savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
8°C
Ankara
8°C
Hafif Yağmurlu
Pazartesi Yağmurlu
9°C
Salı Hafif Yağmurlu
8°C
Çarşamba Yağmurlu
8°C
Perşembe Çok Bulutlu
8°C

Demokrasi Zirvesi

Demokrasi Zirvesi

Demokrasi Zirvesi

 

Demokrasi öyle tesadüfen oluşmaz. Demokrasiyi savunmak, onun için savaşmak, güçlendirmek ve yenilemek zorundayız. ABD Başkanı Joseph R. Biden Jr.

 

Ercan Caner, Sun Savunma Net, 10 Kasım 2021

 

Irak’ın Erbil kentindeki Harsham Ülkesinde Yerinden Edilmiş Kişiler Kampında hayatında ilk kez oy kullandıktan sonra çıkmaz mürekkep ile boyanan parmağını gösteren Zainab. Çıkmaz mürekkep seçim hilelerinin en başında gelen mükerrer oy kullanmanın önüne geçilmesi maksadıyla kullanılan bir tedbirdir. Fotoğraf: Jim Huylebroek

 

Başkan Biden 09-10 Aralık 2021 tarihlerinde; dünyanın her yerinden bazı hükümet, sivil toplum örgütleri ve özel sektör liderlerinin demokratik yenilenme için yeni bir gündem belirlemek ve günümüzde demokrasilerin karşılaştığı en büyük tehditlerle kolektif eylem yoluyla mücadele etmek maksadıyla bir araya getirecek olan Demokrasi Zirvesi ilk toplantısına ev sahipliği yapacaktır.

Bugün, demokrasi ve insan hakları dünyanın her yerinde tehdit altındadır. Geçiş aşamasında olan veya onlarca yıl önce kurulan demokrasiler içerden ve dışarıdan büyük bir tehdit altındadır. Halkın demokrasiye olan güvensizliği ile hükümetlerin adil ve sürdürülebilir bir ekonomik ve siyasi ilerleme sağlamadaki başarısızlıkları siyasi kutuplaşmayı ve demokratik normları ve kurumları baltalayan, altını oyan siyasi liderlerin yükselişini körüklemiştir.

Dünyanın her yerinde zayıf devlet kapasitesi, temelsiz hukuk devleti, yüksek seviyedeki eşitsizlik ve yolsuzluk demokrasiyi aşındırmaya devam etmektedir. Bunun yanı sıra, otoriter liderler; gazeteciler ve insan hakları savunucularını hedef almaktan, seçim hilelerine kadar uzanan geniş bir yelpazede demokrasileri baltalamak maksadıyla kendi ülke sınırlarını aşmakta ve kendi modellerinin insanlık için daha iyi olduğunu iddia etmektedir. Düşman aktörler,  demokratik bütünlüğü zayıflatmak maksadıyla sayısal bilgileri giderek daha fazla manipüle ederek ve yanlış bilgiler yayarak bu eğilimleri daha da kötüleştirmektedir.

 

ABD yardımlarıyla inşa edilen Parlamento Eğitim Merkezi’nin açılış törenine katılan Ukraynalı öğrenciler, Haziran 2019. Fotoğraf: Andrii Nesterenko

 

ABD Başkanı Biden’in ev sahipliğinde 09-10 Aralık 2021 tarihlerinde icra edilecek olan Demokrasi Zirvesi, hükümet, sivil toplum ve özel sektörden davet edilen liderlerin, demokrasilerin karşı karşıya olduğu zorluklara odaklanacağı ve ülke içinde ve dışında, demokrasi ve insan haklarını savunmada hem kişisel hem de kolektif katkılar yapabilecekleri bir platform sağlayacaktır.

Demokrasi Zirvesi, ABD’ye; destek ve katkıları küresel demokratik yenilenme için kritik olan çeşitli aktörleri dinlemek, öğrenmek ve onlarla bir araya gelmek için bir fırsat sağlayacaktır.

Demokrasi Zirvesi’ne davet edilen bütün hükümet, sivil toplum liderleri, hayır kurumları ve özel sektörden uzmanlarında; ‘‘otoriterliğe karşı savunma’’, ‘‘yolsuzlukla mücadele’’ ve ‘‘insan haklarına saygıyı geliştirme’’ temalarında katkı sağlaması ve cesur ve uygulanabilir düşünceler üretmesi beklenmektedir.

