savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,7403
EURO
36,5512
ALTIN
2.948,63
BIST
9.827,23
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
6°C
Ankara
6°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Az Bulutlu
8°C
Perşembe Az Bulutlu
9°C
Cuma Az Bulutlu
9°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
11°C

İnsanlıktan Gizlenen Yedi Mucize Buluş

İnsanlıktan Gizlenen Yedi Mucize Buluş

 İnsanlıktan Gizlenen Yedi Mucize Buluş

 

Yazar: Paul A. Philips

Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma.Net, 20 Eylül 2016

 

gizlenen-yedi-icat

 

Dünya, yöneten elitler dünyayı değiştirebilecek birçok teknolojiyi engellediği ve bilerek durdurduğu için insani ilerleme yönünde fakirliğe batmış durumdadır. Yaptıkları yenilikleri insanlığın hizmetine sunmaya teşebbüs eden bu teknolojilerin parlak mucitleri, yöneten elitlerin her türlü acımasız saldırılarına maruz kalmışlardır. Bazı buluşlar ise kâr etmek amacıyla engellenmiş ve yok edilmişlerdir. Daha fazla uzatmadan, bu teknolojiler ve dünyayı değiştirebilecek yedi buluş ve mucitlerinin başlarına gelenleri inceleyelim.

 

1- Nikola Tesla (1856-1943)–Wardenclyffe Kuleleri Projesi–Bedava Enerji.

“Elektrik gücü her yerdedir, sınırsız miktarda mevcuttur ve dünyadaki bütün makineleri kömür, petrol, gaz veya herhangi bir yakıta ihtiyaç olmadan çalıştırabilir.” 

Nikola Tesla

Üstün yetenekleri olan Tesla, bilimin birçok sınırlarını ortadan kaldırmış ve dehası dünyayı değiştiren birçok buluşa öncülük etmiş ve yol açmıştır.

Nikola Tesla Wardenclyffe Kulesi İçinde

Tesla’nın en önemli deney/projelerinden bir tanesi Wardenclyffe Kuleleri Projesidir. Bu proje girişiminde Tesla,  iyonosferde bulunan elektrik enerjisini kuleler yardımıyla kontrol ederek, dünyadaki bütün insanlara bedava enerji sağlamayı hedeflemiştir. Bu proje ile Tesla, Wardenclyffe Kuleleri tarafından kontrol altına alınan elektrik enerjisini, kabloya gereksinim olmadan, yer seviyesinde ihtiyaç duyulan her yere iletmeyi hedeflemiştir.


Fakat Tesla’nın bu buluşu engellenmiştir. Donanım ve laboratuvarı, içinde bulunan bütün bilgilerle birlikte, konvansiyonel elektrik dağıtım şebekesi için büyük bir tehdit oluşturduğundan yakılarak yerle bir edilmiştir. Eğer Tesla’nın Wardenclyffe Kuleleri Projesi imha edilmek yerine hayata geçirilseydi bugün gerçekten bir düşler dünyasında yaşıyor olabilirdik.

Tesla yoksulluk içinde, yalnız ve unutulmuş bir adam olarak 1943 yılında New York şehrinde hayatını kaybetmiştir.



2- Raymond Rife (1888-1971) ve kanser tedavisi için üniversal mikroskobu.

 

Rockefeller’in sahibi olduğu Amerikan Tıp Derneği (American Medical Association- AMA)’nde kanserli birçok hastayı tedavi etmesi sonrasında Rife’ın projesi, aletlerine el koyularak toprağa gömülmüştür. Aslında Raymond Rife, yaptığı çalışmaların haklarını, mali çıkarları gizli art niyet olarak gördüğünden, AMA’ya devretmeyi kabul etmemiştir. Kanser tedavi makinesinin dünyadaki bütün kanser hastalarının hizmetine sunulmasının engellenmesindeki temel neden: AMA ile tıp ve ilaç endüstrisi sektörlerinin hastaların iyileşmelerini istememeleridir.

Raymond Rife ve Üniversal  Teleskobu

Kanser hastalarının iyileşmesi müşteri ve daha fazla gelir kaybı anlamına gelmektedir, bu nedenle tıp ve ilaç sektörleri sadece, kanserli hastaların geri dönmesini ve ilave geliri garanti eden, semptomları tedavi yöntemlerini kullanmayı tercih etmişlerdir.

