savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
35,2466
EURO
36,7431
ALTIN
2.981,38
BIST
9.949,01
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Az Bulutlu
7°C
Ankara
7°C
Az Bulutlu
Cuma Çok Bulutlu
7°C
Cumartesi Az Bulutlu
6°C
Pazar Parçalı Bulutlu
7°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
7°C

HAVACILIK TARİHİNİN EN ÖLÜMCÜL UÇAK KAZALARI

HAVACILIK TARİHİNİN EN ÖLÜMCÜL UÇAK KAZALARI
A+
A-

HAVACILIK TARİHİNİN EN ÖLÜMCÜL
UÇAK KAZALARI

Çeviren ve Derleyen: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 29 Mart 2017

Havayolu ile seyahat günümüzde neredeyse herkes tarafından karşılanabilecek kadar ucuzlamış ve hava aracı üreticileri artan talebi karşılamak, uçuş emniyetini artırmak ve uçuşları mümkün olabildiğince güvenli hale getirmek maksadıyla ellerinden gelen her şeyi yapmaktadırlar.

Ne yazık ki, ilk uçuşun yapıldığı 1903 yılından günümüze kadar, havacılık tarihinde 1000’den fazla ölümlü kaza kırım meydana gelmiştir. En güvenli ulaşımın hava yolu olduğu gerçeği göz önüne alınsa da, hala hava aracı kazaları meydana gelmekte ve ölümlere neden olmaktadır. Havacılık tarihinde meydana gelen en ölümcül kazada neredeyse 600 insan hayatını kaybetmiştir.

En Büyük Uçak Kazaları

Bir hava aracının farklı modern havacılık sistemleri ve inanılmaz ölçüde güçlü motorların kombinasyonundan oluştuğu çok iyi bilinen bir gerçektir, bununla birlikte bir pilot olmaksızın iniş ve kalkışlar henüz mümkün değildir. Bazen çok küçük bir hata dahi felaketle sonuçlanabilmektedir. Bu nedenle meydana gelen bütün havacılık kazalarında insan faktörü % 93 oranındadır.

İran Hava Kuvvetleri – 275 Ölü

19 Şubat 2003 tarihinde meydana gelen kazada, İran Hava Kuvvetlerine ait, İslam Cumhuriyeti Devrim Muhafızlarını taşıyan, Rusya yapımı Ilyushin II-76 modeli askeri nakliye uçağı, Kerman yakınlarında, kötü hava şartları nedeniyle, 11.500 feet yüksekliğindeki bir dağa çarpmış, uçakta bulunan bütün seçkin ordu mensupları ve mürettebat hayatını kaybetmiştir. Zehadan’dan kalkış yapan uçak, Kerman’a doğru yol alırken, Kerman’ın 35 kilometre güneydoğusunda Sirch dağlarına çarpmıştır. Bu uçak kazası, İran topraklarında meydana gelen en ölümcül havacılık kazasıdır. Kerman havaalanına iniş için hazırlanmakta olan uçak ile temas, yerel saatle saat 17.30’da kaybolmuştur. Kerman hava alanında görevli hava trafik kontrolörleri, temasın kaybolması öncesinde pilotun kötü hava şartları ve kuvvetli rüzgâr şartları rapor ettiğini bildirmişlerdir.

list25.com

İranlı yetkililer kazanın ABD yaptırımlarından kaynaklandığını, bu yaptırımlar nedeniyle yaşlanan uçak filosunu yenileme ve değiştirme şanslarının olmadığını ve Rus yapımı uçaklara yönelmekten başka seçeneklerinin olmadığını ifade etmişlerdir. Tahran’daki ABD Büyükelçiliğinin ele geçirilmesi sonrasında, ABD İran’a yaptırımlar uygulamaktadır ve çaresiz kalan İran da Rus yapımı uçaklara yönelmiştir.

