Güçlü şüphe; mevcut delillere göre sanığın mahkûm olma ihtimalinin kuvvetle muhtemel olmasıdır. Kişinin suç işlemiş olduğu konusunda objektif bir gözlemciyi ikna etmeye yeterli bilgilerin varlığı durumudur. Bu nedenle şüpheye dayanak olan herhangi bir olgunun veya bilginin bulunmaması, şüphenin kuvvetli olması niteliğini ortadan kaldırır.
Yazarlar: Jack Strubbs, Laila Bassam, REUTERS, 15 Nisan 2018
Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 21 Nisan 2018
MOSKOVA/ŞAM (Reuters) – Washington, Rusya’ya yeni ekonomik yaptırımlarla baskı yapmaya hazırlanırken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Pazar günü yaptığı açıklamada; Batının Suriye’ye daha fazla saldırmasının, dünyadaki ilişkilere bir karmaşa getirebileceği uyarısını yapmıştır.
Kremlin’den yapılan açıklamaya göre; İranlı meslektaşı Hassan Rouhani ile yaptığı telefon konuşmasında Putin ve Rouhani, Batının saldırılarının, Suriye’de yedi yıldır sürmekte olan iç savaşa siyasi çözüm bulma şansını azalttığı konusunda fikir birliğine varmıştır.
Kremlin’den yapılan açıklamada; Vladimir Putin’in özellikle, Birleşmiş Milletler Antlaşmasına aykırı bu tür eylemlerin sürmesinin, uluslararası ilişkilerde kaçınılmaz olarak bir karmaşaya neden olacağını vurguladığı ifade edilmiştir.
Birleşmiş Milletler ABD Büyükelçisi Nikki Haley CBS televizyonunda ‘‘Face the Nation’’ programında Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Birleşik Devletlerin, kimyasal silah kullanmakla itham edilen Suriye Devlet Başkanı Bashar al-Assad’ın iddia edilen kimyasal silah kullanımıyla ilgili alışveriş yapan firmaları hedefleyen, yeni ekonomik yaptırımları açıklayacağını ifade etmiştir.
Suriye Hava Saldırıları: ABD, Fransa ve İngiltere füze saldırılarının Suriye’nin kimyasal silah programının merkezini vurduklarını ifade etmiştir, fakat sınırlı saldırı yedi yıldır sürmekte olan iç savaşta Suriye Devlet Başkanı Bashar al-Assad’ı durduracak gibi görünmemektedir. 14 Nisan günü kimyasal silah tesislerine yapılan saldırılar: Şam Barzeh Araştırma ve Geliştirme Merkezi – ABD bu hedefe, 57 Tomahawk ve 19 JAAS (Müşterek Uzaktan Atılan Hava-Kara Füzesi) olmak üzere toplam 76 adet füze atmıştır. Him Shinsar Kimyasal Silah Depolama Yeri –Koalisyon kuvvetleri bu hedefe 9 adet ABD TLAM, 8 adet İngiliz Storm Shadow ve 3 deniz seyir füzesi ve Fransa 2 adet Scout kara taarruz füzesi fırlatmıştır. Him Shinsar Kimyasal Silah Koruganı – En az 7 adet ABD Scout füzesinin bu hedefe atıldığı ve başarıyla vurduğu rapor edilmiştir.
Pentagon’un söylediğine göre Cumartesi günü, Birleşik Devletler, Fransa ve İngiltere, 7 Nisan 2018 günü Douma’ya gerçekleştirilen şüpheli bir gaz saldırısına misilleme olarak, Suriye’deki üç adet kimyasal tesisi hedef alan 105 adet füze saldırısı başlatmıştır.
Batılı ülkeler, düzinelerce insanın öldüğü Douma saldırısı nedeniyle Assad’ı suçlamaktadır. Suriye hükümeti ve müttefiki Rusya ise böyle bir saldırıda yer aldıklarını kesin bir dille reddetmektedirler.
Bashar al-Assad rejiminin sivillere karşı kimyasal silah kullandığı bahanesiyle, OPCW (Organization for the Prohibition of Chemical Weapons) denetçilerinin inceleme sonuçlarını beklemeden, Suriye’ye füzelerle hava saldırısı düzenleyen Birleşik Devletler Başkanı Donald Trump ve saz arkadaşları; solda İngiltere Başbakanı Theresa May ve sağda Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron.
Yapılan bombalamalar bugüne kadar Assad ve müttefiki Rusya’ya karşı Batı ülkeleri tarafından yapılan en büyük müdahale olma özelliğini taşımaktadır.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Pazar günü yaptığı açıklamada, Birleşik Devletler kuvvetlerini Suriye’den çekmek istediğini açıklayan Trump’ı uzun süre kalması konusunda ikna ettiğini açıklamıştır.