Yıllarca kanser kuruluşlarına karşı açtığı davalarla boğuşan, cebinde çok az parası kalan ve ABD’de hapse girmemek için Meksika’ya kaçan Raymond Rife, alkolizm nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Sürdürdüğü yasal mücadelenin baskısı ve sürekli hapse girme tehdidi Raymond Rife’a çok fazla gelmiştir

 

3- Wilhelm Reich (1897–1957) – Yağmur yapma ve meteorolojik şartların kontrolü.

Wilhelm Reich yağmur yapıcı (cloudbuster) adını verdiği bir cihaz geliştirmiş ve başarıyla yağmur yağışını başlatmıştır. Geliştirdiği cihaz ile yağmur yağmasına neden olan bulutlar oluşturmuş ve birçok kuraklığın önlenmesini sağlamıştır.

Sulama maksadıyla kuraklık çekilen bölgelerde yağmur bulutları oluşumunu sağlayan bu çalışan mekanizma, yöneten elitlerin her daim tetikte bekleyen uşakları tarafından durdurulmuştur.

Böyle bir cihazın kullanılmasına izin vermek yiyecek bolluğu ve dünyadaki açlık tehlikesinin tamamen ortadan kalkması anlamına gelmektedir. Fakat dünyayı idare edenler açlık tehlikesinin ortadan kalkmasını istememişlerdir. Böyle bir şeye izin verilseydi üçüncü dünya ülkelerinde yaşayan insanları kontrol etmek imkânsız hale gelebilirdi. Dünyayı idare edenlerin gizli kölelik yaklaşım ve gündemlerini hatırlayın…

Sonuç olarak Willhelm Reich, Yiyecek ve İlaç Yönetimi (FDA – Food and Drug Administration) taraftarları tarafından devamlı olarak aşağılanmış ve yağmur yapıcı cihazı nedeniyle dolandırıcılık ve insanları aldatma ile suçlanmıştır. Donanımına el koyulmuş ve tahrip edilmiştir. Willhelm Reich son günlerini kalp krizi nedeniyle öldüğü iddia edilen bir hapishanede geçirmiştir

 

4- Linus Pauling (1901-1994) – ‘Birleşik Kuram’ kalp hastalıklarının tedavisi.

dr-linus-pauling
İki kez Nobel Ödülü kazanan Dr. Linus Pauling: ‘Hemen hemen bütün hastalıkların nedeni beslenme yetersizliğinde yatmaktadır’

Linus Pauling, çalışmalarını Mathias Rath ile birlikte yürütmüş ve kalp hastalıklarını tedavi etmek maksadıyla birleşik bir yöntem bulmuşlardır. Esasen keşfettikleri, kalp hastalıklarının nedeninin uzun süreli C vitamini eksikliğinden kaynaklandığıdır. Tedavi yöntemi olarak; kan akışını kısıtlayan ve kardiyovasküler hastalıklarda, kan damarları iç çeperlerinin daralması ve tıkanmasına neden olan aterosklerotik plak oluşumunu yok etmek için amino asit lizini ve prolin kullanırken kalp hastalarına sık sık yüksek dozda (günde 6 gram) C vitamini vermektir.

Fakat kurumsal kârlılıktaki daha büyük çıkarlar ve fark edilen mali tehdit nedeniyle bu çok başarılı ve ucuz alternatif tedavi yönteminin insanların dikkatini çekmesine izin verilmemiştir.

 

5- Stanley Meyer (1940-1998) ve suyla çalışan araba.

suyla-calisan-araba
Meyer konvansiyonel petrol yerine suyla çalışan bir araba icat etmiştir. Meyer’in arabası New York ile Los Angelos arasındaki yaklaşık olarak 5.000 kilometrelik mesafeyi sadece 22 galon su harcayarak kat etmiştir.

Motor sistemine, suyu bileşenleri olan hidrojen ve oksijene ayrıştıran bir yakıt hücresi ekleyen Meyer, hidrojeni aracı hareket ettirmek için gereken enerji kaynağı olarak kullanmıştır.

Böylesine sürdürülebilir bir enerji kaynağı olan Meyer’in buluşu, gezegenimizin çevresine ve ekonomisine çok büyük katkılar sağlayabilirdi. Eğer çalışmasının spesifikasyonlarının bütün ayrıntılarının yayınlanmasına izin verilseydi bugün hepimiz bu teknolojiyi kullanıyor olabilirdik.

