İsrail Savaş Kabinesi Refah Operasyonunu Onayladı

Çatışmaların başlamasından bugüne kadar binlerce çocuk ve kadını öldüren İsrail ile ticaret derhal durdurulmalıdır! Ticareti sürdürenler ‘‘soykırım’’ suçunun ortağıdır…

Ercan Caner, Sun Savunma Net, 18 Mart 2024

İsrail saldırıları nedeniyle yiyecek ve su sıkıntısının yaşandığı Refah kentinde yardım kamyonundan su almak için bekleyen Filistinliler. Fotoğraf: Abed Rahim Khatib – Anadolu via Getty Images

İsrail Başbakanı בנימין נתניהו (Benjamin Netanyahu) tarafından başkanlık edilen İsrail Savaş Kabinesi, Mısır sınırındaki Refah kentine yapılması planlanan operasyon ve tahliye planına onay vermiştir.

Bay בנימין נתניהו, ‘‘X’’ sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada; İsrail başbakanı olarak, Refah kentine operasyon yapılmaması yönündeki uluslararası baskılara boyun eğmeyeceğini, kente gireceklerini, Hamas taburlarının elimine edilmesi görevini tamamlayacaklarını ve güvenliği yeniden tesis ederek İsrail halkı ve devletine mutlak zaferi getireceklerini ifade etmiştir.

Bay בנימין נתניהו, uluslararası baskının eşi ve benzeri görülmeyen bir adalet duygusuna sahip İsrail yerine, bölge ve bütün dünya için tehlike arz eden, tarihte örneği olmayan bir vahşet duygusuna sahip Hamas ve patronu İran’a uygulanması gerektiğini iddia etmektedir.

İsrail’e göre; Mısır sınırında yaklaşık 275.000 nüfuslu (çatışma nedeniyle mevcut nüfus yaklaşık 1.7 milyona yaklaşmıştır)  Refah kenti Hamas terör örgütü militanlarının kontrolü altındadır.

Taraflar arasında ateşkes görüşmelerinin sürdüğü bir ortamda İsrail ordusunun Refah kentini işgal etmesi, çatışmanın yeni boyutlara evrileceği ve özellikle çatışmalar nedeniyle yaşadıkları yerleri terk etmeye zorlanarak kente sığınmak zorunda kalan siviller için çok büyük bir felakete olacağı endişelerine neden olmaktadır.

Refah kentine sığınmak zorunda kalan  yüzbinlerce Filistinlinin, yeni bir güvenli yer gösterilmeden kenti tahliye etmeye zorlanması, özellikle Gazze Şeridi’nde güvenli hiçbir yer kalmadığı da göz önüne alındığında bir insanlık ve soykırım suçudur.

İsrail ordusunun Gazze’ye yönelik hava, kara ve denizden, bütün hedefleme kurallarını hiçe sayarak, hedef gözetmeksizin yaptığı ağır bombardıman sivil ölüm ve yaralanmalarının artmasına, Filistinlilerin yaşadıkları yerleri terk etmesine ve altyapının tahrip olmasına neden olmaya devam etmektedir. Yaşadıkları yerleri terk ederek Refah kentine sığınmak zorunda kalan Filistinlilerin gidecek başka bir yeri kalmamıştır. 16 Mart 2024 itibarıyla Gazze Şeridi’nde yaşayan nüfusun %75’inden fazlası anlamına gelen 1.7 milyon Filistinli defalarca yaşadıkları yerleri değiştirmek zorunda kalmıştır.

Foto Telif Hakkı: EPA

En Şiddetli Lanetleme & Kınama Listesi

Aşağıda saydıklarımı, bugüne kadar dünya tarihinde görülmemiş bir şiddet ve öfke ile lanetliyor ve kınıyorum:

