Yazarlar: John Worth ve Garry Davies,
Defence Procurement International Winter 2013/2014
Çeviren: Ercan Caner
Gittikçe artan oranda karmaşıklaşan askeri teçhizatın bakım ve idamesinde riske maruz kalma seviyesini paylaşma ve operasyonel etkinliği azami seviyeye çıkarma maksatlarıyla; ilk olarak ABD’de ortaya çıkan ve İngiltere’de de yaygın olarak uygulama alanı bulan performansa dayalı lojistik, bütçelerini etkin olarak kullanmak isteyen hükümetler tarafından giderek artan oranda benimsenmekte ve küresel olarak hızlı bir şekilde yaygınlaşmaktadır. Performansa dayalı lojistik, söz konusu iki ülke tarafından yapılan büyük tedarik faaliyetlerinde ayrılmaz bir bileşen haline gelmiş, yetki ve sorumlulukların açık bir şekilde tanımlandığı uzun vadeli silah sistem tedariklerinde performans gereklerinin karşılanması için hizmet alımı şeklinde uygulanmaya başlamıştır.
Genellikle ‘‘yüklenici lojistik desteği’’ olarak adlandırılan performansa dayalı lojistik, tedarik edilen sistemin yaşam döngüsü içerisinde desteklenmesi için yürütülen birçok farklı stratejiler manzumesidir. Bir silah sistemi hizmet alımı olarak tedarik edildiğinde, yaşam döngüsü boyunca envanterde kaldığı sürece, karmaşık silah sisteminin bakım ve desteklenme maliyetinin kontrol altında tutulması ve envanterde tutma maliyetinin önceden belirlenmesinde, performansa dayalı lojistik, riskleri asgariye indirmede etkin ve yaygın olarak tercih edilen bir çözümdür.
Havacılık ve savunma sanayiinde faaliyet gösteren üretici ve yükleniciler için, yükselen ve önceden tahmin edilebilen kar oranlarını artırmak için, entegre tedarik paketleri en iyi çözüm olarak ortaya çıkmaktadır. Tedarik edilen sistemin toplam maliyetinin % 80’i ilk tedarik maliyetinin dışındadır ve bakım ile lojistik destek faaliyetlerine gitmektedir. Bakım ve lojistiği kapsamayan bir paket tedarik programında, başka gelirler elde etmek mümkündür, fakat bakım ve lojistik hizmetlerinden sağlanacak olan gelir bu hizmeti sağlayan üçüncü partilere gidecektir. Satış sonrası devam eden bu ilişki, aynı zamanda yüklenici ve satıcıların, ikmal zinciri etkinliğini artırmak ve ürünün yaşam döngü toplam maliyetini düşürmek maksadıyla, sattıkları sistem hakkında kilit rol oynayan operasyonel geri besleme bilgilerine ulaşabilmelerini ve gerektiğinde ürüne yeni dizayn ve geliştirmeler de uygulayabilmelerini sağlamaktadır.
Performansa dayalı lojistik çözümleri, bu tür karmaşık yüklenici ve tedarikçi sözleşmesel ilişkilerinin yönetilmesinde ispatlanmış bir yöntemdir. Bununla beraber performansa dayalı lojistik sözleşmelerinin de zorlukları vardır. Geçmişten alınan dersler, performansa dayalı lojistik sözleşmelerinin operasyonel etkinliği artırmak ve bütünleyici hizmet anlaşmalarında her iki tarafa da finansal yararlar sağlamak için, bu tür sözleşmelerin entegre ve yaygın bir bilgi sistem altyapı çözümü ile birlikte sunulmasını gerektirmektedir.
Kara sistemleri için performansa dayalı bir lojistik sözleşmesi imzalayan bir yüklenici için, örneğin, bu bilgi sistem altyapısı ve performansa dayalı lojistik destek çözümleri birbirine direkt olarak bağlı olmalı, bakım yönetimi, etkinlik ve birleşik analizlerden gelen verileri toplayıp çözümler üretebilmelidir. Performansa dayalı lojistik hizmet sağlayıcılarının, sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirirken, sistemin operasyonel hazırlık seviyesini yükseltmek maksadıyla; performans hakkında böylesine ayrıntılı verilere nasıl ulaşacaklarının yanı sıra, elde ettikleri verileri çözümler ile nasıl entegre ve senkronize edecekleri de başlı başına bir sorundur. Bu tür ayrıntılı veriler bizzat araçtan ve ilk adımda toplanmalıdırlar.
Son yıllardaki askeri harekatta, cephe hatlarındaki kritik görevlerde kullanılan kara araçlarının sayısı, yolcu ve mürettebat emniyeti için çok büyük bir tehdit olmasına rağmen, oldukça artmıştır. El yapımı patlayıcı düzenek tehdidi tamamen yeni bir anlayışla dizayn edilen, karmaşık, pahalı, ağır zırhla korunan ve sayısız entegre sistemler ile donatılmış bir araç modelinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu sistemler muhabere, elektronik karşı tedbir cihazları, durumsal farkındalığı artıran sistemler ve şüphesiz aracın kendisidir.
