‘‘Nerede saklandığınızı biliyoruz, sizi ele geçirecek ve adalete teslim edeceğiz, ya da tıpkı bir köpek gibi gebereceksiniz.’’ General Mohamed Hamdan Dagalo
Ercan Caner, Sun Savunma Net, 18 Nisan 2023
Sudan ne yazık ki kanlı bir hesaplaşmaya tanıklık ediyor. Ülkenin önde gelen iki generali Abdel Fattah al-Burhan ve Hemedti olarak bilinen Mohamed Hamdan Dagalo’ya sadık rakip güçler, tam iktidarı ele geçirmek maksadıyla savaşırken sokaklarda şiddetli çatışmalar sürmektedir.
General Burhan, ülkenin fiilen hükümdarıdır ve Sudan ordusuna kumanda etmektedir. Eski deve tüccarı General Hemedti (Küçük Mohamad) ise paramiliter Hızlı Destek Kuvvetlerine (RSF – Rapid Support Forces) komuta etmektedir. Hızlı Destek Kuvvetleri, 2013 yılında Janjaweed (Kelime olarak anlamı silahlı süvari) milislerinden oluşturulmuştur. Janjaweed’ler, uzun süre ülkede iktidarı elinde tutan Diktatör Omar al-Bashir tarafından 2000’li yıllarda Barfur bölgesindeki çatışmalarda, ordu birliklerine 300,000 insanın hayatını kaybettiği isyanı bastırmada yardım maksadıyla kullanılmıştır.
Şu anda çatışan taraflardan hangisinin üstün olduğu belirsizliğini korumaktadır, Sudan General Burhan’ın iddialarına göre; RSF’nin yenilmesi kaçınılmazdır ve teslim olmaları için müzakerelere açıktır.
Çatışmalarda bugüne kadar 180 sivil hayatını kaybetmiş, 1,800 insan da yaralanmıştır. Çatışmalar Khartoum’da yoğunlaşmış durumdadır ve başkent top ve savaş uçaklarının bombardımanı altındadır. Çatışan tarafların açtıkları ateşler sonucu donanım açısından zaten yetersiz olan hastaneler de vurulmuştur ve çatışmalar ülkenin diğer bölgelerine de sıçramıştır.
Devrilen diktatör parçası darbeci General Bay Omar al- Bashir, 35 yıl önce Sudan’ın güneyi ve kuzeyi arasında uzun süreden beri devam eden iç savaşın ortasında, 30 Haziran 1989 tarihinde bir askeri darbeyle iktidarı ele geçirmiştir. Askeri darbeyle iktidarı ele geçiren diktatör Bashir, 2003 yılında meydana gelen Darfur çatışmasında savaş suçları işlemekle de suçlanmıştır. Bashir ve iktidardaki elit yandaşları ekonomiyi yağmalayarak çok iyi bir yaşam sürerken, Sudan halkı giderek daha fazla yoksulluğun içine gömülmüştür. 2018-2019 yıllarında gerçekleşen halk devrimini harekete geçiren; açlık ve enflasyonun yanı sıra Bashir rejiminin 30 yıllık iktidarı döneminde yaptıkları kirli işler olmuştur. Fotoğrafta; yolsuzluk suçlamasıyla Khartoum’da yargılanmaya başlanan Bashir, 19 Ağustos 2019 tarihinde SANIK KAFESİ içinde görülmektedir. Foto: Ebrahim Hamid/AFP via Getty Images.
‘‘Sudan’’ Generaller Burhan ve Hemedti bir zamanlar yakın dosttur. Sudan ikili, yaklaşık 30 yıl iktidarda kalan diktatör parçası Omar al- Bashir’i devirmek ve iktidardan uzaklaştırmak maksadıyla 2019 yılında güçlerini birleştirmiştir. ‘‘Sudan’’ ikili daha sonra, demokrasi yanlısı protestocuların geçici bir sivil-asker konseyi kurma taleplerini de kabul etmiştir. Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer ülkeler tarafından da desteklenen bu düzenleme, Sudan ülkesinin onlarca yıl süren otokrasiden demokrasiye geçmesine yardımcı olmayı hedeflemekteydi. Ancak 2021 yılında ‘‘Sudan’’ Burhan ve ‘‘Sudan’’ Hemedti bir darbe düzenleyerek geçici güç paylaşımı anlaşmasını feshetmiş ve iktidarı Sudan ordusuna geri vermişlerdir. Ancak, Hızlı Destek Kuvvetlerini ülkenin ordusuna entegre etme müzakereleri esnasında gerginlikler alevlenmiş ve bu gerginlikler çatışmalar ve şiddet olaylarına dönüşmüştür.
Sudan’da mutlak iktidarı ele geçirmek için savaşan iki general; solda Sudan General Abdel Fattah al-Burhan, sağda ise Hemedti ve Küçük Mohamed olarak da bilinen diğer Sudan General Mohamed Hamdan Dagalo.
Ancak çatışmalar sadece iki ‘‘Sudan’’ generalin iktidar hırsından kaynaklanmamaktadır. Uluslararası toplumun eline 2019 yılında ülkedeki demokratik geçiş sürecini destekleme ve sağlamlaştırma fırsatı geçmiş ancak bu fırsat kullanılamamıştır. Gazeteci Justin Lynch, 2021 darbesinin ardından kaleme aldığı bir yazısında, teknokratların yanı sıra demokrasiyi desteklemek isteyen yabancı ülkeler ve kurumların önemli reformlar yapmak için fırsatları olduğunu, ancak bu fırsatın kaçırıldığını öne sürmüştür. Lynch’e göre uluslararası toplumun Sudan’daki rolünün gerçek hikâyesi bir kendini kandırma ve ihmalden başka bir şey değildir.
Sudan’da demokrasiye kalıcı geçişi kolaylaştırma konusunda geçmişte yaşanan başarısızlıklara rağmen yabancı hükümetler denemelerini sürdürmektedir. Mısır ve Güney Sudan ülkede durum kontrolden çıkmadan bir ateşkese ihtiyaç olduğunu vurgulayarak barış anlaşmasının müzakere edilmesine yardım teklifinde bulunmuşlardır.
ABD BM Büyükelçisi Linda Thomas-Greenfield da yaptığı açıklamada Sudan güvenlik güçlerine çatışmaları sonlandırma çağrısında bulunmuştur. ABD Dışişleri bakanı Antony Blinken de Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden mevkidaşlarıyla somut bir yardım sözü vermeden düşmanlıklara derhal son verilmesi çağrısında bulunmuştur.
Ülkede faaliyetlerini sürdüren Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP – World Food Programme) ise, üç çalışanının çapraz ateşle öldürülmesinin ardından Sudan’daki faaliyetlerini geçici olarak askıya aldığını açıklamıştır. WFP’ye göre Sudan nüfusunun üçte biri (yaklaşık 15 milyon Sudanlı) had safhada gıda güvensizliği problemiyle karşı karşıyadır.