Elbit Heli-ClearVision Sistemi Leonardo Helikopterlerine Takılıyor
Çeviren: Ercan Caner, Ankara-Türkiye, 2017
Elbit Systems Firması, Leonardo Helicopters firması ile imal ettiği bütün ticari helikopterlere, son imali olan Geliştirilmiş Uçuş Görüş Sistemi ‘‘Heli-ClearVision’’ sistemini entegre etme ve pazara sunma konusunda uzun vadeli bir anlaşma imzalamıştır.
Heli-ClearVision geliştirilmiş uçuş görüş sistemi, giyilebilir başa monteli bir görüntü ünitesi ve geliştirilmiş görüş sistemleri ile sadece helikopterler için tasarlanan benzersiz sentetik görüş uygulamalarından oluşmaktadır.
Heli-ClearVision geliştirilmiş uçuş görüş sistemi esas olarak, kötü hava ve düşük görüş şartlarında gece ve gündüz helikopter operasyonlarını destekleyen ClearVision™ EVS kamera sisteminden oluşmaktadır. Sisteme, Elbit Systems firması imali olan ve ticari helikopterlerde ilk uygulama olan, pilotlara benzersiz kokpit dışı görüntü imkan ve kabiliyeti kazandıran Skylens™ ve SkyVis™ giyilebilir görüntü sistemleri entegre edilmiştir.
Pilotların durumsal farkındalıkları bunun yanı sıra, geliştirilmiş görüş sistemi (EVS-Enhanced Vision System) tarafından alınan gerçek dünya görüntüsünü, Sentetik Görüş Sisteminin, sayısal arazi model veri bankasından aldığı, sentetik harita ile birleştirerek, panoramik bir görüntü üreten Combined Vision System (Birleştirilmiş Görüş Sistemi) ile de artırılmıştır. Sistem, pilotların sınırlı görüş şartlarında durumsal farkındalıklarını artırarak emniyetli olarak gece ve gündüz uçabilmelerini sağlamak maksadıyla tasarlanmış ve geliştirilmiştir. Sisteme ilave edilen özellikler sayesinde pist, yüksek binalar, kuleler, helikopter iniş panelleri vb. gibi tesisler üzerine yerleştirilen bütün ışıklar algılanmakta ve pilotların durumsal farkındalık ve içinde bulundukları ortama oryantasyonlarını daha da artırılmaktadır.
Leonardo Firması, Havacılık, Savunma ve Güvenlik sektöründe dünyanın en önde gelen on firması arasında yer almaktadır ve İtalya’nın bu alanlardaki ana endüstriyel firmasıdır.
Elbit Systems Aerospace Division Genel Müdürü Yoram Shmuely yaptığı açıklamada, Elbit Firmasının, Leonardo Firması tarafından imal edilen bütün ticari helikopterlere, Heli-ClearVision EFVS entegrasyonu maksadıyla seçilmiş olmasından büyük bir gurur duyduklarını ifade etmiştir. Shmuely açıklamalarına; helikopter uygulama alanında ilk olan, geliştirilmiş uçuş görüş sistemi sayesinde, helikopterlerin de sabit kanatlı uçaklar gibi, düşük görüş ve kötü hava şartlarında emniyetli olarak uçuş operasyonlarını icra edebilecekleri şeklinde devam etmiştir.
Leonardo Helicopters Direktörü Daniele Romiti de yaptığı açıklamada, Elbit Systems firması ile yaptıkları işbirliğinin Leonardo helikopterleri ile uçan pilot ve yolcuların emniyetlerini artıracağını ifade etmiştir. Romiti’ye göre; son teknoloji ürünü bu sistemlerin pilotların hizmetine sunulması ile yeni nesil helikopter Leonardo helikopterleri uçuş emniyetinin en üst seviyede olduğu helikopter statüsüne ulaşmış durumdadır. Geliştirilmiş Uçuş Görüş Sistemi sayesinde pilotlar bundan sonra düşük görüş şartları ve kötü havalarda, gece ve gündüz uçuş emniyetini aksatmadan uçuş görevlerini yerine getirebileceklerdir.
