Erdoğan, Suriye askeri operasyonunu genişletme ve ‘‘Güvenli Bölgeler’’ peşinde

Çeviren: Ercan Caner, 19 Eylül 2016

Zırhlı personel taşıyıcılar üzerindeki Türk askerleri, Türk-Suriye sınırında Karkamış – Gaziantep’de bir askeri konvoyu eskort görevinde, Türkiye, 26 Ağustos 2016. © Umit Bektas / Reuters

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ifadesine göre Türk ordusu, ülke içerisinde 5.000 kilometrekarelik bir güvenli bölge oluşturmayı planladığından, Ankara, İŞİD’e karşı yürüttüğü operasyonu Suriye’nin derinliklerine doğru, Halep’e 50 km mesafeye kadar devam ettirebilir.

Erdoğan, Türkiye’nin 24 Ağustos tarihinde Suriye’de başlattığı Fırat Kalkanı operasyonu ile sınır bölgelerinin İslami Devletten temizlendiğini açıkladı.

Reuters tarafından bildirildiğine göre Erdoğan, ‘‘Fırat Kalkanı operasyonunun bir  parçası olarak 900 kilometre karelik bir bölge bugüne kadar terörden temizlendiğini ve bu bölgenin güneye doğru genişletileceğini’’ açıkladı.

Suriyeli Kürt kuvvetlerin ilerlemesini durdurmayı da amaçlayan bu güvenli bölgenin genişletilmesini isteyen Türkiye cumhurbaşkanı, ‘‘Bu bölgeyi 500 kilometrekare daha genişletebiliriz’’ şeklinde sözlerine devam etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan aynı zamanda Türk ordusunun ileri harekatını Suriye içlerine doğru uzatabileceğini ve birliklerin IŞİD’in elinde olan Halep’in 50 km kuzeydoğusundaki Al-Bab kasabasını ele geçireceğini de sözlerine ekledi.

Erdoğan sözlerine, ‘‘Jarablus ve Al-Rai temizlendi ve biz şimdi Al-Bab’a doğru ilerliyoruz… Oraya gideceğiz ve IŞID’i bize bir tehdit olmaktan çıkaracağız’’ şeklinde devam etti.

Fakat Türkiye’nin güvenli veya uçuşa yasak bölge planları, bölgeyi kontrol altında tutabilmek için gereken kara birlikleri ve uçak  miktarı nedeniyle, planın uygulanabilirliğinden emin olmayan müttefikleri tarafından sorgulanmakta.

Ankara, Ekonomi Politikaları  Araştırma Vakfından araştırmacı Nihat Ali Özcan, Bloomberg’e ‘‘Türkiye’nin hedefinin binlerce Türk askerinin yıllarca Suriye’de kalmasını gerektirebileceği ve Suriyeli kuvvetlerle askeri bir çatışma riskini artıracağı’’ açıklamasında bulundu.

Türkiye, Suriye Başkanı Beşar Esad’a muhalif kuvvetlerin bir kolu olan Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)’nu[1] kara harekatında destekliyor. Bununla beraber Erdoğan ABD ordusunun Ankara’nın işlerine karışmamasını talep ederek Washington’u isyancılarla olan gerilimi tırmandırdığı için suçluyor.

Türkiye cumhurbaşkanının değindiği konu; IŞİD’e karşı yürütülen harekatta, hava saldırılarını koordine etmek maksadıyla Al-Rai’ye giren birkaç ABD özel kuvvet mensubuyla ilgili. Fakat, Amerikan müttefiki olarak değerlendirilen ÖSO, ABD ordusu mensuplarını kafir ve haçlı savaşçıları şeklinde tanımlayarak bölgeden çıkardı.

Suriyeli isyancıların Amerikan askerlerini tehdit etmesinin, ülkede sürmekte olan çatışmada bir dönüm noktası olup olmadığı yönündeki Reuters’in sorusuna verdiği yanıtta, eski bir ABD’li diplomat olan Jim Jatras; ‘‘Mantıklı politikalar yürüten mantıklı insanlara sahipseniz – belki, fakat şu ana kadar böyle bir belirti hiç olmadı’’.

Jatras sözlerini ‘‘Obama yönetiminin bu noktaya kadar yürüttüğü politika bütünüyle karmakarışık ve çelişkilerle doluydu ve şimdi de tuhaf olma noktasına gelmek üzere’’ şeklinde tamamladı.

ÇN: Yazının orijinaline aşağıdaki linkten erişebilirsiniz.

https://www.rt.com/news/359859-syria-turkey-erdogan-isis/

Çeviren: Ercan Caner Elektrik ve Elektronik Mühendisliğinin yanı sıra, uçak ve helikopter lisanslarına sahiptir. Yüksek lisans derecesini Gazi Üniversitesi’nden Avrupa Birliği – Türkiye İlişkileri alanında alan Caner, halen Türkiye Hava Sahası Yönetimi alanında Haliç Üniversitesi’nde doktora tez çalışmalarını sürdürmektedir. İnsansız Hava Araçları (2014) ve Taarruz Helikopterleri (2015) konulu makaleleri yayımlanmıştır. 39 yılı kapsayan TSK, BM ve NATO savunma sektör deneyimlerine sahiptir.  E-mail: ercancaner@gmail.com  @ercancaner1963

[1] ÖSO: Ağustos 2011 ayında Albay Riad al-Asaad liderliğinde Türkiye’ye kaçan asker kaçakları tarafından kurulmuştur. Temmuz 2012 sonrasında disiplinsizlik ve iç çatışmalar ÖSO’yu zayıflatmıştır. 2016 yılından itibaren ÖSO terimi birleşik bir  organizasyona işaret etmemektedir.