• Sonunu düşünmeden çatışmaları başlatan Hamas terör örgütünü,
• Kırmızı ineklerin kesilmesini savaş nedeni sayan ve kırmızı ineklerin kesilmesi durumunda savaşı zirve noktasına taşıyacağını ilan eden Hamas askerî sözcüsü Abu Obedia’yı,
• Çatışmaların başından bugüne kadar Uluslararası İnsancıl Hukuk, Çatışma Hukuku ve angajman kurallarını hiçe sayarak binlerce masum sivili öldüren, insani yardımları engelleyen İsrail devleti ve sözde (!) İsrail Savunma Kuvvetleri’ni,
• Filistin davası konusunda ne yaptığı belli olmayan İslam İşbirliği Teşkilatı’nı,
• Gazze yanarken, Filistin halkına yapılan bağışları kadınlarla yiyen Hamas yöneticilerini,
• 60 yıldır Birleşmiş Milletler kararlarını ihlal ederek savunmasız insanların topraklarını işgal eden bir apartheid devletinin başbakanı olan ve ellerinde Filistinlilerin kanı olan Netanyahu’yu,
• ‘‘Erdoğan, HAMAS’ın en büyük destekçileri arasındadır ve terörizm ve katliamı çok iyi bildiği konusunda hiç bir şühe yoktur. Ona ahlak konusunda bize vaaz vermemesini tavsiye ederim’’ ifadeleriye Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiren Bibi’yi,
• Filistin topraklarının çocuk mezarlığına çevrilmesinden İsrail’i değil de İran ve Hamas’ı sorumlu tutan Arap dünyasını,
• Filistinli sivillere karşı aşırı ve orantısız güç kullanan İsrail güvenlik güçlerini
• Ateşkes için İsrail devletine baskı yapmayan uluslararası kamuoyunu,
• Filistin halkı ve devletinin yanında durmayanları,
• İnsanlığın kanayan yarası olan Filistin’deki işgal ve zulüm düzeninden vicdanları acımayanları,
• Çatışmaların başından günümüze kadar İsrail’i ziyaret eden bütün politikacıları,
• Ramazan ayında açlık ve susuzluk tehlikesi içindeki Filistinlilere yardımları engelleyen İsrail ile ticareti sürdüren kişi, şirket ve devletleri,
• İsrail mallarına ambargo uygulamayan kişi, şirket ve politikacıları,
• İsrail mallarına boykot uyguluyor(muş) gibi yapan politikacıları,
• İsrail’i benim yaptığım gibi sadece kınamakla yetinen politikacıları,
• Güney Afrika hariç, İsrail’in işlediği insanlık ve soykırım suçlarını Uluslararası Adalet Divanı’na taşımayan politikacı ve devletleri,
• İsrail devletine silah, mühimmat ve yakıt sağlayarak işlediği suçlara ortak olan devletleri,
• İsrail’e, ‘‘harp amaçlı olmayan ateşli silahlar’’ kapsamında kişisel spor av vb. amaçlı silahlar ve bunların parçaları satanları,
• Günlük alışverişlerini yaparken siyonizmle mücadele etmeyen ve çeşitli medya organları tarafından paylaşılan İsrail malları listesindeki ürünleri boykot etmeyenleri,
• Gazze’de yaşanan insanlık dramından zerre kadar etkilenmeyen vicdan yoksunlarını,
• İftar sofrasında İsrail ve destekçisi ülkelerin yiyecek ve içeceklerini tüketenleri,
• Seçilirse Gazze’ye yardım edeceği vaadinde bulunan bir adaya, konuyla ilgili soru sorulmasını engelleyerek, adayın Gazze meselesini gündeme getirmesine engel olan TV programcısını,
• Sahne önünde İsrail’i eleştiren ama İsrail’e katliamlarını yapabilmesi için silah ve mühimmat desteği veren Batılı ülkelerin münafıklığını,
• Gazze’de bir kez daha sınıfta kalan uluslararası kurum ve kuruluşları,
• Mavi Marmara benzeri yardım programı uygulamayan sivil toplum kuruluşlarını,
