savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Yağmurlu
6°C
Ankara
6°C
Yağmurlu
Cumartesi Hafif Yağmurlu
6°C
Pazar Parçalı Bulutlu
8°C
Pazartesi Çok Bulutlu
10°C
Salı Yağmurlu
9°C

Kısır Döngü Siyaset

Kısır Döngü Siyaset

Kısır Döngü Siyaset

 

Atilla Aşçı, Sun Savunma Net, 05 Aralık 2021

 

 

Savaştan yenik ve perişan çıkan Almanya, ilk demokratik seçimini, yenilgiden yıllar sonra 14 Ağustos 1949 da yapabilmiş. (Çok ilginç, 2. Dünya Savaşı 14 Ağustos 1945 tarihinde bitmiş, işgal kuvvetleri, ancak dört yıl sonra, Almanya’yı demokratik olgunluğa erişmiş olarak kabul etmiş ve seçimlerin yapılmasına izin vermiştir).

1949 yılından beri yapılan seçimler sonucu ülke hep koalisyonlarla yönetilmiş. Bu süreç içerisinde tam 72 koalisyon kurulmuş. Parlamentoda tek partinin hüküm sürdüğü dönem, sadece Konrad Adenauer’in başbakanlığında, 1961 Aralık ayından, 1962 Aralık ayına kadar olan bir yıllık süreç olmuş.

Halk, koalisyonlarla, meclisi ve dolayısıyla yönetimi, hem kendi dinamiğinde otokontrol sistemi getirerek, hem de yurttaş olarak bir denetim altına almayı seçmiş. Buna göre Alman halkı, ülkelerinin yönetimini ve kuvvetler ayrılığı sistematiğini tek bir partiye, tek bir egemen güce vermek istememiş.

Almanya’da, son seçimler, bu yılın Eylül ayının sonlarında yapıldı ve 73. Koalisyon, seçimlerden iki ay sonra kuruldu. Sosyal Demokrat (SPD) bir siyasetçinin başında olduğu ve Hür Demokratlar (FDP) ve Yeşiller’in de (Grünen)  bakan olarak katkı sağladığı koalisyonun kurulması sürecinde, tüm partiler birbiriyle sayısız görüşme yaptı. Günler, haftalar süren didik didik görüşmelerden sonra, seçimden ikinci olarak çıkan Hristiyan Demokrat Parti koalisyona katılmama kararı aldı.

En sonunda, asgari müştereklerde en çok birliktelik sağlayan bu üç parti koalisyon kurmayı başardılar. Koalisyon ittifakları seçimlerden önce belirlenmedi, aşırı sağ partiler hariç, koalisyon, hangi renkten olursa olsun, partilerin aldığı oy oranının belirlediği sayıya ve ortak paydada birlikteliğin en çok sağlandığı durumlarda gerçekleşti. Ayrışım yapmamak için de, koalisyon ortakları kendilerine ‘millet, halk’ gibi tanımlamalar yapmadılar.

 

Çünkü ülkede herkes halktır, millettir.

Bizde, bu süreç ters işliyor. İttifaklar, seçim öncesi kuruluyor. Asgari müştereklerdeki birliktelikleri ‘‘yüzeysel’’ olarak sağlanmış gibi görünen partiler, particikler, ince bir ittifak çizgisinde bir araya gelerek,  bir o kadar ince iplikle birbirlerine bağlanmış olarak seçime gitmeye karar veriyorlar. Asıl ve esas ilkelerde birlikteliği ne kadar sağladıkları belirsiz bu tür ittifakların, reel siyasette başarı oranının ne olacağı da belirsiz. Temel ülke çıkarlarını sadece belirli konulara indirgemeyi hedef alan bu siyaset türü, ne yazık ki kısır bir döngüden başka bir şey değildir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.