savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Yağmurlu
6°C
Ankara
6°C
Yağmurlu
Cumartesi Hafif Yağmurlu
6°C
Pazar Parçalı Bulutlu
8°C
Pazartesi Çok Bulutlu
10°C
Salı Yağmurlu
9°C

Erdoğan İsveç İtirazından Nasıl Vazgeçti?

Erdoğan İsveç İtirazından Nasıl Vazgeçti?

F-16 & Vize Serbestisi Yolda mı?

Erdoğan İsveç İtirazından Nasıl Vazgeçti?

Türkiye, İsveç ve NATO Genel Sekreteri’nin bu akşam yaptıkları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsveç Katılım Protokolü’nü hızla onaylanmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne iletme taahhüdünü de içeren açıklamayı memnuniyetle karşılıyorum. Avrupa-Atlantik bölgesinde savunma ve caydırıcılığın güçlendirilmesi konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye ile birlikte çalışmaya hazırım. Başbakan Kristersson ve İsveç’i 32’nci NATO müttefikimiz olarak görmeyi dört gözle bekliyorum. Ve kararlı liderliği için Genel Sekreter Stoltenberg’e teşekkür ediyorum. ABD Başkanı Joe Biden.

 

Ercan Caner, Sun Savunma Net, 14 Temmuz 2023

 

Fotoğraf: NATO

NATO Vilnius Zirvesi’nde Türkiye Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelen ABD Başkanı Joe Biden onu, İsveç’in NATO’ya katılımını engellemekten vazgeçmesiyle sonuçlanan büyük diplomasi hamlesi nedeniyle kutlamıştır.

‘‘Diplomasiniz ve bunu üstlenme cesaretiniz için size teşekkür etmek istiyorum. Ve liderliğiniz için teşekkür etmek istiyorum.’’

Batı başkentlerinde,  Erdoğan’ın geçen yıl Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline tepki olarak Finlandiya ile birlikte başlayan ittifaka katılım hedefini tamamlamak için NATO üyelerinin tamamının onayını gerektiren İsveç’i engellemesi konusunda hayal kırıklığı giderek artmıştır.

France24 haber sitesinde paylaşılan bir habere göre Başkan Joe Biden, çıkmaza son vermek ve Vilnius Zirvesi’nde utanç verici bir başarısızlıktan kaçınmak maksadıyla Pazar günü (09 Temmuz 2023) Air Force One uçağından Erdoğan ile yaklaşık  bir saat süren bir görüşme gerçekleştirmiştir.

TIME haber sitesine göre, Başkan Biden Atlantik Okyanusu üzerinde 30,000 feet irtifada Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinde ona, Rus sınırında bulunan iyi silahlanmış bir isveç’in NATO’ya katılmasına neden izin vermesi  gerektiğini anlatmıştır.

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan, Pazartesi günü (10 Temmuz 2023) geç saatlerde, ikili arasında gerçekleştirilmesi planlanan NATO toplantısı öncesinde aniden İsveç’in NATO’ya katılımına muhalefet etmeyi bırakmıştır.

ABD Başkanı Joe Biden, eşi Jill Biden ve üst düzey yetkililer Air Force One uçağında bir brifing dinlerken, 26 Şubat 2021. Kaynak: Adam Schultz

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Erdoğan’ın, İsveç’in NATO’ya girişini onaylayan protokolü TBMM’ne iletmeye onay vermesi, Türkiye’nin aldğı tavizler konusunnda  spekülasyonlara neden olmuştur.

Erdoğan son dakikada yaptığı bir hamle ile İsveç’in NATO’ya kabul edilmesinin Türkiye’nin Avrupa Birliği ile askıya alınan üyelik müzakerelerinin yeniden başlamasına bağlı olmasını talep etmiştir.

Türkiye’nin uzen süredir devam eden modern ABD F-16 savaş uçaklarını satın alma talebi de İsveç kararının ardından hızlanmış gibi görünmektedir. Başkan Biden’in ulusal güvenlik danışmanı  Jake Sullivan yaptığı son açıklamada, ABD başkanının Türkiye’ye F-16 transferini NATO’nun çıkarları doğrultusunda gördüğünü ve aylardır desteklediğini ifade etmiştir.

ABD’li üst düzey bir yetkiliye göre Başkan Biden, Türkiye’ye F-16 satışına karşı çıkan Kongre ile aktif bir ilişki içinde çalışmakta ve uygun zamanı beklemektedir. Ancak Sullivan savaş uçaklarının Türkiye’ye verileceği gün konusunda kesin bir açıklama yapmamıştır.

Sullivan; İsveç’in NATO’ya katılım görüşmelerinde her ne kadar NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve Erdoğan yoğun ve aktif olarak katılmış olsalar da, ABD’nin de yakın zamanda önemli bir müdahil olduğunun altını çizmiştir.