Skylens™ günümüz havacılık tehditlerini etkin bir şekilde karşılayan ve ihtiyaçlara cevap veren bir görüntü sistemidir. Skylens™, yüksek çözünürlüklü bilgiler, görüntüler ve video kayıtlarını yüksek oranda şeffaf bir başa monteli bir kask üzerindeki vizörde göstererek, özellikle kokpit dışına bakmakta olan pilotlara süper ve benzersiz bir durumsal farkındalık sağlamaktadır.
Skylens™ tasarımı oldukça yeni olmasına rağmen bu inovasyon geriye doğru gidildiğinde Elbit Systems firmasının geliştirip tasarladığı bugüne kadar iki milyon saatten daha fazla uçuş operasyonlarında kullanılan 10.000’den fazla başa monteli görüş sistemleri alanındaki 30 yıllık birikim ve tecrübesine dayanmaktadır.
SkyVis™ kaska monteli bir görüntü sistemi olarak tasarlanmıştır ve gece ile gündüz şartlarında görüş mesafesinde olan her şeyin pilotlar tarafından görülmesini sağlamaktadır. Sistem, pilotların uçuş görevlerini, uçuş emniyetini de tehlikeye ve riske atmadan olumsuz hava şartlarında yapabilmelerini sağlamaktadır. SkyVis™ bugüne kadar 6,5000’den fazla helikoptere takılan ve 25’den fazla farklı platform üzerinde 2,5 milyon saat uçuş yapan kendisini ispatlamış bir başa monteli görüş sistemidir.
Çevirenin Notları: Doğal ve suni engellere çarpma ile sonuçlanan kaza-kırımlar, normal uçuşuna devam eden, pilot tarafından kumanda edilen ve herhangi bir acil durum (Emergency) yaşamayan bir hava aracının, mürettebat farkında olmadan arazi, su ve insan yapısı suni engellere çarpması olaylarıdır. Bu tür kazaların literatürde ‘‘Kontrollü Uçuşta Yere Çarpma’’ olarak adlandırıldığı da görülmektedir. Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bu tür kazalara sıklıkla rastlanmaktadır. Geçmişte meydana gelen bir çok üzücü kaza personelin hayatlarını kaybetmelerine ve oldukça maliyetli olan helikopterlerin kullanım ömürlerini doldurmadan envanter dışına çıkarılmasına neden olmuştur.
Uçuş esnasında meydana gelen birçok acil durum mürettebat tarafından fark edilebilir ve acil durumdan kurtulmak maksadıyla pilot tarafından düzeltici işlemler zamanında uygulanabilir. Bununla beraber pilot, doğal ve suni engellere çarptığını ancak ve ancak onlara çarptığında anlayabilmektedir. Bu nedenle pilotların hangi durum ve zamanlarda doğal ve/veya suni engellere çarpabileceklerini bilmeleri ve uçuşun her safhasında bu tür kazalara karşı hazırlıklı olmaları gerekmektedir, bu tür kazalardan kaçınmak ancak ve ancak bu şekilde mümkündür. Özellikle uçuş hayatlarının başında olan ve henüz alçak uçmayı seven pilotlar uyarılmalı, kontrol ve takip edilmeli ve bu alışkanlıklarından vazgeçmeleri hususunda sürekli olarak uyarılmalıdırlar.
Helikopterlerin, herhangi bir acil durum yaşamadan doğal ve suni engellere çarpması ile sonuçlanan kaza-kırımlarda en büyük etken durumsal farkındalığın yitirilmesidir. Alçak irtifalarda uçmak zorunda olan helikopter pilotları, meteorolojik sınırlamalara ve her zaman uçtukları ve aşina oldukları bir arazi de olsa, çevrelerindeki doğal ve suni engellere daima dikkat etmek zorundadırlar. Hava aracının sınırlılıkları, icra edilen görevin özellikleri, pilotların nitelikleri ve çevresel şartlar gibi risk faktörleri çok iyi analiz edilmeli ve durumsal farkındalığın yitirildiği durumlarda, pilot tarafından uygulanacak düzeltici işlemler için irtifa ve tavan sınırlamaları pilotların yeteneklerine göre ayrı ayrı belirlenmelidir. Bununla beraber, sadece pilotların belirli bir irtifanın altına inmesini engelleyerek ve meteorolojik uçuş şartları limitlerini düşürerek bu tür kazalara engel olmak asla mümkün değildir. Ne yazık ki helikopterlere takılan tel kesme aparatlarının da birçok teli, özellikle de yüksek gerilim hatlarını kesme/koparma imkân ve kabiliyetleri bulunmamaktadır.
