Gün aşırı yaptıkları çağrılarla 1 Mayıs’ı propaganda aracına dönüştürmek isteyen terör örgütlerine istismar zemini sunulmamalıdır. 55 ilimizdeki 103 etkinliğe izin verilmiştir. Müsaade edilenler dışında bir alanda miting düzenleme ısrarının iyi niyetli olmadığı açıktır. Sendikalarımızı ve siyasi partilerimizi 1 Mayıs atmosferimize zarar verecek adımlardan uzak durmaya davet ediyorum.
Ercan Caner, Sun Savunma Net, 01 Mayıs 2024
Kanlı 1 Mayıs
01 Mayıs 1977 günü Taksim Meydanı’nda kutlanan İşçi Bayramı’nda 34 kişi hayatını kaybeder ve 136 kişi de yaralanır. Cinayetlerin sorumluları bulunamaz ve 12 Eylül 1980 Darbecileri İşçi Bayramı’nın Taksim Meydanı’nda kutlanmasını yasaklar.
AKP & Taksim Meydanı
AKP, 2010 yılında 1 Mayıs kutlamaları için Taksim’i açar ve 2012 yılı dâhil kutlamalar burada yapılır.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 02 Mayıs 2010 tarihinde yaptığı açıklamada; ‘‘1 Mayıs’ı bayram havasında kutladık. 32 yıl aradan sonra Taksim Meydanı, binlerce işçiyi, memuru ağırladı’’ der.
Ancak 2013 yılında İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, yanında Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ile bir basın toplantısı düzenler ve sendika konfederasyonu temsilcilerine, Taksim Meydanı’ndaki inşaat çalışmaları nedeniyle, kutlamaların başka bir meydana kaydırılmasını teklif ettiklerini anlatır.
31 Mart İsyanı & Taksim Kışlası
Genç Türklerin, adı hala Konstantinopolis olarak bilinirken, İstanbul sokaklarında yaptıkları ilk yürüyüşleridir. Takvim yapraklarının 13 Nisan 1909’u (31 Mart 1325) gösterdiği sıcak bir bahar gecesinde, öğrenci hareketlerine katılan bir grup milliyetçi ve laik eylemci, İslamın 99’uncu halifesi (veya dini lideri) ve 600 yıllık Osmanlı İmparatorluğunun 34’üncü padişahı olan Sultan II. Abdülhamit’in otokratik yönetimine karşı ayaklanırlar. Talepleri basittir: sultanın 1877 yılında askıya aldığı, Türk vatandaşlara daha fazla özgürlükler veren kısa ömürlü anayasayı tekrar yürürlüğe koymasını istemektedirler. Korkan Abdülhamit derhal isteklerine boyun eğer, parlamentoyu tekrar bir araya getirir ve Türkiye’de İkinci Anayasal Dönem olarak bilinen dönemi başlatır.
Bütün bunlar Türk Ordusundaki islamcı gelenekçiler için çok fazladır ve 1909 yılının Mart ayında İstanbul sokaklarında islami şeriat yasalarının tekrar uygulanması talebiyle yürüyüş yaparlar. Türkiye’nin tekrar İslamcı bir yola girmesinden korkulmaktadır, ancak öyle olmaz. 10 gün içerisinde demokratik reformcular İstanbul’u tekrar ele geçirirler. İslamcı isyancılar, teslim olmadan önceki son direnişlerini, aralarında Mustafa Kemal isimli genç bir subayın da bulunduğu reform yanlısı birliklere karşı şehrin Avrupa yakasındaki Taksim Kışlasında yaparlar. Sonradan Atatürk olarak anılacak, modern, laik ve demokratik Türkiye’nin kurucusu Kemal için Taksim Kışlası, İslami gericiliğin bir sembolü olarak kalacaktır.
Gezi Parkı Eylemi
Gezi Parkı’nın yerine, içinde alışveriş merkezinin de olacağı “Topçu Kışlası” yapmak için 2011 yılında bir plan hazırlanır. Ancak bu plan İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 11 Aralık 2012’de reddedilir. Kurul; “Kışlanın yapım yılı, mimarı, plan özellikleri, yapım detayları tam olarak bilinmediği ve yerine yapılan yapıların günümüzde 60-70 yıllık kullanım değeri ile tarihe belgelik eden bir nitelik kazandığı’’ gerekçesi ile kışlanın yapımını reddetmiştir.
