AKP’nin 2002 sonrasında tek başına iktidara gelmesiyle Türk Telekom’un özelleştirilmesi yeniden gündeme geldi. 2005’teki ihale sonucunda Oger Telekom (OTAŞ) Türk Telekom’un %55 oranında hissesini 6,550 milyar dolara satın aldı.
Özelleştirilme döneminde OTAŞ’ın ana ortağı Lübnanlı Hariri Ailesi’nin sahibi olduğu Oger Telekom, İkinci ortak ise Suudi Telekom şirketi idi. Geriye kalan %45 hisseyse Hazine’ye aitti. 2008’de Hazine’nin %15’lik payı halka arz edilirken, 2017’de de Hazine elindeki payların %6,68’i Türkiye Varlık Fonu TVF’ye devredildi.
OTAŞ; Mart 2007’de özelleştirme borcundan kalan 4 milyar doları aşkın ödeme için Türk Telekom’daki tüm hisselerini ipotek ederek, 3.5 milyar dolar tutarında kredi kullandı. Türk Telekom’un hisselerini rehin bırakan OTAŞ, 10 yıl boyunca kredi borcunu kapatamazken ve hiçbir hissesi üzerindeki rehni kaldıramazken, borçlarında ödeme güçlüğüne düştüğünün ilk işaretini 2013 yılında vermiştir.
OTAŞ, 22 Mayıs 2013 tarihinde Türk Telekom’da sahip olduğu yüzde 55’lik hisselerin tamamını teminat olarak rehin vererek; mevcut borçların refinansmanı ve vade uzatımı ile bu yolla temettü ödemesine devam etmek üzere 4 milyar 478 milyon dolar ve 211 milyon 970 bin Avro kredi kullanmıştır.
Görüldüğü gibi OTAŞ’ın Türk Telekom özelleştirmesi için aldığını açıkladığı 3.5 milyar dolarlık kredi, 2013 yılında 4.5 milyar doları aşmış bir borca dönüşmüş ve bu kez daha büyük bir borcun karşılığında Türk Telekom hisseleri rehin bırakılmıştır.
OTAŞ tarafından Kredinin kullanım amacı; “mevcut borçların yapılandırılması ve bu yolla hissedarlarımıza temettü ödenmesidir” şeklinde kamuoyuna duyurulmuştur. Bu açıklama ile OTAŞ’ın, borçlarını ödemek yerine Türk Telekom’dan temettü almaya devam edebilmek için yeniden borçlandığı açık bir şekilde itiraf edilmektedir.
OTAŞ; elinde bulundurduğu tüm Türk Telekom hisselerini rehnederek 22 Mayıs 2013 tarihinde kullandığı yaklaşık 4.5 milyar dolar ve 212 bin Avro’luk kredinin taksitlerini, kamuoyuna yansıyan bilgilere göre Eylül 2016’dan itibaren ödeyemez duruma düşmüştür.
Oger’in batış sürecine bakıldığında; Arap basınında da Oger’in 2013 yılından beri sorunlar yaşadığı, sonrasında da “yavaş ölüm” sürecine sokulduğu, Suudi Arabistan hükümetinin müdahil olarak, alacakların ödenmesi için bu şirketin malvarlıklarını sattırarak, bir kısım alacaklarını tahsil ettiği yazılmıştır.
Dönemin EMO Yöneticileri, Türk Telekom özelleştirmesinde kamu yararı olmamasına dayanarak 2005 yılından buyana davalar açmış ancak, AKP’nin yasal düzenlemeleri sonucu bu davaları kaybetmiştir. Yine geçmiş dönem EMO Yönetimleri bunun yanısıra sayısız basın açıklaması, etkinlikle ve en son olarak Kasım 2017 tarihli Türk Telekom Raporuyla Türk Telekom’daki kötü gidişe ve kamunun zararına dikkat çekerek kamuoyunu ve AKP Hükümetini uyarmıştır.
Gerek yabancı basının gerekse EMO’nun uyarılarını göz ardı eden AKP Hükümetleri; büyük yükü Türkiye’deki bankalar üzerinde olmak üzere finansal güçlük içerisindeki OTAŞ’ın; Türk Telekom hisselerini rehnederek kredi kullanmasına, sonra da batmasına karşın gerekli önlemleri almamıştır.
Türk Telekom’un yüzde 55 hissesini 21 yıl+2.5 aylığına 6.5 milyar dolara devralan OTAŞ’ın bu parayı yine Türk Telekom’un hisselerini rehin ederek verdiği krediyle ödediği ve bu kredi borcunu aradan geçen 12 yıllık sürede kapatmadığı, halen Türk Telekom hisselerinin rehinli olduğu, Türk bankalarının da bu borç yükü altında kaldığı, Oger’in bu borcu ödeyecek teminat ya da malvarlığının bulunmadığı ve borç batağının kamunun üzerinde yani halkımıza kalacağı görülmektedir.
Üstelik bu 13 yıllık işletme süresi boyunca (2006-2018) 5.7 milyar dolarlık temettü gelirini Türk Telekom’dan alıp götürmüş olan OTAŞ’ın yönetimi süresince, yani özelleştirme sonrasında kurumda çalışan en az 20.000 kişilik istihdam yok edilmiştir.
Türk Telekom 2016 yılında 724.3 milyon lira zarar ettiği için temettü dağıtımı da yapmamıştır. İktidarın özelleştirme şampiyonluğu, en büyük özelleştirme geliri diye sunduğu, 2006 Yılında OTAŞ’a kasasında 2 Milyar Dolar parayla devredilen Türk Telekom’da yaratılan facianın bilançosu ortadadır.
Düyun-u Umumiye Çalışanları-1908. Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı borçlarının tamamını 1954 yılında ödemiştir. Foto: Pinterest
Alacaklı bankaların kuracakları özel amaçlı ortak girişim şirketi tarafından kurulacak yeni yönetimin amacı alacak tahsilatıdır. Ne kamusal haberleşmenin sürekliliği ne kırsal alanlarda altyapı sorunları ne LTE-4.5 G ne teknolojik gelişme ne Endüstri 4.0 için fiber ve sayısal altyapı reformu yeni yönetimin önceliği olamaz.
Türk Telekom’un özelleştirmesi, kamunun gelir kaybına, yurttaşların işsiz kalmasına, yönetim ve altyapı zafiyetine yol açmıştır. İmtiyaz sözleşmesinin arkasından dolanarak, muğlak ifadelerle Türk Telekom hisselerinin rehin verilmesine yol açanlar, Oger Grubu batarken seyreden siyasi erk ve yöneticilerin hesap vermesi gerekmektedir.
Demokrat Mühendisler Ankara
Demokrat Mühendisler Ankara, Türk Telekom Özelleştirmesi sonucunda yaşanan gelişmeler ile ilgili bir açıklama yayınladı. Daha önceki Türk Telekom açıklamamıza da şuradan erişebilirsiniz.
http://direnc.blog/turk-telekom-hazin-bir-ozellestirme-hikayesi/