Demokrasi Zirvesi’ne katılacak olan liderler arasında; bir zamanlar insan haklarını takmadığını söyleyen Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte ve Freedom House sivil toplum kuruluşuna göre ülkesini giderek otoriterliğe sürükleyen Hindistan Başbakanı Narendra Nodi de olacaktır.

ABD Başkanı Joe Biden sanal olarak gerçekleştirilecek olan Demokrasi Zirvesi’ne nedense ABD’nin müttefiki olan bazı ülke liderlerini davet etmemiştir.

ABD Demokrasisi

ABD Başkanı Biden’in ev sahipliğinde sanal olarak gerçekleştirilecek olan Demokrasi Zirvesi’nin, son zamanlarda oldukça sarsılan ve altı oyulan ABD demokrasisi için de yararlı olmasını diliyorum.

Capitol isyanında boynuzları ile bütün dikkatleri üzerine çeken Donald Trump taraftarı Jacob Chansley, Şaman inancı nedeniyle Arizona hapishane yemeklerini dokuz gün yiyememiş, sonunda bir yargıcın kararıyla organik beslenmesine izin verilmiştir. Fotoğraf: Manuel Balce Ceneta

 

İnsan hakları birbirine karşılıklı olarak bağımlıdır ve bu haklardan bir tanesinin dahi eksikliği Amerikan toplumunun dokusunun yıpranmasına neden olabilir. Amerikan halkı yönetiminden, başta yaşama ve insan haklarına ve insan onuruna saygı duymasını ve sistematik ırk ayrımcılığına derhal son vermesini talep etmektedir. İlave olarak; insan hakları ve temel özgürlüklerin korunması, polis şiddetine son verilmesi, özgür ve adil seçimler ile ayrımcılığa ve isyan, yağma ve kundakçılık olaylarının sonlandırması için gerekli tedbirleri almasını şiddetle talep etmektedir.

ABD halkı, ülkede sürmekte olan sistematik ırkçılık, ayaklanma, yağma ve kundakçılık, polis şiddeti, din istismarı, özgür ve adil seçim problemi ve cinsel taciz vakaları göz önüne alındığında tarifsiz acılar içinde kıvranmaya devam etmektedir.

06 Ocak 2021 tarihinde Amerikalı isyancılardan oluşan bir çete, Washington kentindeki Kongre Binasına (Capitol) bir baskın düzenlemiştir. Meydana gelen arbedede binayı korumakla görevli bir polis ve isyancılardan dört kişi hayatını kaybetmiştir. Bu olay, demokrasinin en büyük koruyucusu ve olduğunu iddia eden Birleşik Devletler açısından tam bir ulusal rezalettir. Kongre’ye yapılan açık bir saldırıdır. Demokratik bir seçimin sonuçlarını zorla değiştirme girişimidir. Kongre Binasına yapılan saldırıda yaşananlar; asıl hedefleri Amerikan gücü ve liderliğinin yerlerde süründüğünü, iç bölünme ve kargaşa ile paramparça olduğunu görmek olan dış güçlere bir armağandır.

                                                                                                                         Kaynak: POLITICO

 

ABD Yönetimine Tavsiyeler

En iyi koşullarda dahi Amerika Birleşik Devletleri insan haklarını gerçekleştirme konusundaki ideallerinin gerisinde kalmaya mahkûmdur. Washington hem düşmanlarına hem de müttefiklerine ne zaman baskı yapacağı ve ne zaman daha uzlaşmacı olacağı konusunda sık sık zor kararlar vermek zorundadır. Ancak insan hakları ihlallerini görmezden gelme veya göz yumma gibi bir yaklaşım Amerika Birleşik Devletlerinin güvenilirliğini zayıflatmakta ve ABD liderliğinin altını oyan ahlaki göreceliliğe katkıda bulunmaktadır.

Aşağıdaki tavsiyeler Demokrasileri Koruma Vakfı tarafından hazırlanan raporun ‘‘İNSAN HAKLARI’’ alt başlıklı kısmından alıntıdır. Yazının tamamını Sun Savunma Net sitesinde okuyabilirsiniz.

