savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,4933
EURO
36,5296
ALTIN
2.915,68
BIST
9.232,90
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Parçalı Bulutlu
14°C
Ankara
14°C
Parçalı Bulutlu
Çarşamba Hafif Yağmurlu
15°C
Perşembe Az Bulutlu
15°C
Cuma Hafif Yağmurlu
16°C
Cumartesi Az Bulutlu
4°C

Federal Almanya Cumhuriyeti Şansölyesi Dr. Angela Merkel ve İnsani Gelişim

Federal Almanya Cumhuriyeti Şansölyesi Dr. Angela Merkel ve İnsani Gelişim
A+
A-

Federal Almanya Cumhuriyeti Şansölyesi Dr. Angela Merkel ve İnsani Gelişim

Yazar: Dr. Angela Merkel, Birleşmiş Milletler İnsan Gelişim Raporu-2016, 21 Mart 2017

Çeviren: Ercan Caner,  Sun Savunma Net, 3 Aralık 2017

İnsan onuru çiğnenemez. Bu prensip; Birleşmiş Milletler tarafından ilk kez 1948 yılında, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde ifade edildiğinden günümüze kadar hiç değişmemiştir. Bu prensip ülke sınırlarından bağımsızdır, dünyanın her yerinde geçerlidir ve farklı yaş, cinsiyet veya dine mensup herkes için geçerlidir. Bununla birlikte kendimize, bu yüksek prensibe ne kadar uygun yaşadığımız sorusunu sormamız da gerekmektedir. Her bir bireyin onurlu bir yaşam sürebilmesi yolunda gerçek anlamda ne kadar ilerledik? Her yıl Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanarak yayımlanan İnsan Gelişim Raporları bu sorulara ışık tutmaktadır. Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan bu raporlarda, insan üzerine odaklanılmakta ve bunun yanı sıra insan, sağlık, eğitim ve öğretim ile ekonomik ve sosyal altyapıya yatırım yapılmasının gerekliliği vurgulanmaktadır.

Fakirlik ve açlık, devletin kırılganlığı ve terör ile diğer yaşamsal zorlukların hepsinin farkındayız. Bununla birlikte iyi bir insani gelişimin de mümkün olduğunu biliyoruz. En fakir bölgelerde dahi doğal kaynakların yanı sıra muazzam bir yaratıcılık, yenilikçi bir güdü ve sıkı çalışmak için bir isteklilik bulunmaktadır. Bazı durumlarda ne kadar zor olduğuna aldırmaksızın, insanların onurlu bir yaşam sürmeleri için bütün bu imkânlardan azami şekilde faydalanmanın yöntemlerini bulmak ve kullanmak zorundayız.

UNDP tarafından her yıl hazırlan; Herkes için İnsan Gelişimi alt başlıklı 2016 yılı İnsan Gelişim Raporu

Küreselleşmenin giderek yaygınlaştığı bir zamanda, farklı kıtalardaki yaşam değişiklikleri, geçmişe nazaran çok daha fazla birbirleri ile irtibatlıdır. Bu nedenle, ortak ve paylaşılan değerler üzerinde hep birlikte hareket etmek zorundayız. İşte bu nedenle, Sürdürebilir Gelişme Hedeflerini içeren 2030 Ajandasını kabul ettik. Bu nedenle, küresel iklim anlaşmasını sonuçlandırabildik. Bu nedenle; bütün devletlerin, fakirliğin yeryüzünden silinmesinden, iklim ve doğanın korunmasına kadar uzanan geniş yelpazede, barışın sağlanması maksadıyla, insanlığın karşı karşıya olduğu temel zorlukları çözmek için yükümlülük ve sorumlulukları bulunmaktadır.

Birçok açıdan böylesine önemli sorulara uygulanabilir yanıtlar bulmak hepimizin düşünce şeklimizi değiştirmemizi ve yaşadığımız ve çalıştığımız şekilde hareket etmemizi gerektirmektedir. Ekonomi, sosyal meseleler ve çevrenin, her birimiz üzerinde etkileri bulunmaktadır. Ekonomik verimlilik, sosyal sorumluluk ve gezegenimizdeki doğal kaynakların korunması gibi meseleler uzlaşmamızı gerektirmektedir. 2030 Ajandasının hedeflediği sürdürebilirlik prensibinin anlamı tam da budur. 2030 Ajandası özünde, onurlu bir insan yaşamı, adalet ve barış, bozulmamış bir çevrede yaşamak, sosyal güvenlik ve her bireyin ekonomik potansiyeline ulaşmasından başka bir şey değildir.

