savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
6°C
Ankara
6°C
Hafif Yağmurlu
Pazar Az Bulutlu
8°C
Pazartesi Yağmurlu
9°C
Salı Hafif Yağmurlu
9°C
Çarşamba Yağmurlu
8°C

Bariyerlerden Atlamak Zorunda Kalan Bir Eski Bakan!..

Bariyerlerden Atlamak Zorunda Kalan Bir Eski Bakan!..

Bariyerlerden Atlamak Zorunda Kalan Bir Eski Bakan!..

 

 

Artık olağan işlerden olsa da, Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ün geçen Cumartesi günkü cenaze törenine Erdoğan’ın gelmesiyle birlikte yaşanan protokol gerginliğini herhalde görmüşsünüzdür.

O anları bir de Sözcü Yazarı Deniz Zeyrek’in satırlarından aktaralım. Şunları yazdı:

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu’nun yanında saf tutmuştu. Birden ortalık hareketlendi. Kalabalıktan, gelenin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olduğu anlaşılıyordu. Erdoğan ve TBMM Başkanı Mustafa Şentop en önde saf tutmak istedi. Haliyle Kılıçdaroğlu gibi muhalefet liderleri ikinci sıraya gerilemek zorunda kaldı. Bu olurken, korumaların neden olduğu itiş kakış gerçekten nezaketsizlik örneğiydi. Korudukları iktidar gücünün kendisinden başka herkesi önemsiz, değersiz görmesinden güç alan o korumaların, ana muhalefet dahil, muhalefet liderlerine reva gördüğü muamele gerçekten rahatsız edici boyuttaydı.”

Özal’ın Korumalarının Havuza Attığı Gazeteci

Bugün yine Sözcü’de duayen gazeteci-yazar Rahmi Turan, merhum Cumhurbaşkanı Özal döneminde Gazeteci Bahri Kayaloğlu’nun 22 Eylül’de facebook hesabında paylaştığı bir olayı aktarmış. Olay şu:

1992’de Meydan Gazetesi’nde muhabirlik yapan Kayaoğlu, Özal ve eşinin katılacağı merhum sanatçı Kayahan ve Lale Yılmaz’ın nikâh törenini izlemek üzere Çırağan Sarayı’na gider. Özal çiftinin ilginç bir görüntüsünü çeker, çeker çekmez de korumalar tarafından havuza atılır. Özal, bu duruma gülümseyip giderken, sonradan gelen diğer gazeteciler Kayaoğlu’nun bu halini görüntüler. O gece tüm gazeteciler olayı protesto için fotoğraf makinelerini Özal’ın önüne bırakıp tek kare fotoğraf çekmezken, Meydan Gazetesi, “Cumhurbaşkanı Özal’ı ayılar koruyor” manşetini atar. Dönemin Başbakanı merhum Süleyman Demirel başta olmak üzere tüm siyasi parti liderleri, meslek kuruluşları ve hukukçular kınama mesajı yayınlar. Özal da Rahmin Turan’ı arayıp üzüntülerini bildirir ve Kayaloğlu’na yeni bir fotoğraf makinesi almayı teklif eder; ama Turan bunu reddeder.

Bahri Kayaoğlu, bunları anlattıktan sonra “sadece merakımdan” diyerek şunu sormuş:

Böyle bir olay şimdi olsa gazetesine ‘Cumhurbaşkanını ayılar koruyor’ manşetini atan genel yayın müdürü çıkar mı? Ya da kaç genel yayın müdürü buna cesaret edebilir?”

Özal’ın Bakanının Yaşadıkları

Son olarak; yine bugün eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner Yeni Şafak’taki köşesinde, Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı, “Bize kibir yakışmaz, biz tevazu ordusuyuz.” sözlerine atıfla, Erdoğan’ın daha önce de bu konuda sert uyarılarda bulunduğunu hatırlatıp, “Hâlâ Reis bu saatte kalkıp kibir üzerinden uyarıp tevazua çağırıyorsa, yandığımızın resmidir.” diye yazınca, biz de ANAP’ta dört dönem Aydın milletvekili seçilen, 1989-1991 arasında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı yapan Cengiz Altınkaya‘nın AKP döneminde yaşadığı protokol krizlerini anlatalım istedik.

