savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Yağmurlu
6°C
Ankara
6°C
Yağmurlu
Cumartesi Hafif Yağmurlu
6°C
Pazar Parçalı Bulutlu
8°C
Pazartesi Çok Bulutlu
10°C
Salı Yağmurlu
9°C

KONSO VE ARİ KABİLELERİ, OMO VADİSİ

A+
A-

KONSO VE ARİ KABİLELERİ, OMO VADİSİ

ETİYOPYA

 

Bu günkü rotamız, Etiyopya’da ikinci olarak ziyaret edeceğimiz Konso halkı.

Etiyopya’nın kırsal bölgelerinde seyahat ederken dikkatimi çeken önemli konulardan birisi de, ot, bambu ağacı ve toprak kullanılarak daire şeklinde inşa edilmiş ve koni şeklinde saz çatılarıyla geleneksel evler. Ancak gördüğümüz kabilelerin sayısı arttıkça bu evlerin yapılmasında kullanılan malzemenin çeşitliliği de artmakta. Bunun da nedeninin, bölgede bulunan materyallerin olduğu kanaatindeyim.

Bir evden daha çok kulübe görünümünde olan bu yapılara Etiyopya yerlileri “Gocobit” diyorlar, ama ülkede konuşulan çeşitli dil ve lehçeye göre değişebiliyor. Genellikle bir veya iki odalı olarak inşa edilen bu kulübeler, çok öncesine giden bir zaman dilimi içerisinde yaşam ve doğa şartları da göz önüne alınarak geliştirilip günümüze kadar genel karakteristikleri korunarak getirilmiş.

Daha öncesinde büyük kentlerde de görülebilirken, şehirlerdeki beton yapılaşmaya yönelişle geleneksel kabile tipi evlere sadece kırsal kesimde rastlanıyor. Yol boyunca bu kabile tipi evlerin yanında beton binaların yapıldığını ve yapılmakta olduğunu gördüm. Kırsal kesimde de artık kaçınılmaz bir değişim başlamış. Etiyopya’da şu anda gördüklerimizi yakın bir gelecekte göremeyebiliriz.

 

KONSO KABİLESİ

Konso halkı dediğim zaman yaklaşık 250.000 nüfusa sahip büyük bir topluluktan söz ediyorum. Ziyaret edeceğim köyün bulunduğu bölgeye doğru virajlı yolda aracımızla tırmanırken gördüğümüz sağlı sollu taş duvarlarla örülmüş kendi dillerinde “kabata” diye adlandırdıkları teraslar ve onların üzerindeki yeşillikler, doğaya serpilmiş usta ellerin işlediği bir çeyiz görünümünde. Her virajı döndüğümüzde insanoğlu ile doğanın ortaya koyduğu eserlerdeki ince zekâ ve ustalığı görüyoruz. Konso halkı, bu eserleri yaratırken doğayı yok etmekten çok doğayı güzelleştirme gayreti ve dikkati içerisinde olmuşlar.

Konso halkı, tarım için inşa ettikleri teras tekniğini, savunma maksadıyla tepelerde konuşlandırdıkları yerleşim yerlerinin de aynı ustalıkla teras şeklinde yapılandırmasında başarılı bir şekilde kullanmışlar.

Konso halkının yerleşim yeri, geleneksel taş duvarlı köyleri (paletea), köylerin sosyal alanları (mora), nesil ağacı (olayta) ve ahşap heykelleri (waka) eskilerden gelen geleneksel kültürel değerleri ile UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dâhil edilmiştir.

Bütün yollar, Roma’ya çıkar diye bir söz vardır. Konso köyünde de her evden gelen patika yollar sonunda “moralara” yani sosyal alanlara çıkıyor. Köy yaşamında etkin bir konuma sahip moralarda, “pafta” adı verilen bir veya iki katlı sazlık ev inşa edilmiş. Köyün sazdan inşa edilmiş evleri ile karşılaştırıldığında çok daha büyük ve geniş olan bu evlerde, alt katında köy halkının sohbet ve dinlenmesi için dört tarafı açık oturma alanı ile üst katında, genç yetişkin erkeklerin evlerinin dışında geceleri uyudukları “kanta” adı verilen bir bölmesi bulunur. Eşleri yakın zamanda doğum yapmış olan kocalar da bu bölmede geçici bir süre kalmaktadırlar.

