Yazar: Bill Palmer | 11 Mart 2017
Çeviren: Ercan Caner | Sun Savunma Net | 13 Nisan 2017
Önceden görevde kalmasını rica ettiği Savcı Preet Bharara’yı fikir değiştirerek görevden alan Donald Trump’ın, bunu neden yaptığını anlayabilmek için parçaları hassas bir şekilde birleştirmek gerekmektedir. Türk rejiminin en yakın müttefiklerinden biri olan Zarrab, halen günlerini bir hapishanede bekleyerek geçirmektedir ve bunun da nedeni Preet Bharara’nın aleyhinde açtığı davadır.
Hikâye şöyle: New York Savcısı Preet Bharara, 2016 yılı mart ayında, İran asıllı Türk zengin iş adamı Reza Zarrab’a karşı mali yolsuzluk nedeniyle bir dava açar. Zarrab’ı tutuklaması sonrasında Bharara, Türkiye’de nedense bir anda milli kahraman haline gelir (Kaynak: New York Times). Zarrab’ın kefaletle serbest bırakılma talebi reddedilir ve Zarrab günlerini, Ekim 2017 tarihinde görülecek duruşma zamanını bir ABD hapishanesinde bekleyerek geçirmektedir. (Kaynak: Turkish Minute).
Preet Bharara, bu yılın sonunda görülecek Zarrab davasında kovuşturmayı yönetecekken artık bu statüsü belirsizdir. Trump’ın, Zarrab davasını yürütmek üzere atayacağı savcının neler yapacağını görmek çok önemli hale gelmiştir.
28 Mart 2017 tarihinde ilginç bir olay daha gerçekleşir. Daha önce defalarca girip çıktığı ABD topraklarına bir kez daha giden Halk Bankası genel müdür yardımcısı, ABD’den çıkmak üzereyken gözaltına alınır ve hâkim karşısına çıkarıldığı New York’ta tutuklanır. Tesadüf eseri olsa gerek, Giuliani ve Mukasey, aynı gün Zarrab’ın ‘‘Rüya Savunma Ekibine’’ dâhil olmuşlardır.
Rudolph Giuliani, New York belediye başkanlığı yapmış eski bir savcıdır. Michael Mukasey de eski bir savcıdır. New York Times’e göre iki yeni ‘‘Danışman Avukat’’ Zarrab’ı savunma gayretlerinin bir parçası olarak Türkiye’ye bir seyahat yapmışlardır. Giuliani’nin, Başkan Donald Trump ile yakın ilişkileri bulunmaktadır. Mukasey’in oğlu olan Marc Mukasey’in, Trump tarafından görevden alınan eski Manhattan savcısı Preet Bharara’nın yerine atanabileceği konuşulmaktadır. Giuliani başkanlık seçim kampanyası esnasında Trump’ı açık bir şekilde desteklemiştir.
Mukasey de yeni başkana danışmanlık yapmıştır. Mukasey’in ilginç bir özelliği daha bulunmaktadır: çoğunluğu Müslüman olan yedi ülke vatandaşlarına ABD’ye giriş engeli getiren yasa taslağını Mukasey hazırlamıştır. İlginç bir nokta da davalara katılmayacak olmalarına rağmen, iki yeni savunmacının Zarrab davasıyla ilgili bütün belgelere ulaşabilecek olmalarıdır. Dava ile ilgili belgelere erişebilecek olmaları ve Trump’a yakınlıkları göz önüne alındığında bu durum başkana bazı avantajlar sağlayabilir.
2 Nisan 2017 tarihinde, 15 Temmuz Darbesini önceden haber veren küstah Michael Rubin attığı bir Twitter mesajında: 1. Reza Zarrab, 2. Mehmet Hakan Atilla, 3. Bilal Erdoğan ifadelerini kullanır.
9 Nisan 2017 tarihinde ilginç bir gelişme daha yaşanır. Trump tarafından kovulan New York Eyaleti Güney Bölgesi Başsavcısı Bharara’nın vekili olan Joon H. Kim, Reza Zarrab’ın yargılanmakta olduğu, İran petrol yaptırımları ihlal davasında yeni bir iddianame hazırlar ve 27 Mart 2017 tarihinde tutuklanan Türk bankacı Mehmet Hakan Atilla’yı da davaya dâhil eder. Atilla’ya karşı yapılan suçlamalar aşağıdadır:
Eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla, suçu kanıtlandığı takdirde Federal Hapishanede 50 yıl geçirebilir. Atilla için açılan ceza davasındaki ilk iddianamede; ele geçen yazışmalara ilave olarak, savunma makamı aleyhine ifade veren iki adet ‘‘İş birliği yapan birey’’ bulunmaktadır.
Türk finans sistemindeki önemli bankalardan Halkbank’ın genel müdür yardımcılığını yapan Mehmet Hakan Atilla, bilerek İran’a uygulanan ambargo kapsamındaki malları, belgeler üzerinde yiyecek olarak etiketlemek ve göstermekle suçlanmaktadır.
Savcıların ifade ettiklerine göre; bu planın bir parçası olarak Atilla ve Zarrab, ABD yaptırımlarından kurtulmak maksadıyla yaptıkları transferlerde, ABD bankalarını aldatmak için gıda transferi gibi gösterdikleri sahte faturalar ve paravan şirketler kullanmışlardır.
Zarrab davasına yeni bir sanık eklenmesi içlerinden bir tanesinin uzun yıllar cezaevinde kalmaktan kurtulabilmek maksadıyla bir ‘‘İTİRAF ANLAŞMASI’’ yapma olasılığını artırmıştır. İki davanın birleştirilmesi sonrasında ilave suçlamaların yapılması da beklenmektedir.
Zarrab ve Atilla ikilisi birleştirilen davalarında, 24 Nisan 2017 günü hâkim karşısına çıkacaklardır.
Not: 24 Nisan’da görülen duruşma, sanık avukatlarının dosyaya giren yeni belgelerle ilgili savunma hazırlamak için daha fazla zamana ihtiyaçları olduğunu belirtmeleri ve ek süre istemeleri nedeniyle 16 Ekim 2017 tarihine ertelendi.