Birleşik Devletler, Fransa ve İngiltere, yapılan füze saldırılarının Suriye’nin kimyasal silah yetenekleriyle sınırlı olduğunu ve maksadının Assad’ı devirmek veya iç savaşa müdahale etmek olmadığını açıklamıştır. Macron; BFM TV, RMC Radyosu ve Mediapart Online News tarafından yayınlanan bir röportajında, Trump’ı kimyasal silah yerlerine odaklanması konusunda ikna ettiğini ifade etmiştir.
Beyaz Ev, Macron’un Trump’ın Birleşik Devletler kuvvetleri hakkındaki niyetleriyle ilgili yorumları karşısında geri adım atmıştır.
Beyaz Ev basın sözcüsü Sarah Sanders yaptığı açıklamada; ‘‘Birleşik Devletlerin görevi değişmedi, Başkan, ABD kuvvetlerinin mümkün olan en kısa zamanda eve dönme isteğini ifade ederken çok açıktı’’ ifadelerini kullanmıştır.
‘‘ISIS (Islamic State in Iraq and Syria – Irak ve Suriye’deki İslami Devlet) terör örgütünü tamamen ezmeye ve geri dönmesini engelleyecek koşulları oluşturmaya kararlıyız’’ diyen Sarah Sanders açıklamasını; ‘‘İlave olarak bölgesel müttefiklerimiz ve ortaklarımızın, bölgeyi güvenlik altına almak maksadıyla hem askeri hem mali açılardan daha fazla sorumluluk almalarını ümit ediyoruz’’ demiştir.
‘‘Bizim için zor, fakat ABD’ye daha çok zararı olacak.’’
RIA (Russian Information Agency) haber ajansına göre; Amerika Birleşik Devletleri’nin Birleşmiş Milletler Daimî Temsilcisi Nikki Haley’in yeni yaptırım planlarıyla ilgili açıklamalarına yanıt veren, Rusya üst meclis savunma komitesi başkan yardımcısı Evgeny Serebrennikov, Moskova’nın cezalara hazır olduğunu ifade etmiştir.
RIA haber ajansına göre Serebrennikov yeni yaptırımlar hakkında; ‘‘Bizim için zor olacak, fakat Birleşik Devletler ve Avrupa’ya daha fazla zarar verecek’’ ifadelerini kullanmıştır.
Şam’da Suriye Dışişleri Bakanı Yardımcısı Faisal Mekdad, Rus subayları ve üst düzey Suriye güvenlik yetkililerinin de katıldığı üç saat süren toplantıda, OPCW (Organization for the Prohibition of Chemical Weapons) küresel kimyasal silahlar izleme grubundan denetçilerle bir araya gelmiştir.
OPCW denetçilerinin, kimyasal saldırı yapıldığı iddia edilen Douma bölgesini ziyaret etmeleri planlanmıştı. Moskova, saldırı öncesinde OPCW denetçilerinin bulgularını beklemeyen Batılı ülkeleri kınamıştır.
Mekdad, hotelin dışında bekleyen habercilere toplantının nerede gerçekleştiği konusunda yorum yapmaktan kaçınmıştır.
Rus haber ajanslarının bildirdiğine göre; Assad, ülkesini ziyaret etmekte olan bir grup Rus milletvekiline yaptığı açıklamada, Batı füze taarruzunun bir saldırganlık eylemi olduğunu anlatmıştır.
Rus haber ajansları milletvekillerine dayandırdıkları haberlerinde Assad’ın moralinin iyi olduğu ve Suriye’nin Batılıların saldırılarını geri püskürtmek için kullandığı Sovyet dönemi hava savunma sistemlerinden övgü ile bahsettiği ve belirlenmeyen bir zamanda Rusya’ya ziyaret davetini kabul ettiğini bildirmişlerdir.
Hava saldırıları sonrasında Trump, Twitter hesabından yaptığı açıklamada ‘‘Görev Tamamlandı’’ ifadelerini kullanmış, ABD’li Korgeneral Kenneth McKenzie ise Pentagon’da yaptığı açıklamada programın öğelerinin kaldığını ve Suriye’nin gelecekte bir kimyasal saldırı yapamayacağını garanti edemeyeceğini ifade etmiştir.
Rus ve İran’ın askeri yardımları son üç yılda Assad’ın kendisini devirmek isteyen isyancı tehdidi ezmesini sağlamıştır.