İran Hava Yolları 655 Sefer Sayılı Uçuş – 290 Ölü

news.lent.az

Irak – İran savaşı esnasında, 3 Temmuz 1988 tarihinde meydana gelen olayda, haberleşmedeki bir yanlış anlama nedeniyle, Basra Körfezinde bulunan ABD Savaş Gemisi Vincennes, Dubai’den Tahran’a gitmekte olan İran’a ait Airbus 300 modeli yolcu uçağını, satıhtan havaya atılan SM-2MR modeli füzeler ile vurarak düşürmüştür.


Başlangıçta hatasını kabul etmeyen ABD,  hayatını kaybeden 290 kişinin ailelerinden özür dahi dilememiş fakat iki ülke, 1996 yılında Uluslararası Adalet Divanında anlaşmışlardır. Olayın korkunç bir insanlık trajedisi olduğunu kabul eden ABD,  yasal sorumluluğu kabul etmese ve İran’dan resmi olarak özür dilemese de yaşamını yitirenlerin ailelerine 62 milyon dolar tutarında tazminat ödemiştir.

Suudi 163 Sefer Sayılı Uçuş – 301 Ölü

listsdiary.com

19 Ağustos 1980 tarihinde, Suudi Havayollarına ait Cidde’ye gitmekte olan Lockheed L-1011 modeli uçağın kargo bölmesinde, Riyad hava limanından kalkışından yaklaşık olarak yedi dakika sonra yangın başlamıştır. Pilotlar dönmeye karar verirler ve acil iniş yaparlar. Ne yazık ki uçakta bulunan herkes, yangın söndürme ekipleri uçağa girmeden duman zehirlenmesi nedeniyle hayatlarını kaybetmiştir.

Bazı kaynaklara göre yük bölmesindeki yangın, katı yemek kurallarına uyan Müslüman hacılar tarafından kullanılan bütan gazlı bir ocak yüzünden çıkmıştır. Bu ölümcül kaza sonrasında Suudi Arabistan uçaklara bütan gazlı ocak almayı yasaklamış, fakat bazı insanlar çay yapmak maksadıyla kaçak olarak hala uçaklara bu ocakları sokmaya devam etmektedirler.

Hindistan Havayolları 182 Sefer Sayılı Uçuş – 329 Ölü

behance.net

23 Haziran 1985 tarihinde Montreal’den Londra’ya gitmekte olan Boeing 747 modeli Hindistan Havayollarına ait uçakta, 31.000 feet irtifada uçarken bir bomba patlar. Uçak, İrlanda kıyıları açıklarında Atlantik Okyanusuna çakılır. Olay, Boeing 747 modeli Jumbo jetlerde meydana gelen ilk bombalama olayıdır ve Kanada tarihindeki en büyük terör saldırısıdır. Uçakta bulunan 268 Kanada vatandaşı dâhil toplam 329 kişi hayatlarını kaybeder.

Saldırı sonrasında Kanada vatandaşı olan Inderjit Singh Reyat tutuklanır ve 2003 yılında suçunu kabul eden Reyat, bombayı imal etmek suçundan 15 yıl hapis cezasına çarptırılır. Yürütülen soruşturma 130 milyon Kanada dolar tutarı ile Kanada tarihindeki en büyük soruşturmadır. 17 Haziran 2010 tarihinde yayınlanan soruşturma raporunun sonucuna göre, uçağa bombanın yerleştirilmesinde Kanada Hükümeti, Kanada Kraliyet Polisi ve Kanada Güvenlik İstihbarat Servisinin ihmalleri olduğu açıklanır.

Türk Havayolları 981 Sefer Sayılı Uçuş – 346 Ölü

news18.com

3 Mart 1974 tarihinde, Türk Havayollarına ait İstanbul’dan Londra’ya gitmekte olan McDonnell Douglas DC-10 modeli, 981 Sefer Sayılı uçak Paris’te kısa bir mola verdikten sonra kalkar ama asla hedefine ulaşamaz, Paris dışındaki Ermenoville ormanına çakılır, uçakta bulunan 346 kişinin tamamı hayatlarını kaybeder.

