savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,4746
EURO
36,4066
ALTIN
2.957,53
BIST
9.356,86
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
17°C
Ankara
17°C
Hafif Yağmurlu
Cuma Hafif Yağmurlu
17°C
Cumartesi Karla Karışık Yağmurlu
2°C
Pazar Karla Karışık Yağmurlu
2°C
Pazartesi Az Bulutlu
2°C

NATO’yu Türkiye’den Kurtarmak

NATO’yu Türkiye’den Kurtarmak
A+
A-

NATO’yu Türkiye’den Kurtarmak

Üye ülkeler Erdoğan’ın aşırı İslamcılığı ile yollarını ayırmalıdır.

Yazar: Daniel Pipes, Washington Times, 16 Ekim 2017

Çeviren: Ercan Caner,  Sun Savunma Net, 25 Ekim 2017

NATO olarak bilinen North Atlantic Treaty Organization (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) bir varoluş problemi ile karşı karşıyadır.

Hayır, mesele üye ülkelerden bir tanesinin savunma için kararlaştırılmış harcama yükümlülüğünü yerine getirmesi değildir. Ya da Sovyetlerin çöküşü sonrasında yeni bir rol bulmak da değildir mesele. Veya Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in karşısına çıkmak da değildir. Mesele; politikaları ile 29 üyesi bulunan ve yaklaşık olarak yetmiş yıldır sürmekte olan bu benzersiz ittifakın altını oyan, Türkiye’nin diktatör ve İslamcı yöneticisi Recep Tayyip Erdoğan ile ilgilidir.

1949 yılında kurulan NATO’nun kurulma prensipleri ile ittifakın hedefi net bir şekilde belirlenmiştir. Bu hedef: demokrasi, kişisel özgürlük ve hukukun üstünlüğü esasları üzerine kurulan üye ülkelerin; özgürlük, ortak kültür ve medeniyetlerini korumaktır. Diğer bir ifadeyle ittifakın var olma nedeni Batı uygarlığını korumaktır.

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) çöktüğü 1991 yılına kadar süren 42 yıllık dönemde ittifakın hedefi; Varşova Paktını frenlemek ve yenilgiye uğratmaktır. Günümüzde ise ittifakın hedefi; Rusya ve İslamcılığı frenlemek ve yenilgiye uğratmaktır. Bu hedeflerden ikincisi olan İslamcılık, sadece tek bir liderin kişiliğinden ziyade, oldukça güçlü bir ideolojiye dayanan, etkili bir şekilde faşizm ve komünizmden sonra, Batıya karşı radikal ütopik bir meydan okuma olan çok daha derin ve uzun süreli bir tehdittir.

İslamcılığa karşı mücadeleye odaklanılmasını talep eden Willy Claes (Sol) ve Jose Maria Aznar. Foto:danielpipes.org

NATO bünyesindeki bazı önemli kişiler bu kayışı, Sovyet çöküşünün hemen sonrasında anlamıştır. Henüz 1995 yılında Genel Sekreter Willy Claes geleceği öngörerek ‘‘Aşırı tutuculuk, en az komünizm kadar tehlikelidir. Soğuk Savaşın sona ermesiyle İslami saldırganlık, NATO ittifakı ve Batı güvenliğine karşı belki de tek ve en büyük tehdit olarak ortaya çıkmıştır’’ ifadeleri ile bu tehdide dikkat çekmiştir.


İspanya eski başbakanı Jose Maria Aznar da 2004 yılında ‘‘İslami terörizmin, NATO üyelerini tehdit eden küresel özellikte ortak bir tehdit’’ olduğu uyarısında bulunmuş ve NATO’nun İslami cihat ile kitle imha silahlarının yayılmasına karşı mücadele etmesi gerektiğini savunarak, İslami cihada karşı mücadeleyi ittifakın stratejisinin merkezine oturtmuştur.

Fakat Claes-Aznar modelinin öngördüğü, İslamcılığa karşı güçlü bir şekilde mücadele eden NATO, içeriden Bay Erdoğan’ın karşı koyması ile engellenmiştir. İslamcılığa karşı savaşı savunmak yerine, diğer 28 üye ülke de İslamcıları aralarında muhafaza etmeyi şaşırtıcı bir şekilde sürdürmüşlerdir.