Altınkaya aslında bunları iki hafta kadar önce, Ankara’da Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş başta olmak üzere çok sayıda siyasi ve sivil toplum örgütü temsilcisinin katıldığı bir kahvaltıda dile getirmiş. Dile getirme sebebi de Aydın Çine’de yapılan Adnan Menderes Müzesi’nin, üzerinden 2 yıl geçtiği halde açılmamasından yakınırken, açılacağı zaman kendisinin törene çağrılmaması halinde nasıl bir “protesto” eylemi gerçekleştireceğini söylemesi.

Peki Altınkaya, müzenin açılışına çağrılmayabileceği noktasına nasıl gelmiş? Çünkü daha önce yaşadıkları varmış. İşte o kahvaltıda bunları anlattığını duyunca, kendisini arayıp başına gelenleri sordum.

Korumalar Neredeyse Silah Çekiyormuş

Verdiği ilk örnek, Ekim 2010’da Erdoğan’ın katıldığı Aydın Çine’deki Adnan Menderes Barajı’nın açılış töreni oldu.

Kendi memleketindeki bir törene eski Bayındırlık Bakanı olarak davet edilmeyince tören alanına gitmiş. Her yer bariyelerlerle kapalıymış. Kendisini tanıtıp içeri girmek istemiş, ama sokmamışlar. Bunun üzerine bariyerlerden atlayarak öte tarafa geçince korumalar etrafını çevirmiş, arbede yaşanmış, eller bele atılmış. Nihayet kimliğine bakıldıktan sonra tören alanına gitmesine izin verilmiş.

Bir diğer örnek:

Altınkaya, daha önceleri birkaç kez Dokuz Eylül Üniversitesi’nin açılış törenine katılmış. 19 Ekim 2018’de, Erdoğan’ın katılacağı 2018-2019 Akademik Yılı Açılış Töreni üzeri de İzmir’deymiş. Vali’ye, onun kontenjanından törene katılmak istediğini bildirmiş; Vali de adını listeye yazmış. Ancak törene Vali’nin listesinden kimseyi almamışlar.

Ne Yapmaya Çalışıyorlar?

Eski Bakan Altınkaya, bunları anlattıktan sonra şunları söyledi:

Oysa AK Parti iktidarının ilk yıllarında böyle değildi. Örneğin 2003’te dönemin Bakanı Faruk Özak, Karadeniz Sahil Yolu’nun açılışına davet etti. İki gün orada kalıp gördüğüm eksiklikleri, hataları anlattım. O vakitler bizlere protokolde yer veriliyor, adımız anons ediliyordu. Sonrasında hiçbir eski bakana rağbet göstermediler. Artık davet edilmiyoruz. Biz siyaseti böyle öğrenmedik. Geçmişte emeği geçen herkesi çağırırdık; ihaleyi, hak edene verirdik. Gelinen bu nokta, geçmişten korkma ve kurtulma çabasıdır. Adım adım giderseniz, Atatürk’e ulaşırsınız. Onu unutturmak için önce bizleri unutturuyorlar. Yakın zamanda New York’ta Türkevi’nin açılışı yapıldı. Törende, buraya geçmişte emeği geçenlerden kimse var mıydı?”

Menderes Müzesi Eylemi

Adnan Menderes Müzesi’nin açılış meselesine gelirsek; öncelikle şunu hatırlatayım.

Menderes’in Anıt Mezarı’nın yapılması ve Yassıada’daki kabrinin Topkapı’ya taşınması, Cengiz Altınkaya’nın Bakan olduğu dönemde gerçekleşti. Menderes’in naaşını yeni kabrine yerleştirenlerden birisi de bizzat Altınkaya idi.

Aydın Çine’deki müzenin 2 yıl önce tamamlandığını; ancak Erdoğan beklendiği için bir türlü açılmadığını belirten Altınkaya, “Müzeyi gezdim. Çok güzel olmuş ve çok da masraf yapılmış. Bu kadar kamu parası harcanmışken niye açılmıyor?” dedikten sonra açılış törenine davet edilmediği takdirde nasıl bir eylem düzenleyeceğini şöyle açıkladı:

Müzenin karşısında kahvehaneler var. Burada alternatif tören düzenleyip tüm dostları çağıracağım.”

Erdoğan, “Milletin hizmetkârıyız.” deyip dursun; işte bir eski Bakan’ın ağzından, AKP’nin hallerinden küçük bir demet!..

Müyesser YILDIZ, 8 Ekim 2021

 

Kaynak: https://muyesseryildiz.com/2021/10/08/bariyerlerden-atlamak-zorunda-kalan-bir-eski-bakan/

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.