İngilizce lisanındaki kilitleme talimatlarını anlamayan Faslı bir bagaj görevlisi kapıyı uygun şekilde kapatamaz ve uçakta kalkış sonrasında bir basınç düşmesi yaşanır. Kapı mandalı kopmuş ve uçağa çarparak kumanda sistemlerine zarar vermiştir.

Kaptanlar Nejat Berköz, Oral Ulusman ve uçuş mühendisi Erhan Özer yönetimindeki TK981 sefer sayısı ile Paris Orly’den saat 12.32’de kalkış yapan uçak, tırmanışta iken, saat 12.40 da, 12.000 feet irtifa geçilirken uçakta bir patlama sesi duyulur ve kabin basıncı boşalır. Sonradan ses kayıt cihazı, Fransız uzmanlar nezaretinde ABD’de çözüldüğünde, ikinci pilotun “kabin patladı” dediği duyulur. Arka kargo kapısı koparak uçaktan ayrılmış, yolcu kabini ile kargo bölümü arasında oluşan basınç farkı nedeniyle kabin döşemesi çökmüş ve kırılmıştır. Kopan arka kargo kapısıyla birlikte iki adet üçlü koltuk ve bu koltuklarda oturan altı yolcu, kırılan kabin döşemesinden, atmosfere fırlayıp gitmişlerdir. Kırılan ve çöken kabin döşemesinin altından geçerek kuyruğa giden uçuş kumanda kabloları kopmuş ve/veya sıkıştıkları için artık rudder, yatay stabilatör ve elevatöre kumanda edilememektedir, dikey stabilizenin kökünde bulunan 2 No.lu motor da elden çıkmıştır. Uçak önce 9 derece sola yatar, sonra hızla 20ᵒ burun aşağı dikilir. Kurtarma manevrası olarak 1 ve 3 numaralı motorlarla hız 360 knota yükseltilerek burun aşağı pozisyonu 4ᵒ ye kadar azaltılır. Uçak 430 knotta stabil olmuşken, aniden sola 17ᵒ yatarak aynı hızla Paris’e 37 km uzaklıkta bulunan Ermonville ormanına düşer (www.airlinehaber.com)

Bazı kaynaklara göre bu kaza havacılık tarihinin en ölümcül dördüncü büyük kazası, DC-10 modeli bir uçağın karıştığı en büyük kaza ve kazada kurtulanın olmadığı en büyük ikinci kazadır. Kaza Fransa topraklarında meydana gelen en ölümcül, Avrupa’da meydana gelen en kötü ikinci havacılık kazasıdır.

Kaza sonrasında yapılan incelemede, kazaya uçağın arka bagaj kapısındaki yapım hatasının neden olduğu belirlenmiştir. Uçağın yapımcısı Amerikan McDonnell Douglas firması hatayı kabul ederek, bütün DC-10 modeli uçaklarını kontrole almıştır.

Charkhi Dadri Havada Çarpışma – 349 Ölü

baabin.com

12 Kasım 1996 tarihinde meydana gelen kazada, Suudi Arabistan’a ait Boeing 747 modeli yolcu uçağı ile Kazakistan Havayollarına ait IL-76 modeli yolcu uçağı Yeni Delhi’nin 60 kilometre batısında bulunan Charkhi Dadri köyü üzerinde havada çarpışmışlardır. Kazaya Kazak pilotun müsaade almadan 15.000 feet irtifadan 14.000 feet irtifaya inmesi neden olmuştur. Boeing 747, sol kanadına çarpma sonrasında dönerek hızla alçalmaya başlamış, uçak yere vurmadan gövdesi strese dayanamayarak parçalanmış ve yere 1.135 km/saat hızla çarpmıştır. Ilyushin, çarpışma sonrası bütünlüğünü korumuş ve yere çarpana kadar süratli ve kontrolsüz bir şekilde alçalmıştır.

Boeing 747’de bulunan 312 kişi ve IL-76’da bulunan 37 kişi kazada hayatlarını kaybetmiştir. İnceleme sonunda kazanın ana nedeninin Kazak pilotların kötü İngilizce bilgileri olduğu ortaya çıkmıştır.