Meyer patent haklarının devredilmesi için yapılan milyonlarca dolarlık teklifi geri çevirmiştir. Bu teklifi ret etmesi nedeniyle uranyum zehirlenmesi ile kar amacıyla bir cinayete kurban gittiği söylenmektedir. Meyer’in buluşu yöneten elitlerin konvansiyonel petrol endüstrisi ve petrokimyasal türevleri için büyük bir finansal tehdittir

 

6- Harry Hoxey (1901–1974) – Kanser tedavisi için Hoxey ilaçları.

kanser-tedavisi-icin-hoxey-ilaclari
Geliştirilen ve nesilden nesile aktarılan bitkisel ilaçlar ve harici olarak kullanılan macun tedavisi ile Harry Hoxey kanser hastalarını başarıyla tedavi etmiştir. Bitkisel formül vücudu toksinlerden arındırır ve bağışıklık sistemini güçlendirirken, harici olarak uygulanan macun dışarıdaki tümörleri yok etmiştir. ABD’de bu tedavi yöntemini kullanan 17 adet özel kanser tedavi kliniği kurulmuştur. 1950’li yılların ortalarında bir grup doktordan oluşan tıp uzmanları, Hoxey’in çalışmalarını incelemiş ve aşağıdaki sonuçlara ulaşmıştır:

‘‘Klinik halen dört beş bin kanser hastasını tedavi etmekte veya gözlem altında tutmaktadır. Kliniğe bir günde başvuran hasta sayısı yaklaşık olarak doksandır. Haftada yaklaşık olarak yüz yeni hasta kliniğe başvurmaktadır ve bunların % 90’ı ölümcül kanser hastasıdır.

Yıllar boyunca klinik ABD, Kanada, Alaska, Meksika ve Havai ‘den başvuran 10.000’den fazla hastadan fotografik ve X-ışın verileri toplamıştır. Varılan sonuç, Dallas, Teksas’da bulunan Hoxey Kanser Kliniğinin ameliyat, radyum ve X ışını kullanmadan patolojik olarak kanser olduğu kanıtlanan kanser hastalarını başarıyla tedavi ettiğidir.

Bize örnek olarak sunulan bazı hastalarda 24 yıl boyunca herhangi bir belirti görülmemiştir ve bu insanlar olağanüstü sağlıklıdırlar. Bu kliniğe, kanser tedavi yöntemini bütün Amerika’ya yaygınlaştırması için yardım etmek istiyoruz. Bu tedavi yöntemini kendi hastalarımızda da kullanmak istiyoruz.

Yukarıdaki ifadeler incelemeyi yapan komitenin oy birliği ile ulaştığı bulguları yansıtmaktadır. İmzalarımız aşağıdadır. Sir Edgard Bond M.D. Willard G. Palmer M.D. Hans Kalm M.D, A.C. Timbs M.D. Frederick H. Thurston M.D. D.O. E.E. Loffler M.D. H.B. Mueller M.D. R.C. Bowie M.D. Benjamin F. Bowers M.D. Roy O. Yeats M.D’’.

Haberleri duyan Amerikan tıp derneği tedavi yöntemini satın almak için çabalamıştır. Hoxey bu teklifi, fakirlere ücretsiz olarak vermeyeceklerini öne sürerek kabul etmemiştir. Medyanın da ilgisiyle yasal ve politik bir mücadele başlamış, birkaç bin insan Hoxey’in tedavisi sayesinde iyileştikleri yönünde ifade verirken Amerikan Tıp Derneği üçüncü kişilerin ifadelerini kabul etmemiştir. Hoxey’in avantajına olan bu duruma ve açılan davadan beraat etmesine rağmen medikal kardeşlik onu bir yalancı ve şarlatan olarak damgalamıştır. Yıllar boyunca tedavi yöntemini kullanmaya devam eden Hoxey, yaklaşık olarak 100 kere tutuklanmıştır. Her tutuklamada kefalet ücretini ödemiş ve çalışmalarını sürdürmüştür.