Amerika’nın insan haklarının koruyucusu lideri olarak rolü yeniden canlandırılmalıdır. Washington yönetiminin bu konuda ABD’nin güvenilirliğini onarması için bir fırsat bulunmaktadır, çünkü bu güvenilirlik Amerikalıların ülke içinde uyguladıkları demokratik ilkelerden kaynaklanmaktadır. İnsan haklarını, Amerikan dış politikasına ayrılmaz bir unsur olarak dâhil etmek Amerikan ulusal güvenlik hedeflerini zayıflatmaktan ziyade tamamlayacaktır.

İnsan haklarını ABD’nin dış politikasının temeli olarak yücelten önemli bir açıklama yapılmalıdır. Başkan Biden, dost ve düşmanlar arasında net bir ayırım yaparken insan hakları konusundaki endişelerin Amerika’nın ikili ilişkilerini şekillendirmesinde daima önemli bir faktör olacağını net bir şekilde belirtmelidir.

Genel ilişkilere zarar vermeden otoriter müttefikleri insan hakları konusunda baskı altına almak maksadıyla bir dizi ara seçenekler bulundurulmaya devam edilmelidir. Belirli otoriter devletlerle ortaklık, stratejik açıdan bir zorunluluk olabilir, fakat ABD insan hakları ihlallerini ele almak için hedefe yönelik yaptırımların yanı sıra özel ve/veya kamusal eleştiri seçeneklerini de kullanmaya devam edebilir.

Küresel Magnitsky İnsan Hakları Sorumluluk Yasası kapsamında yetkiler kullanılarak dünyanın her yerinde ciddi insan hakları ihlalleri ve yolsuzluktan sorumlu kişi ve kurumlara yaptırım uygulanmalıdır. Bugüne kadar Amerika Birleşik Devletleri; Suudi Arabistan, Rusya, Venezuela, Myanmar ve Çin’deki insan hakları ihlallerine karşı bu tür yaptırımları uygulamıştır. Biden yönetimi koşulların gerektiği şekilde, insan hakları ihlallerine karşı Magnitsky yaptırımlarını kullanmaya devam etmelidir.

 

Amerikan polisinin yaptıkları için hesap vermesini isteyen göstericiler New York sokaklarında, 09 Ağustos 2019.Fotoğraf: Erik McGregor/ Getty Images

 

Çin’in Müslüman Uygur azınlığa uyguladığı zalim baskılara son verilmesine öncelik verilmelidir. Yaptırımlar ve katı diplomasi yoluyla Biden yönetimi, Pekin’in Uygurlara yönelik zulmünü durdurması gerektiğini net bir şekilde ortaya koymalıdır.

Gelecekte İslami Cumhuriyet ile yapılacak müzakerelerde Tahran’ın insan hakları ihlalleri ele alınmalıdır. Biden, Tahran’ın anlaşma maddelerine uyması durumunda; resmi olarak Müşterek Kapsamlı Eylem Planı (JCPOA-Joint Comprehensive Plan of Action)) olarak bilinen 2015 nükleer anlaşmasına yeniden dâhil olacağını açıklamıştır. Biden ayrıca, yeni müzakerelerin bir parçası olarak JCPOA’nın hükümlerini genişletmek ve güçlendirmek istediğini de ifade etmiştir. Bu bağlamda Washington yönetimi Tahran’ın insan hakları ihlallerine son vermesi gerektiğini açıkça ortaya koymalıdır.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’nda Reform Yapılmalıdır. Amerika Birleşik Devletlerinin 2018 yılında çekildiği bu küresel organizasyonda; içlerinde insan hakları normlarıyla dalga geçen Çin, Küba, Gabon, Pakistan, Rusya ve Özbekistan gibi zalim diktatörler bulunmaktadır. Bu konsey ayrıca; haydut rejimlerin büyük ihlallerini göz ardı ederek, Yahudi devletinin kendini savunma hakkını yanlış olarak insan hakları ihlalleri gibi nitelendirerek İsrail’e aşırı odaklanmaktadır. Biden yönetimi Konseye reform yapması konusunda baskı yapmalı ve anlamlı gelişmelerin olmaması durumunda katılmaktan kaçınmalıdır.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.