Kırpışmalı vertigo; dönen deniz feneri, çakarlı işaret cihazı veya dönmekte olan pervaneler arasından görülen güneş ışığı gibi, göreceli olarak nispeten daha parlak olan ışığın düşük frekanslı titreme ve yanıp sönmelerine maruz kalma sonucu beyin hücre faaliyetlerinde ortaya çıkan bir dengesizlik durumudur.
Ercan Caner, Sun Savunma Net, 25 Aralık 2024
Kırpışmalı vertigo, dönen deniz feneri (beacon), çakarlı işaret cihazı (strobe light) veya dönmekte olan pervaneler arasından görülen güneş ışığı gibi, göreceli olarak nispeten daha parlak olan ışıkların düşük frekanslı titreme ve yanıp sönmelerine maruz kalma sonucu beyin hücre faaliyetlerinde ortaya çıkan bir dengesizlik durumudur.
İnsan gözü saniyede 25 Hz’in üzerindeki değişen görüntülerde süreklilik algılamasına sahiptir, bunun altındaki değişim frekansları, insan gözünde kesintili algılama ve beyinde oluşan yanılsama ile birleştiğinde algılama problemlerine neden olabilir.
Kırpışmalı vertigo, mide bulantısı, baş dönmesi, baş ağrısı, panik, kafa karışıklığı ve nadir durumlarda nöbetler ve bilinç kaybına neden olabilir ve bu da pilotların hava aracının kontrolünü kaybetmesine yol açabilir.
ABD Ordusu’nda araştırma fizikçisi olarak görev yapan Clarence Rash, kırpışmalı vertigonun iç kulak rahatsızlıklarından kaynaklanan vertigo ile karıştırılmaması gerektiğini vurgulamaktadır. Rash’a göre kırpışmalı vertigo; çoğu memelilerde denge ve uzaysal oryantasyon duyusu ile ilişkili, motor koordinasyon ve denge duyusuna liderlik eden bir vestibüler sistem karışıklığıdır.
Rash, kırpışmalı vertigodan kaynaklanan kaza-kırımlara dikkat çekerek, pilotların belirtiler ile karşı karşıya kaldıklarında, başlarını ışık kaynağından başka yöne çevirmeleri ve kokpitteki durum göstergelerine güvenmeleri konusunda eğitildiklerini ifade etmekte ve ABD Donanma pilotları arasında yapılan bir anketin sonuçlarına göre pilotların %35’inin kırpışmalı vertigo olayıyla bağlantılı semptomlar yaşadığının belirlendiğinin altını çizmektedir.
Vestibüler sağlığın bu ilgi çekici yönü, pilotları ve benzer ışık titremesi senaryolarına maruz kalan insanları etkileyebilecek çeşitli tetikleyicileri ve koşulları tanımanın ve anlamanın önemini ortaya çıkarmaktadır. Havacılık ve ilgili alanlarda, uçuş emniyetini sağlamak ve kazaları önlemek maksadıyla, pilotlar uygun şekilde eğitilmeli ve kırpışmalı vertigonun meydana gelebileceği uçuş safhalarında durumsal farkındalığı sürdürmenin önemi konusunda uyarılmalıdır.
Kırpışmalı vertigo daha çok helikopter pilotlarında rastlanılan bir olaydır, ancak özellikle pervaneli sabit kanatlı hava aracı pilotları da kırpışmalı vertigodan olumsuz etkilenebilirler. Aynı etki kabin personeli ve yolcularda da görülebilir.
Her ne kadar kırpışmalı vertigo bazı durumlarda dönme algısına neden olsa da, kesinlikle iç kulaktan kaynaklanan ve kişinin kendisini veya çevresini dönüyor gibi algılamasına neden olan normal vertigo ile karıştırılmamalıdır.
Teknik olarak bir yanılsama olmamasına rağmen, kırpışmalı vertigo genellikle uzaysal oryantasyon bozukluğu ile sonuçlanabilen ve pilotların hava aracının pozisyonu, irtifası ve süratini yanlış algılamalarına neden olan görsel illüzyonlar olarak adlandırılır.