Diğer 28 üye ülke, Türk rejiminin güneydoğu Anadolu’da kendi Kürt vatandaşlarına karşı sürdürdüğü neredeyse iç savaş konusunda sessiz kalmıştır. Sadece Bay Erdoğan’ın kontrolünde olan SADAT isimli özel bir ordunun ortaya çıkması da bu üyeleri rahatsız etmiyor gibi görünmektedir.

İncirlik Hava Üssü girişi. Foto: danielpipes.org

Aynı şekilde, Ankara’nın İncirlik’te bulunan NATO üssüne girişleri beklenmedik bir şekilde kısıtlamasına, Avusturya, Kıbrıs ve İsrail gibi dost ülkeler ile olan ilişkilerine ve Ankara belediye başkanının, Birleşik Devletlere daha fazla kasırga zararı dilemesiyle sembolleşen, Amerikan karşıtlığına karşı da ilgisiz kalıyor gibi görünmektedirler.

NATO üyesi ülkelerin vatandaşlarına yapılan kötü muameleler NATO kodamanlarını neredeyse hiç rahatsız etmemektedir. Ne, aralarında Deniz Yücel ve Peter Steudtner de olan 12 Alman vatandaşının tutuklanması ne de Yüksel Koç gibi Almanya’da yaşayan Türklere yapılan suikast girişimleri sorun olarak görülmemektedir. Ne Andrew Brunson ve Serkan Gölge gibi Amerikalıların Türkiye’de rehin tutulması ne de Brookings Institute ve Sheridan Circle gibi kurumlara Amerika’da yapılan sürekli fiziksel saldırılar NATO ileri gelenlerini rahatsız etmemektedir.

Washington Times – Greg Groesch tarafından makaleye eklenen görsel.

NATO, Ankara’nın İran’ın nükleer programına yardım etmesi, İran’da petrol sahası inşa etmesi ve İran silahlarını Hizbullah’a transfer etmesinden hiç tedirgin olmuş gibi görünmemektedir. Bay Erdoğan’ın Moskova-Pekin hâkimiyetindeki Şanghay İşbirliği Örgütüne katılmakla ilgili konuşması, Rus ve Çin ordularıyla yapacağı müşterek tatbikatlar gibi çok az rahatsızlığa neden olmuştur. Türkiye’nin, Rus yapımı S-400 füze savunma sistemi satın alması, sadece basit bir oyunbozanlık olarak görülmektedir. Birleşik Devletler ile Türkiye arasındaki karşılıklı vize yasağı ise kimseyi rahatsız etmemektedir.

NATO bir seçimle karşı karşıyadır. Bay Erdoğan’ın kolik bir sancıdan başka bir şey olmadığını ve Türkiye’nin Batıya döneceğini ümit ederek mevcut politikasını sürdürebilir. Veya NATO çıkarlarının bu gerçekleşmesi zor olasılığa kurban edilecek kadar önemsiz olmadığını görerek iddialı adımlar atabilir ve Türkiye Cumhuriyeti’nin NATO faaliyetlerine katılımını, yeniden bir müttefik gibi hareket etmeye başlayana kadar dondurabilir. Bu maksatla atılabilecek adımlar aşağıda sıralanmıştır:

  • Nükleer silahların İncirlik’ten uzaklaştırılması,
  • İncirlik üssündeki NATO operasyonlarının durdurulması,
  • F-35 gibi silah satışlarının iptal edilmesi,
  • Türkiye’nin silah geliştirme programlarından çıkarılması,
  • İstihbarat paylaşımının sona erdirilmesi,
  • Türk asker ve denizcilerinin eğitimlerine son verilmesi ve
  • Türk personelin NATO kadrolarından uzaklaştırılmasıdır.

Türkiye Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve ABD’li Orgeneral Curtis M. Scaparotti. Split Hırvatistan. 16 Eylül 2016

Bay Erdoğan’ın düşmanca diktatörlüğüne karşı birlikte hareket etmek, büyük NATO ittifakının, ‘‘halkların özgürlük, ortak kültür ve uygarlığını korumak’’ olan asil hedefini yeniden keşfetmesini sağlayacaktır. İslamcılığa karşı çıkarak NATO, son zamanlarda hayal kırıklığı yarattığı, Batı medeniyetini korumaktan başka bir şey olmayan, nesillerdir sürdürdüğü önemli rolünü yeniden üstlenecektir.