Assad ve İran ile Lübnan Hizbullah’ının Suriye’deki destekçilerine karşı daha güçlü ABD müdahalesi için uyarılarda bulunan İsrail, Cumartesi gecesi Batılı güçler tarafından yapılan saldırıları desteklediğini açıklamıştır.
Lübnan Hizbullah Lideri Pazar günü yaptığı açıklamada, Suriye’ye Batılı güçler tarafından yapılan saldırıların, orduyu korkutmak dahil başarılı olamadığını, isyancılara ve İsrail devletinin çıkarlarına hizmet edenlere yardım ettiğini ifade etmiştir.
Sayyed Hassan Nasrallah, daha büyük bir saldırının Şam’ın ve müttefiklerinin tepkisine neden olacağını ve bölgeyi ateşe sürükleyeceğini bildiğinden, Birleşik Devletler ordusunun saldırılarını sınırlı tuttuğunu ifade etmiştir.
Nasrallah yaptığı açıklamada; ‘‘Amerikan ordusu, Suriye rejimi, ordusu ve Suriye’deki müttefik güçlere karşı geniş bir çatışma ve büyük bir operasyonun bitmeyeceğini ve böyle bir çatışmanın bütün bölgeyi ateşe sürükleyeceğini bilmektedir’’ ifadelerini kullanmıştır.
Suriye ordusu saflarında çarpışan ağır silahlarla donatılmış, İran tarafından desteklenen ve Beyrut hükümetinde de temsilcileri olan Şii Hizbullah hareketi, Suriye savaşında Şam’ın en önemli müttefiklerinden bir tanesidir.
Fransa, Birleşik Devletler ve İngiltere, Cumartesi günü geç saatlerde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine, Suriye’deki kimyasal saldırıların sorumlularının incelenmesini hedefleyen bir karar taslağı sunmuştur. Bu mekanizma OPCW gerçekleri araştırma görevlilerinin kimyasal silahların kullanılıp kullanılmadığını araştırmasını içermektedir.
Diplomatlar, taslak karar tasarısı üzerindeki görüşmelerin Pazar günü başlamasının planlandığını ve Birleşik Devletler, Fransa ve İngiltere’nin bu karar tasarısını ne zaman oylamaya koyacağının bilinmediğini ifade etmişlerdir.
Çevirenin Notları: Haçlı Emperyalist Batı ülkeleri, İslam dünyasının en önemli gecelerinden olan Miraç Kandil’inde, 13 Nisan 2018 tarihinde, Assad rejiminin kimyasal silah saldırısını bahane ederek füzelerle Suriye’ye saldırdılar.
Ruslar, son altı aydır geliştirdikleri Suriye hava savunma sisteminin atılan 103 adet füzeden en az 71 adedini önleyerek havada imha ettiğini açıkladılar. Başı ‘‘Fırtına Daniels’’ ile ciddi şekilde belada olan Başkan Donald Trump ise her zaman yaptığı gibi bir Twitter hesabından ‘‘Görev Tamamlandı’’ mesajı attı.
Porno yıldızı Fırtına Daniels ile seks ilişkisine giren Donald, bugüne kadar bu konu hakkında suskunluğunu muhafaza ediyor olsa da o ve ekibi iddialarla yasal yollardan mücadele etmek için bir gayret içine girmişlerdir.
Trump, kendisine avukat olarak, seks kaseti davasında Hulk Hogan’ı savunan ve Gawker web sitesini paramparça eden avukat Charles Harder’i kiralamıştır. Bekleyelim ve görelim, bakalım dikkat dağıtmak maksadıyla Suriye’ye yapılan füze saldırısı Trump’ı hesap vermekten kurtarabilecek mi?
Hollandalı aktris ve model Sylvia Kristel’in (1952-2012) Fransız yapımı ‘‘Emmanuelle’’ filminde bir Fransız diplomatın karısı rolünü oynadığı ‘‘Emmanuelle – Hisli Duygular’’ filminin iç çekimlerinin yapıldığı Fransa’nın, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un emrindeki Fransız ordusu, 12 füze attıklarını ve hiçbirinin Suriye hava savunma sistemi tarafından vurulmayarak, hepsinin hedefleri vurduğunu iddia etmiştir.
Emmanuel Macron’un savunma bakanı yaptığı açıklamada; ABD, Fransa ve İngiltere tarafından yapılan müşterek hava saldırısı öncesinde Rusya’ya bilgi verildiğini ifade etmiştir.
Emmanuel Macron’un dışişleri bakanı ise yaptığı açıklamada saldırıların yasal, sınırlı ve orantılı olduğunu açıklamıştır.
Bizzat Emmanuel Macron ise Fransa’nın füze saldırılarına katıldığını teyit etmiştir.