Japonya Havayolları 123 Sefer Sayılı Uçuş – 520 Ölü

12 Ağustos 1985 tarihinde Japon Havayollarına ait Boeing 747 modeli uçak, Tokyo’dan kalkışını müteakip 300 kont süratle tırmanışına devam ederken, 23.900 feet irtifada anormal bir sarsıntı meydana gelir. Uçağın burnu yükselir ve kontrolü güçleşir. Uçakta basınç düşmesi meydana gelmiştir ve bunun nedeni arka basınç bölümünün parçalanarak uçağın arka bölümüne zarar vermesidir. Dikey finin bir kısmı ve kuyruk konisinden bir parça kopmuştur. Yardımcı güç ünitesi de koparak ayrılan parçalar arasındadır. Hasar nedeniyle hidrolik güç kaybolur ve kanatçıklar ile irtifa dümenine kumanda edilemez. Pilotlar motor gücüyle uçağı kontrol etmek isterler, uçak irtifa kaybeder 6.600 feet irtifada sürat 108 knota düşer.  Sonra 39 derece baş durumuyla tırmanışa geçen uçak 13.400 feet irtifaya çıkar ve yeniden alçalmaya başlar.

kor.ill.in.ua

Uçakta bulunan 524 kişiden 520’si  hayatını kaybeder. Uçakta, yedi yıl önce bir iniş esnasında kuyruk yere çarpmış ve Boeing firması tarafından hatalı onarım yapılmıştır. Bu kaza havacılık tarihinin en ölümcül ikinci kazasıdır.

En Ölümcül Havacılık Kazası – Tenerife Havaalanı Felaketi – 583 Ölü

ptjornal.com

Havacılık tarihinde meydana gelen en korkunç,  beklenmeyen ve hatta en saçma kaza, 27 Mart 1977 tarihinde,  o zamanki adı Los Rodeos olan Tenerife havaalanında meydana gelmiştir. Kalkış esnasında iki yolcu uçağının çarpışması sonrasında 583 kişi hayatını kaybetmiştir. Trajik olayda Hollanda Kraliyet Havayolları ve American PanAm Havayollarına ait iki Boeing 747 modeli yolcu uçağı çarpışmışlardır.

İki uçak da bir gün önce Gran Canaria’da gerçekleşen bombalı terör saldırısı nedeniyle Tenerife havaalanına yönlendirilmiştir ve burada tesadüfen bulunmaktadırlar. Taksi yaparken birbirlerine doğru hareket eden iki uçak kaçınma manevrası yapamadan birbirlerine çarparlar.

Yapılan resmi açıklamaya göre kazanın ana nedeni, Hollanda Kraliyet Havayolları uçağı pilotunun kalkış müsaadesi almadan kalkışa karar vermesidir. Bununla beraber yapılan kaza kırım incelemesi sonrasında pilotun kalkış müsaadesi almadan kalkmadığı, aksine kaptan pilotun, mürettebatı ve hava trafik kontrolörü arasındaki yanlış anlama nedeniyle kalkış için müsaade alındığından tamamıyla emin olduğu ortaya çıkmıştır.

Meydan krokisi ve kazanın oluşu

İki Boeing 747 uçağının karıştığı İspanya Adası Tenerife’de gerçekleşen bu kaza,  havacılık tarihinde meydana gelen en ölümlü kazadır. Meydanda fazla sayıda uçak bulunmaktadır, görüş şartları düşüktür. Sis nedeniyle taksi yolunu açmak için kalkış yapmak üzere piste yönlendirilen iki uçak birbirini görememektedir. Ve kule operatörü de sis nedeniyle, pist üzerinde birbirlerine doğru ilerlemekte olan iki uçak olduğunun farkında değildir. Meydanda yer radarı olmadığından kule operatörü her iki uçağın da yerlerini pilot raporlarına dayanarak belirleyebilmektedir.

