Uluslararası İnsancıl Hukuk ve Savaş Hukuku ile angajman kurallarını ısrarla ihlal eden İsrail Ordusu, ABD’nin verdiği nüfuz edici bombalarla, orantısız güç kullanarak, ‘‘Tali Hasar’’ olarak değerlendirdiği sivil halkı katletmeyi sürdürmektedir.
Ercan Caner, Sun Savunma Net, 30 Aralık 2023
Hamas terör örgütünün, sonuçlarını çok iyi bildiği halde, anlaşılmaz bir şekilde 07 Ekim 2023 günü gerçekleştirdiği saldırılar sonrasında İsrail vahşeti ara vermeden sürmekte ve İsrail ordusu bütün savaş hukuku ve uluslararası insancıl hukuk ile angajman kurallarını hiçe sayarak saldırılarını sürdürmektedir.
Son olarak Maghazi mülteci kampına düzenlenen saldırıda en az 70 Gazzeli hayatını kaybetmiş, İsrail ordusundan bir yetkili ise yaptığı açıklamada ölü sayısının fazla olmasının nedenini yanlış mühimmat kullanımına bağlamıştır.
İsrail ordusu yetkilisi verdiği demeçte; kullanılan mühimmat cinsinin saldırının doğasına uymadığını, gereksiz ve aşırı tali hasara neden olduğunu ifade etmiş ve İsrail ordusunun üzüntü duyduğunu, incelemelerin sürdüğünü ve bu olaydan gerekli dersleri alacağını ileri sürmüştür.
Bilindiği gibi ABD, İsrail’e geçtiğimiz günlerde 100 adet nüfuz edici BLU-109 bombası göndermiştir. Bu bombanın taşıdığı harp başlığının ağırlığı 900 kilogramdır ve geçmişte ABD ordusu tarafından Afganistan’daki savaşta kullanılmıştır.
Wall Street Journal’da yer alan bir habere göre; İsrail-Hamas çatışmasının başlamasının ardından, ABD tarafından İsrail’e gönderilen silah miktarında büyük bir patlama yaşanmıştır. ABD tarafından sağlanan silahlar arasında 15,000 adet bomba ve 57,000 adet 155 mm top mermisinin yanı sıra; 5,000 adet güdümsüz Mk82 bombası, 5,400’den fazla Mk84 bombası ve yaklaşık olarak 1,000 adet GBU-39 bombası ile güdümsüz bombaları hassas güdümlü bombalara dönüştüren 3,000 adet JDAM (Joint Direct Attack Munition – Müşterek Direkt Saldırı Mühimmatı) kiti bulunmaktadır.
BLU-109 Bombası
BLU-109 bombaları ABD tarafından ilk kez 1991 yılında Körfez harbi esnasında kullanılmıştır. F-15E Strike Eagle savaş uçaklarından atılan bombalar; komuta kontrol merkezleri, hava savunma sistemleri ve yeraltı sığınakları dâhil tahkim edilmiş düşman hedeflerine karşı kullanılmıştır. BLU-109 bombaları 2001 yılında başlayan Afganistan Savaşı esnasında da yoğun şekilde kullanılmış, B-2 Spirit hayalet bombardıman uçaklarından atılan bombalarla Taliban ve Al-Qaeda hedefleri vurulmuştur. Bu bombalar 2003 yılı Irak Savaşı’nda da kullanılmış ve başta Saddam Hüseyin’in saraylarının imhası olmak üzere çeşitli hava araçlarından komuta kontrol merkezleri, silah depoları ve diğer tahkimli hedefler etkin bir şekilde vurulmuştur.
BLU-109 Bombasının İnfilak Gücü ve Etkisi
BLU-109 bombasının infilak gücü ve etkisi, belirli hedefe ve kullanım koşullarına bağlı olarak değişebilir. Yine de, genellikle tahkimli hedeflere nüfuz etmek ve yok etmek için tasarlanmış oldukça yıkıcı bir silahtır.
BLU-109 bombası genellikle birkaç yüz pound TNT’ye eşdeğer bir patlama üretebilen yüksek patlayıcı bir savaş başlığına sahiptir. Savaş başlığı patladığında, oldukça odaklanmış bir şekilde muazzam miktarda enerji serbest bırakır, bu da hedefe önemli hasara neden olabilir.
Bununla birlikte, BLU-109 bombasının gerçek gücü, tahkim edilmiş/güçlendirilmiş hedeflere nüfuz etme yeteneğinden kaynaklanmaktadır. Sertleştirilmiş çelik muhafaza ile uzun ve dar delici/girici çubuk, savaş başlığı patlamadan önce birkaç metre takviyeli beton veya diğer sert malzemelere nüfuz edecek şekilde tasarlanmıştır. Bomba, yeraltı sığınakları veya derin gömülü hedefler gibi erişilemeyen hedeflere kolaylıkla ulaşabilmektedir.
Güdüm sistemi sayesinde BLU-109 bombasının etkisi son derece hassastır. Lazer ve GPS (Global Positioning System – Küresel Konumlama Sistemi) güdümlü sistemler, bombanın büyük bir doğrulukla hedefi vurmasını sağlar. Bu da hedefin azami etkiyle vurulmasını ve hedefte oluşabilecek tali hasarın asgari seviyeye indirilmesini sağlar.