Kırpışmalı vertigo vestibüler sistemin genellikle saniyede 4-20 hertz frekansında yanıp sönen ışık kaynaklarına maruz kalması sonucu ortaya çıkan bir duygu yanılsamasıdır.
ABD Hava Kuvvetleri Uçuş Tabibi Rehberi’nde yapılan diğer bir tanıma göre ise kırpışmalı vertigo; dönmekte helikopter ana rotor pallerinin içinden geçen güneş veya başka bir ışık kaynağına maruz kalma sonucu ortaya çıkan bir görsel yanılsamadır.
Kırpışmalı vertigo, hava araçları üzerindeki ışıklara veya meydandaki döner işaret veya bu ışıkların bulutlar ve sudaki yansımalarına bakmak sonucunda da gelişebilir. Pervaneli sabit kanatlı hava araçlarında kırpışmalı vertigo çoğunlukla yerde, uçak taksi yaptığı esnada, pervaneler nispeten düşük frekanslarda döndüklerinde görülebilir ve pervanelerin hareketi satıh seviyesindeki güneş, ay ve pist aydınlatma gibi ışık kaynaklarının yanıp söner şekilde görülmesine neden olur.
Birçok durumda kırpışmalı vertigo etkileri hafiftir ve pilotlar tarafından hissedilmezler ve kırpışma/titreşim durduğunda genellikle ortadan kaybolurlar. Nadir de olsa bazı durumlarda ise, ışık kaynağına maruz kaldıktan saatler sonra dahi kırpışmalı vertigo etkileri görülmeye devam eder.
Düşük frekanslı kırpışmalı ve titreşimli ışık kaynaklarına maruz kalmanın olumsuz etkileri 1940’lı yıllardan beri bilinmektedir. 1953 yılında 160’ı psikiyatrik hasta olan 500 kişi üzerinde yapılan bir araştırmada, saniyede 2-30 hertz frekans aralığındaki değişimlerin etkileri incelenmiştir. Psikiyatri hastası olmayan 87 kişide mide bulantısı, baş ağrısı ve beden hareket yanılsaması gibi belirtiler görülmüş, 87 kişiden 16’sında bayılma ve kasılmalar ortaya çıkmıştır. Araştırmanın ilginç sonuçlarından bir tanesi de araştırmayı yapan doktor ve hemşirelerde de benzer belirtilerin görülmesidir.
Kırpışan/titreşimli ışık kaynaklarına maruz kalmanın olumsuz sonuçlarıyla ilgili bilimsel araştırmalar sonraki yıllarda da devam etmiş ve 1959 yılında ABD Kara Havacılık helikopter pilot adayları arasında yapılan bir araştırmada; yanıp sönen ışığa maruz kalanların %6’sının EEG çekimlerinde beyin dalgalarında anormallikler tespit edilmiştir.
1960 tarihli bir raporda, dönmekte olan ana rotor palleri arasından ışık kaynaklarına maruz kalan ABD Hava Kuvvetleri helikopter pilotlarıyla ilgili meydana gelen iki olay incelenmiştir. Gerçek şartlarda ve laboratuvar ortamında, ABD Donanmasına mensup 102 adet helikopter pilotuyla yapılan bir çalışmada, pilotların %25’i uçuş esnasında maruz kaldıkları ışık titreşim ve kırpışma olaylarının rahatsızlık verdiğini ve dikkatlerini dağıttığını ifade etmişlerdir. Bir pilot ise kırpışmalı vertigo nedeniyle bir kazadan kıl payı kurtulduğunu ifade etmiştir. Çalışma sonucu elde edilen en önemli bulgulardan bir tanesi de; titreşimli ve kırpışmalı ışık kaynaklarına maruz kalan pilotların %20’sinin kendilerini sersem/uykulu ve daha az atik hissetmeleridir.