• Gazze sınavında başarısız olan İslam dünyasını,
• Bütün imkânları ile Gazzeli kardeşlerine sahip çıkmayan Müslüman ülkeleri,
• Filistin’den kaçan muhacirlere ensar olmayan, onlara sırtını dönen ve Gazzeli kardeşlerine sahip çıkmayanları,
• Filistin, Gazze ve Ramallah adlarında yerlerin olduğunu ilk kez duymuş olanları,
• İsrail devletinin zulmü karşısında ‘‘dik duruş’’ sergileyemeyenleri,
• Gazze Şeridi ve Batı Şeria’da Filistin halkının geçim kaynağı olan zeytin ağaçlarını yok edenleri,
• ‘‘Zeytin ağaçları yerine İslam’a uygun helal ağaçlar dikilmelidir. Zeytinyağıyla yapılan mezeler içki sofralarını süslüyor. Bu mezeler içki tüketimini artırıyor. Bu nedenlerle zeytin ağaçları sökülmeli. Zeytin, Rumların Anadolu’ya Truva atı olarak bıraktığı bir bitkidir. Fazla tüketenlerde kısırlaşmaya sebep oluyor’’ diyen politikacıları,
• ‘‘Filistinliler ya çenelerini kapatmalı ya da barış yapmalı’’ diyen Suudi prensi,
• Filistin Otoritesi eski Devlet Başkanı Mahmoud Abbas’ın ‘‘Köpektir ve bir köpek çocuğudur’’ dediği, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan anlaşmayı imzalayan ihtiyar Amerikalıyı,
• Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yahudi halkıyla ilgili son zamanlarda yaptığı Yahudi düşmanı yorumları şiddetle kınayan ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsünü,
• Müslümanlara ‘‘vuran ve vuruşturan’’ ve Amerika’da olmasına tahammülü olmayan Amerikalı ihtiyar eski başkanını,
• Müslüman kardeşlerimizin Mescid-i Aksa’ya girmesini engelleyen dikenli telleri gönderenleri,
• Filistinli çocuklara patlayıcı olarak gidecek olan gübreleri taşıyanları,
• İsrail limanlarına 07 Ekim 2023 sonrası giden yük gemilerinin sahiplerini,
• Starbucks basıp gençlerin kahvesini dökerek İsrail’i protesto ettiklerini sananları,
• Birkaç üyesinin İsrail ile ticaret gerçekleştirdiğini iddia ederek, 14 bine yakın üyesi, 60 bine yakın şirketi ve 34 yıllık birikimiyle bütün MÜSİAD’ı töhmet altında bırakanları,
• Siyonist İsrail yönetimi, sempatizanları, destekçileri ve yandaşlarıyla ticaret yapan çevreleri,
• Katil Netanyahu’nun yanında duranları,
• Gazze’yi iç politika meselesi haline getirip gökyüzüne bakıp ıslık çalanları,
• Türkiye’de bir tarafı ile bizi ABD’nin, İsrail’in yanında konumlandırmaya çalışanları,
• lk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’nın şehri Kudüs’ü, yıllardır işgal altında tutan Siyonist işgalci İsrail Rejimi, bugün tüm dünyanın gözü önünde, Gazze’de apaçık bir insanlık suçuna imza atarken ve sivil, savunmasız ve masum Filistinlilere karşı, kadın çocuk yaşlı engelli demeden vahşet politikası uygularken, siyonist teröre dur demeyenleri, bu maksatla yaptırım uygulamayanları ve somut adım atmayanları,
• İsrail’e domates ihraç edenleri,
• İsrail’e terör devleti, Filistin halkının yanındayız gibi söylemlerine rağmen İsrail’e karşı hiçbir adım atmayanları,
• Bir yandan Filistin’i desteklediğini iddia ederken diğer yandan İsrail ile işbirliğine devam eden hükümetleri,
• Ortak iradeyle kenetlenmeyen ve dökülen kanların durmasını, Gazze’de yıkımların sonlanmasını sağlayamayan İslam ülkelerini, 