2030 Ajandası, Almanya’nın da aktif bir rol üstlendiği yeni bir küresel ortaklık için esasları belirlemiştir. 2016 yılı Temmuz ayında New York kentinde gerçekleştirilen ilk Üst Düzey Politik Forumda, Alman Hükümeti, 2030 Ajandasının uygulanması için ulusal seviyede atılacak adımlar raporunun yanı sıra takip edilecek olan tedbirleri de sunmuştur. Uluslararası seviyede ise 2017 yılı G20 başkanlığımızı kullanarak 2030 Ajandasındaki öncelikleri belirleyeceğiz.

2030 ajandasının tutarlı bir şekilde uygulanması, uluslararası sistemin de dönüşümünü gerektirmektedir. Bu nedenle, yeni Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres’in en önemli görevlerinden bir tanesi, Birleşmiş Milletlerin yapısı ve kurumlarını bu maksada uygun hale getirmek olacaktır. Almanya bu süreçte, BM Sekreteri Guterres’i desteklemekten büyük bir mutluluk duyacaktır.

Modern bilgi ve iletişim teknolojileri, 2030 Ajandasının başarılı bir şekilde uygulanması için çok büyük fırsatlar sunmaktadır. Bu teknolojiler, alınacak tedbirler ve uygulanacak olan süreçlerin verimlilik, etkinlik ve şeffaflığını yükselterek, zaman ve para kayıplarını engellemektedir. Diyalog ve iş birliği için yeni kapılar açmaktadırlar. Herkesin bilgiye erişimine imkân sağlamaktadırlar.

Modern bilgi ve iletişim teknolojileri insanların birbirleri devamlı irtibatta olmalarını sağlayacaktır. Foto: World Economic Forum

Bilgiye daha fazla erişim, kısmen de olsa, iyi yönetim ve kırsal alanların gelişiminin yanı sıra eğitim, sağlık ve finansal sistemin gelişmesi gibi politik hedeflere ulaşılmasına katkı sağlayabilir. Sayısal altyapının gelişmesi ve yaygınlaşması, endüstrileşmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ekonomik gelişme ve iş fırsatları yaratabilir. Önemli olan şey; sadece endüstrileşmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındakileri değil, gelişmekte olan ülkelerde, örneğin kentsel ve kırsal alanlardaki mevcut farklılıkları da ortadan kaldırmaktır.


Modern teknolojilere erişimin yanı sıra, sayısal dünyaya dâhil olma meselesi de vardır. Her bir kadın ve erkeğin, ekonomik ve sosyal bağlamda sayısal dünyada eşit bir şekilde yerini alabilmesi için doğru nitelikler çok önemlidir. Bu konu da Almanya’nın 2017 yılı G20 başkanlığı döneminde üzerinde duracağı meselelerden bir tanesi olacaktır.

Farklı küresel zorlukların ve bazı durumlarda krizlerden kaynaklanan gelişmelerin idare edilmesinde kararlılığın yanı sıra birlik ve beraberlik de gerekmektedir. 2030 Ajandası bizlere, eski yöntemlerle ve başka bölgelerdeki halklar ve doğanın pahasına değil de herkesin yararına olacak şekilde, dünyamızı birlikte şekillendirmemiz için kapsamlı ve ileriye dönük bir yaklaşım sunmaktadır. İş dünyasında ve sosyal hayatta sorumlu liderler ve karar vericiler ve geleceğimizle gerçekten ilgilenen bireyler olarak hepimizin, sürdürebilirliği uygulamada yol gösterici bir rehber haline getirmek için her zaman bir sorumluluğu bulunmaktadır.

2030 Ajandasının benimsenmesi ve kabul edilmesinden önce görüşme zamanıydı. Şimdi ise harekete geçme zamanıdır. Herkesi onurlu bir yaşama kavuşturmak bize bağlıdır.

Çevirenin Notları: Sayın Federal Almanya Şansölyesi Dr. Angela Merkel’in, Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan insan gelişimi ile ilgili 2016 yılı raporundaki düşünceleri aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. Sun Savunma Net Sitesi, Dr. Merkel’i değerli ve insancıl fikirleri nedeniyle kutlamakta ve yazıda ifade edilenleri tamamen desteklemektedir.

Bizim siyasetçilerimizin de Dr. Merkel gibi sonraki yıllarda hazırlanacak çeşitli raporlara entelektüel seviyede katkıda bulunmaları dileğiyle yazıyı sonlandırırken eğitimin şart olduğunu bir kez daha vurgulayalım.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.