Başbakan Erdoğan, Nisan 2013’te bir açıklama yaparak, “Taksim Gezi Alanı dedik hemen karşı çıktılar. ‘Kışlayı yeniden yapacağız’ dedik. Denizin kenarında üç beş çanak çömlek, üç beş çatal bıçak bulunmuş onu koruyorsun da bu tarihi binayı niye korumuyorsun. O zaman ne dedik, olacak’ dedik, şimdi oluyor. Bu tabii kışla olmayacak. AVM, belki rezidans olarak hizmet görecek” ifadelerini kullanır.
Gezi Parkı olayları kapsamında 2013 yılında ülke geneline yayılan protestoların, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 1940 yılında yıkılan Taksim Kışlasının, şimdi popüler bir park alanı olan yerinde tam bir kopyasını yeniden inşa etme planı üzerine başlaması asla tesadüf değildir.
1909 ve 2013 yıllarındaki İstanbul çıkmazları çok farklı özellikler taşısa da her ikisinin temelindeki sorun aynıdır: % 99’u Müslüman olan Türkiye, tanrının mı yoksa insanların mı kuralları ile idare edilecektir? Bu modern Türkiye’nin kaderiyle ilgili bir mücadeledir, uzun süredir NATO üyesi ve ABD’nin müttefiki olan Türkiye’nin Atatürk’ün laik yolunda mı kalacağı yoksa Mısır Müslüman Kardeşler’in bir Türk versiyonu mu olacağını belirleyecek olan mücadeledir.
Devlet Bahçeli & Gezi Parkı Eylemleri
Bugünkü süreçte, Türkiye’nin en önemli meselesi olarak, Taksim Gezi Parkı merkezli cereyan eden hadiselerin ön plana çıktığı şüpheye yer bırakmayacak kadar bellidir.
Bu çerçevede kaygı, korku ve kutuplaşmaların iyice keskinleştiği ve yönetilmesi zor bir noktaya doğru sürüklendiği görülmektedir.
Başbakan Erdoğan’ın itici, intikamcı, iğneleyici, ithamcı, idareimaslahatçı ve ikircikli beyanları çok tehlikeli bir ortama davetiye çıkarmıştır.
Haricindeki sosyal ve siyasal kesimlere saygısız, ölçüsüz ve duyarsız yaklaşan; üstelik üst üste yığılan beklenti ve talepleri duymayan, önemsemeyen Başbakan’ın başlıca istikrarsızlık unsuru haline geldiği anlaşılmaktadır.
Taksim Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesilmesine, buraya Topçu Kışlası ve AVM yapılmasına karşı sergilenen güçlü itirazların birden bire yatak değiştirerek şiddet ve nefretle dolu bir yöne kayması Başbakan tarafından iyi okunmalı ve yorumlanmalıdır.
Ne var ki Başbakan Erdoğan’ın bu şuur, olgunluk ve ferasetle yollarını kesiştirdiğine dair bir belirti veya işaret henüz alınmamıştır.
Taksim Meydanı’nın Yasaklanması & Anayasa Mahkemesi
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu ve diğer sendikalar; 2014 ve 2015 yıllarında, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü etkinlikleri kapsamında İstanbul Valiliğine hitaben yazdıkları dilekçeler ile Taksim Anıtı’na çelenk ve Kazancı Yokuşu başına karanfil bırakılarak saygı duruşunda bulunacaklarını ve kutlama gerçekleştirileceklerini bildirirler.
Valilik 2014 ve 2015 yıllarının her ikisinde de kamu düzeni ve güvenliği gerekçesiyle kutlama yapılmasına ilişkin talebi uygun görmez. 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatilleri Hakkında Kanun’un 2. maddesi uyarınca konfederasyonlar ve bağlı sendikalar, siyasi partiler, meslek odaları ile çeşitli sivil toplum kuruluşlarının, bayram kutlaması amacıyla Taksim Meydanı’na çelenk bırakabileceklerini, basın açıklaması ve anma etkinliğini sembolik katılımla yapabileceklerini belirtir.
Sendika ve konfederasyonlar, Anayasa Mahkemesi’ne başvurur ve Anayasa Mahkemesi aşağıdaki gerekçelerle toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ihlal edildiği kararını verir ve bu kararını 15 Aralık 2023 tarihinde açıklar.