Birleşik Krallık Başbakanı Theresa May yaptığı açıklamada; füze saldırılarının hedefinin Bashar al-Assad rejiminin bir daha kimyasal silah kullanımını caydırmak olduğunu ifade etmiştir. Theresa May’e göre saldırıların rejim değişikliği veya iç savaşa dahil olmak gibi hedefleri kesinlikle yoktur.
İngiltere muhalefet İşçi partisi lideri Jeremy Corbyn, Başbakan Theresa May’i eleştirerek Suriye’ye düzenlenen füze saldırısı öncesinde parlamentonun onayını alması gerektiğini savunmaktadır.
Corby yaptığı açıklamada İngiltere’nin çatışmanın sonlanmasında öncü bir rol oynaması gerektiğini, Washington’dan aldığı emirleri uygulayarak İngiliz askerlerinin hayatlarını tehlikeye atmaması gerektiğini vurgulamıştır. ‘‘Bombalar hayat kurtarmayacak veya barış getirmeyecektir’’ diyen Corbyn, yasallığı sorgulanan bu eylemin gerilimi daha da artıracağını ifade etmiştir.
Corbyn’e göre; 2003 yılı Irak işgalinin gölgesi hâlâ İngiltere parlamentosunun koridorlarında dolaşmaktadır.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Cumartesi günü yaptığı açıklamada bütün NATO müttefiklerinin Birleşik Devletler, Birleşik Krallık ve Fransa tarafından Suriye’deki kimyasal silah hedeflerine yapılan hava saldırılarını desteklediğini açıklamıştır. Stoltenberg yaptığı açıklamada saldırıların hedefinin Suriye rejiminin kimyasal silah kabiliyetini geriletmek olduğunu ifade etmiştir. Stoltenberg ayrıca Rusya ve Suriye rejimini destekleyen bütün taraflara Suriye çatışmasında sorumlu hareket etme çağrısında bulunmuştur.
AB, yeni ekonomik yaptırımlar uyarısında bulunarak, Cumartesi günü Rusya ve İran’a çağrıda bulunarak Suriye hükümeti tarafından daha fazla kimyasal saldırı yapılmasının durdurulmasına yardım etmelerini talep etmiştir.
AB, özellikle Rusya ve İran olmak üzere bütün ülkelerin kimyasal silahların, özellikle de Suriye rejimi tarafından gelecekte kullanılmasını önlemede nüfuzlarını kullanmaları yönünde bir çağrı yapmıştır.
Yapılan yazılı açıklamada AB’nin Suriye yaptırımlarını 2017 yılı Temmuz ve 2018 yılı Mart aylarında uygulamaya koyduğu ve yeni tedbirler almaya hazır olduğu ifade edilmiştir.
Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütünden denetçiler Suriye’nin başkenti Şam’a ulaştıklarını bildirmişlerdir. Sosyal medyada yapılan bir açıklamada Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütünün Douma’da sivillere karşı kimyasal silah kullanımıyla ilgili inceleme çalışmalarına başlayacağı bildirilmiştir.
2003 yılında Nobel Ödülünü kazanan Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütünün çalışması kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığını ortaya çıkaracağından önemlidir. Fakat OPCW saldırıdan kimin sorumlu olduğunu belirleyemeyecektir.
Çin dışişleri bakanlığı Cumartesi günü yaptığı açıklamada Suriye problemini çözmenin tek yolunun politik bir anlaşma olduğunu ifade etmiş ve Suriye’de gerçekleştirilen kimyasal saldırıyla ilgili eksiksiz, adil ve objektif bir soruşturma yapılması çağrısında bulunmuştur.
Açıklamalarını düzenlenen bir basın konferansında yapan dışişleri bakanlığı sözcüsü Hua Chunying, Çin’in sürekli olarak uluslararası ilişkilerde kuvvet kullanımına karşı çıktığını ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyini devre dışı bırakan bütün askeri operasyonların uluslararası hukukun prensipleri ve temel normlarını ihlal ettiğini ifade etmiştir.
Almanya Şansölyesi Angela Merkel yaptığı açıklamada, Douma’daki şüpheli kimyasal saldırıya tepki olarak ABD, İngiltere ve Fransa’nın Suriye’ye saldırmasının ‘‘gerekli ve uygun’’ olduğunu ifade etmiştir.
Irak dışişleri bakanı da yaptığı açıklamada ABD liderliğindeki hava saldırılarının çok tehlikeli bir gelişme olduğunu kaydetmiştir.