Doğal ve suni engellere çarpma ile sonuçlanan kaza-kırımların çoğunlukla düşük görüş şartları ve dağlık arazide meydana geldiği yadsınamaz bir gerçektir. Bununla beraber bu tür kazalar sadece belirtilen şartlarda meydana gelmemekte, tamamen düz veya tedrici olarak yükselen arazilerde dahi pilotlar doğal ve suni engellere çarpmaktadırlar. Ayrıca çalışmalar ve istatistiki bilgiler bu tür kazaların yarısının görerek uçuş şartlarında meydana geldiklerini de ortaya koymuştur. Bütün bunlar dikkate alındığında, doğal ve suni engellere çarpmayla sonuçlanan kaza-kırımların nedeni basitçe görüş ve meteorolojik şartların kötülüğü değildir. Bu tür kazalara ‘‘DURUMSAL FARKINDALIK’’ın yitirilmesi neden olmaktadır. Pilotlar uçuşları esnasında helikopter ve içinde uçtukları ortamın zihinsel bir resmini daima gözlerinin önüne getirmelidirler. Gündüz veya gece uçuşlarında, doğal veya suni engellere çarpma riskinin arttığını önceden tespit etmek bu tür kazaların engellenmesini sağlayacaktır.
Pilotların durumsal farkındalıklarını artırmak ve helikopterlerde, özellikle alçak irtifalarda uçarken, içinde bulundukları ortamdaki doğal ve suni engeller hakkında onları uyaracak son teknoloji ürünü görüntü sistemlerinin kullanılması gereklidir. Bu tür sistemlerin kullanılmaması CFIT kazalarının meydana gelmesine % 47 oranında katkıda bulunmaktadır. Çeşitli iç ve dış baskılar nedeniyle kötü ve olumsuz hava şartlarında uçuş görevinin sürdürülmesinin CFIT kazalarına katkısı ise % 44 oranındadır.
2010-2014 yılları arasında meydana gelen 34 adet CFIT kazasında 707 insan hayatını kaybetmiştir. CFIT kazalarında mürettebat ve yolcuların hayatta kalma şansları % 19 civarındadır. Helikopterlerde engel tespit sistemleri ve pilotların durumsal farkındalıklarını artıran görüş sistemlerinin kullanılması son yıllarda meydana gelen CFIT kaza-kırım sayısını önemli oranda azaltmıştır. Yine de 2010-2014 yılları arasında meydana gelen 34 adet CFIT kazasındaki 707 ölü sayısı çok fazladır.
Sivil havacılık otoriteleri tarafından, engel tespit sistemleri ve gelişmiş görüş sistemlerinin helikopterler üzerinde kullanılmalarının zorunlu hale getirilmesi gerekmektedir. Bu tür sistemleri kullanmayan helikopter işletmeleri mürettebat ve yolcuların hayatlarını çok büyük riske atmaktadırlar.
İnsan faktörü, meydana gelen CFIT kaza-kırımlarına katkıda bulunan temel nedenlerden bir tanesidir. Yapılan analizlerde, genel olarak pilotların yetersiz bilgi seviyesi, durumsal farkındalığın yitirilmesi ve yetersiz pilotaj yetenekleri CFIT kaza-kırımlarına katkıda bulunan başlıca nedenlerdir. Fakat ne yazık ki, çok deneyimli ve usta pilotlar dahi, helikopterler uygun engel tespit ve görüş sistemleri ile donatılmadıklarında CFIT kazalarına maruz kalmaktadırlar.