İslami Devlet’in Sina’daki Cesur Suikast Girişimi En İyi Silaha Sahip Olduğunu Gösteriyor: İstihbarat
İki üst düzey bakanın da neredeyse öldürüleceği mükemmel planlanmış operasyonda, hava kuvvetlerine ait bir helikopter paramparça edilmiştir. Bu saldırı, Mısır ve İsrail’i artık tepki göstermeye zorlayabilecek bugüne kadar gerçekleştirilen bir dizi saldırının sonuncusudur.
Yazar: Amos Harel, Haaretz, 29 Aralık 2017
Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 23 Ocak 2018
Sina Yarımadasında İslami Devlet bağlantılı bir grup tarafından yayımlanan video görüntülerinde, Al-Arish yakınlarında bir üste bulunan Mısır hava kuvvetlerine ait bir helikopterin Kornet tanksavar füzesi ile vurulma anı ve sonrasında yanması görülmektedir.
İslami Devlet terör örgütünün Sina Yarımadasındaki uzantısı olan Wilayat Sinai (Sina Vilayeti) isimli terör örgütü tarafından geçtiğimiz hafta içinde yayımlanan bir video İsrail medyasının neredeyse hiç ilgisini çekmemiştir. Videoda; bir Kornet tanksavar füzesinin Al-Arish yakınlarındaki bir askeri üssün park yerinde, Mısır hava kuvvetlerine ait yerdeki bir helikoptere atıldığı görülmektedir. ‘‘Allahu Akbar’’ çağrılarına uyan Rus malı Kornet tanksavar füzesi helikopteri vurmakta ve küçük parçalara ayırmaktadır.
Patlama esnasında üç kişi hayatını kaybetmiştir, ölenlerden bir tanesi pilot, bir tanesi güvenlik görevlisi, diğeri de Mısır Savunma Bakanı Sedki Sobhy’nin büro şefidir. Olay bir terör saldırısı olarak nitelendirilmemiştir. Teröristler tarafından helikopteri tam isabetle vuran füze atışı, Sobhy ve Mısır İçişleri Bakanı Magdy Abdel-Ghaffar’ın üssü ziyareti esnasında gerçekleşmiştir. Ziyaretin yeri ve tarihi önceden bildirilmemiştir. Wilayat Sinai terör örgütü, bakanların ziyaretiyle ilgili istihbarat edinmiş gibi görünmektedir.
Son saldırı, şu anda İslami Devlet terör örgütünün Orta Doğudaki en kanlı ve etkili kolu olan Wilayat Sinai’nin, çok iyi korunan bir hedefe başarıyla gerçekleştirdiği ilk saldırı değildir. İki yıl önce, 2015 yılı Kasım ayında, içinde 224 kişi olan bir Rus yolcu uçağı, Sharm al-Sheikh havaalanından kalkışından kısa bir süre sonra havada infilak etmiştir. Uçakta bulunanların tamamı hayatlarını kaybetmiştir. Olay sonrasında yapılan soruşturmada, İslami Devlet terör örgütü mensuplarının uçağın kargo bölmesine, yolculardan birinin bagajını kullanarak bir bomba yerleştirdiği ortaya çıkarılmıştır. Bu hazin olay, büyük oranda Rusya’dan gelen uçuşlara bağımlı olan Sina’daki turizmin neredeyse ölmesine neden olmuştur.
Wilayat Sinai terör örgütü son zamanlarda bir dizi cinayetlerle dolu başarıya imza atmıştır. Son üç yılda, Sina’da her yıl yaklaşık 500 kadar Mısırlı güvenlik personeli ve sivil, radikal İslamcılar tarafından düzenlenen terör saldırılarında hayatlarını kaybetmiştir. Kasım ayı sonlarında, Sina’nın kuzeyinde yer alan Al Rawda Sûfî camisinde gerçekleştirilen katliamda 311 kişinin öldürüldüğü göz önüne alındığında, ölü sayısı bu yıl çok daha fazla olabilir. Camiye yapılan saldırının titizlikle planlandığı görülmektedir. Oldukça fazla sayıda silahlı terörist binanın bütün pencere ve kapılarını kapatmış ve yakın mesafeden ateş ederek acımasızca ibadet eden insanları öldürmüştür. (ÇN: Camiye düzenlenen saldırı ile ilgili ayrıntıları Sun Savunma Net sitesinde yayımlanan ‘‘Sûfî Camisinde Katliam’’ başlıklı yazımızdan öğrenebilirsiniz). Diğer örneklerde olduğu gibi Mısırlı yetkililer çok sayıda teröristi öldürdüklerini ifade etseler de İslami Devlet terör örgütü kayıplarının gerçek sayısı bilinmemektedir.