Komutanın sadece kendi aracı üzerindeki sistemler yerine, bütün filodaki araçların muharebeye hazırlık durumları hakkında bilgi sahibi olması ve araçların hazırlık durumlarının üs bakım tesisleri ile entegre olması; potansiyel arızaların süratle belirlenerek giderilmesi ve planlı harekatın başarısında kilit rol oynamaktadır ve komutan için hayati önemi haizdir.
Kara araç platformları 20 yıldan daha fazla bir süredir üzerlerindeki dahili ve entegre bir bölgesel ağ kontrolörü vasıtasıyla hata tespit veya araç üzerinde bir yerden tek bilgi portu vasıtası ile veri alınan bir sistem ile donatılmış bulunmaktadırlar. Bu tür sistemler, aslında birçoğumuzun her gün kullandığı araçlarda da ihtiyaç duyulan kabiliyetlerden kaynaklanmıştır. Askeri maksatlı kullanılan kara araçları için, araç üzerindeki bütün sistemleri kapsayan ve temel dizayn prensipleri, açıklık, modülerlik ve ölçülebilirlik özelliklerini içeren ve ‘‘Jenerik Araç Mimarisi’’ olarak adlandırılan bir standart ortaya çıkmıştır.
Birçok hava aracında, Sıhhatli Kullanım İzleme Sistemi-HUMS (Health and Usage Monitoring System) olarak adlandırılan entegre tespit ve veri toplama cihazları uzun yıllardan beri kullanılmaktadır. Teknoloji ve çözüm mükemmel görünmesine rağmen, gerçek hayatta elde edilen veriler pratik bağlamda kullanılamamaktadır. Tipik bir uçuş görevi sonunda sistem yaklaşık olarak 2GB kapasitesinde bir veri dosyası oluşturmaktadır ve bu verilerin % 99.9’u normal çalışma limitleri içerisinde çalışan sistemlere ait bilgiler olduğundan, sistemin etkin ve verimli olarak kullanılması hemen hemen imkansızdır.
Fakat sistemlerin havacılıkta kullanımından edinilen tecrübeler, uçuş emniyet yönetimi dışında ekonomik olarak kendilerini ispatlamalarını, sistemlerin geliştirilmesi ve verilerin pratik, etkinliği artıran düşük maliyetli uygulamalara dönüştürülerek araç filolarına aktarılmasını sağlamıştır.
Performansa dayalı lojistik sözleşmeler, yüklenicinin (genellikle orijinal üretici) sözleşme ile belirlenen sürelerde silah sistemlerini onarmasını ve göreve hazır hale getirmesini gerektirmektedir. Bu tip sözleşmelerde yüklenici/orijinal üretici, bakım planlamasına geri besleme sağlamak ve görevleri analiz etmek maksadıyla; reaksiyon sürelerini ölçme, hassas ve güncel mühendislik, lojistik ve konfigürasyon bilgilerine ulaşabilmek için sürekli olarak uçtan uca metriklere odaklanmak ve takip etmek zorundadır.
Performansa dayalı lojistik hizmeti sunan bir yüklenici, sunduğu bakım hizmetinin seviyesine bağlı olarak, araç filosunun bütününü yönetmek ve icra edilen harekata uyarlamak maksadıyla filodaki araçlar hakkında hassas ve gerçek zamanlı verilere ihtiyaç duyacaktır. Hassas olarak araçların durumlarını analiz etmek, göreve uygunluklarını belirlemek, günümüzde ve gelecekte araç sayısındaki azalma ve kısa hazırlık süreleri de dikkate alındığında çok büyük bir önem arz etmektedir.
İdeal bir ortamda pahalı, karmaşık, değişik sistemlerle donatılmış zırhlı araçların şasilerinin yanı sıra üzerlerinde bulunan bütün sistemlerin göreve hazırlık durumları da takip edilmeli, çalışma limitleri dışına taşmalar belirlenmeli ve gereken durumlarda kontrol veya potansiyel olarak arıza yapabilecek sistemleri değiştirmek maksadıyla görevler üretilmelidir. Onarım işleminin, istenilen yer ve zamanda yedek parça ihtiyacı doğuracağı da her zaman göz önünde bulundurulmalıdır.
Bu tür verilerin hala manuel olarak toplanıp işlenebileceğine dair görüşler mevcuttur. Bununla beraber, muharebe sahasındaki deneyimler, kilometre sayacı ve zaman saati gibi sistemlere ait en temel ve basit bilgilerin dahi kaydedilmesinde problemlerin olduğu, kısa vadede kullanıcı tarafından önemsiz görülerek gözardı edilen fakat harekatı planlayanlar için çok önemli olan birçok verinin orta ve uzun vadede çeşitli sorunlara neden olduğunu göstermiştir.
