Her gece 828 milyon insan yatağa aç girmekte, 345 milyon insan akut gıda yetersizliği yaşamakta ve 50 milyon insan da kıtlık ve açlıktan ölme riskiyle karşı karşıyadır. Bu insanların çoğu Afrika’da yaşıyor olsalar da Orta Doğu, Latin Amerika ve Karayipler gibi yerlerde de açlık tehlikesi hızla yükselmektedir.
Ercan Caner, Sun Savunma Net, 24 Temmuz 2023
WASHINGTON — ABD Hava Kuvvetleri yeni nesil kıtalararası balistik füzesine resmi olarak LGM-35A Sentinel adını vermiştir. Sentinel kelimesi İngilizce lisanında; koruyucu, bekçi, nöbetçi, gözcü anlamına gelmektedir (Örneğin: sentinel animal – bekçi hayvan). LGM kısaltması Low-Grade Moron, yani düşük kapasiteli moron anlamına da gelmektedir, Sadece geliştirilmesi için 13 milyar dolardan fazla para harcanan LGM-35A’daki ‘‘LGM’’ ise Ground Launched Missile – Yerden Atılan Füze anlamında kullanılmaktadır. ABD’nin yeni nesil bekçi füzesi, yer tabanlı stratejik caydırıcı olarak kullanılacaktır.
Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri Küresel Darbe Kuvveti baş tarihçisi Don Koser yaptığı açıklamada; ‘‘Sentinel’’ isminin koruyucu ve bekçi imajını çağrıştırdığı için seçildiğini ifade etmiştir.
100 milyar ABD doları tutarındaki proje kapsamında bekçi füzeleri (LGM-35A), 50 yıldan beri stoklarda olan Minuteman III füzelerini 2029 yılında değiştirmeye başlayacaktır. Proje ile ABD nükleer üçlüsü olarak adlandırılan; B-52 Stratofortress (Strato Tabakası Kalesi) ve geliştirilmekte olan B-21 Raider (Akıncı) gibi nükleer silah taşıyan bombardıman uçaklarıyla, nükleer üçlünün diğer kısmını oluşturan denizaltılara da bekçi füzeleri yerleştirilecektir.
Nükleer silahlar ölümün diğer adıdır. ‘‘Ohio’’ kelimesinin Türkçe ‘‘OHA’’ kelimesiyle bir ilişkisi bulunmamaktadır. Ohio, ABD ülkesinde bir eyalet adıdır. Ancak OHA kelimesinin ABD’nin nükleer silah kapasitesiyle kesinlikle bir ilgisi vardır.
LGM-35A Sentinel füzeleri aynı zamanda, kendisinden önceki Minuteman, Peacekeeper, Titan ve Atlas nükleer füzelerini kullanan, bakımlarını yapan ve destekleyen ABD hava kuvvetleri personeli tarafından bugüne kadar tutulan nöbetin devamı niteliğini de taşımaktadır. Atlas füzeleri, 1959 yılında hizmete girmiştir ve ABD’nin kıtalararası ilk balistik füzesidir.
ABD Hava Kuvvetleri Sekreteri Frank Kendall III (Minuteman III ile Kendall III arasında bir akrabalık bağı yoktur) yaptığı bir basın açıklamasında; ülkenin caydırıcı nükleer gücünün uzun yıllar boyunca ülkeye stratejik bir kalkan sağladığını ve hava kuvvetlerinin bütün bu süre içinde her zaman nöbette ve göreve hazır olduğunu ifade etmiştir.
Kendall III de açıklamasında; ‘‘Sentinel’’ adının binlerce havacının geçmişte ve günümüzdeki vazife aşkının sağladığı caydırıcılığı simgelediğini ve gelecekte de bütün personele vazifelerinin gerektirdiği disiplin ve sorumluluk duygusunu da hatırlatacağının altını çizmiştir.