·         “En azından ticareti kesin. İnsanlıktan çıkmış bu katil vahşi adamlara limanlarımızdan mal taşımak, ihracat yapmak bize mi kaldı?” diye soran YRP Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan’ın uyarısını dikkate almayanları.

En şiddetli ve öfke dolu kınamaların bizzat şahsım tarafından yapıldığını iddia ederek; yukarıdaki lanetleme ve kınamalarımın işe yaramalarını ve İsrail’in masum insanlara uyguladığı zulmün bir an önce sona ermesini diliyorum.

Okuyuculardan ricam; yayınlandıktan tam 35 yıl sonra Türkçe’ye çevirdiğim, 1982 yılında Oded Yinon tarafından kaleme alınan, Büyük İsrail – Orta Doğu için Siyonist Plan isimli dokümanı okumaları ve paylaşmalarıdır.

https://www.sunsavunma.net/orta-dogu-icin-siyonist-plan/

Şiddetle Lanetleme & Kınama Yerine Neler Yapılabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel

Filistin’de kalıcı ateşkes diliyoruz. CHP olarak üçüncü genel başkanımız rahmetli Bülent Ecevit’in Yaser Arafat ile kurmuş olduğu ilişki, onun Filistin davasına bakışı Filistin’deki barışı savunan ve rahmetle andığımız FKÖ’nün başkanı Yaser Arafat’ın Filistin’in ilk ve doğal liderinin davasını Ecevit’in sahiplendiği gibi bir kez daha sahipleniyoruz.

1967 sınırlarında, Doğu Kudüs’ün başkent olduğu bağımsız Filistin’in İsrail ile barış içinde yaşayacağı yarınlar için hem BM’yi hem de Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetip bu tezleri ısrarla savunması gerekenleri bir kez daha bu talepten haberdar ediyoruz.

İsrail ile bugün birilerinin evlatları, akrabaları, yandaşları, düzenli ticaret yapmaktadır. İftar sofrasına uygun olarak daha sert ve siyasete varacak eleştiri yapmamakla birlikte İsrail ile kimin çocuğu, kimin yandaşı ticaret yapıyorsa Filistinli çocuklara patlayıcı olarak gidecek gübreleri kim taşıyorsa İsrail’in ticaretini kim ayakta tutuyorsa Filistin’e ihanet ediyordur.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan

Siyonist teröre dur demek istiyorsak mutlaka yaptırım uygulamamız, somut adım atmamız lazım. İsrail’deki büyükelçimizin acilen geri çağırılması, İsrail’in Ankara büyükelçisinin sınır dışı edilmesi, bu zulme açıkça destek veren ABD’nin İncirlik Üssü ve Kürecik Radar Üssü’nün derhal, bugünden tezi yok kapatılması, petrol başta olmak üzere bütün stratejik maddelerin ABD ve İsrail’e satışının bütün Müslüman ülkeler tarafından durdurulması gerekir.

Mübarek Ramazan gününde Siyonist rejim, oradaki masum yavrulara bir bardak suyu fazla görüyor. Bombardımanın yanında minicik yavrular açlıktan ve susuzluktan ölüyor. Yav biz devlet olarak millet olarak bu kadar mı aciziz? İsrail’e savaş ilan etmesek bile bir yardım koridoru da mı açamıyoruz. Suyla ekmekle yardım malzemeleriyle gidip de onları buluşturamıyor muyuz? Bu kadar mı aciziz? Evet doğru söylüyor. İsrail’deki büyükelçimizi geri çağıramadık. Halen limanlarımızdan gemiler yükleniyor milyarlarca dolarlık sevkiyat devam ediyor. İsrail ile ticaret devam ediyor. Biz Osmanlı torunlarıyız yakışır mı bize? Milletimiz isyan ediyor. İşte Malatya Kürecik’teki radar üssü… Katil terörist İsrail’i korumak bize mi kaldı? İsrail’in katliamına açıktan fiilen destek veren Amerika’nın İncirlik Üssü’nü kapatamıyor muyuz? Hava sahamızı, limanlarımızı kapatamıyor muyuz? Bu aziz milletin kanına dokunuyor bunlar… Yav Allah’tan korkun! Gazze’deki şu manzara karşısında hala başımıza ne gelecek diye korkuyorsak, hala koltuğumuzdan endişe ediyorsak vay halimize! Ne yapabiliriz diye soruyorlar? En azından ticareti kesin. İnsanlıktan çıkmış bu katil vahşi adamlara limanlarımızdan mal taşımak, ihracat yapmak bize mi kaldı? Şu ablukayı delin, en azından insanı yardım, gıda maddesi, su ulaştırın.