Müyesser Yıldız, Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, G4 Blok, 29 Eylül 2020
Sanık E.B’nin anlattıklarını öncelikle devletin güvenliğini düşünmem, beraberinde iddialarını teyit etmenin zorluğu ve E.B’ye itimat etmemem sebebiyle hiçbir şekilde dikkate alıp değerlendirmedim.
Savcılık makamı sadece telefon görüşmelerini esas alarak önce “askeri casusluk” sonrasında “devletin güvenliği ile ilgili gizli bilgileri ifşa etme” suçlamasında bulundu. Aynı suçlamayı iddianamede de sürdürdü.
Ancak herkesin dikkatini şu hususa çekmek istiyorum; Sanık E.B’nin, gerek bana gerekse İsmail Dükel’e anlattıkları “iddia veya gerçekdışı” nitelikteyken, iddianameden anlaşıldığı kadarıyla savcılık, bu konuşmaların içeriğini Milli Savunma Bakanlığı’na sormuş. Milli Savunma Bakanlığı da bunların büyük bölümünün doğru olduğunu bildirmiş.
Savcılık, Milli Savunma Bakanlığı’nın iddia edilen bilgilerin bir kısmını doğruladığı raporlarını iddianamesine koyarak, E.B’nin şu ana kadar iddiadan ibaret olan anlatımlarını doğrulamış. Böylece, devletin güvenliği ile ilgili, gizli kalması gereken bilgileri deşifre etmek suçunu, hem de zincirleme şekilde kendisi işlemiştir.
Gönül isterdi ki sadece üç yazımın yer aldığı soruşturma dosyasına koyulan kısıtlılık, asıl MSB’nin raporuna koyulsaydı veya mahkeme -iddianameyi kabul etmesinden önce- bu önemli hataya dikkat çekseydi de devletin bilgileri böyle işportaya düşmeseydi!
Kamuoyuna saygılarımla,