Bazen konuşmamak dünyadaki bütün kelimelerden çok daha fazla şeyler anlatır…
Ercan Caner, Sun Savunma Net, 13 Temmuz 2017
Beden dilini kısaca tanımlamak gerekirse; jestler, mimikler, ses tonu, yüz ifadeleri ve vücudun duruşu ile çeşitli fiziksel hareketlerinden oluşan ve sözel olmayan ifadelerin bütünüdür.
Beden dili kişilik, niyetler ve tutumlar hakkında sürekli olarak dışarıya bilgi yayınlar. Beden dilini doğru kullanmak yaşamın her safhasında size avantaj sağlar.
Beden dilinin başkalarını etkilemede çok büyük etkisinin olduğu herkes tarafından çok iyi bilinen bir gerçektir. Sosyal bir olay, iş toplantısı, randevu veya aile toplantısında verilen ilk izlenim çok önemlidir, odaya girerken tutumunuz, duruşunuz ve beden diliniz diğerlerine hakkınızda her şeyi anlatacaktır.
Federal Soruşturma Bürosunda (FBI) 25 yıl görev yapan davranış analizi uzmanı deneyimli Joe Navarro’ya göre; gerçekten hoşlanılan biri görüldüğüne; o insanı iyi karşılamak için kaşlar yerçekimine meydan okuyarak yukarı doğru kalkmakta, yüz kasları gevşemekte ve kollar esnekleşerek neredeyse uzamaktadır.
Bu genelde başkalarına verilmek istenmeyen bir mesajdır, fakat geç kalmayı alışkanlık haline getirmek diğerlerine güvenilmez olduğunuzu ve onların zamanına değer vermediğinizi göstermektedir.
Veya yok! Kendimiz gibi olduğunu düşündüğümüz insanlar bize çok daha çekici gelirler. Bir psikolog ve iş danışmanı olan Valerie White, insanların onların hızında konuşulduğunda tepki verdiklerini söylemektedir. Süratle uyum sağlamak için konuştuğunuz insanın beden dilini taklit edin.
Navarro binlerce suçlu ile yaptığı görüşmeler esnasında, onların omuzlarını seyretmeyi öğrenmiştir. Omuzları hafifçe kaldırmak kendine güven eksikliği ya da kesin bir yalan işaretidir. Omuzların sessiz ve hafifçe yukarı kaldırılması, konuşanın bilinç altında söylediklerine güvenmediğinin ifadesidir.
Hanover Üniversitesinden Alman araştırmacılar, bir keman sanatçısının çalmaya başlamadan önce izleyicileri başları ile hafifçe selamlamasının onlarda olumlu bir izlenim bıraktığını ve bu izlenimin bütün konser boyunca sürdüğünü bulmuştur.
Alman araştırmacılar yaptıkları araştırmada insanlara, video filmlerini izledikleri, sahneye çıkan keman sanatçıları hakkındaki ilk izlenimlerini sormuş ve şaşırtıcı bir şekilde giysiler ve çekicilik yerine, sanatçıların çalmaya başlamadan önce başlarını hafifçe eğerek seyircileri selamlamaları, orkestra şefi yerine seyircilere bakmaları ve kendine güvenli bir şekilde yürümelerinin seyircileri etkilediği görülmüştür.
Kemancının sahnede orkestra şefinin yanında yerini aldıktan hemen sonra, ilk notayı çalmadan önce bacaklarını güvenli bir şekilde açması da seyircilerde olumlu bir izlenim bırakmaktadır.
Sahneye çıkmıyor olabilirsiniz, fakat bir toplantıya girerken gülümsemek ve diğer insanları selamlamak, size olumlu ve avantajlı bir başlangıç fırsatı sağlayacaktır.
Diyelim bir keman virtüözüsünüz ve sahneye çıkarken ayağınız bir sandalyeye takıldı ve sendelediniz, ya da bir öğretmensiniz ve ilk dersinizde sınıfa girerken merdivende sendelediniz, asla ümitsizliğe kapılarak kendinizi, sandalyeyi ve merdiveni suçlamayın. Kaldığınız yerden devam edin.
Yalan söyleyen bir insanın göz temasından kaçınacağı oldukça yaygın ve hatalı bir yanılgıdır. Psikolog Ronald E. Riggio, yalancıların gerçekte daha fazla göz temasına girdiklerini ve doğruyu söyleyen insanlara nazaran çok daha uzun süre bakışlarını başkalarının üzerinde muhafaza ettiklerini ifade etmektedir. Yalancıların aslında yaptıkları şey; göz temasını abartarak güvenilir biri olarak görünmek istemeleridir. Göz teması iyi bir şeydir, fakat kesinlikle abartmayın, yoksa çevrenizdeki insanları rahatsız eder ve dürüstlüğünüz hakkında şüphe duymalarına neden olursunuz.
Psikologlar Dana Carney, Amy Cuddy ve Andy Yap araştırmalarında; güç bende pozlarının insanlara daha fazla güven ve güç verdiğini bulmuşlardır. İki dakika süresince dominant bir poz takınmak testesteron seviyesini yükseltmekte ve stres hormonu olan kortizol seviyesini azaltmaktadır.
Genellikle tek bir kelime dahi etmeden, sürekli olarak etrafınızdaki insanlarla iletişim halindesiniz. Diğerlerine kendiniz hakkında verdiğiniz mesajlar ve anlattıklarınız daima sizin kontrolünüz altında olmalıdır.
Bir insanı tanımanın en etkili yolu onun beden dilini, yani sözcükleri kullanmadığı iletişim yöntemlerini anlamaktır.
Karşınızdakilerin beden dilini yorumlarken de çok dikkatli olmalısınız. Bir kişi aşırı ve kaldıramayacağı görevler ile yüklenmişse, kendisini azınlıkta veya dışlanmış hissediyorsa ve bulunduğu ortamda yabancılık çekiyorsa ona karşı insaflı olmalı ve standart beden dili yorumlarından kaçınmalısınız.
7 Things You Tell People Without Saying a Word – The Mission – Medium
What you’re unintentionally telling people about yourself might shock you. I shared an infographic recently that has really had me thinking about the impressions we make on others. Have you ever gotten the cold shoulder and wondered might you might have done to deserve it?