 

Çevirenin Notları: Yazı aslına sadık kalınarak çevrilmiştir ve Yazar Daniel Pipes’in görüşlerini yansıtmaktadır. Yazının çevrilmesi Sun Savunma Net sitesi ve çevirenin aynı görüşleri paylaştığı anlamına gelmemektedir.

Makale, Daniel Pipes’in kendi bloğunun yanı sıra: Washington Times, The Algemeiner, Research Institute for European and American Studies (RIEAS), News in Europe, Scrappy Book, Topix ve çeşitli bloglar tarafından yayımlanmıştır.

Sun Savunma Net sitesi olarak böyle karşıt yazıları Türk okurların düşünce ve değerlendirmelerine sunmak hoşumuza gitmese de haber alma özgürlüğüne duyduğumuz saygı ve daha da önemlisi başkalarının düşüncelerini aktarmak açısından siz sayın okuyucularımız ile paylaşıyoruz.

Savaş alanında, düşmanın niyet ve maksadını önceden bilmek ve tedbir almak önemlidir.

 

NATO’NUN TÜRKİYE’YE GİZLİ VE DOLAYLI SİLAH AMBARGOSU başlıklı makalemizi BURADAN okuyabilirsiniz.

ERDOĞAN’IN TÜRKİYE’SİNİ NATO’DAN ATMA ZAMANI GELDİ başlıklı makalemizi BURADAN okuyabilirsiniz.

Yorumlar
  1. Astiras Tombilş dedi ki:

