savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Yağmurlu
6°C
Ankara
6°C
Yağmurlu
Cumartesi Hafif Yağmurlu
6°C
Pazar Parçalı Bulutlu
8°C
Pazartesi Çok Bulutlu
10°C
Salı Yağmurlu
9°C

BİR ERKEK İKİ  KADIN VE BİR BEBEK

BİR ERKEK İKİ  KADIN VE BİR BEBEK
A+
A-

BİR ERKEK İKİ  KADIN VE BİR BEBEK

3 Ebeveyn Tekniğiyle Dünyanın İlk bebeği Doğdu

Yazar: Jessica Hamzelou

Çeviren: Ercan Caner

uclu-ebeveyn-ilk-bebek

Bir erkek! New Scientist tarafından bildirildiğine göre; beş aylık bir bebek, üç kişinin DNA’larının bir araya getirildiği yeni bir  teknik kullanılarak dünyaya gelen ilk bebek oldu. Londra King’s College’tan Dusko Ilic’e göre ‘‘Bu güzel bir haber, büyük bir başarı ve devrim niteliğinde bir gelişme’’.

Nadir  rastlanan genetik mutasyonlara sahip ebeveynlerin, sağlıklı bebeklere sahip olabilmelerine imkan sağlayan ve tartışmalara neden olan teknik, yasal olarak sadece İngiltere’de onaylanmış  durumdadır. Fakat, ebeveynleri Ürdünlü olan, ABD esaslı, Meksika’da bulunan bir  ekibin tedavisiyle gerçekleşen bebeğin doğumu, embriyologlara göre  bütün dünyada bu alanda yürütülen çalışmaları hızlandıracaktır.

Bebeğin annesi, sinir sisteminin gelişmesini engelleyen ölümcül Leigh Sendromu[1] genlerini  taşımaktadır. Hastalığın genleri hücrelerimiz için enerji  sağlayan ve bize annelerimizden geçen 37 adet geni sağlayan mitokondri[2] içindeki DNA’larda bulunmaktadır. Anneden geçen mitokondriyal DNA’lar mutasyona nükleer DNA’lardan on kat daha fazla açıktır ve her bir hücrenin çekirdeğinde bulunan DNA’larımızın çoğundan ayrıdır.

uc-ebeveynli-bebek

Üç Ebeveynli Bebek Yöntemi

Annenin mitokondrisinin yaklaşık olarak dörtte birinde hastalığa neden olan mutasyon mevcuttur. Kendisi sağlıklı olmasına rağmen, Leigh Sendromu ilk iki çocuğunu kaybetmesine neden olmuştur. Ürdünlü çift, New York City’de bulunan New Hope Fertility Center’dan John Zhang ve ekibinden yardım talebinde bulunmuştur. Zhang, mitokondrial hastalıkları önlemek için ‘‘üç ebeveyn’’ olarak  adlandırılan bir teknik üzerinde çalışmaktadır. Teorik olarak bunu yapabilmenin birkaç yöntemi bulunmaktadır. Birleşik Krallık’ta onaylanan teknik, pronükleer transfer olarak adlandırılmaktadır ve anne ile vericinin yumurtalarının her ikisinin de babanın spermi ile döllenmesini içermektedir. Bu yöntemde, döllenen yumurtalar erken-evre embriyonlara dönüşmeye başlamadan önce, her bir çekirdek ayrılmakta ve vericinin döllenen yumurtasındaki çekirdek ayrılarak,  annenin döllenmiş yumurtasındakiyle değiştirilmektedir.

Fakat bu teknik, Müslüman olan Ürdünlü çiftin, döllenen iki embriyonun yok edilmesine karşı çıkmaları nedeniyle uygun değildir. Bu nedenle Zhang, spindle nüklear transfer olarak adlandırılan, çekirdek transferinin, yumurtaların döllenmesi öncesinde yapıldığı farklı bir yaklaşım denemiştir. Annenin yumurtalarından bir tanesinin çekirdeğini ayıran Zhang, bu çekirdeği, kendi çekirdeği ayrılan vericinin yumurtasına eklemiştir. Anneden alınan nükleer DNA ile vericiden alınan sağlıklı mitokondriyal DNA sonucu ortaya çıkan yumurta babanın spermi ile döllenmiştir.

Zhang’ın ekibi bu tekniği, sadece bir  tanesi normal gelişimine devam eden  beş adet  embriyo oluşturmak için kullanmışlardır. Embriyo anneye yerleştirilmiş ve bebek dokuz ay sonra dünyaya gelmiştir. Hollanda Maastricht Üniversitesinden Bert Smeets gelişmeyi; ‘Heyecan verici bir haber’’ olarak nitelemektedir. Zangh’ın ekibi bulgularını, Ekim ayında Salt Lake City’de yapılacak American Society for Reproductive Medicine’s Scientific Congress açıklayacaktır.

