İslam’ın En Azılı Eleştirmeni

Aşırı Sağcı Geert Wilders’ten Alıntılar

Geert Wilders İslam dininin kutsal kitabı Kuran ile Hitler’in Kavgam kitabının aynı olduğunu, nefret ve şiddet içeren Kur’an’ın çok daha fazla anti-Semitizm içerdiğini ileri sürmekte ve yasaklanmasını talep etmektedir.

Ercan Caner, Sun Savunma Net, 23 Kasım 2023

Hollanda’da yaşayan ve yazılarında ırkçılık, cinsellik ve göçmenlik konularını ele alan Flavia Dzodan, Wilders ile ilgili her haberde bu fotoğrafın kullanılmasını talep etmektedir. @redlightvoices

Hollandalı aşırı sağcı ve İslam karşıtı lider Geert Wilders’in Özgürlük Partisi resmi olmayan sonuçlara göre  parlamento seçimlerinde (PVV), 37 milletvekili çıkardı.

Wilders’e göre; ekonomik işbirliği  ile başlayan ancak daha sonra siyasi bir projeye dönüşen Avrupa Birliği ile SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) birbiriyle tamamen aynıdır. Hollanda’nın ulusal egemenliğini kaybettiğini ve kendi kendine karar verebilmesi gerektiğini savunan aşırı sağcı politikacıya göre yeni bir göç politikası gereklidir.

Çocuklar ve torunların güvenliğini sağlamak için Hollanda’nın İslamlaşmasını durdurmak istediğini söyleyen sağcı lidere göre; İslam dini ve özgürlük birbiriyle bağdaşmamaktadır. Totaliter İslami rejimi daha fazla Hollanda’ya sokmak istemediğini ve böyle düşündüğü için de ırkçı olmadığını ve hatta demokrasiyi güçlendirdiğini savunan Wilders ayrıca, İslami ideolojinin muhtemelen Nasyonal Sosyalizmden çok daha tehlikeli  olduğunu da ifade etmektedir.

Müslümanlar ile bir problemi olmadığını ileri süren Wilders, asıl probleminin İslam dini olduğunu, şidddet ve nefret söylemleriyle dolu olan ve Adolf Hitler’in ‘‘Kavgam – Mein Kamp’’ kitabından daha fazla Yahudi aleyhtarlığı içerdiğini iddia ettiği Kuran’ın yasaklanmasını istemektedir.

Her gerçek mültecinin sığınacak bir yeri olması gerektiğini kabul eden Wilders, bütün mültecilerin mümkünse geldikleri ve ait oldukları yerlerde kalmaları gerektiğini de savunmaktadır.

Özgürlük Partisi Programı

• İltica yasağı getirilmeli ve daha kısıtlayıcı göç politikaları uygulanmalı,
• Sınır güvenliği kontrolleri yeniden sağlanmalı, illegal kişiler gözaltına alınmalı ve sınır dışı edilmeli,
• Kendi ülkelerine seyahat eden göçmenlerin mülteci statüleri iptal edilmeli,
• Hollanda bir İslam ülkesi değildir, İslami okullar, Kur’an ve camiler yasaklanmalıdır,
• Avrupa Birliği ülkelerinden gelenler dâhil işçi ve öğrenci göçü sınırlandırılmalıdır,
• Şeriat ülkleriyle diplomatik ilişkiler azaltılmalıdır,
• Ukrayna’ya mali destek ve F-16 gibi askerî donanım verilmemelidir,
• Halkın satın alma gücünü artırmak maksadıyla; enerji, yakıt, gıda ve konut vergileri azaltılmalıdır,
• Daha sert ve sıkı polisiye tedbirler alınmalı ve önleyici gözaltı uygulanmalıdır,
• Savurgan iklim harcamaları durdurulmalı, gayretler sellerden korunma üzerine odaklanmalıdır,
• Dış yardımlar azaltılmalıdır ve
• Avrupa Birliği üyeliği için referandum yapılmalıdır.

2016 yılında düzenlenen ve Müslümanları ve İslam dinini karalama toplantısına dönüşen ‘‘Trump için homosexsüeller’’ partisine katılan Geert Wilders. Kürsü ve fotoğraflardakilerin şapkalarında ‘‘Make a Americe Great Again’’ ifadeleri yer almaktadır. Fotoğraf: Salon/Ben Norton)

Wilders bunun yanı sıra eşcinselleri de desteklemekte ve İslam dinine karşı sürdürdüğü mücadelenin nedenlerinden bir tanesinin de eşcinselleri korumak olduğunu ve bu nedenle de partisinin birçok eşcinsel tarafından desteklendiğini söylemektedir.

Irkçı lider 2011 yılında Kanada’ya gerçekleştirdiği bir ziyaret esnasında; Kanada hükümetinin burkayı yasaklaması gerektiğini, ılımlı İslam diye bir şey olmadığını, kadın sünneti ve çokeşliliğe müsaade eden ve Kanada ile Hollanda’da sayıları giderek artan Müslümanların bir tehlike haline geldiklerini, İslam kültürüne sahip çıkmak isteyen Müslümanların geldikleri ülkelerde kalmaları gerektiğini ve Müslümanların eşcinsel hakları açısından bir tehdit olduğunu ifade etmiştir.