Dışişleri bakanı yaptığı açıklamada; ‘‘Bu tür eylemlerin tehlikeli sonuçları olabilir, bölgenin güvenliğini ve istikrarını tehdit edebilir ve Irak’tan çıkarılarak Suriye’ye geri çekilmeye zorlanan terörizm daha büyük oranda yayılabilir.’’ ifadelerini kullanmıştır.
Rusya’nın ABD Büyükelçisi Antanov yaptığı yazılı açıklamada, ‘‘Bu tür eylemler sonuçsuz kalmayacak’’ ifadesini kullanmış ve “En büyük endişelerimiz gerçeğe döndü. Uyarılarımız dikkate alınmadı. Önceden tasarlanmış bir senaryo sahnelendi. Bir kez daha tehdit edildik. Bu eylemlerin karşılıksız kalmayacağını söylemiştik. Rusya devlet başkanının küçük düşürülmesi kabul edilemez.” şeklinde açıklamasını sürdürmüştür.
Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise, “Şam barışçıl bir gelecek şansı elde ettiği anda saldırıya uğradı” ifadeleri kullanıldı. Konuya ilişkin açıklamayı yapan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mariya Zaharova: “Suriye halkı önce Arap Bahar’ına, sonra IŞİD’e, şimdi de ‘akıllı’ Amerikan füzelerine maruz bırakıldı. Yıllardır terör tehdidi altında ayakta kalmaya çalışan egemen bir devletin başkentine saldırı düzenlendi.”
Beyaz Saray’ın saldırı kararını almasında internet ve ana akım medya üzerinden yayınlanan fotoğraf ve videoların etkili olduğunu vurgulayan Zaharova, ABD’nin biyolojik silah laboratuvarları iddiasını Irak işgaline gerekçe olarak göstermesini ima ederek “15 yıl önce Beyaz Saray bir şişe ve Dışişleri Bakanı’nı kullanmıştı. Şimdi ise Washington, şişe yerine medyayı kullandı” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’nın Savunma Komitesi başkanı Aleksandr Şerin de “ABD Suriye’ye yönelik saldırılar düzenleyerek tüm uluslararası kuralları ihlal ediyor ve Rusya bunu saldırganlık eylemi olarak görmektedir” açıklamasında bulundu.
Şerin, “ABD Başkanı Trump sadece dünya çapındaki bir suçlu değil, ikinci bir Adolf Hitler‘dir. Bu, ikinci Belgrad’dır. Bu bir dönüm noktasıdır, egemen bir devlete karşı savaş ilanıdır” ifadelerini kullandı.
İran Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, ABD, İngiltere ve Fransa’nın, Suriye’nin Doğu Ghouta bölgesindeki Douma ilçesinde geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen kimyasal saldırıya tepki olarak başkent Şam’a yönelik düzenledikleri saldırıyı sert bir şekilde eleştirdi. Bakanlık, saldırının bölgede ciddi sonuçlar doğuracağını belirtti.
Türkiye dışişleri bakanlığı yaptığı yazılı açıklamada; ‘‘7 Nisan günü Duma’da çok sayıda sivilin ölmesine yol açan kimyasal silah saldırısına mukabil ABD, İngiltere ve Fransa’nın bu sabaha karşı Suriye rejimine karşı düzenlediği operasyonu yerinde bir tepki olarak görmektedir. Rejim tarafından gerçekleştirildiği yönünde güçlü şüphe bulunan Duma saldırısı karşısında tüm insanlığın vicdanına tercüman olan bu operasyonu memnuniyetle karşılıyoruz.’’ ifadelerine yer vermiştir.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise füze saldırısıyla ilgili olarak; ‘‘Esad rejiminin kimyasal savaş suçlarına karşı atılmış bu operasyonu olumlu bulduğumuzu söylüyorum. Ama yeterli görmüyorum.’’ açıklamasını yapmıştır.
Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım da füze saldırısıyla ilgili olarak; ‘‘Geçtiğimiz günlerde Suriye’de alçak rejim kimyasal silahlarla çocukları, masum insanları katletti. Birdenbire dünyanın vicdanı olarak kendilerini gören ülkeler seslerini yükselttiler. Peki, 7 yıldır Suriye’de insanlar katlediliyor, vahşet devam ediyor, sadece kimyasal silah kullanıldığı zaman mı insanlığınız aklınıza geliyor. Bugüne kadar neredeydiniz? açıklamasını yapmıştır.
U.S. says air strikes cripple Syria chemical weapons program
WASHINGTON/BEIRUT (Reuters) – Western powers said on Saturday their missile attacks struck at the heart of Syria’s chemical weapons program, but the restrained assault appeared unlikely to halt Syrian President Bashar al-Assad’s progress in the 7-year-old civil war.