Ermeniler De Gelsin “Ekonomimiz” Tam Olsun!..

Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Suudi Arabistan’ın ardından Ankara’nın sürpriz “normalleşme” durağı olan Ermenistan konusuna devam edelim.

Ermenistan, “İlişkileri ön koşulsuz normalleştirmeye hazırız” derken bile şart koşarken, Ankara’nın şartsız şurtsuz bir açılıma daldığı ortada.

Kimlerle “normalleşiyoruz”? Yakın tarihli iki örnek verelim.

24 Nisan sözde soykırımı anma günü mesajında Cumhurbaşkanı Sarkisyan, Ermenistan, Dağlık Karabağ ve diasporadaki vatandaşlarına şu ifadelerle seslendi:

“Bugün 1915’te Osmanlı Türkiyesi’ndeki Ermeni soykırımının kurbanlarını anıyoruz. Yüz yılı aşkın bir süre önce Ermeni halkının yaşadığı büyük insan ve toprak kaybının acısı hala yüreklerimizde yankılanmakta ve bize Ermeni halkının barış ve güvenlik içinde yaşama ve anavatanlarında gelişme hakkının ihlal edildiğini hatırlatmaktadır: ilk olarak Osmanlı İmparatorluğu’nda, bugün ise Dağlık Karabağ’da… Dünya, Ermeni soykırımı suçunu susturma, onu geçmişte bırakma ve özellikle inkâr etme politikasının çoktan tükendiğinin farkına varmalıdır; soykırım tüm insanlığa karşı bir suçtur ve kayıtsızlık ve cezasızlık yeni suçları doğurur… Bugün, gelişmeler bölgemizde kalıcı barış ve istikrarın sağlanması için Ermeni soykırımının tanınması ve kınanmasının gerekli olduğunu bir kez daha kanıtlamaktadır… Milli ve manevi değerlerimize, kimliğimize yönelik ihlaller kesinlikle kabul edilemez. Birleşik bir halk ve devlet olarak, hafızamızdan ve haklı taleplerimizden geri adım atmadan, bugün dünyada yaşanan gelişmelerin bir parçası olabilmeliyiz… Tüm Ermenilerin ortak çabalarıyla milli hedeflerimize ulaşacağımızı ve Ermenistan’ı hayallerimizdeki ülke yapacağımızı güvenle söylemek istiyorum.”

Sarkisyan, 20 Kasım’da doğum günü vesilesiyle ABD Başkanı Biden’a gönderdiği kutlama mesajında da, “tüm Ermeni ulusu ve şahsı adına, ABD yönetiminin soykırımın tanınmasını ve kınanmasını amaçlayan çabalarını takdir ettiğini” bildirdi.

Diplomatımızın Katili Nereye Gitti?

Sadece 1.5 ay önce yaşanan bir başka olayı hatırlatalım.

ABD, 1982 yılında Los Angeles Başkonsolosu’muz Kemal Arıkan’ı şehit eden ve ömür boyu hapis cezasına çarptırılan ASALA teröristi Hampig Sasunyan’ı önce şartlı tahliye etti. Ekim sonunda da serbest bıraktı ve Sasunyan, üçüncü bir ülkeye sınır dışı edildi.

Bu skandal karara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, şöyle tepki tepki gösterdi:

“Adı geçen teröriste ilişkin kararı terörizme taviz veren vahim bir hata olarak gördüğümüzü ve kınadığımızı bir kez daha vurguluyoruz. Bu tür kararların terörizmle mücadeleye değil, terörizmin siyasi hedefler için başvurulabilecek kullanışlı bir araç olarak yüceltilmesine çalışan çevrelerin gündemine hizmet edeceği aşikardır.”

Şu da Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Leyla Abdullayeva’nın tepkisi:

“Sasunyan’ın serbest bırakılması kararını kınıyoruz. Bir teröristin serbest bırakılması tehlikelidir, aynı zamanda terörizmi teşvik etmeye de hizmet ediyor. Sasunyan’ın hapisteyken, 2012 yılında Ermeni askeri dergisi ‘Hay Zinvor’a verdiği röportajda, ‘kendisinin bir Ermeni askeri olduğunu ve Azerbaycan’ın o dönem işgâl altındaki Karabağ topraklarında savaşmaya hazır olduğunu’ belirtmesi, bu teröristin düzelmediğini gösteriyor.”

Peki, bu teröristin gittiği üçüncü ülke neresi oldu? Tabii ki, Ermenistan!..

Bir Yanda “Açılım” Öte Yanda Şehit Anması

İşte Ankara bunu da görmezden geldi ve yeni “Ermeni açılımına” koyuldu.