Yine ABD Donanma helikopter pilotlarıyla yapılan bir anket sonuçlarına göre; pilotların %35’i ana rotor palleri içinden geçen ışıklar nedeniyle görsel rahatsızlıklar hissettiklerini ve %70’i de hava araçları üzerindeki çarpışmayı önleyici (anti-collision) ışıklardan dolayı aynı sorunları hissettiklerini ifade etmişlerdir.
Işık Paternleri & Sis
1971 yılında yapılan bir çalışmada ulaşılan sonuçlara göre; 1956-1971 yılları arasında meydana gelen oryantasyon bozukluğundan kaynaklanan kaza-kırımların incelenmesinde; helikopter pilotların %26 oranında, ulaştırma uçakları, eğitim uçakları ve yüksek irtifada uçan uçakların pilotları %13 oranında, güneş ışıklarının ana rotor palleri ve pervaneler arasından geçerken oluşturduğu kırpışma etkilerine maruz kaldıklarını ifade etmişlerdir. Helikopter pilotlarının %22’si, uçak pilotlarının ise %30’u sis içinde uçarken dönen bikın ışıklarının kokpit içinde kırpışmalı/titreşimli ışık oluşmasına neden olduğunu ifade etmişlerdir.
Kırpışmalı vertigonun birkaç kazanın kök nedeni olduğu görülmüştür. 22 Aralık 1988 tarihinde Bell 206L-I Long Ranger II modeli bir hava ambulans helikopteri Missouri – Cape Girardeau’da, bir gece uçuşu esnasında yüksek gerilim hatlarına çarpmış, iki tıp personeli ve hasta hayatlarını kaybetmiştir. Pilot, kaza-kırım inceleme ekibine sol seyrüsefer ışıklarının açık olması nedeniyle kırpışma vertigosuna maruz kaldığını ifade etmiştir.
Yanıp-Sönen Işıklar
Pilotlar tarafından doldurularak Havacılık Emniyet Raporlama Sistemi (ASRS – Aviation Safety Reporting System)’ne gönderilen bir raporda Boeing 767 kaptan pilotu, uçuş öncesi uçuş emniyet muayenesi yaptığı esnada, bir yakıt tankeri üzerindeki çok parlak sarı ışık nedeniyle gözlerini gölgelemek zorunda kaldığını belirtmiştir. Bilinçli kaptan pilot, gece karanlığında böylesine parlak ve yanıp-sönen ışıkların geçici körlüğün yanı sıra, kırpışmalı vertigo ve mide bulantısına da neden olabileceğini dile getirmiştir.
Ticari helikopter hava taksi uçuşları yapan bir başka pilot ise, havır esnasında ışık türbülansına maruz kaldığını ve ana rotor palleri arasından geçerek kendisine ulaşan güneş ışığı nedeniyle direkt olarak kırpışmalı vertigo yaşadığını dile getirmiştir. Pilot, kırpışmalı vertigo nedeniyle derinlik ve mesafe algısının bozulduğunu ve ana rotor pallerini yamaca çarptığını bildirmiştir.
Bir diğer helikopter pilotu ise, güzel bir gecede ve görüş şartlarının mükemmel olduğu bir ortamda; ana rotor pallerinin arasından gökyüzüne doğru, parlak aya ve yıldızlara bakarken, aniden tarif etmekte zorlandığı garip bir şey hissettiğini ifade etmektedir. Hissettiği duygunun korku olmadığının altını çizen pilota göre yaşadığı şey geçici bir belirsizlik duygusu ve mide bulantısıdır. Hissettiklerinin kendisini, görerek şartlarda uçmasına rağmen aletlere yönelmeye zorlayarak dikkatli bir iniş yapmaya zorladığını belirten pilot, hislerin geldiği gibi bir anda kaybolduğunu ve yaşadıklarının büyük bir ihtimalle kırpışmalı vertigo olabileceğini belirtmiştir.