Fakat 2017 yılında Wilayat Sinai tarafından gerçekleştirilen en etkileyici saldırı; 7 Temmuz günü, sınırın İsrail tarafında kalan Nitzana’dan 10 kilometre kadar uzaklıktaki Al-Najizat askeri kampına yapılandır. Bir komando taburunun konuşlandığı kamp bir bedevi köyü yakınlarındadır. Terör örgütü, saldırının ayrıntılarını gösteren bir video yayınlamış ve bu görüntülerin bir kısmı İslami Devletin 2017 yılı çeşitli ülkelerde düzenlediği terör saldırılarını içeren propaganda videosunda da yer almıştır.
Al-Arish yakınlarındaki askeri üsse düzenlenen terör saldırısının da titizlikle planlandığını gösteren işaretler bulunmaktadır. Teröristler, Mısır güvenlik kuvvetlerinin desteğini engellemek maksadıyla; öncelikle kampa giden bütün yollara barikatlar yerleştirmiştir. Müteakiben üssün nizamiyesinde bomba yüklü bir araç patlatılmıştır. Patlama büyük karışıklığa neden olmuş ve birçok insan hayatını kaybetmiştir. Düzen yeniden tesis edildiğinde, ağır silahlarla donatılmış, spor maksatlı araçlar (Toyota 4X4) içindeki düzinelerce terörist üsse saldırmış ve hayatta kalan askerleri acımasızca katletmiştir.
Bu saldırıda, tabur komutanı dahil 30’dan fazla Mısırlı asker öldürülmüştür. Mısır ordusu, tabur komutanının teslim olmayacağını ifade ettiği, askeri iletişim ağındaki konuşma kayıtlarını yayınlamıştır. Tabur komutanı, askerleri ile birlikte son nefesini verene kadar çarpışmıştır.
Gerçekleştirilen bu İslami Devlet saldırısı, önemli ölçüde istihbarata dayanmaktadır ve terör örgütü komutanlarının unsurları üzerinde sıkı bir kontrol yetkisine sahip olduklarına dair işaretler vardır. Saldırıyı gerçekleştiren terör örgütünün, yaralılarını bularak tahliye etmesi, bunun bir intihar saldırısı olmadığının da göstergesidir. Çatışma yaklaşık olarak iki saat sürmüştür. Mısır hava kuvvetlerine ait savaş jetleri ve helikopterler bölgeye ulaştıklarında teröristler kaçmıştır.
Baskın, bütün savaş prensiplerine uygun bir şekilde icra edilmiştir ve herhangi bir Batı ordusunun doktrininden çok az farklılıklar göstermektedir. Önce hedef izole edilmiş, tespit ve saldırı unsurları kullanılmış, yeterli istihbarat elde edilmiş, muharebe prosedürleri sistemli bir şekilde uygulanmış ve tam bir baskın gerçekleştirilmiştir. Saldırının her anı uzaktaki ve teröristlerin koruyucu başlık kameraları ile kayıt altına alınmıştır.
Wilayat Sinai terör örgütünün çok fazla sayıda savaşçısı bulunmamaktadır. Batılı istihbarat kaynaklarının tahminlerine göre sayıları binden biraz fazladır ve terör örgütünün kurduğu halifeliğin yıkılması sonrasında, Suriye ve Irak’taki IŞİD savaşlarından kaçan mültecilerin gelmesiyle birlikte sayıları geçtiğimiz yıl birkaç yüz kadar artmıştır. Sina Yarımadası, IŞİD gazilerinin gittikleri ana yerlerden bir tanesi gibi görünmektedir. Yanlarında yüzlerce yerel Bedevi terörist, Gazze Şeridinden Sina’ya geçen düzinelerce Filistinlinin yanı sıra Kafkasya ülkelerinden terör kışkırtıcıları bulunmaktadır. Bunun yanı sıra El Kaide terör örgütünün yerel kolu olan Junud al-Islam da yeniden ortaya çıkma emareleri göstermektedir.
