savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,4746
EURO
36,4066
ALTIN
2.957,53
BIST
9.356,86
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
17°C
Ankara
17°C
Hafif Yağmurlu
Cuma Hafif Yağmurlu
16°C
Cumartesi Karla Karışık Yağmurlu
1°C
Pazar Karla Karışık Yağmurlu
2°C
Pazartesi Karla Karışık Yağmurlu
2°C

İki Cenaze Merasiminin Düşündürdükleri

İki Cenaze Merasiminin Düşündürdükleri
A+
A-

Sağlık Okuryazarlığı

İki Cenaze Merasiminin Düşündürdükleri

Salgının yayılma hızı; birçok faktörlere ilave olarak bir ülkedeki cahil insan sayısı ile de doğru orantılıdır. Toplumun sağlık okuryazarlık seviyesinin dâhil edilmediği, tehdidin büyüklüğü ve salgının yayılma hızına yönelik çalışmalar ve salgını kontrol altına alma tedbirleri eksik kalmaya mahkûmdur.

 

Ercan Caner, Sun Savunma Net, 25 Nisan 2021

 

Saint George Kilisesinde düzenlenen cenaze merasiminde eşi Prens Philip’i uğurlayan İngiltere kraliçesi,  COVID-19 tedbirleri kapsamında maske takmıştır. Kilise içinde mesafe kurallarına da uyulmuş ve diğer katılımcılar iki metre mesafeyle birbirlerinden ayrılmıştır.

Philip Mountbatten

09 Nisan 2021 tarihinde hayatını kaybeden Edinburgh Dükü Prens Philip’i (doğduğunda soyadı Mountbatten) uğurlamak için 17 Nisan 2021 tarihinde düzenlenen kraliyet cenaze törenine, COVID-19 salgını tedbirleri nedeniyle kraliyet aile üyeleri ve yakın akrabalarından sadece 30 kişi katılmıştır.

Cenaze törenine katılmak maksadıyla ülke dışından gelen yakınlarına dahi karantina tedbirleri uygulanmıştır. Hayatını kaybeden Prens Philip de vasiyetinde, küçük bir cenaze töreniyle defnedilmek istediğini belirtmiştir.

İngiltere’de uygulanan COVID-19 salgın tedbirleri kapsamında cenaze törenlerine katılabilecek azami sayı otuzdur. Bu sayıya;  tabutu taşıyanlar ve rahipler gibi defin işlerinde görevli olanlar dâhil değildir.

COVID-19 salgın tedbirleri kapsamında prensi uğurlama töreninin yapıldığı kiliseye aile üyelerinden 21 kişi, ilave olarak da yakın akrabalarından dokuz kişi olmak üzere toplam 30 kişi katılmış ve kilise içinde katılanlar en az iki metre mesafeyle birbirlerinden ayrılmışlardır.

Cenaze merasimi boyunca katılanlar maske takmışlar ve hiçbir ayin okunmamıştır. Dört şarkıcıdan oluşan küçük bir koro Prens Philip tarafından seçilen müzik parçalarını seslendirmiştir. Büyükbabasının cenaze merasimine katılmak üzere Birleşik Devletler’den ülkeye gelen Prens Harry’e de beş gün karantina uygulanmış ve cenaze törenine katılma istisnası ile prens cenaze merasimine katılabilmiştir.

Hayatını kaybeden prens vasiyetinde; evlilik törenine katılmalarına izin verilmeyen Alman ailesinin cenaze merasimine katılmalarına izin verilmesini istemiş, Almanya’dan hareket eden üç kişilik aile üyelerine de ülkeye girdiklerinde karantina uygulanmıştır.

İngiltere Başbakanı Boris Johnson yaptığı açıklamada; daha fazla aile üyesinin katılabilmesi maksadıyla Prens Philip için düzenlenen cenaze merasimine katılmayacağını ifade etmiştir.

Yunanistan’ın Korfu adasında 1921 yılında dünyaya gelen Edinburgh Dükü Prens Philip Kraliçe Elizabeth II ile Kasım 1947’de Westminister Abbey’de düzenlenen bir törenle evlenmiş, BBC tarafından yayınlanan düğün dünyanın her yerinden 200 milyon kişi tarafından izlenmiştir. İngiliz kraliyet ailesi tarafından yapılan açıklamada prensin ölüm nedeni belirtilmemiş, fakat prensin huzur içinde hayata gözlerini kapadığı ifade edilmiştir.