En yüksekteki terasın geniş alanında “olayta” diye adlandırılan bir nesil ağacı bu kabilenin değişmez bir sembolüdür. Kabilenin varlığını ve mevcut otoriteyi temsil eder. Konso kabileleri, 18 yılda bir değişen yaşlılar konseyi tarafından yönetilmektedir. Her konsey değişiminde buraya bir ağaç direk dikilmektedir. Bu dikili direkler sayıldığında köyün yaşı ortaya çıkmaktadır. Ziyaret ettiğim köyün nesil ağacında 32 adet direk saydım. Buna göre köy 576 yaşında idi.

Bu meydanda bir taş bulunuyor. Gerçekte bildiğimiz hiçbir özelliği olmayan bir taş. Ancak sosyal manada son derece önemli bir görevi var. Görevi de, anlaşma sağlanamayan bir olayda taraflardan kimin yalan söylediğini ortaya çıkarmak. Yalan söyleyen kişinin taşa değdiğinde Waga tarafından çarpılacağına inanılıyor. Bir taşın suçluyu tereddütsüz bulması, oldukça pratik ve masrafsız bir yöntem.

Etiyopya’daki kabileler içerisinde Konso’lar ölü kültüne sahip olan tek kabiledir. Konso halkı 9 klandan meydana gelmektedir ve her bir klanın kendi lideri vardır. Bu klanların liderleri öldükten sonra mumyalanmaktadırlar. Geleneklerine uygun olarak cenaze, 9 yıl, 9 ay, 9 gün, 9 saat, 9 dakika, 9 saniye tutulduktan sonra gömülmektedir. Tüm bu işlemleri yaparken 9 sayısının önemle dikkate alınmasının nedeni 9 adet klan olmasından kaynaklanıyor. Klan liderinin gömüldüğü yere ise “totem waka” dedikleri bir totem koyuyorlar. Hıristiyanlıktan önce inandıkları tek tanrılı dinin tanrısının adı “Waga” imiş. Totemlerine de “Waka” diyorlarmış. Mezar taşlarına verdikleri adlarda buradan geliyor. Yeni dinlerinde eski dinlerinden bazı yansımalar görülmekte.

Kabilenin hatırı sayılır kişilerinin mezarlarına ahşaptan yapılmış el oyması heykelleri mezar taşı olarak dikiyorlar. Bu heykeller de ölen kişinin cinsiyetine göre kadın ya da erkek figürlerinde yapılıyor.

ARİ KABİLESİ

Bu yazımda anlatacağım ikinci kabile, aşağı Omo vadisindeki Mago Milli Parkı’nda dağınık bir yerleşim şeklinde yaşayan Ari Kabilesi. Kabile yaklaşık 335.000 kişi nüfusu ile Etiyopya’nın en kalabalık kabilelerinden birisidir. Diğer kabileler ile karşılaştırıldığında Etiyopya’daki kabileler arasında günümüz koşullarına en fazla uyum sağlamış kabile görünümündeler. Giyim ve yaşam tarzı açısından gözlemlerim bana bu izlenimi veriyor. Bu duruma gelmelerindeki en büyük katkıyı da, sahip oldukları toprakların verimliliği ve çok miktardaki hayvan sürülerinin getirdiği gelirin sağladığı bir gerçek.

Geçim kaynakları tarım ve hayvancılık olan Ariler, kendi ihtiyaçlarını karşılamanın yanında çevre halklar için de üretim yapabilecek ve bunları satabilecek imkânlara sahipler. Çömlek işçiliği ve demircilik alanında da ileri bir seviyeye ulaşmışlar. Ziyaret ettiğim Ari köyünde, yerli içkileri ve injera ekmek yapımını gösterdiler. Ayrıca demircilik ile ilgili aletlerinin tanıtımı yaptılar.

Etiyopya’nın Omo vadisindeki kabileleri ziyaretimiz daha bitmedi. Bugün lodge’muza dönüp iyi bir akşam yemeği ve uykudan sonra yarın sabahın erken saatlerinde diğer kabile ziyaretleri için yollarda olacağız. Bu seferki istikametimiz Turmi ve konaklamayı da Turmi’de yapacağız.

Bir başka kabilede buluşmak üzere hoşça kalınız.

olay.salcan@gmail.com

https://olaysalcan.blogspot.com/

 

FOTOĞRAF GALERİSİ

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.