Gran Canaria’daki bombalama olayı nedeniyle birçok uçak Los Rodeos havaalanına yönlendirilmiştir. PanAm 747 uçağına, taksi yolu üzerinde, 45 dakika önce aynı meydana inen KLM 747’nin arkasına park etmesi söylenir. KLM 747’nin Hollandalı kaptan pilotu sinirlidir, çok sıkı olan Hollanda uçuş yönergeleri, uçuş saati kotasının aşılmasını kesinlikle yasaklamaktadır ve kısa süre içerisinde kalkmaz ise kaptan pilotun başı derde girecektir.

Saat 14.30’da kontrol kulesi, yerdeki bütün uçaklara Las Palmas havaalanının servise açıldığı duyurusunu yapar. Kule operatörü, PanAm 747 pilotuna kalkışı hızlandırması için KLM 747’nin hemen arkasında taksi yapmasını söyler. PanAm 747’nin kaptan pilotu kabul eder.

Hava şartları kötüleşmiştir ve bütün meydanı kısa süre içerisinde sis kaplar. Görüş mesafesi çok kısa bir süre içerisinde 300 feet’e düşer. Saat 16.51’de, KLM 747’ye motor çalıştırma müsaadesi verilir. PanAm 747 de, saat 16.52’de kuleden motor çalıştırma müsaadesi talebinde bulunur.

Her iki uçak da, 3.400 metre uzunluğundaki pisti, kalkış noktasında tertiplenmek için düşük süratle kat edecektir. KLM 747 U-Dönüşü yaparak kalkışa hazır olduğunu rapor ettiğinde, PanAm 747 uçağı üçüncü taksi yoluna çıkarak, kalkış için pisti temizleyecektir. Meydandaki yoğun trafik göz önüne alındığında trafik kontrolörünün bulduğu en basit çözüm budur.

Saat 16.55’de KLM 747 pist başına ulaşır, PanAm 747 birkaç yüz metre arkasındadır. Sis giderek yoğunluğunu artırmaktadır ve uçaklar birbirlerini görememektedir. Ne yazık ki iki uçağın pozisyonları kuleden de görülmemektedir. Görüş 200 metrenin altına düşmüştür.

Kazaya karışan Boeing 747 yolcu uçaklarının pist üzerinde ilerlemeleri

Kule operatörü her iki uçakla da konuşur, gerideki PanAm 747 uçağına üçüncü taksi yolunda pisti temizlemesini, KLM 747 uçağına da 180 derece dönüş yaparak kalkışa hazır olduğunu bildirmesini söyler. Her iki uçak da pist üzerinde ilerlemektedir, fakat gerideki PanAm 747 sis içerisinde kaybolmuştur ve pilotlar taksi yolu çıkışlarını belirlemekte güçlük çekmektedir.

PanAm 747 üç numaralı taksi yolu çıkışını görememiş ve geçmiştir. İlkini görmüşlerdir, ikinciyi kaçırmışlardır ve üçüncü taksi çıkış yolunu geçerlerken onun ikinci taksi çıkış olduğunu düşünmektedirler.

Bu arada KLM 747 pist sonuna ulaşmıştır ve U –Dönüşü yapmaktadır. Sis hafifçe dağılmış ve görüş 700 metreye çıkmıştır. Bu şartlar, KLM 747 kaptanı için kaçırılmaması gereken bir fırsattır. İkinci pilot kuleye kalkışa hazır olduklarını ve ATC kleransını beklediklerini rapor eder. Kontrol kulesi kalkış talimatlarını okur, KLM 747 ikinci pilotu tekrar eder.

KLM 747 kalkış kleransını almıştır fakat henüz kalkış müsaadesi verilmemiştir. Bununla birlikte acelesi olan kaptan pilot gazı açmaya başlar, pist üzerinde başka bir uçağın taksi yaptığını tamamen unutmuştur.