Yukarıda anlatılan iki  yöntem de ABD’de henüz onaylanmamış durumdadır, bu nedenle Zhang bu çalışmasını ‘‘hiçbir kuralın olmadığını’’ ifade ettiği Meksika’da sürdürmüştür. Doğru kararı verdiğine inanan Zhang,  ‘‘Hayat kurtarmanın ahlâki bir şey olduğunu’’ belirtmektedir.

Birleşik Krallık’taki ahlak kurallarını inceleyen Sian Harding, Zhang ve ekibi tarafından yürütülen çalışmada ahlaki bir yaklaşım sergilendiğini ifade etmektedir. Harding’e göre; Zhang ve ekibi embriyonları yok etmediğinden ve erkek embriyosunu kullandığından ortaya çıkan çocuğun kalıtımsal yolla mitokondriyal DNA’lara sahip olmayacağını ve Birleşik Krallık’ta yapmayı planladıkları kadar ve hatta daha iyi bir uygulama olduğunu ifade etmektedir.

Geriye kalan tek endişe güvenliktir. Embriyologların, üç kişinin DNA’larını kullanarak bir bebek oluşturma denemesi en son 1990 yılında, bir vericiden alınan mitokondriyal DNA’yı başka bir kadının yumurtasına, eşinden alınan spermle birlikte enjekte etmesiyle gerçekleştirilmiştir. Ceninlerden ikisinde genetik düzensizlikler oluşmuş ve tekniğin uygulanması, ABD Food and Drug Administration tarafından durdurulmuştur. Bu denemedeki problemin, ceninlerin iki kaynaktan mitokondriya almasından kaynaklanmış olabileceği  değerlendirilmektedir.

Zhang ve arkadaşları, bebeğin mitokondriyasını test ettiklerinde % 1’den daha azının mutasyon taşıdığını tespit etmişlerdir. Ümit edelim ki bu oran herhangi bir probleme neden olmayacak kadar küçük olsun, genel olarak, % 18 oranında mitokondriyanın etkilenmesi durumunda problemlerin başlayacağı düşünülmektedir. Ilic, bu durumun çok iyi olduğunu ifade etmektedir.

Smeets de aynı fikirde olmasına rağmen, Zhang ve ekibini, mitokondriya seviyelerinin düşük kaldığından emin olmak için çocuğu gözlem altında tutmaları yönünde uyarmaktadır. Hatalı mitokondriyanın kopyalama ve aşamalı olarak sayısının artma şansı olduğunu söyleyen Smeets, yöntemin başarısından emin olabilmek için daha fazla doğumların olması ve sonuçların dikkatlice incelenmesi gerektiğini sözlerine ekliyor.

Ürdünlü bir çift yaklaşık olarak 20 yıldır çocuk sahibi olmak için çabalamaktadır. Kadın, ilk olarak evliliklerinin onuncu yılında hamile kalır, fakat dört kez düşük yapar. 2005 yılında çiftin bir bebekleri dünyaya gelir ve ancak o zaman doğurganlık sorununun annenin mitokondriyasındaki genetik mutasyondan kaynaklandığı tespit edilebilir. Kızları,  beynini, kaslarını ve sinirlerini etkileyen Leigh sendromu ile doğmuştur. Ne yazık ki altı yaşında yaşama veda eder. Çiftin ikinci çocuklarında da aynı problem görülür ve sadece 8 ay hayatta kalabilir.

Tartışmalara neden olan ‘‘üç ebeveynli bebek’’ tekniği ile dünyaya gelen çocuk, 6 Nisan 2016 tarihinde dünyaya gelmiştir. Hiç bir hastalık belirtisi göstermemektedir.

Mitokondriyal  rahatsızlıklara sahip annelerin, sağlıklı bebeklere sahip olup olamayacağını sadece zaman gösterecektir. Fakat ilk bebeğin sağlıklı doğumu, gelecekte bu tekniğin tekrar kullanılmasının kaçınılmaz olduğunu göstermektedir.

ÇN: Yazının orijinaline aşağıdaki linkten erişebilirsiniz.

https://www.newscientist.com/article/2107219-exclusive-worlds-first-baby-
born-with-new-3-parent-technique/

[1] Leigh sendromu  hücrelerde enerji üretmekten sorumlu olan ve ‘mitokondri’  adı verilen organeldeki genetik mutasyona bağlı bir protein eksikliği nedeniyle oluşan ve merkezi sinir sistemini etkileyen bir hastalıktır (motivolog.com).

[2] Mitokondriyal DNA hücrelerin çekirdeği haricinde, mitokondri denen ve enerji üretimi için büyük moleküllerin oksijen ile yakılarak küçük moleküllere dönüştüğü organelde bulunan bağımsız DNA parçasına verilen isimdir. Mitokondri ise, ökaryotik hücrelerin, enerji üretimi görevini üstlenen ve kendi DNA’sina sahip sitoplazmik bir organeldir. Sayilari enerji ihtiyacina göre, hücreden hücreye degişmektedir (Evrim Ağacı).

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.