Sullivan, Erdoğan’ın Türkiye’nin Avrupa Birliği özlemini İsveç-NATO meselesiyle ilişkilendirme çabasına ilişkin olarak da, ABD Başkanı Biden’in Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesini ‘‘uzun süredir’’ desteklediğini ifade etmiştir.

Sullivan bu desteğin, AB’ye aday olan her müstakbel adayın geçmesi gereken demokratik iyileşme süreci ile gerekli reformlar ve adımların gerçekleşmesi sürecine bağlı olduğunu ve İsveç-NATO meselesi ile Türkiye-AB meselelerinin arasında bir bağlantı olmadığını da ifade etmiştir.

Avrupa Birliği Giriş Kriterleri

22 Haziran 1993 tarihinde yapılan Kopenhag Zirvesi’nde, Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği’nin genişlemesinin Merkezi Doğu Avrupa Ülkelerini kapsayacağını kabul etmiş ve aynı zamanda adaylık için başvuruda bulunan ülkelerin tam üyeliğe kabul edilmeden önce karşılaması gereken kriterleri de belirtmiştir. Bu kriterler siyasi, ekonomik ve topluluk mevzuatının benimsenmesi olmak üzere üç grupta toplanmıştır.

SİYASİ KRİTER: Demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını ve azınlık haklarını güvence altına alan kurumların varlığı.

EKONOMİK KRİTER: İşleyen ve aynı zamanda Birlik içinde rekabetçi baskılara ve diğer serbest piyasa güçlerine dayanabilecek bir serbest piyasa ekonomisinin varlığı.

TOPLULUK MEVZUATININ BENİMSENMESİ: Siyasi, ekonomik ve parasal birliğin hedeflerine bağlı kalmak üzere üyelik için gerekli yükümlülükleri yerine getirebilme kapasitesine sahip olmak.

Avrupa Birliği’ne girmek isteyen bütün aday ülkeler:

  • Demokrasiyi,
  • Hukukun üstünlüğünü,
  • İnsan haklarını,
  • Azınlıklara saygı gösterilmesi ve korunmasını,
  • İşleyen bir piyasa ekonomisinin varlığını ve Birlik içinde piyasa güçleri ve rekabetçi baskı ile başedebilecek kapasiteyi garanti eden kurumların istikrarını sağlamış olmalıdır.

Üyelik, aday ülkenin siyasal, ekonomik ve parasal birliğin hedeflerine katılma da dahil olmak üzere üyelik yükümlülüğünü üstlenme yeteneğine sahip olmasını da öngörür.

F-16V Savaş Uçakları & Menendez

ABD’li 27 senatör Başkan Joe Biden’e gönderdikleri bir mektupta, Ankara, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılmasını engellemeyi sürdürdüğü sürece, Türkiye’ye Lockheed Martin imali 40 adet Blok-70  F-16 savaş uçağı satılması ve envanterindeki jetleri modernize etmesi de dâhil toplam 20 milyar dolarlık silah satışını engelleyecekleri tehdidinde bulunmuştur.

Senatörler, Türkiye’nin geçen yıl İsveç ve Finlandiya ile imzaladığı üçlü anlaşmayı ihlal ettiğini iddia ettikleri mektupta, İsveç ve Finlandiya’nın üzerine düşenleri yerine getirdiğini de ileri sürmüştür.

Öte yandan en az iki senatörün de Türkiye’ye yönelik çok daha sert bir tutum izlenmesi gerektiğini savunarak mektubu imzalamadığı gelen bilgiler arasındadır.

Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Menendez, meselenin sadece İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya girişlerinin onaylanması meselesi olmadığının altını çizerek, Türkiye’nin gazetecileri ve yönetim muhaliflerini hapsetmesi ve Doğu Akdeniz’de, komşusu Yunanistan ile gerginlikler nedeniyle 20 milyar dolarlık silah satış anlaşmasını veto edeceğini ilan etmiştir.

Bu Mektup Yırtılacak mı?

Sevgili Bakan Blinken,

Size; Türkiye Cumhuriyeti’nin 40 adet F-16 savaş jeti ve mevcut savaş uçakları için istediği düzinelerce modernizasyon kiti satın alma girişimiyle ilgili Birleşik Devletlere ilettiği Talep Mektubu (LOR-Letter of Request) ile ilgili olarak yazıyoruz.