Bu arada önceki gün yine Ankara’da bir başka etkinliğe imza atılıp Arşavir Sıracyan adlı Ermeni komitacı tarafından 100 yıl önce, 6 Aralık 1921’de Roma’da şehit edilen Osmanlı devlet adamlarından Said Halim Paşa’yı anmak üzere bir sempozyum yapıldı. Muhafazakâr Düşüncü Dergisi’nce, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlenen sempozyuma TBMM Başkanı Mustafa Şentop başta olmak üzere çok sayıda iktidar mensubu katıldı.

Aslında bu ilk değil, Said Halim Paşa daha önceki yıllarda da anıldı. Şehadetinin 100’üncü yılında ise Ankara’da gerçekleştirilen sempozyumun dışında geçtiğimiz aylarda başka sempozyumlar da gerçekleştirildi ve hakkında yine iktidar medyasında çeşitli yazılar kaleme alındı.

Tarihimizi ve şehitlerimizi unutmamak çok güzel; ancak şunu da kaydedelim:

Bu yıl, Taşnak Partisi’nin kararı üzerine terörist Soğomon Tehliryan tarafından 15 Mart 1921’de Berlin’de şehit edilen Osmanlı Başbakanlarından Talat Paşa’nın da 100’üncü ölüm yıldönümü.

İktidar cenahının Talat Paşa’yı andığını duydunuz mu?

Yazılan çizilenlerden, Said Halim Paşa’nın “İslâmcılık akımının teorisyeni” olarak bilindiği, ayrıca “adil bir dünya sistemi kurulması” ve “sivil anayasaya” ilişkin görüşleri sebebiyle iktidarın ilgisine mazhar olduğu anlaşılıyor da, keşke şehitler arasında ayırım yapılmasa!..

Onlar Da Gelsin!..

Peki Ankara’nın “sürpriz” Ermeni açılımının hikmet-i sebebi ne?

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TBMM kürsüsünden bu “yeni haberi” duyurmadan önce şunları anlattı:

“Gerçekçi dış politika izliyoruz. İdeallerimiz ve sahadaki gerçekler arasında son derece başarılı bir şekilde denge kuruyoruz. Coğrafyamız birden fazla havzada girişimci olmamızı zorunlu kılıyor… Artık ‘Bekle, gör.’ diplomasisini biz benimseyemeyiz. Nitekim, dış politikada Türk aktivizmi ezberleri bozuyor… Küresel gerilimlerin çözüm arayışında Türk diplomasisi ana aktörlerden biri konumunda.”

Ardından da, “Kafkasya’da can Azerbaycan’la birlikte bölgesel barış ve refahı inşa etmek için yoğun diplomatik gayret içindeyiz… Yakında Ermenistan’la normalleşme adımları için karşılıklı özel temsilciler atayacağız ve her adımda Azerbaycan’la birlikte hareket edeceğiz. Ayrıca Erivan-İstanbul arasında charter uçuşlarını önümüzdeki süreçte başlatacağız.” dedi.

Birleşik Arap Emirlikleri’nde yaptığı açıklamada ise “sınırların da açılmasından” söz etti.

Ancak ve maalesef el alem öyle demiyor.

Birkaç gün önce ABD’nin önde gelen medya kuruluşu Bloomberg’in, Türkiye’nin bu adımı Biden’ı memnun etmek için attığını öne sürüp, “Erdoğan, enflasyonun fırladığı ve 2023 seçimleri öncesinde kendisine desteği tehdit eden ekonomiyi istikrarlı hale getirmek için herhangi bir dış politika hamlesinden büyük faydalar sağlayabilir.” dediğini aktarmıştık.

Son olarak yine ABD merkezli Al-Monitor, Türkiye’nin yaşadığı derin ekonomik krize dikkat çektikten sonra şu yorumları yaptı:

“Çavuşoğlu’nun bu hafta yaptığı açıklama, Ermenistan ile ilişkileri normalleştirme hareketinin bir parçasıysa, kamuoyunun dikkatini ekonomik krizden uzaklaştırmak için yeterli olmayabilir… Ermenistan ile normalleşme liraya yardımcı olmayacak, ancak yine de potansiyel olarak etki edebilme ihtimali var.”

Ez cümle; 9 milyon Suriyeliye bakıyoruz… Ülkemizde binlerce Afgan ve Afrikalı var… Batıda Bulgarlar ve Yunanlılar, doğuda Gürcüler, İranlılar, “batan geminin malları bunlar” cinsinden alışverişe koşuyor… Önce charter uçuşları, ardından sınırların açılmasıyla Ermeniler de geliversin… Nasılsa ülkemizin doğusunu “Batı Ermenistan” saymıyorlar mı?..

Çavuşoğlu’nun, “Türk aktivizmi ezberleri bozuyor.” dediği bu olsa gerek!..

Müyesser YILDIZ, 19 Aralık 2021

Kaynak:  https://muyesseryildiz.com/2021/12/19/ermeniler-de-gelsin-ekonomimiz-tam-olsun/