Kimse Bilmiyor

Birleşik Devletlerde 82 yaşında hayatını kaybeden (04 Temmuz 2020) Iraklı uzun saçlılar Kadiri tarikat lideri Muhammed el-Kesnizane (Kürtçe anlamı ‘‘kimse bilmiyor’’) Irak’ın Kürdistan Özerk Yönetimi bölgesindeki Süleymaniye kentinde 10 Temmuz 2020 tarihinde düzenlenen dinsel cenaze töreniyle toprağa verilmiştir.

Kesnizane, Kürdistan Özerk Yönetim bölgesindeki Süleymaniye vilayetindeki Kürt aşiretlerinden bir tanesidir. Kadiri ekolünden olan Kesnizane tarikatının üyeleri uzun saçlarının yanı sıra şiş sokma, ateş yutma ve cam parçaları yemek gibi ritüelleri ile tanınmaktadır.

COVID-19 salgın tedbirlerine rağmen dinsel cenaze merasimine İran’dan da yüzlerce tarikat mensubu katılmıştır. Basında yer alan haberlere göre pasaportları olmayan ve ellerinde kılıçlar ve bıçaklarla Bashmak sınır kapısından geçmek isteyen tarikat üyelerine İran polisi ateş açmış ve yerel basında yer alan iddialara göre altı İranlı tarikat üyesi yaralanmıştır.

Tarikat lideri Şeyh Mohammed al-Kesnizane’nin cenaze törenine katılmak için Süleymaniye’ye gitmek üzere sınırı geçerek Irak topraklarına giren İranlı müritler, şeyhlerinin cenaze töreni esnasında COVID-19 tedbirlerine aldırmayarak; ellerinde kılıçlarla uzun saçlı kafalarını öne-arkaya doğru sallayarak kol kola zikir çekmişlerdir.

Kürtçe anlamı ‘‘KİMSE BİLMİYOR’’ olan Kesnizane tarikat üyelerinin, salgın ortamında kendi hayatlarını neden riske soktuklarını ‘‘KİMSE BİLMEMEKTEDİR’’. Fakat kesin olarak bilinen bir şey varsa; o da bu insanların kendi hayatlarının yanı sıra başkalarının da hayatlarını tehlikeye sokuyor olmaları ve toplumun içinde adeta taşıyıcı böcekler gibi serbestçe dolaşmalarıdır.

Kimyasal Biyolojik Radyolojik ve Nükleer Silahlar

CBRN (Chemical, Biological,  Radiological and Nuclear) silahlar genel olarak kitle imha silahı olarak adlandırılmaktadır ve bu silahların kullanılması çeşitli uluslararası yasalar ile yasaklanmıştır. CBRN silah sistemleri; nükleer fizyon veya füzyon ile veya diğer radyoaktif maddelerden insan sağlığını potansiyel etkileme tehlikesi olan maddeler, bulaş veya hastalıklara neden olan biyolojik ajanlar ve zehirlenmeye neden olan zehirli kimyasal maddelerdir. CBRN maddeler doğal veya yapay olarak üretilebilirler ve maruz kalınan CBRN maddenin doğası ve maruz kalma süresine bağlı olarak insan sağlığı üzerinde önemli olumsuz etkileri bulunmaktadır

Biyolojik Maddeler

Biyolojik maddeler; virüsler, bakteriler ve mantarlar gibi doğal veya genetik olarak modifiye edilen veya sentetik olarak tasarlanan mikroorganizmalardır. Bu maddeler insanlar, hayvanlar ve bitkilerde; bulaş, zehirlenme veya alerjilere neden olabilirler. Zehirler de biyolojik madde olarak sınıflandırılmaktadır.

Solda NATO (North Atlantic Treaty Organisation) web sitesinde paylaşılan kitlesel imha silahlarıyla ilgili bir fotoğraf (Science Photo Library/Van Parys Media), solda ise dünyanın her yerinde milyonlarca kişinin ölümüne neden olan SARS-CoV-2 virüsü (Kaynak: European Commission).

Tipik biyolojik maddeler, genellikle sonuçları günler sonra ortaya çıkan rahatsızlık ve hastalıklara neden olurlar. Genel olarak biyolojik maddelerin uzun bir gizlilik evresi bulunmaktadır. Bir biyolojik maddeye maruz kalma şekli ve süresinin canlılarda neden olduğu rahatsızlık ve hastalıkların tip ve ciddiyeti üzerinde önemli etkisi bulunmaktadır. Ayrıca, yayılma yönteminin de bulaşın toplum içinde yayılmasında önemli etkileri olmaktadır. Bazı bulaşlar sadece direkt temas ile yayılırken bazıları ise insanlar arasında hava yolu ile bulaşabilmekte ve hastalığın yayılmasını hızlandırmaktadır. Bazı biyolojik maddelerin yayılabilmesi için ise tıpkı sarı humma virüsünün sivrisinekler tarafından taşınmasında olduğu gibi böceklere gereksinim vardır.

