Küresel iklim değişikliği insanoğlunu; gıda güvensizliği, su kıtlığı, orman yangınları, seller, bulaşıcı hastalıklar, aşırı sıcaklıklar, büyük ekonomik kayıplar ve yaşadığı yerleri kaybetme ile tehdit etmektedir.
Ercan Caner, Sun Savunma Net, 11 Ağustos 2021
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yayınlanan oldukça kasvetli bir raporda, yaşanan iklim değişikliği tehlikesine dikkat çekilerek, insanlık için tehlike çanlarının çaldığı ve gezegenimizi kurtarmak için zamanın giderek azaldığı vurgulanmıştır.
Bilim insanı Valérie Masson-Delmotte gazetecilere verdiği demeçte; sera gazı emisyonunda derhal, hızlı ve geniş çaplı azalmalar olmaması durumunda ısınmayı 1.5° C ile sınırlamanın imkansız hale geleceğini açıklamıştır.
Hatırlanacağı gibi dünya liderleri, 2015 Paris iklim anlaşması altında, problemlerin hızla arttığı 19’uncu yüzyıl sonlarından bu yana ısınmayı 1,5 santigrat derece ile sınırlandırmak için çalışacaklarını taahhüt etmişlerdir.
Paris İklim Anlaşması; BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında, iklim değişikliğinin azaltılması, adaptasyonu ve finansmanı hakkında 2015 yılında imzalanana ve 2016 yılında yürürlüğe giren bir anlaşmadır. Mart 2021 itibarıyla BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 191 üyesi anlaşmaya taraftır. Paris Anlaşması 2020 sonrası süreçte, iklim değişikliği tehlikesine karşı küresel sosyo/ekonomik dayanıklılığın güçlendirilmesini hedeflemektedir. Uzun dönemli hedefi ise, endüstrileşme öncesi dönemle karşılaştırıldığında, küresel sıcaklık artışının iki derecenin olabildiğince altında tutulmasıdır.
BM Çevre Programı İcra Direktörü Inger Andersen, bilim insanlarının bu mesajı 30 yıldır verdiğine dikkat çekerek, bütün dünyanın uyarıları duyduğunu, ancak yeterli güçlü tepkiyi vermediğinin altını çizmektedir.
BM tarafından hazırlanan rapor için 200’den fazla bilim insanı, beş yıllık uzun bir maratonda, 14,000’den fazla çalışmayı incelemiştir.
Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın. Modern Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Gazi Mareşal Mustafa Kemal ATATÜRK
IPCC (Intergovernmental Panel on Climate Change – Hükûmetlerarası İklim Değişikliği Paneli) Raporuna göre iklimde görülen değişikliklerin çoğu binlerce hatta yüz binlerce yıldır görülmemiş orandadır ve devam eden deniz seviyesi yükselmesi gibi bazı değişiklikler yüz binlerce yıl geri döndürülemeyecek bir duruma gelmiştir.
Eriyen buzullar ve ıs dalgaları, kuraklıklar, seller ve fırtınalar iklim değişikliğinin şimdiden görülebilen etkileridir. IPCC raporunu hazırlayan bilim insanlarının tahminlerine göre bu trendler giderek daha da kötüleşecektir.
Örneğin geçmişte sadece 50 yılda bir rastlanan ısı dalgaları artık her 10 yılda bir tekrarlanır hale gelmiştir. Dünyanın bir derece daha ısınması durumunda IPCC raporuna göre ısı dalgaları her yedi yılda iki kez görülecektir.
Bartın’da sel felaketi. Kaynak: AA/Selim Bostancı
ABD Ulusal Atmosferik Araştırma Merkezi iklim bilim insanı ve IPCC raporunun hazırlanmasına katkı sağlayan Linda Mearns, her şeyin çok daha kötüye gideceğinin kesin olduğunu ve hiçbir yeri güvenli görmediğini belirterek kaçacak veya saklanacak hiç bir yer kalmadığının altını çizmektedir. IPCC bilim insanları, iklim sisteminde insanoğlunun etkisinin su götürmez bir gerçek olduğunu ifade etmektedirler.
Beş Küresel Isınma Senaryosu
Hükûmetlerarası İklim Değişikliği Paneli raporu; dünyadaki karbon seviyesinin azalmasına bağlı olarak beş farklı gelecek senaryosu ortaya koymaktadır:
Hükûmetlerarası İklim Değişikliği Paneli raporunda her bir senaryoda dünyada 2030’lu yıllarda görülmesi beklenen 1,5 derece ısı yükselmesinin geçmişteki tahminlere oranla daha yakın bir gelecekte görüleceği ifade edilmektedir. Verilere göre ısınma son yıllarda bir ivme kazanmıştır.
Üç senaryoda dünyanın sıcaklığının endüstrileşme öncesi zamana oranla iki dereceden daha fazla olabileceği ve çok daha kötü ısı dalgaları, kuraklıklar ve sellere neden olan yağışlar ile karşılaşacağı öngörülmektedir.