Ölümcül IŞİD saldırılarının, Mısır Devlet Başkanı Abdel-Fattah al-Sissi’yi, güvenlik kuvvetlerinin, terör örgütünün mevzilerine yapılacak misilleme çabalarına odaklanmasına yönlendireceği açıktır. Sissi, geçmişte yaşanan başarısızlıklar nedeniyle bugüne kadar ordu üst kademesindeki bazı komutanlar ve genelkurmay başkanını değiştirmiştir. Fakat Mısır rejiminin problemi sadece Sina ile sınırlı değildir. Cihatçıların Sina’da kazandıkları başarılar, Mısır’daki radikal unsurlara da ilham kaynağı olmaktadır. Mısır’ın Sudan ve Libya sınırları elek gibidir ve bu ülkelerden Mısır’daki terör gruplarına büyük miktarda kaçak silah sağlanmaktadır.
Bu durum İsrail için de bazı potansiyel riskler içermektedir. Arap medyasında yer alan haberlere göre İsrail, istihbarat bilgileri sağlayarak ve Sina’daki Wilayat Sinai hedeflerine dron saldırıları düzenleyerek Mısır’a yardım etmektedir. İsrail, bunun yanı sıra, iki ülke arasındaki barış anlaşmasının ekinde yer alan şiddet ve güvenlik eki kapsamında, Sina’da bulunan Mısır taburlarına ağır silahların verilmesine de müsaade etmiştir.
Günümüze kadar Sina’daki aşırılık yanlısı gruplar, 2011 yılındaki ölümcül Ein Netafim saldırısı ve bir yıl sonraki Kerem Shalom’daki başarısız saldırı girişimi hariç İsrail hedeflerine ilgi göstermemişlerdir. Ara sıra Eilat ve Negev güneyine roket atışları yapılsa da bugüne kadar büyük ve sofistike bir saldırı girişimi gerçekleşmemiştir. Bununla beraber İsrail güvenlik teşkilatı, Wilayat Sinai terör örgütünün son yıllarda kazandığı tecrübe ve istihbarat kabiliyetinden faydalanarak, geçtiğimiz günlerde bir camiye ve Mısır ordusu üssüne yaptığı benzer, olası sınır ötesi saldırılar için hazırlık yapmaktadır.
Çevirenin Notları: Yazı aslına sadık kalınarak çevrilmiştir ve yazar ile yayıncı kuruluşun görüşlerini yansıtmaktadır. Yazının çevrilmesi ve yayımlanması; Sun Savunma Net ve çevirenin, yazıda ifade edilen ve ileri sürülen görüşleri paylaştığı anlamına gelmemektedir.
ABD ve İsrail tarafından kurulan İslami Devlet terör örgütü, Irak ve Suriye’deki misyonunu tamamlamıştır. Bu terör örgütünün yeni görev yerleri; ABD’nin Asya ve Afganistan’daki varlığını meşrulaştırmaktır. Bu konuda ayrıntılı bilgi için Sun Savunma Net sitesinde Tuğgeneral (E) Fatih Bengi tarafından kaleme alınan ‘‘Küresel Hegemonya’’ başlıklı analizi okuyabilirsiniz.
General Sissi iktidara geldiği günden beri yabancı liderleri Kahire’ye davet etmekte ve gelişmiş silah sistemleri tedarik etmek için onlarla milyarlarca dolar değerinde anlaşmalar imzalamaktadır. Alman denizaltıları, Rus helikopterleri, Fransız uçak gemileri ve bir askeri uydu Sisi’nin tedarik ettiği sistemler arasındadır.
Amerikalılar ise Sissi’yi, yıllık 1,3 milyar dolar tutarındaki ABD yardımı dâhil kaynaklarını, teröristlerle daha iyi mücadele edebilmesini sağlayacak silah ve sistemler almaya ikna etmek için uğraşmaktadırlar. Fakat Sisi’nin generalleri, Amerikalıların sözlerini dinleyerek, teröristlerle etkin bir şekilde mücadele etmelerini sağlayacak silah ve sistemler almak yerine, tank, savaş jetleri ve ağır silahlar almayı tercih etmektedirler.
Terörle etkin mücadele için ABD silah ve sistemlerini almayan Sissi ve generallerini ikna etme görevi, İslami Devlet terör örgütünün bir kolu olan Wilayat Sinai tarafından yerine getirilmektedir.
A daring assassination attempt shows ISIS in Sinai has the ultimate weapon
An air force helicopter was blown to pieces in a by-the-book military operation that could have seen two senior ministers killed. This was the latest in a string of attacks that could force Egypt – and Israel – to respond