Geniş bir biyolojik madde yelpazesi savaş alanında biyolojik silah olarak kullanılmak üzere geliştirilmiştir. Bakteriyel maddeler; şarbon, veba, tularemi, ruam ve hummaya neden olan ajanları içerirler. Viral ajanlar arasında Balkan gribi, Venezüella uyku hastalığı ve çiçek hastalığına neden olan maddeler bulunmaktadır. Zehirli ajanlar arasında ise risin, botulinum ve stafilokoksik enterotoksinler bulunmaktadır. Biyolojik maddelerin neden olduğu rahatsızlık ve hastalıkların derecesi ve ölüm riski özellikle maruz kalınan ajanın tipi, bulaşma yolu, maruz kalma süresi, kurbanın kırılganlığı ve tıbbi tedavinin olup olmaması gibi birkaç faktöre bağlıdır.

COVID-19 ve Taşıyıcı İnsanlar

Sarıhumma virüsünü sivrisinek hayvanının taşıdığı gibi COVID-19 virüsünü de insanlar taşımaktadır. Yukarıda da ifade edildiği gibi CBRN maddeleri, kitlesel imha silahı olarak nitelendirilmektedir ve savaş alanında kullanılmaları yasaklanmıştır.

Solda sarıhumma virüsü sağda ise yayılmasına neden olan sivrisinek hayvanı

Sarıhumma virüsüne karşı korunmak maksadıyla bu virüsü yayan sivrisinek hayvanına karşı üretilen onlarca böcek öldürücü ilacın yanı sıra uzmanlar, virüs bulaşmasından kaçınma veya asgari maruz kalma, cilt, saçlar ve giysilere bulaşan ajanların derhal temizlenmesi ve tıbbi tedavi gibi korunma önlemlerini tavsiye etmektedir.

Solda SARS-CoV-2 virüsü sağda ise yayılmasına neden olan insan kalabalığı

 Uzmanlara göre virüsün bulunması muhtemel yerlerden kaçınmak, virüsün olduğu yerlerden uzak durmak, virüs bulaşan kişilerle mesafeyi korumak ve çeşitli koruyucu önlemler almak en iyi korunma ve sakınma yöntemleridir.

CBRN Kullanımında Yapılması Gerekenler

Savaş alanında veya başka ortamlarda CBRN silah sistemlerinin kullanıldığına yönelik iddialar genellikle tanık ifadeleri, işitsel ve görsel kayıtlar (örneğin video görüntüleri, fotoğraflar vb. gibi), fiziksel kanıtlarla (örneğin kullanılan mühimmatın parçaları, ortamdan alınan örnekler) veya CBRN maddelere maruz kalan kurbanlarda görülen belirtilerle desteklenmektedir.

CBRN maddelere maruz kalan kurbanlar için en iyi tedavi yöntemini belirlemek maksadıyla aşağıdakilerin bilinmesine gereksinim duyulmaktadır:

  • Maruz kalma olayının tarihi,
  • Maruz kalınan olayın saati,
  • Maruz kalınan yer,
  • Yayılma mekanizması,
  • Yayılmanın doğası,
  • Yayılma yolu,
  • Maruz kalma süresi,
  • Tıbbi belirtiler ve
  • Kullanılan CBRN maddenin tipi.

Yukarıda ifade edilen bilgiler mevcut ve doğrulanmış ise derhal belirlenen CBRN ajanına yönelik tedavi yöntemine başlanmalıdır. Hangi CBRN maddelerin kullanıldığına yönelik elde yeterli bilgi bulunmuyor ise kurbanın geçmişi, fiziksel muayenesi ve laboratuvar sonuçlarına göre semptomatik bir tedavi uygulanmalıdır.

Bir COVID-19 tedavi merkezinin görüntüsü. Fotoğraf: TheScientist

İnsan hakları dâhil CBRN silah sistemlerinin kullanımını yasaklayan uluslararası yasaların ihlal edildiğine dair olası ihlal durumunda kanıtlar muhafaza edilmelidir. Bir iddianın doğruluğunu belirleyebilmek için sistematik, objektif, profesyonel ve zamanında bir soruşturma yapmak esastır.