Şuan için dünyada, bilinen nükleer başlıkların sayısı 15 bine yakındır. Rusya’nın 6.850, ABD’nin 6.450, Fransa’nın 300, Çin’in 280, İngiltere’nin 225, Pakistan’ın 150, Hindistan 140 ve İsrail’in 80, Kuzey Kore’nin 10-20 nükleer füzesi bulunmaktadır. (Kaynak: EURONEWS).
Nükleer silahların dünya jandarmalığına soyunan ABD’nin nihaî ezici savaş gücü olarak depolanması, ABD’ne rağmen askeri açıdan güçlenmek isteyen tüm dünya devletlerini nükleer silah geliştirmeye zorlayan temel sebeptir. Sömürü düzeni üzerine kurulu kapitalist dünyanın askeri güç dengelerinin nükleer güç üzerinden belirlenmesi, nükleer teknoloji altyapısına sahip olan bütün ülkeleri nükleer silahlanmaya teşvik etmektedir.
ABD tarafından Japonya’nın Hiroşima kentine 6 Ağustos 1945 tarihinde atılan atom bombası sonucu 70 bin kişi hayatını kaybetmiştir. Ardından 09 Ağustos’ta Nagazaki’ye ikinci atom bombası atılmış ve 74 bin kişi ölmüş, binlerce kişi yaralanmış ve engelli kalmıştır. Atom bombası ve nükleer silahların kullanılması insanlık suçudur!
ABD ordusu 1950’li yılların başlarından itibaren Yunan mitolojisinden esinlenerek isimlendirdiği bazı füzelerini envanterden çıkararak Atlas ve Titan programlarıyla Nike hava aracı savunma füze programlarını başlatmıştır. ABD Donanması da Poseidon Trident denizaltı balistik füzelerini 1970’li yıllarda envanterine almıştır.
Hava Kuvvetleri ise çok daha milliyetçi bir tutumla ilk Minuteman füzelerini isim ararken Amerikan tarihine bakmayı seçmiştir. Minuteman kelimesi her an savaşa hazır ve gönüllü asker anlamına gelmektedir. Hava Kuvvetleri tarihçisi Koser’e göre koloni çağı sonrası isimler Amerikan halkı tarafından daha kolay benimsenebilir.
ABD Hava Kuvvetleri 1986 yılında, çoklu nükleer başlık taşıma kapasitesi olan dört safhalı Peacekeeper füzelerini envanterine almış, farklı bağımsız hedeflere angaje olabilen bu füzeler 2005 yılında devre dışı bırakılmıştır.
ABD Hava Kuvvetleri tarihçisinin yeni nükleer füzeye isim seçilirken neden mitoloji veya Amerikan tarihinden spesifik bir referans kullanılmadığı yönündeki soruya cevabı; hava kuvvetlerinin altı faktörü değerlendirmeye aldığı yönde olmuştur. Bu altı faktör; tarihsel bağlantı, vazifeyle ilişki, saldırganlık, popülerlik, basitlik ve tanınmışlıktır.
Geçen yıl, silahlar için daha iyi isimler bulunması gerektiğini dile getiren ABD Hava Kuvvetleri’nin Sentinel adını hangi isimler arasından seçtiği açıklanmamıştır. Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi direktörü Tom Karako da yeni füzenin isminden memnundur ve gözetleme/bekçilik benzetmesinin oldukça uygun olduğunu değerlendirmektedir.
Solda Güney Sudan’da açlık tehlikesiyle burun buruna olan çocuklar, sağda ise nükleer füze harp başlığının kuşbakışı görünüşü. Kaynaklar: WFP/Marwa Awad ve Northrop Grumman.
Tom Karako, Amerika’nın geliştirdiği en korkunç silahlara daha iyi isimler verilmesini savunan bir şahıstır. Bazı silahlar için kısaltmalar, harf grupları ve şahsiyeti olmayan kelimelerin yeteri kadar iyi olduğunu savunan Tom Karako adlı sahışa göre; ABD ulusal güvenliğinin temel taşı olan caydırıcılık enstrümanları, geçmişle bağlantılı ve daha şerefli bir adı hak etmektedirler.