Araca monteli bir sıhhatli kullanım izleme sistem çözümünü esas alan yenilikçi bir yaklaşım bütün sorunları ortadan kaldırabilir. Araca entegre sistem, aracın şasinin yanı sıra araca monte edilen bütün sistemleri izleyerek ve performansa dayalı lojistik sistemi ile entegre ederek aşağıda belirtilen faydaları sağlar:
Az sayıdaki aracın harekata hazır olma seviyesini yükseltmek ve böylece operasyonel lojistik ihtiyaçlarını azaltmak,
Parça bekleme süresini kısaltmak ve hangi parçaların stokta tutulacağını belirlemek suretiyle aşırı stoklamayı önlemek ve son kullanıcı kayıplarını engelleyerek envanter kontrolünü önceden yapmak,
Daha etkili bakım/onarım/yenileştirme planı ile proses sayısını düşürerek bakım ve onarım faaliyetleri için gereken işgücünü azaltmak,
Araçların envanterde kalış sürelerini uzatarak ve daha etkili bir destek sağlayarak toplam yaşam döngü maliyetlerini azaltmak,
Tutarlı, hassas ve zamanında yönetim ile operasyonel verimliliği artırmak.
Performansa dayalı lojistik sözleşmeleri her iki tarafa da sistemlerin performanslarıyla ilgili ayrıntılı bilgileri son kullanıcı ihtiyaçlarına göre şekillenmiş sözleşme esaslarına göre sağlayan sonuç odaklı yaklaşımlardır. Bu nedenden ötürü bu tür sözleşmelerin belki de en önemli özelliği her iki tarafa da açıklığı önermesidir. Askeri taraf yeteri kadar aracın harekata hazır olduğunu bilmenin rahatlığını yaşarken, yüklenici, harekat alanından elde ettiği bilgiler ile gerektiğinde sistem geliştirmelerini yapabilmekte ve son kullanıcı nezdinde güvenilirliğini artırma fırsatı bulmaktadır.
Araç ve sistem mühendisliği açılarından bakıldığında; araç filosunun tamamının bütünsel bir yaklaşım ile yönetildiği performansa dayalı lojistiğin, gerçekçi ve sonuç odaklı bir yaklaşım olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Şimdi artık, geçmişten günümüze dek gelen ve arıza oluştuğunda gereğini yapmaya dayanan reaktif yaklaşım yerine, bizzat araca yerleştirilen cihazlar tarafından kaydedilen verilerin analiz edilerek önceden gereken işlemlerin yapıldığı önleyici yaklaşımın uygulanma zamanı gelmiştir.
Veri toplama teknolojilerindeki gelişmeler, araç üzerine entegre edilen sıhhatli kullanım izleme sistemlerinin, gerçek zamanlı olarak verileri toplayarak, limit dışı ve önceden tanımlanmış parametre/normal çalışma limitleri dışına taşmaları tespit edebilmelerine ve uygun bakım/onarım/yenileştirme işlemi için, arıza meydana gelmeden kullanıcıyı uyarmalarına imkan sağlamıştır. Günümüzde, sıhhatli kullanım izleme sistemleri sadece bir ‘‘kara kutu’’dan ibaret değildir ve sürücülere kritik sistem statülerini arıza meydana gelmiş gibi önceden gösterebilmektedirler. Bu veriler sadece aracın kendisi ve şasisi ile ilgili hususları kapsamamakta, araç üzerine yerleştirilen bütün sistemler hakkında gerçek zamanlı veriler toplanıp potansiyel arızalar önceden belirlenmektedir.
Performansa dayalı lojistik, son 10 yıl boyunca, ABD ve İngiltere’de pazarın oluşturulmasında çok önemli dönüşümsel etkiler yaratmış ve birçok durumda sözleşmelerin yönetilmesine sağladığı pozitif katkılar ile önemli oranda tasarruf sağlamıştır. Gerçekten de, performansa dayalı lojistik, bugün birçok ülkede artık sözleşmelerin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.
Araştırma & Geliştirme endüstrileri gelişip olgunlaştıkça, hepsinin hedefi rekabetçi avantajlar sağlamaya yönelmektedir. Sıhhatli kullanım izleme sistemlerinin performansa dayalı lojistik sözleşmelerine entegre edilmesi, kara araçlarının harekata hazırlık seviyelerinin yükseltilmesi için gerekli olan hassas verilerin toplanmasının yanı sıra, performansa dayalı lojistik sözleşmelerinin parçası olan kaynakların etkin ve verimli kullanılma gereksinimini de karşılayacaktır.
John Worth ve Garry Davies tarafından kaleme alınan ve Defence Procurement International Winter 2013/2014 sayısında yayımlanan Predictive Fleet Management-Önleyici Filo Yönetimi’ isimli yazının tercümesidir.
Çeviren: Ercan Caner, Elektrik ve Elektronik Mühendisliğinin yanı sıra, uçak ve helikopter lisanslarına sahiptir. Yüksek lisans derecesini Gazi Üniversitesi’nden Avrupa Birliği – Türkiye İlişkileri alanında alan Caner, halen Türkiye Hava Sahası Yönetimi alanında Haliç Üniversitesi’nde doktora tez çalışmalarını sürdürmektedir. İnsansız Hava Araçları (2014) ve Taarruz Helikopterleri (2015) konulu makaleleri yayımlanmıştır. 39 yılı kapsayan TSK, BM ve NATO ile savunma sanayii deneyimlerine sahiptir. E-mail: ercancaner@gmail.com @ercancaner1963