Bildiğiniz gibi, Kongre 2017 yılında CAATSA’yı (Countering American Adversaries Through Sanctions Act – Amerika’nın Düşmanları ile Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası) geçirmiş, Başkan da imzalayarak yasalaştırmıştır. CAATSA yaptırımları hâlâ yürürlükteyken ve Kongre’nin kararı fazlasıyla açıkken, Türkiye Rusya’dan S-400 satıh-hava füze savunma sistemlerini satın alacağını ilan etmiştir. Türkiye’yi CAATSA ihlalinden vaz geçirmeye yönelik yaklaşık üç yıl süren çözüm bulma girişimlerine rağmen Ankara, S-400’lerin tedarik ve aktif hale getirilmesi planında ısrar etmiş ve Türkiye’ye CAATSA yaptırımları uygulanmıştır.

Bu ayın başlarında Türkiye’nin 40 adet Lockheed Martin yapımı F-16 savaş jeti ve envanterinde mevcut savaş uçakları için yaklaşık 80 adet modernizasyon kiti satın almak istediği bildirilmiştir. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan 17 Ekim 2021’de gazetecilere yaptığı bir açıklamada Birleşik Devletler’in F-16 savaş jetleri satışını önerdiğini, ancak satışın onaylanmak zorunda olduğunu söylemiştir.

Bakanlığınızın, Talep Mektubu hakkında Kongre’ye bilgi verilmeden yorum yapmama politikasını gerekçe göstererek Türkiye’nin Talep Mektubuyla ilgili soruları yanıtlamayı reddettiğini gördük. Türkiye’nin talebine ilişkin yaygın haberlerin yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendi açıklamalarının, bu olası satışa karşı olduğumuzu beyan etmemiz için yeterli temeli sağladığına inanıyoruz.

Muhalefetimizin birçok nedenleri bulunmaktadır:

CAATSA yaptırımlarının uygulanmasından bu yana geçen bir yıldan az sürede Erdoğan hükümeti; ABD yasalarına uyma veya Türkiye’nin F-35 programından çıkarılması ve Kongre’nin Türkiye’nin Amerikan silahlarını satın almasını engelleyen bağlayıcı kararlarına neden olan temel koşulları ele alma niyetinde olmadığını açıkça belirtmiştir. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz ay ilave S-400’ler satın alma niyetini açıklamıştır.

Başkan Biden’in Türkiye büyükelçiliğine aday gösterdiği eski Senatör Jeff Flake Kongre onay görüşmesinde, Türkiye’nin ilave Rus yapımı silah sistemleri tedarik etmesi durumunda ilave CAATSA yaptırımlarına maruz kalması gerektiğini ifade etmiştir, bu konuda kendisiyle aynı düşünceyi paylaşıyoruz. Hem Yönetim, hem de Kongre’nin tutumu aynı gibi göründüğünden, mevcut şartlarda Türkiye’nin Talep mektubunu değerlendirmeye almanın dahi Türkiye’ye yanlış bir sinyal göndermek anlamına geldiğini ve Rusya ile askeri ilişkilerini geliştirmeye devam ederken kararlılığımız konusunda şüphe duymasına neden olacaktır.

Kongre’nin Türkiye’nin F-35 programından çıkarılmasında ısrar etmesinin nedenlerinden bir tanesi, S-400 hava savunma sistemiyle F-35 savaş uçaklarının bir arada kullanılmasıyla ilişkili önemli risklerdir. Uzmanlar, Ankara’nın S-400 füzelerine sahi olmaya devam etmesi durumunda, Türkiye’ye F-16 savaş jeti Blok 70 modernizasyon kitlerini sağlamanın da tıpkı S-400 ve F-35 savaş jetlerinde olduğu gibi benzer riskler yaratacağını belirtmektedir. Modernize edilen F-16 savaş uçakları bizim ve güvenilir müttefiklerimiz açısından hâlâ çok önemli bir rol oynadığından, bu kabul edilebilir bir risk değildir.

Son olarak, hâlihazırda uygulanmakta olan CAATSA yaptırımları göz önüne alındığında, böyle bir satışın ancak teknik detaylara, örneğin savaş jetlerinin Türkiye’nin yaptırım uygulanan Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) dışında başka bir kuruluşa satılarak aşılabileceğini düşünüyoruz. Böyle bir yaklaşım, Kongre’nin amacının uygun olmayan hileli bir şekilde atlatılması olarak görülecektir ve bizi olası bir satın alma işlemini engellemek için ilave yasa düşünmeye zorlayacaktır.

Kökleri Batı’ya dayanan bir Türkiye hedefinizi paylaşıyoruz, ancak Erdoğan hükümeti ABD yasalarını ve NATO ittifakının standartlarını ihlal etmesi nedeniyle hesap vermekten kaçarsa bu hedefe ulaşamayacağız.

Herhangi bir Türk Talep Mektubu, içeriği ve yönetimin bu talep mektubuna yönelik tutumu ve yaptığımız belirli itirazlarımıza yanıtlarınızı kapsayan resmi bir bildirim talep ediyoruz. Bu önemli konuya gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ediyor ve yanıtlarınızı dört gözle bekliyoruz. Saygılarımızla.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.