LGM-30G Minuteman III ilk kez 1970 yılında kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde yaklaşık olarak 400 adet Minuteman III nükleer füzesi ülkenin dört bir yanındaki üslerde kendilerine verilecek görevi yapmaya hazır halde beklemektedir.
Yeraltındaki kontrol merkezlerinde iki subaydan oluşan fırlatma ekipleri her an görevlerinin başındadır. ABD başkanı ve savunma bakanı nükleer saldırıya karşı güçlendirilmiş kontrol merkezleri ve fırlatma rampalarına ihtiyaç halinde derhal bağlantı kurabilirler.
ABD Savunma Bakanlığı yetkililerine göre 100 milyar dolar tutarındaki Yer Tabanlı Stratejik Caydırıcılık programı kapsamında Rusya Federasyonu ile Çin halk Cumhuriyeti’ne karşı etkili bir caydırıcılık için kıtalararası balistik füzelerin modernize edilmesi gerekmektedir. Savunma Bakanlığı ayrıca, yeni füzelerin Minuteman III nükleer füzelerini modernize ederek 2075 yılına kadar kullanmaktan 38 milyar dolar daha ucuz olduğunu da ifade etmektedir.
Yer tabanlı stratejik caydırıcılık programını eleştirenler ise modernizasyon planının, caydırıcılığı hedefleyen bir yetenek için aşırı pahalı ve gereksiz olduğunu savunmaktadır. Bazı Demokrat Parti milletvekilleri modernizasyon programına karşı çıkmış ve geçtiğimiz yıl bütçeden çıkarmak için çaba göstermiştir.
Northrop Grumman şirketi yer tabanlı stratejik caydırma programını geliştirmek için 2020 yılında 13,3 milyar dolarlık bir ihaleyi kazanmış ve geçtiğimiz Ağustos ayında Colorado Springs’de çeşitli silah programları üzerinde çalışmak maksadıyla, 1,4 milyar dolara mal olan yeni bir tesisi hizmete sokmuştur.
ABD Hava Kuvvetleri yetkilileri Sentinel nükleer füzesinin modüler bir yapıda olduğunu ve yeni ortaya çıkan tehditlere yönelik yeni teknolojilerin kolaylıkla adapte edileceğini ve Minuteman III füzelerine oranla bakım ve idamelerinin çok daha kolay olduğunu ifade etmektedir. Yetkililere göre bu büyük tasarruf sağlayacak ve Sentinel nükleer füzelerini 2070’li yıllara kadar hizmette kalmasını sağlayacaktır.
ABD Hava Kuvvetleri’nin mevcut füze üsleri LGM-35A Sentinel nükleer füzelerine de ev sahipliği yapacaktır. Koser, modernizasyon programı kapsamında sadece Minuteman III füzelerinin devreden çıkarılmayacağını, kontrol ve fırlatma merkezlerinin yanı sıra uçuş ve komuta-kontrol sistemlerinin de modernize edileceğini söylemektedir.
Hava Kuvvetleri yetkilileri de geçiş sürecinde mevcut altyapıyı kullanmanın Minuteman III ve LGM-35A Sentinel nükleer füzelerinin birlikte kullanılmasına imkân sağladığını ve bütün nükleer koruma ve güvenlik standartlarını karşıladığını ifade etmektedir.
LGM-35A Sentinel nükleer füzeleri sayısı açıklanmayan, 475 kT kapasiteli W87-1 nükleer harp başlıkları taşıyacaktır. Nükleer Üçlü programı modernizasyonunun toplam 1,2 trilyon dolar olacağı öngörülmektedir. Proje kapsamında nükleer füzeler, harp başlıkları, altyapının (nükleer araştırma laboratuarları, nükleer yakıt üretimi vb. gibi) yanı sıra yeni ikaz sensörleri, uzay tabanlı kızılötesi sistemler de modernize edilecektir. ABD’nin nükleer bir saldırıya karşı korunmasını güçlendirmek maksadıyla komuta-kontrol merkezleri de proje kapsamında modernize edilecektir.