Levent Kağan, Sun Savunma Net, 04 Şubat 2020
RAND web sitesinde; Türkiye’nin Milliyetçi Rotası – ABD-Türkiye Stratejik Ortaklığı ve ABD Ordusu için Çıkarımlar (Turkish Nationalist Course – Implications for the U.S.-Turkish Strategic Partnership and the U.S. Army) başlıklı 245 sayfalık bir rapor yayınlanmıştır.
Rapor: Stephen J. Flanagan, F. Stephen Larrabee, Anika Binnendijk, Katherine Costello, Shira Efron, James Hoobler, Magdalena Kirchner, Jeffrey Martini, Alireza Nader ve Peter A. Wilson tarafından kaleme alınmıştır.
Raporun ana bulgular kısmında iki önemli tespit yer almaktadır:
İş Kutuplaşma, Milliyetçilik ve Otoriter İktidar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Temmuz 2016’daki başarısız askeri darbe girişiminden beri hızlanan yönetim ve toplumdaki temel değişiklikleri uygulamayı sürdürdüğü sürece, Türkiye son derece kutuplaşmış bir ülke olarak kalmaya devam edecektir.
Darbe girişiminin ardından ve sonrasında ilan edilen ve 2018 yılına kadar birçok kez uzatılan olağanüstü hal yasası vasıtasıyla AKP hükümeti, Gülen hareketinin üyesi olduğu iddia edilenler üzerindeki büyük baskı ve hükümet kurumlarından sistematik tasfiyelerini hızlandırmış, sivil toplum kuruluşlarını kapatmış ve Gülen hareketiyle bağlantılı şirketlerin ve destekçilerinin mal varlıklarına el koymuştur.
2017 yılında yapılan referandumda kıl payı onaylanan anayasa değişiklikleri, 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin ardından kararnameler vasıtasıyla tam olarak gerçekleştirilirken, bu değişiklikler siyasi iktidarı, güçlü bir icracı cumhurbaşkanı ve meclis çoğunluğuna sahip partide merkezileştiren otoriter bir devlet kurulmasını pekiştirmiştir.
Erdoğan, dinin kamusal yaşamdaki rolünü genişletmek ve rakipleri ile uzun süredir devam eden parlamenter sistem ve laik düzeni destekleyen nüfusun çoğunu marjinal hale getirmek için atığı adımlarda etnik Türk milliyetçiliğini temel ideoloji olarak benimsemiştir.
Ülkeyi 2003 yılından beri yönetmekte olan Erdoğan en az 2023 yılına kadar cumhurbaşkanlığını sürdürecek ve sonrasında da üçüncü bir beş yıllık dönem için seçilme hakkına sahip olacaktır. Ana muhalefet partileri hükümetin medya üzerindeki baskıları ve yasal zorluklarla marjinalleştirilmiş ve yeni sistem altında cumhurbaşkanlığı yönetimi üzerindeki parlamento denetimi daha da sınırlandırılmıştır.
Bununla birlikte, önde gelen üç muhalefet partisi, 2018 yılında yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde oyların %48’ini, milletvekili seçiminde ise %46’sını kazanarak AKP’yi temel mevzuat değişikliklerini sürdürebilmesi için aşırı ulusalcı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile zımni bir koalisyona zorlamıştır.
Bu sonuçlar ve 2019 yılında yapılan yerel seçimlerde, başta Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’daki kesin zaferi olmak üzere, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) adaylarının Türkiye’nin en büyük altı kentinde belediye başkanlıklarını kazanması Erdoğan ve AKP’nin yenilmez olmadığını göstermektedir. (ÇN: Yüksek Seçim Kurulunun verilerine göre, 10 milyon 560 bin 963 seçmenin oylarını kullandığı İstanbul ile 3 milyon 922 bin 163 seçmenin oy kullandığı Ankara’nın yanı sıra İzmir, Adana, Mersin, Antalya gibi 39,6 milyon kişinin yaşadığı büyük kentleri CHP kazanmıştır).
Kürtlerin ve diğer ulusal azınlıkların kaygılarının dikkate alınmadığı ve Kürdistan İşçi Partisi (PKK- Partiya Karkerên Kurdistanê) ile diğer şiddet eğilimli Kürt grupları tarafından sürdürülen uluslar ötesi isyan (!) ile mücadele maksadıyla sert tedbirlerin alındığı bir ortamda; Türkiye’nin iç güvenlik durumu sıkıntılı kalmaya devam edecektir. Erdoğan’ın yakın gelecekte, 2008-2015 yılları arasında PKK ile sürdürdüğü barış görüşmelerini yeniden canlandırması olasılığı da pek mümkün görünmemektedir.
Çevirenin Notları: Bu yazı, RAND Düşünce Kuruluşu tarafından kaleme alınan; Türkiye’nin Milliyetçi Rotası – ABD-Türkiye Stratejik Ortaklığı ve ABD Ordusu için Çıkarımlar (Turkish Nationalist Course – Implications for the U.S.-Turkish Strategic Partnership and the U.S. Army) başlıklı raporun ‘‘İç Kutuplaşma, Milliyetçilik ve Otoriter İktidar’’ alt başlığının çevirisidir.
Yazı aslına sadık kalınarak çevrilmiştir ve raporda ifade edilen görüşler ve ileri sürülen iddialar yazarların düşüncelerini yansıtmaktadır. Yazının çevrilerek paylaşılması, Sun Savunma Net sitesi ve çevirenin ifade edilen ve ileri sürülen görüş ve iddiaları paylaştığı anlamına gelmemektedir.
Raporun tamamına aşağıdaki link üzerinden erişebilirsiniz.
Turkey’s Nationalist Course and How It Affects U.S.-Turkish Relations
America’s longstanding partnership with Turkey, a powerful NATO ally, has become strained in recent years. The two countries’ interests are not as aligned as they once were, and tensions between Turkey and Europe have exacerbated these strains. What can be done to sustain the U.S.-Turkish relationship?