Ercan Caner, Sun Savunma Net, 22 Mayıs 2018
Solda, Yüksek seçim Kurulu (YSK) CHP Temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu’nun ‘‘KAFA KARIŞTIRACAĞI’’ gerekçesiyle yaptığı teklif sonucu, Anayasa Referandumu için hazırlanan TERCİH mührü, solda ise diğer seçimlerde kullanılan EVET mührü. Anayasa Referandumunda her iki mührün basıldığı oy pusulaları YSK tarafından, tıpkı MÜHÜRSÜZ oy pusulaları gibi kabul edilmiştir.
16 Nisan 2017 günü yapılan Anayasa Halkoylamasında, 49,798,855 Türk seçmeni, demokratik haklarını kullanmak maksadıyla sandık başına gitmiş ve içlerinden geçersiz oy kullanan 865,251’si hariç, tercihlerini EVET/HAYIR yazılı oy pusularına TERCİH ve EVET mührü basarak ortaya koymuşlardır. YSK tarafından sadece TERCİH mührünün kullanılması planlansa da nasıl olmuşsa olmuş, araya EVET mührü de karışmıştır.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından 16 Nisan 2017 günü yapılan Anayasa Halkoylaması Sonucu aşağıdadır:
Yurt İçi ve Yurt Dışı Seçmen Kütüğü dahil Ülke Geneli; 58.291.898 kayıtlı seçmenden 49.798.855’inin oy kullandığı, buna göre halkoylamasına katılma oranının % 85.43 (Katılmayan: % 14.57) olduğu, kullanılan oylardan 48.936.604 oyun geçerli, 862.251 oyun geçersiz sayıldığı, geçerli oylardan 25.157.463 oyun “EVET” oyu, 23.779.141 oyun “HAYIR” oyu olduğu, “EVET” oylarının geçerli oylara oranının % 51.41, “HAYIR” oylarının geçerli oylara oranının % 48.59 olduğu birleştirme tutanağı ile (Anayasa Değişikliği Halkoylaması Sonuç Tutanağı) tespit edilmiştir.
Anayasa Halkoylamasında, 20 maddelik yeni anayasa teklifini oyladığımızı hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu 20 madde kamuoyunda çok tartışıldığından ayrıntılarına girmeyeceğim. Benim özellikle dikkat çekmek istediğim husus, 17’nci maddenin üç fıkrasıdır. Bu maddenin Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) yapılan oylamasına 485 milletvekili katılmış, 341 üye kabul, 139 üye ret yönünde oy kullanmış 2 adet boş ve 3 adet geçersiz oy çıkmıştır.
Şimdi kabul oyu verdiğimiz 17’nci maddenin bu üç fıkrasına bir göz atalım.
A) Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27’nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi 3.11.2019 tarihinde birlikte yapılır. Seçimin yapılacağı tarihe kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ve Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Meclisin seçim kararı alması halinde, 27’nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.
‘‘Türkiye’nin bu ağırlığın altında daha fazla kalması, 3 Kasım 2019’a kadar sabırla dayanması mümkün değildir. Bugünkü şartlar altında 3 Kasım’a kadar ulaşması istikrar ve dengeyle ulaşması zorlaşmaktadır’’ gerekçesiyle; 26 Ağustos’un, Malazgirt’in yıldönümünde yeni bir zafer ruhu ile Cumhurbaşkanını seçmek en makul ve mantıklı yoldur diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli
Yasa teklifini hazırlayanların 27’nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin 3 Kasım 2019 tarihinde yapılmasını halka onaylatma arzularının yanı sıra, ihtiyaç duyulduğunda, Meclisin karar alması durumunda 27’nci Yasama Dönemi milletvekili ve Cumhurbaşkanı seçiminin birlikte yapılmasını da seçenek olarak ellerinde tutmak istedikleri açık bir şekilde ortadadır. Ne seçeneği mi? Tabi ki ERKEN/BASKIN SEÇİM.
İngiltere ile ilişkiler geçmişte (!) çok iyidir, o kadar iyidir ki keçi şakası yapan ve bu şakası ile Erdoğan’a hakaret yarışmasında birinci olarak 1.000 Sterlin ödül kazanan Boris Johnson bile 2016 yılında Türkiye’yi ziyaret etmiş ve çok iyi ağırlanmıştır. Keçi şakasıyla dahi bozulmayan ilişkilere ne olmuştur Sayın Bahçeli? Foto: The New Arab
B) Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu Kanunla yapılan değişikliklerin gerektirdiği Meclis İçtüzüğü değişikliği ile diğer kanuni düzenlemeleri yapar. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleneceği belirtilen değişiklikler ise Cumhurbaşkanının göreve başlama tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Cumhurbaşkanı tarafından düzenlenir.
