Onları yarattığımız zamandaki aynı düşünce şekliyle problemlerimizi çözemeyiz!
Yazar: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 15 Mart 2018
(14 Mart 1879 – 18 Nisan 1955)
Albert Einstein (Wikipedia)
Alman İmparatorluğu’nun Ulm kentinde dünyaya gelen Einstein, yaşamının ilk yıllarını Münih’te geçirmiş, lise eğitimini ve yüksek eğitimini İsviçre’de tamamlamış; fakat bir üniversitede iş bulmada yaşadığı zorluklar nedeniyle bir patent ofisinde müfettiş olarak çalışmaya başlamıştır. 1905 yılı Einstein için bir mucize yıl olmuş ve o dönemde kuramları hemen benimsenmemiş olsa da ileride fizikte devrim yaratacak olan dört makale yayınlamıştır.
Einstein, özel görelilik ve genel görelilik kuramları ile iki yüzyıldır Newton mekaniğinin hâkim olduğu uzay anlayışında bir devrim yaratmıştır. Sadece matematik hesaplamalar ve denklemler ile oluşturduğu kuramları sonradan deneysel olarak defalarca doğrulanmıştır. E = mc2 denklemi ile formüle ettiği kütle-enerji eşdeğerliği, yıldızların nasıl enerji oluşturduğuna açıklama getirmiş ve nükleer teknolojinin önünü açmıştır. Fotoelektrik etki ve Brown hareketine getirdiği matematiksel açıklamalar, modern fiziğe diğer katkıları arasındadır. Ömrünün büyük bir kısmını bütün kuramları birleştiren bir birleşik alan kuramı yaratmaya çalışarak geçirmiş ama bu çabaları sonuçsuz kalmıştır. Einstein kuantum mekaniğinin bazı sonuçlarına, özellikle belirsizlik ilkesine oldukça şüpheci yaklaşmış fakat bu yaklaşımlar ileride geniş kabul görmüştür.
135’inci doğum gününde Albert Einstein’i hatırlayalım. Bizler, tıpkı Einstein gibi hepimiz insanız. Hepimizin göremedikleri ve hataları olacaktır. Yapmamız gereken ise onun yaptığını yapmaktır: Yeni fikirlere açık olun. Her şeyin daha derin açıklamalarını arayın. Ve hayallerinizin sizi götürebildiği yere kadar gidin.