Tedavi ettiği hiçbir hastanın aleyhinde ifade vermemesi ve Bölge Savcısı vekilinin kardeşini tedavi etmesi cezasının uzun süre ertelenmesinin nedenleri olabilir. Fakat sonunda Amerikan Tıp Derneği hastaların evlerinden tedavi yöntemlerini edinmeyi başarmış ve klinikleri kapatmıştır. Kaderin bir cilvesi olarak Hoxey mesane kanserine yakalanmış kendi yöntemleri kendi üzerinde işe yaramadığından ameliyat olmak zorunda kalmıştır.

Bu hikâye ne yazık ki mutlu sonla bitmemektedir. Mildred Nelson isimli kliniklerinden bir tanesinde çalışan eski hemşire, tedavi yöntemini Meksika’ya götürmüştür. Bu klinik, farklı bir isimle günümüzde hala varlığını sürdürmekte ve % 80 oranıyla en başarılı kanser tedavi kliniği olma özelliğini sürdürmektedir.

 

7- Nazilerin uçan daire teknolojisinin önlenmesi.

Naziler 2’nci Dünya Savaşı esnasında yerçekimini yenen uçan daire teknolojisini geliştirmişlerdir. Almanların güney kutbunda gizli bir üste uçan daireleri geliştirdiği ve orada muhafaza ettiği söylenmektedir. Sonrasında, 1945 yılının sonlarına doğru bu süper silahlar ayın görünmeyen karanlık yüzüne taşınmışlardır.

Almanlar, ayın karanlık yüzünde sakladıkları uçan daireleri kullanarak uygun bir zamanda dünyayı istila etmeyi planlamışlar, fakat bu planı uygulamaya koyamamışlardır. Savaş esnasında Londra, New York ve Prag’ tan birkaç görgü tanığı bu garip görünümlü ve çan şeklinde, üzerlerinde Alman ordusunun simgesi demir haç olan ve büyük bir hızla uçan nesneleri gördüklerini bildirmişlerdir.

Joseph Andreas Epp adlı bir mühendis savaş zamanında teknolojinin geliştirilmesinde çalıştığını ve Schriever-Habermohl projesi kapsamında 15 farklı versiyonda prototip imal edildiğini iddia etmiştir.

nazilerin-ucan-daire-teknolojisi

“İnsanlığın kaderinin hiçbir problemi insanın yeteneklerinin ötesinde değildir. İnsanın mantık ve ruhu çözülemez görünen problemleri çözmüştür ve inanıyorum ki insanlar bunu yine yapabilirler.”  John F. Kennedy

Sonuçlar

Yukarıda anlatılan 1-6 dâhil buluşlarda çok alışık olduğumuz bir paterne tanık olduk. Her durumda da yöneten elitlerin temsilcileri, icatlarını takdir ettikleri mucitlere yaklaşmış ve patentlerini yüksek ücretler ödeyerek satın almak istediklerini ifade etmişlerdir.

Fakat mucitler bir şeylerin doğru olmadığını fark etmişlerdir. Buluşlarının patentlerini almak isteyenlerin gözü paradan başka bir şey görmediğinden patentlerini satın alma tekliflerini geri çevirmişlerdir. Sonrasında, patentlerini satmamaları durumunda bütün mucitler, karalama kampanyaları, dava ve hatta ölümle tehdit edilmişlerdir.

Tedavisinin imkânsız olduğu söylenen birçok hastalığa çare bulunmuştur. Dünyada hepimiz için yetecek kadar sınırsız enerji de bulunmaktadır. Maddeciliğe aşırı dikkat etmek yerine, gerekli tedbirleri alırken yapmamız gereken şey, dikkatimizi düşüncelerimizin gerçeği nasıl ortaya çıkarabileceğine kaydırmaktır. Gerçekten istediğimiz gerçeklik; bizi kıtlıktan bolluğa, bölünme ve ayrılıktan bütünlüğe ve savaştan barışa götürecektir…

Bizden gizlenen gerçekleri bilmek herkesin hakkıdır. Lütfen bu yazıyı mümkün olabildiğince yayarak bütün insanların gerçekleri öğrenmesine yardımcı olun.

ÇN: Yazının orijinaline aşağıdaki linkten ulaşılabilir:

 

7 Suppressed Inventions That Would Have Changed the World

By Paul A. Philips The world is steeped in poverty with precious little in the way of humanitarian advancement because the ruling elite have suppressed a number of technologies that could have changed the world and created a utopia.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.