savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,7403
EURO
36,5512
ALTIN
2.948,63
BIST
9.827,23
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
6°C
Ankara
6°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Az Bulutlu
8°C
Perşembe Az Bulutlu
9°C
Cuma Az Bulutlu
9°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Erdoğan’ın İsrail çıkışı Alman basınında: “Göze alamaz”

Erdoğan’ın İsrail çıkışı Alman basınında: “Göze alamaz”
A+
A-

Erdoğan’ın İsrail çıkışı Alman basınında: “Göze alamaz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye’nin Libya ve Karabağ örneklerinde olduğu gibi İsrail’e de “girebileceğini” söylemesi Alman basınında da yer buldu.

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinde yapılan yorumda Erdoğan’ın söylemi İran yönetiminin çıkışlarına benzetildi:

“Erdoğan, kavgacı retoriğiyle tanınır. Yunanistan’ı da Türk ordusunun Atina’ya ya da Yunan adalarına “bir gece ansızın” saldırmasıyla tehdit etmişti. 7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’e düzenlediği terör saldırısının ardından Türkiye bir ara arabuluculuk yapmayı önerdi. Ancak Erdoğan daha sonra fikrini değiştirdi ve hem ülkesini hem de kendisini Netanyahu’ya en sert eleştirileri yöneltenlerden biri olarak konumlandırdı. Türkiye Cumhurbaşkanı’nın söylemi, İran liderininkine benziyor. Anlaşılan böyle yaparak çatışmalar üzerindeki nüfuzunun kısıtlı olduğu gerçeğini gizlemek istiyor. Türkiye Hamas’la yakın bağlarına rağmen İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasına ve ateş sağlanmasına yönelik müzakerelerde rol oynamıyor. Erdoğan’ın bizi inandırmak istediğinin aksine, Türkiye henüz İsrail’le diplomatik ilişkilerini de kesmedi.”

Kölner Stadt-Anzeiger gazetesindeki yorumda ise Erdoğan’ın İsrail’e yönelik bir askeri müdahaleyi göze alamayacağı iddia edildi:

“Erdoğan askeri olarak Hamas ve Hizbullah’ın yanında olmaya cüret etmeyecektir. Çünkü Türkiye bir NATO üyesi. Ankara, Gazze savaşına müdahaleyi pahalıya öder. Her şeyden önce ABD ve Almanya Türkiye’yle ikili ve ekonomik ilişkileri kesecektir. Erdoğan bunu göze alamaz. Ayrıca NATO ortakları da buna sessiz kalamaz. Bir NATO ülkesinin sorumsuzca daha da fazla şiddet fantezileri kurmak yerine İslamcı dostlarını durdurmasını talep etmeliler. Yangının tüm bölgeye yayılma tehlikesi zaten yeterince büyük.”

Neue Osnabrücker Zeitung‘da yayımlanan yorumda Türkiye’nin stratejik önemi nedeniyle NATO’nun bazı konularda fazla seçeneği olmadığına vurgu yapıldı:

“Şu anda bile Alman hükümeti ve Dışişleri Bakanlığı hâlâ bu çirkin harekete sert bir tepki vermedi. Ve Batı yine Türk otokratı bir şeylerle yatıştıracak: Ortadoğu’da barut fıçısının patlamasına izin verilmemesi için stratejik açıdan Türkiye çok önemli. Bu rahatsız edici ve özgürlük ve demokrasi taahhütleri açısından her defasında NATO’nun aynayı kendi yüzüne tutmasına neden oluyor. Peki, bu yüce hedeflere ne oldu? Ahlaki açıdan bu ince bir çizgi olabilir ancak realpolitik açısından neredeyse başka seçenek yok.”

Augsburger Allgemeine gazetesinde ise Erdoğan’ın “tehdidinin” ciddiye alınmaması gerektiği yorumunda bulunuldu:

“İran yönetiminin refleks olarak İsrail’i suçlaması, riyakâr da olsa tahmin edilebilir bir durum. İran İsrail’i ortadan kaldırmaya yönelik kaçıkça planından vazgeçmediği sürece Ortadoğu’da gerçek bir barış sağlanması da hemen hemen imkânsız. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail’e karşı askeri müdahaleye yönelik akıl karıştırıcı tehdidiyse palavra olarak değerlendirilmeli. Aşırı ısınan ortama rağmen, çatışmaların neredeyse kontrolsüzce şiddetlenmesine karşı olunması için tüm taraflar açısından hâlâ iyi nedenler var.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.