Kaza sonrasında dağılan enkaz parçalarının yerlerini gösteren kroki

Saat 17:06:13’de KLM kaptan pilotu ‘‘Kalkıyoruz’’ der. 17:06:19’da kule ‘‘Tamam’’ diye yanıt  verir,  fakat aynı anda, pist üzerinde kalkış noktasına doğru ilerlemesine devam etmekte olan PanAm 747 ikinci pilotunun ‘‘Hayır’’ dediği de duyulur.

Kule operatörü aniden bir şüpheye düşer ve KLM 747’nin kaptan pilotuna kalkış müsaadesi vermediğini hatırlatır: ‘‘Kalkış için beklemede kalın, sizi arayacağım’’ der. PanAm 747 ikinci pilotu da aynı anda devreye girerek hala pist üzerinde kalkış noktasına doğru taksi yapmakta olduklarını rapor eder.

Son iki konuşma aynı anda yapıldığından, kulaklıklarda dört saniye süreli uzun ve yüksek tonlu bir ses olarak duyulur. KLM 747 süratini artırmıştır, 1.500 metre önünde bir yerlerde PanAm 747 pist üzerinde ona doğru taksi yapmaktadır.

Kule operatörü, PanAm 747’ye pisti temizlediğinde rapor vermesini bildirir, ikinci pilot pist temizlendiğinde bildireceğini söyler, kule operatörü teşekkür eder. KLM 747 kaptanı bütün bu konuşmaları duymasına rağmen herhangi bir reaksiyon göstermez. Konuşmaları yanlış anlamış ve PanAm 747’nin pisti temizlediğini sanmış olabilir.

Bu esnada, taksiye devam etmekte olan PanAm 747 dört numaralı taksi çıkış yoluna ulaşmıştır. Aniden PanAm 747 kaptan pilotu, KLM Boeing 747 uçağının iniş ışıklarını, sis içerisinde, yaklaşık olarak 700 metre ötesinde fark eder. ‘‘Geliyor, bu orospu çocuğu geliyor’’ diye bağırır, ikinci pilotun çığlığı duyulur.

PanAm 747 mürettebatı, pisti en kısa zamanda temizlemek için gazı tam açarlar, fakat artık çok geçtir. KLM 747 kaptan pilotu pist üzerindeki PanAm 747 Jumbo jeti fark eder, onun son sözleri de ‘‘Oh Bok!’’ olur. KLM 747’nin sürati saatte 270 kilometreye ulaşmıştır, kaptan pilot levyeyi tam geriye çeker, niyeti diğer uçağın üzerinden aşarak havalanmaktır. Uçağın burnu yükselir fakat kuyruk piste çarpar ve kıvılcımlar çıkar. Uçak yerden bir metre kadar havalanır, fakat bu yeterli değildir.

350 tonluk iki dev çarpışırlar; KLM 747 uçağının ön iniş takımı tekerlekleri PanAm 747’nin sağ tarafına çarpar ve gövdesini yırtar. Sağ kanadıyla da dikey stabilatörü keserek ayırır. Yolcular uçağın parçalanmasına kendi gözleriyle tanık olmuşlardır, tavan gözden kaybolur ve uçağın tabanı çöker. Sağ kanatta bulunan yakıt tankları parçalanmıştır ve yakıt alev alır.

350 tonluk devlerin çarpıştığı anı gösteren bilgisayar tarafından yapılmış temsili resim

KLM 747 hafifçe havalanmıştır, fakat tamamen kontrolden çıkmış durumdadır, çarpışmadan 150 metre kadar sonra yan yatarak yere çakılır ve yerde 300 metreden daha fazla sürüklenir, uçaktan kurtulan olmaz. Yerdeki yanmaya başlayan PanAm 747 uçağından bazıları kaçmayı başarır. Uçaktaki 396 kişiden 64’ü hayatta kalmayı başarırlar. Havacılık tarihinin bu en ölümcül kazasında toplam 583 kişi yaşamını yitirmiştir.

Olayın canlandırmasını https://wn.com/crash_of_the_century_
tenerife_airport_disaster_full_hd_video
linkinden izleyebilirsiniz.

https://aviationvoice.com/the-most-deadly-plane
-crashes-in-aviation-history-201702201619/

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.