Bilim insanı Mason-Delmotte, küresel ısınmayı durdurmanın tek çaresinin CO2 emisyonlarını durdurmak olduğunu ve her şeyin insanoğlunun ellerinde olduğunu ifade etmektedir.
Dünya liderleri ve dünyanın dört yanından aktivistler Hükûmetlerarası İklim Değişikliği Paneli tarafından hazırlanan korkutucu rapora süratle tepki göstermiştir.
‘‘Türkiye’de kuraklık tehlikesi artıyor’’ başlıklı haberden alıntıdır. Kaynak: Deutsche Welle
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, IPCC tarafından yayınlanan raporu ‘‘geri döndürülemez’’ olarak nitelendirmiştir. Resmi Twitter hesabında paylaştığı açıklamasında Macron, mevcut duruma öfke duymanın artık geride kaldığını ve Kasım 2021’de Glasgow kentinde yapılacak zirvede bir acil durum anlaşmasının imzalanması gerektiğini ifade ederek; Paris Anlaşması, Avrupa’da karbon emisyonun azaltılması ve iklim yasası konularında Fransa’nın harekete geçenlerin tarafında yer alacağının altını çizmiştir.
Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans da attığı Twitter mesajında IPCC tarafından hazırlanan raporun, iklim krizinin çözülmesi maksadıyla derhal harekete geçilmesi için bir uyarı olduğunu, her şeyi geri çevirmek için çok geç olmadığını, ancak kararlı ve birlikte hareket edilmesi gerektiğini vurgulamıştır.
IPCC raporu insanoğlu ile iklim değişiklikleri ve hava durumunda görülen olağanüstü aşırılıklar arasındaki bağlantıyı etkileyici bir şekilde ortaya koymaktadır. Ülkesi geçtiğimiz ay ölümcül sel felaketleriyle yüz yüze gelen Almanya Çevre Bakanı Svenja Schulze, şiddetli yağmurların ardından görülen seller, ısı dalgaları sonrası ise orman yangınları giderek arttığını dile getirmiştir.
Ülkesi, önümüzdeki birkaç ay içinde bir sonraki küresel iklim konferansına ev sahipliği yapacak olan İngiltere Başbakanı Boris Johnson da yaptığı açıklamada; küresel ısınmayı sınırlandırmak için ne yapılması gerektiğini bildiklerini; kömürü artık tarihe gömerek ve temiz enerji kaynaklarına yönelerek doğanın korunması ve ön saflardaki ülkelere iklim finans desteği sağlanması gerektiğini ifade etmiştir.
Birleşik Devletler iklim özel temsilcisi John Kerry de verdiği demeçte; aşırı sıcaklıklar, orman yangınları, yoğun yağışlar ve seller gibi iklim krizinin etkilerinin kendimiz ve gelecek nesiller için başka bir hareket tarzı belirlemedikçe giderek daha da kötüleşeceğini dile getirmiştir. Kerry sözlerini dünyanın ihtiyaç duyduğu şeyin gerçek eyleme geçmek olduğunu ve içinde yaşadığımız bu kritik zamanda, dünyanın bütün büyük ekonomilerinin sonuç alıcı bir iklim eylem planına bağlı kalmaları gerektiğinin altını çizmiştir.
Genç çevre gönüllüsü Greta Thunberg ise, Hükûmetlerarası İklim Değişikliği Paneli tarafından hazırlanan korkutucu raporda gerçekten şaşırtıcı hiçbir şey olmadığını vurgulamaktadır.
IPCC tarafından hazırlanan raporun, bugüne kadar yapılan binlerce çalışma ve raporda ifade edilenler gibi bir acil durumla karşı karşıya olduğumuzu teyit ettiğinin altını çizen Thunberg, artık cesur olma ve raporlarda ortaya koyulan bilimsel kanıtlara göre harekete geçme zamanının geldiğini ifade etmektedir.
Thunberg ayrıca en kötü sonuçlardan hâlâ kaçınmanın mümkün olabileceğini, bunun ise bugüne kadar yaptıklarımızdan farklı hareket ederek ve krizlere bir kriz gibi davranarak mümkün olduğunu ifade etmektedir.
Doğal hayatı felaketten korumak isteyen ve gelecek nesiller için daha yeşil, sağlıklı ve barışçıl bir dünya için mücadele eden tutkulu insanların kurduğu Çevreci Greenpeace Sivil Toplum Örgütü, IPCC tarafından hazırlanan rapordaki bulguları mahkemeye taşımayı planladığını açıklamıştır.
Çevreci Greenpeace Sivil Toplum Örgütü resmi Twitter hesabında yaptığı paylaşımda; ‘‘Sevgili fosil yakıt endüstrisi, sizinle mahkemede görüşeceğiz’’ ifadelerine yer vermiştir.