iran counterstrikes Mossad in secret war. https://www.jpost.com/middle-east/article-

[ii] The Anatomy of Mossad’s Dubai Operation. SPIEGEL International. https://www.spiegel.de/international/world/an-eye-for-an-eye-the-anatomy-of-mossad-s-dubai-operation-a-739908.html

[iii] Operation Harpoon: How the Mossad and an Israeli NGO destroyed terrorist money networks, THE JERUSALEM POST, https://www.jpost.com/israel-news/operation-harpoon-how-the-mossad-and-an-israeli-ngo-destroyed-terrorist-money-networks-513622

[iv] En Israël, le chef du Mossad démissionne après l’attentat manqué d’Amman. Le Monde.https://www.lemonde.fr/archives/article/1998/02/26/en-israel-le-chef-du-mossad-demissionne-apres-l-attentat-manque-d-amman_3653322_1819218.html

[v] Mossad fiasco in Switzerland shames Israel. INDEPENDENT. https://www.independent.co.uk/news/mossad-fiasco-in-switzerland-shames-israel-1147153.html

[vi] ‘‘Mossad Kills Wrong Man in Norway – Mossad Norveç’te yanlış Adamı Öldürdü’’, Center for Israel Education. https://israeled.org/mossad-kills-wrong-man-in-norway/

[vii] Enigma: The anatomy of Israel’s intelligence failure almost 45 years ago. Bruce Riedel, BROOKINGS. https://www.brookings.edu/research/enigma-the-anatomy-of-israels-intelligence-failure-almost-45-years-ago/

[viii] Battle of Badr. Britannica. https://www.britannica.com/event/Battle-of-Badr

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.