Birçok seçmen oy vermeyi, kolektif bir eylemden ziyade, kendisini ifade etme ya da bir vatandaşlık görevi olarak görmektedir.
Ercan Caner, Sun Savunma Net, 25 Nisan 2024
İnsanlar sadece adayların güçlü yönleri veya onların tercih ettikleri politikalarına oy vermemektedir. Oy verme, hem bireysel hem de kolektif bir eylem olarak, bir hakkın kullanılması ve siyasi gücün yönlendirilmesi gibi oldukça karmaşık bir değerlendirmeler dizisidir.
Bireyler oy verirken; (1) aday ve/veya partinin; ekonomi, enflasyonla mücadele, yolsuzluk ve rüşvet karşısındaki tutumları, uyuşturucuyla mücadele, mülteciler, özelleştirmeler, dış siyaset gibi belirli alanlardaki politikalarını benimseyip benimsememe eğilimleri, (2) aday/hükümetin performansına yönelik değerlendirmeleri ve (3) adayların kişisel özellikleri gibi değerlendirme ve düşüncelerini esas alırlar. Seçmenlere belirli bir aday ve/veya partiyi neden beğendikleri veya beğenmedikleri sorulduğunda alınacak yanıtların çoğu genellikle bu üç kategoriden bir tanesi kapsamına girmektedir.
Seçimler bireysel tutumlar ile ilgilidir, ancak aynı zamanda; sosyal kimliği yansıtan bir grup etkinliğidir ve ulusal ruh halinin anlaşılması için kullanılır. Ve nihayetinde bu motivasyonlar bir araya geldiğinde, olağanüstü durumlarda dahi insanların oy verme paternleri değişmez olabilir.
İnsanları oy vermeye teşvik etmek maksadıyla kullanılan ‘‘oy verin’’, ‘‘oyunuz sesinizdir’’ ve ‘‘senin oyun, senin seçimin’’ gibi bütün sloganların hedefi, aslında oy vermenin bireysel bir hak olduğunu ve kendini ifade etme biçimi olduğunu seçmenlere benimsetmektir.
Gizli oy verme, oy verme kabininin içinde dış dünyadan soyutlanmış, bir perdeyle gizlenmiş olarak; arkadaşlar, aile veya toplum tarafından etkilenmeden tek başına karar verilen bir kendini ifade etme şeklidir.
Oy vermeyi sadece bir vatandaşlık görevine indirgemek, bir nevi bireyin verdiği oyun tam olarak önemli olmadığının kabul edilmesi anlamına gelmektedir. Oysa oy vermek bir zorunluluk ve daha büyük bir şeyin parçası olma güdüsüyle yapılmalıdır.
Sonuç olarak, seçmenlerin aday seçiminde başlıca rol oynayan bireysel oy verme davranışıyla ilgili tutumsal faktörler aşağıda sıralanmıştır:
İnsanların oy verme davranışlarını belirleyen sosyal faktörler ise ırk, din, bölge ve sosyal sınıflarıdır. Bütün bu faktörlerin incelenmesi seçim sonuçlarının anlaşılmasının yanı sıra seçim dinamiklerinin de anlaşılmasını sağlar.
Seçmen davranış ve tercihleri incelenirken; bir de, etkisi ilk olarak 1940’lı yıllarda dillendirilmeye başlanan, seçmenlerin yönlendirilmesinde etkin ve bazen acımasız bir şekilde kullanılan medya etkisinin de kesinlikle göz ardı edilmemesi gerekmektedir. 1940’lu yıllardaki teknolojik imkânlar günümüzdekiler ile karşılaştırıldığında, medyanın seçmen tercihlerinin belirlenmesindeki rolü giderek artmış ve hatta seçimlerde belirleyici faktör haline gelmiştir.
Türkiye açısından bakıldığında ise, Prof. Dr. Kemal Görmez’in de altını çizdiği gibi seçmen davranışları kimlik ve hizmet siyasetinden etkilenmekte ve Türkiye’de ‘‘din, devlet ve millet algısı’’ olarak üçe ayrılan kimlik siyaseti seçmen davranışları üzerinde hizmet siyasetinden daha büyük rol oynamaktadır.
Seçim hilelerinin en başında gelen mükerrer oy kullanmanın önüne geçilmesi için, oylarını kullanmalarının ardından parmaklarına çıkmaz mürekkep sürülen Faslı seçmenler, 2021 yılı genel seçimlerinde tercihlerini ılımlı partilerden yana kullanmıştır.
Son olarak; seçim hilelerinin ve seçmen ve seçilenler arasında ekonomik bir değiş-tokuş aracı olarak görülen, ancak yasalara göre suç olan oy satın alma ve satmanın önlenmesi seçmen iradesinin sandığa doğru olarak yansıması açısından son derece önemlidir.
Türkiye’de seçimlerin; ‘‘adaylardan bir tanesinin söylediği gibi’’ sandık kurulundaki hâkimiyet ile sandıkta kazanılması kesinlikle engellenmelidir. Sandık kurulu üyelerinin; ‘‘Hiçbir tesir altında kalmaksızın, hiç kimseden korkmadan, seçim sonuçlarının tam ve doğru olarak belirmesi için, görevimi kanuna göre, dosdoğru yapacağıma, namusum, vicdanım ve bütün mukaddesatım üzerine and içerim’’ ifadelerini içeren sandık kurulu yeminine bağlı kalmaları mutlaka sağlanmalıdır.