    İsa Peygamber sonrası,Havarileri Antakya,Tarsus,Yalvaç,Efes,Eski Romanın İmparator Konstantin Kayserin topladığı İznik Konsül,İstanbul,İncilde geçen ve Havari menkibeleri ayaklarınızı bastığınız topraklarda yaşandı,Kudüs’te dahil olmak üzeri Müslümanların e line geçmesini.İsevi dünya kabul edemedi.Başkan Bushun ağzından kaçırdığı haçlı sef erleri ile Vatikan Papa’sı öncülüğünde geçici süreliğine Urfa,Trablus,Antakya’da yerel İsevilerden güç alarak Kontluk ve Kudüs’te Krallık kurdular.En uzun ömürlüsü 99 yıl ile Kudüs oldu. Urfa,Antakya,Trablus sonunda Selahaddin Eyyübi Kudüs’teki bu hakimiyete son verdi.İlk üç karadan yapılırken Selçuklu sultanları vur kaç savaşını öğrenmesi,Daha sonraları Bölge Türk Devletleri aralarında anlaşarak birleşik ordu kurarak savaşmasi se ferleri Denize kaydırdı.6’sıda Denizden,Destek ya da yeniden alma gibi seferler İlki gibi başarılı olmadı.Sonunda Akka’da Müslümanların eline geçti.Kudüse yapılan seferler bit ti.Selçuklu devleti ve Anadolu kolu çöküşünü takip eden Uçbey Osmanlı’nın Balkanlar’a inmesi İstanbul’a iki Haçlı seferi başlattı.Fatihin İstanbul’u alması ile Haçlı seferleri biter ken,Seferler Başlatıcı güç Papa olmuştu.Krallar Afaroz korkusu ile Ordusu ile iştirak ediy or yada güçlü Adamı komutasında yolluyordu.Moğol istilası,Veba salgınları,Roman Katol ik Papalık,İsevilikte yeni yorum Protestanlık Yüzyıl savaşlarını getirdi,Sonunda aralarınd a anlaştılar.Trandafir G Djuvaranın yazdığı Türk İmparatorluğunun paylaşılması hakkınd a 100projeye konu oldu.Savaş ile yerleşiyoruz.Savaş sonrası için kime bırakacağımıza karar veremediğimiz için sonuç alınmıyor diye yazmıştı.2.Viyana seferi bozgunu ile Türk leri yenmeyi başardılar.Birleşik Krallık,Fransa ve Rusya İmparatoru aralarında anlaşara k,Balkanlaşmayı başlattılar.Son aralarında uzlaşmaSykes&Picot anlaşması oldu.1.Düny a savaşı sonunda Anadolu Yunanistan ile Ermeni komitecilerine kurdurulacak Ermenis tan arasında Balkanlaştırılacaktı.Rusya İmparatorluğu Almanya karşısında bozgun gibi yenilince,Bu Ekim Devrimi getirdi.Sonucu SSCB doğdu.Balkanlaşmada taraf olmaktan çekildi.Osmanlı Alman tavsiyesi ki Erkan’ı Harbiye Reis-i bir Alman generaldi.Rus sınır bölgesinde kurulan Ermeni Alayları ve İç bölgede Komitecilerin terörü yüzünden Ermeni ler dönemde Osmanlı toprağı olan Halep ve Şam Eyaletine tehcir edildi.1.Dünya savaşı sonrası,Anadolu’da başlayan direniş ile doğan Ankara Hükümeti Mustafa Kemal Paşa nın,Yunanistan’ı İzmir’de denize dökmesi ve bu savaşlarda V İ Lenin desteği, Balkanlaş mayı bitirir gibi oldu .Savaşı bölgede başlatıp sonuçlandıran Birleşik Krallık Arap toprak larını Şerif Hüseyin bin Ali soyuna bırakmıştı.Anlaşma gereği payını almaya gelen Fran sa ile yeni boyut kazanırken.Araplar aralarında mücadeleden bu günkü devletler çıktı.
    Atatürk Cumhuriyetine karşı B.Krallık aşiretleri Musul hakimiyeti için kullansana Şerif’ten vaz geçmez.2.Dünya savaşı bitimi kurulan BM’de Birleşik Krallık ABD baskısı ile Sömür gelerini tasfiye etmek zorunda kalırken.Orta Doğuda hakimiyetinde Kudüs’ü Arap ile Yah udiye böldüğünü sanarak çekilirken Yahudilerin BM Güvenlik konseyi onaylı 48de devlet kurması Araplarla itilaf başlattı.SSCB’n,iRusya Sovyeti tasfiye edince,Küresel rekabete son verince Oğul Başkan Bush döneminde GOP&BOP adı ile Trandafir G Djuvaranın Analiz kitabından etkilenerek tekrar Balkanlaştırmayı başlattı.SSCB’nin varisi Rusya Federasyonu ABD ‘ye direnirken.Suriyede iç savaş başlattılar.SSCB Afganistan operas yonunda karşı direnişi örgütleyen ABD İslami törenden sıkılıp,kendi işgal eder.Saddam da tasfiye eder ve Irak balkanlaştırır.Suriyede işe Irak’ta Sünni taraf derken Ortaya IŞİD doğar,Suriye’de Irak’ta yayılınca,Romanovların son İran Büyükelçisi V İ Minorskinin çalış masından faydalanan ABD,Bizans entrikası ile Türkiye’yi uyutarak,Balkanlaştırma için p rojesini revize ederek,IŞİD’ın küresel eylemlerini bahane ederek,Kara gücü gönderirken ,Önceki yüzyılda Balkanlaşma ortaklığı gibi Birleşik Krallık,Fransa ve Almanya koalisyo na dahil eder.Sıradaki Balkanlaştıracağı Türkiye’nin direnmesi taraflarda soğuk duş etkis i yapar.SSCB ve Soğuk Savaş ortaklığı NATO ‘ya Gözlemci üyelik şartı Standartlar şartı na uyarak.Nazi Almanya’sı,SSCB ve kendi kaynakları ile üretilen silahlar imha etmiş ve Silah teknolojisi tesislerini kapatmıştı.ABD Geridönüşümden tasarruf için verdiği eski ne sil Iskarta silahlarla donatılı ordu ile Kıbrıs’ta yaptığı Nikos Sampson darbesine karşı Ba rış harekatına tepki,Silah ambargosuna karşı,Türkiye yerli program başlatmıştı,Avrupalı ortakları General C de Gaulle’nin kendi kaynaklarına yönelmesi ile Avrupa da üretime di renmeyen ABD,Türkiye’nin çalışmasına soğuk baktı.Yunanistanda geçmişte S300 alma sına itiraz etmeyen ABD,konuya tepki koyması,93 Harbi gibi Türkiye’ye az bir kayıpla Y ugoslavya gibi Balkanlaştırma için müdahale etmeyimi planladığı sorusunu akla getiriyor .NATO’nun yeni Konseptide İslam olmasıda tesadüf olamaz.1071 Malazgirt Sultan Alp Arslan’la rövanş mı ! İttifakın tek üye İslam Ülkesi olması ABD için aşılamayacak engel teşkil etmez.Arka planda,Yaklaşık 950 YILLIK HESAPLAŞMAMI VAR?