Anayasa Halkoylaması sonucuna göre kabul edilen değişikliklerden üçü hemen yürürlüğe girmiştir, bunlar; cumhurbaşkanının parti üyeliği, Hakimler ve savcılar yüksek kurulunun (HSYK) yeniden yapılanması ve askeri yargının kaldırılmasıdır. Bu değişiklikler öngörüldüğü gibi halkoylaması sonrasında yürürlüğe girmiştir.
Cumhurbaşkanı henüz göreve başlamadığı için Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleneceği belirtilen değişikliklerin yapılmadığı kesindir. Peki TBMM bu arada ne yapmıştır? Anayasa Halkoylaması üzerinden altı ay çoktan geçti. TBMM üzerine düşenleri yerine getirdi mi? Millet olarak egemenliği artık bize verdiklerini iddia ediyorlardı, o zaman soru ve hesap sormak hakkımız.
Hatırlanacağı gibi Sayın Devlet Bahçeli de erken seçim isteğini yaptığı açıklamada TBMM’nin bu uyum yasalarını yetiştirememesi durumunda, seçimin 26 Ağustos 2018 sonrasındaki bir tarihte de yapılabileceğini ifade etmiştir. Sonra Cumhur İttifakının iki lideri yarım saat içinde her şeyi etraflıca görüşüp tartışmışlar ve seçimlerin 26 Ağustos 2018 yerine 24 Haziran 2018 günü yapılması kararını almışlardır.
Mesela soralım; mevcut anayasanın 92’nci maddesinde düzenlenen savaş hali ilan yetkisi şu an kimdedir? 24 Haziran 2018 tarihine kadar bir düzenleme yapılacak mıdır? Veya bu madde fiilen uygulamadan kalkmış olabilir mi?
Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini düzenleyen 104’üncü maddeye, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar vermesinin yanı sıra, milli güvenlik politikalarının belirlenmesi, gerekli tedbirlerin alınması ve silahlı kuvvetleri kullanma yetkilerinin eklenmesi ile ülkenin varlığı için çok önemli olan bir konuda TBMM devre dışı kalmış olmuyor mu?
Cumhurbaşkanı ve/veya cumhurbaşkanı yardımcıları böyle bir maceraya atılmak isterler ise, mesela komşumuz İran ile savaşa girmek isterler ise ne olacak?
Bu fıkranın hedefi de ERKEN/BASKIN seçim yapılması durumunda, iktidarın seçim kanunlarında kendi lehine yaptığı düzenlemelerin geçerli olabilmesi için, ‘‘seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz’’ kuralının ilk milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde uygulanmayacak olmasıdır.
HDP Milletvekili Sayın Sırrı Süreyya Önder, tarihe dikkat edin, 22 Aralık 2017 günü bir grup CHP milletvekili ile yaptığı sohbette, siyasi süreci değerlendirerek, Anayasa Halkoylamasında, 3 Kasım 2019’da yapılmasını onayladığımız seçimlerin, 13 Mayıs 2018 veya 24 Haziran 2018 tarihinde yapılacağını ileri sürmüş ve bu konuda iddiaya dahi girmiştir.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin erken seçim açıklamasındaki; ‘‘Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi henüz tam devreye girmedi. 3 Kasım 2019’a kadar ulaşmak her dakika zorlaşıyor. Bu işi uzatmaya gerek yok. Kaosa oynayanların oyununu bozmak şart. Türkiye’nin ABD, Fransa ve İngiltere ile kurduğu ilişkiler değişime uğramıştır. Cumhurbaşkanlığı sistemi acil bir hal almıştır’’ ifadelerinin ne anlama geldiğini de öğrenmek hakkımız. Türkiye’nin ABD, Fransa ve İngiltere ile kurduğu ilişkiler nasıl bir değişime uğramıştır?
Trump’ın İran nükleer anlaşmasından tek taraflı olarak çekilmesi ve yaptırımlar nedeniyle petrol ve doğal gaz fiyatlarında büyük artışlar yaşanması bekleniyor, Sayın Bahçeli’nin söylediğine göre ABD, Fransa ve İngiltere ile kurulan ilişkiler değişime uğramış, Kıbrıs’ta çok garip şeyler oluyor, eyalet sistemi olmadan başkanlık sistemi olmaz tartışmaları yeniden başlamış durumda. Sanki tam milli birlik ve beraberlik zamanı, ama gelin görün ki ayrıştırma ve çatışma kültüründen oy bezirgânlığı hâlâ devam ediyor.