Osman Başıbüyük, 19 Kasım 2024 / Hong Kong
Bu bir komplo teorisidir
Donald Trump, seçim kampanyasından bu yana savaş karşıtı bir tutum izliyor. En son yaptığı konuşmada, “Özgürlük ve demokrasi getireceğiz diye bizi savaştan savaşa sürükleyen NeoCon’ların kökünü kurutacağız” dedi.
Trump, “derin devlet” ile mücadele edeceğini iddia ediyor. Söyledikleri ile yapacakları bir olmayacak. Bu komplo teorisinin iddiası bu. Açıklayalım:
Sahte Bayrak Operasyonları
ABD, 1898’de İspanya ile savaştı. Savaşın gerekçesi Küba’nın Havana Limanında demirli USS Maine isimli savaş gemisinin batırılmasıydı. Çok şiddetli patlama sonucu mürettebatın 2/3’ü ölmüştü. Patlamayı kimin yaptığı bilinmiyordu ama sorumlu İspanya olarak ilan edildi. Savaşın galibi ABD, Porto Riko, Guam ve Filipinler’i ele geçirmişti.
ABD’nin 2’nci Dünya Savaşı’na girebilmesi için de önemli bir bahaneye ihtiyacı vardı. Japonların Pearl Harbor’a saldırması Washington’a beklediği fırsatı vermişti. Ne hikmetse baskın günü limanda hiçbir ABD uçak gemisi yoktu. Donanmanın önemli vurucu güç unsurları baskın öncesi limanı terk etmişti! Japonlar limanda yem olarak bırakılan dandik gemileri vurdular ve hatalarının bedelini çok ağır ödediler.
El-Kaide’nin 11 Eylül 2001’de İkiz Kulelere yaptığı saldırı da benzer bir sahte bayrak operasyonuydu. Pentagon’un Terörle Savaş (War on Terror) konseptini yürürlüğe koymasını sağladı. Çok kısa sürede Afganistan’dan Libya’ya bütün İslam coğrafyasını istikrarsızlaştırmayı başardılar.
Bu örnekleri niçin verdim? Eğer bir ülke savaşacaksa, o ülkenin halkı gireceği savaşa inanmalıdır. İnsanlar savaşın gerekçelerinin haklı olduğunu düşünmüyorlarsa hem savaşın kazanılması zordur hem de savaşı tezgahlayan derin devlet bu işten çok zararlı çıkar. Bu yüzden Washington her savaş öncesi mutlaka bir tezgâh kurmuş ve Amerikan halkını savaşa ikna etmiştir.
Eğer bugün Vatansız Para büyük bir savaş istiyorsa ABD’nin bu savaşa katılması için iktidarda savaş isteyen bir yönetim değil tam tersine savaş karşıtı bir yönetimin olması gerekir. Savaş karşıtı yönetim savaşı kucağında bulmalıdır. Aksi takdirde günümüz şartlarında Amerikan halkını savaşın haklılığına ikna etmek kesinlikle mümkün olmaz. İşte Trump bu maksatla başkanlık koltuğuna bütün tarafların işbirliği ile güzel bir planlama sonucu oturtulmuştur.
Trump’ı İktidara Vatansız Para Getirdi
Düşünsenize! Seçime 4 ay kalaya kadar Trump’ın karşısındaki rakip Joe Biden idi. Adam yaşlılık sebebiyle dünya kamuoyu ve kendi seçmeni üzerinde çok kötü bir etki bırakıyordu. Baktılar tezgâh çok belli olacak hemen ani bir karar ile başkan yardımcısı Kamala Harris’i karşısına koydular. Harris, bir röportajda, “mevcut Başkan Joe Biden’den neyi farklı yapacaksınız?” sorusuna “aklıma hiçbir şey gelmiyor” diye cevap verdi. Kadın daha ne yapsın? Rakibe meydan başka nasıl boş bırakılabilir ki?
Trump’ın porsiyonunu daha da güçlendirmek için iki defa da çakma suikast düzenlediler. Herkesin gözü önünde, vatandaşların ikazlarına rağmen, kimsenin engellemesiyle karşılaşmadan çatıya çıkan suikastçı, Trump’ı kulağından yaraladı. Nereden biliyoruz, masanın altına eğildiğinde kulağına boya sürülmediğini?
Trump’ın yanına bir de Vatansız Para’nın iyi polisini Elon Musk’u koydular. Adam seçim öncesi her gün milyonlarca dolar para dağıttı.
Black Rock’u unutmayalım. Vatansız Para’nın baş aktörü, 11,5 trilyon dolara hükmettiği söylenen dünyanın en büyük, çok uluslu yatırım şirketi de seçim öncesi Trump’a destek açıklamıştı.
Daha ne yapsınlar? Trump’ın seçimi kaybetme ihtimali yoktu. Her şey onun lehine planlanmıştı. Velhasıl Trump, ABD siyasi tarihinde tüm salıncak eyaletleri kazanan ender liderlerden biri oldu. Ancak daha koltuğuna oturmadan işler kızışmaya başladı.
Trump Bombayı Kucağında Bulacak! Yersen
ABD Başkanı Biden gider ayak, Ukrayna’nın Rusya sınırları içerisindeki bölgelere ABD üretimi ATACMS Balistik Füzesi ile saldırmasına onay verdi. İngiltere ve Fransa da bu kararı destekliyor. Orta menzilli bu balistik füzelerin kullanılması Moskova dahil Rusya’nın birçok şehrini Ukrayna’nın hedefi haline getirecek.
Bu arada Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, yaptığı bir açıklamada “Nükleer silahlardan kim vazgeçti? Ukrayna. Hepsinden mi?” diyerek garip imada bulundu. Sovyetler Birliği döneminde Ukrayna dünyanın üçüncü büyük nükleer cephaneliğine sahipti. Yapılan bir anlaşma ile bu silahlardan vaz geçmiş hepsini Rusya’ya teslim etmişti. Acaba Zelenskiy yaptığı bu garip açıklama ile elimizde nükleer silah mı var demek istemişti?
Bu tehditler karşısında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin balistik füze saldırılarına uğraması halinde, buna nükleer silahla yanıt verilmesine olanak veren doktrini onayladı. Rus televizyonları savaşın tırmanması halinde Avrupa’da nükleer silahlarla vuracak ülkeleri ve hedefleri gösteriyor.
Bütün bunlar olurken bizim barış sever Trump ne yapıyor dersiniz?
Trump 2 gün önce maskotu Elon Musk ve kabinesiyle birlikte UFC dövüşü seyretmeye gitti. Kafes içerisinde iki erkek birbirini parçalarken Trump, 20 bin kişiyi ABD, ABD, ABD (USA, USA, USA) diye bağırttı. Savaş karşıtı adam kafes dövüşü seyrediyor ve yumruk havada bütün seyirciyi galeyana getiriyor. Bu neyin hazırlığı dersiniz acaba?
Vatansız Para öyle bir tezgâh kurar ki başınıza ne geldiğini anlamazsınız. Trump, Putin vs. bütün liderler rolünü oynar kabak masum insanların başına patlar. Yeni dünya düzeni yine kan ve gözyaşı ile kurulur.
Dünyaya bir cisim yaklaşıyor…
Yanılmayı çok diliyorum.