Sağlık Okuryazarlığı

Bütün dünyayı etkisi altına alan ve sürekli başkalaşım geçirerek çeşitli varyasyonları ortaya çıkan, tedavisi henüz bulunamayan ve mevcut aşıların etki derece ve süreleri hakkında tartışmaların sürdüğü, yani bir anlamda çaresiz olduğumuz COVID-19 hastalığına karşı mücadele tam bir akıl mücadelesi olmalıdır.

Solda tarikat lideri Kesnizane’nin sağda ise Prens Philip’in cenaze töreninden görüntüler.

COVID-19 salgın tedbirlerinin sürdüğü zamanlarda İngiltere ve Irak ülkelerinde yapılan iki cenaze töreni, salgınla mücadelede akıl, medeniyet ve sağlık okuryazarlık oranının ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır.

Salgının yayılma hızı; birçok faktörlere ilave olarak bir ülkedeki sağlık okuryazarlık oranı, yani cahil insan sayısı ile de doğru orantılıdır. Toplumun hastalık hakkındaki bilinç seviyesi ve sağlık okuryazarlık oranı dâhil edilmeden yapılan tehdidin büyüklüğü ve salgının yayılma hızına yönelik çalışmalar ve bu sonuçlara göre alınan tedbirler eksik kalmaya mahkûmdur.

Sayısal Sağlık Okuryazarlığı ile ilgili hazırlanan bir illüstrasyon. Kaynak: The Wellness Network.

İlk kez 2003 yılında ortaya çıkmasına rağmen yaygın olarak COVID-19 salgını sonrasında kullanılmaya başlanan Health Literacy-Sağlık Okuryazarlığı alanında da halkın eğitim ve bilinçlendirme çabalarına ağırlık verilmelidir.

Almanya’da; Orkan Okan, Torsten Michael Bollweg, Eva-Maria Berens, Klaus Hurrelmann, Ultrich Bauer ve Doris Schaeffer tarafından yapılan ‘‘Coronavirus-Related Health Literacy: A Cross-Sectional Study in Adults during COVID-19 Infodemic in Germany – Koronavirüsle İlgili sağlık Okuryazarlığı: Almanya’daki COVID-19 Salgın Bilgi Seviyesine Yönelik Yetişkinlerde Kesitsel Bir Çalışma’’ başlıklı, 2020 yılında yapılan bir tez çalışmasında yapılan ve 16 yaşından büyük 1037 yetişkinin katıldığı anket sonuçlarına göre; Alman halkının %15,2’si sağlık okuryazarlığı açısından yetersiz seviyededir. %34,9’unun sağlık okuryazarlık seviyesi sorunlu olarak nitelendirilirken, geriye kalan %49,9’u ise sağlık okuryazarlığı açısından yeterli seviyededir.

Bu oranlar Avrupa Birliği ülkelerinde yapılan sağlık okuryazarlığı seviyesini belirleme çalışmalarından elde edilen verilerle örtüşmektedir. Avrupa ülkelerinde de sağlık okuryazarlık seviyesi yetersiz ve sorunlu olarak nitelendirilenlerin oranı %47 seviyesindedir.

UNESCO’ya göre 776 milyon insanın (Dünya yetişkin sayısının %16’sı) temel sağlık okuryazarlık seviyesi yetersizdir. Yetersiz sağlık okuryazarlığı bütün etnik gruplarda, düşük sosyoekonomik ve eğitim gruplarında, 65 yaş ve üstündeki insanlar arasında yaygındır. Broşür: Ryan Michael Oducado.

Okuma yazma bilmeyenlerin sağlık okuryazarlık seviyesinin de olamayacağı ve Alman ve Irak toplumlarının eğitim seviyelerinin aynı (!) olduğu varsayımlarından hareket edersek; 2021 yılı rakamlarına göre okuma yazma oranı %50,1 olan Irak halkının sağlık okuryazarlık seviyesi sadece %25 seviyesindedir.

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKYB) kontrolündeki Süleymaniye kentinde tarikat liderinin cenazesine katılanlar, insan hakları ve uluslararası yasaları çiğneyerek bir biyolojik ajanın yayılmasına neden olmuş ve diğer insanların hayatlarını riske sokmuşlardır. IKYB yetkilileri derhal sorumlular hakkında yasal süreci başlatmalı ve bir daha asla toplu cenaze törenlerine müsaade etmemelidir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.