savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,2414
EURO
36,9664
ALTIN
2.933,70
BIST
8.855,03
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Açık
16°C
Ankara
16°C
Açık
Cuma Açık
14°C
Cumartesi Çok Bulutlu
13°C
Pazar Az Bulutlu
14°C
Pazartesi Az Bulutlu
12°C

Adeen: Çoban, baba, Suriyeli mülteci

Adeen: Çoban, baba, Suriyeli mülteci

Adeen: Çoban, baba, Suriyeli mülteci.

Beş yıl önce Adeen ve ailesi, her şeyi arkalarında bırakarak Lübnan’a kaçtılar. Şimdi, Bekaa vadisinde bir mülteci kampında yaşıyor ve kendilerine yeni bir hayat kurmak için uğraşıyorlar. Bu Adeen ve ailesinin hikâyesidir.

Yazar: Emily Crowe | Medical Teams International | 11 Nisan 2017

Çeviren: Ercan Caner | Sun Savunma Net | 13 Nisan 2017


Adeen, vatanı Suriye’de çocuklarına iyi bir gelecek sağlamak için çok çalışıyordu. Şimdi ise onlar Lübnan’da bir mülteci kampında yaşıyorlar.

İç savaş başlamadan önce vatanı Suriye’de çobanlık yapıyor ve ailesini geçindirebilmek için çok çalışıyordu. Suriye’de yaşadığı yerde, çocukları 10 yaşında okuldan almak ve çalıştırmak geleneksel bir uygulamaydı. Kızlar ise çocuk yaşta evlendiriliyorlardı.

Fakat Adeen, çocuklarının daha fazla seçenekleri olmasını istiyordu. Devam etmesine izin verilmemiş olsa da çocukken okulu seviyordu. Kızlarının eğitimlerine devam etmeleri ve üniversiteye gitmesi konusunda kararlıydı, bir tanesi matematik öğretmeni olmak, diğeri ise bilgi teknolojileri alanında çalışmak istiyordu. Adeen, kuzenleri okula gitmeye devam edebilsinler diye kardeşine de yardım ediyordu.

Savaş kapılarına geldiğinde Adeen’in ilk önceliği kızlarını cinsel saldırılardan korumaktı. Çevresinde yaşayanlardan 17 kişi kaçırılmıştı. Onlara ne olduğunu kimse bilmiyordu. Evler yanıyor ve üzerlerine bombalar yağıyordu, kimse güvende değildi. Suriye’deki çeşitli gruplar arasındaki savaş giderek şiddetleniyordu ve Adeen, ailesini korumak için kaçmak zorunda olduğunu biliyordu. Ailesiyle birlikte Lübnan’a ulaşan ilk mültecilerdendi. Her şeylerini geride bırakmak zorunda kalmışlardı.

Suriye’de rahat bir yaşam sürüyor, kimseden yardım istemeden onurlu bir yaşam sürüyorlardı. Fakat şimdi her gün bir öncekinden çok daha kötüydü. Aile şimdi,  Lübnan’da Bekaa Vadisinde, köhne ve neredeyse yıkılmak üzere olan bir barakada yaşıyor. Tek bir hedefleri var: hayatta kalabilmek. Artık çocuklar okula gitmiyor ve altı yıldır eğitimden uzaklar. Okula gitmek yerine günde 4 dolar ücretle Lübnan çiftliklerinde çalışıyorlar.

Adeen kendi hastalığının tedavisi ve oğlunun acil açık kalp ameliyatı için gereken parayı karşılayacak durumda değil, kazandıkları para, sadece hayatta kalmalarını sağlayabiliyor. Bütün bunlara rağmen kızlarının erken yaşta evlenmelerine karşı,  bir gün eğitimlerine devam edecekleri umudunu daima koruyor.

Aylar ve yıllar geçtikçe, aile giderek umudunu daha da yitiriyor. Oğullarından bir tanesini, biriktirdikleri bütün parayı vererek Türkiye veya Yunanistan’a göndermeyi planlıyorlar. Tek ümitleri, oradan kendine yeni bir hayat kurabileceği, okula gidebileceği, bir iş bulup para kazanabileceği ve gerideki ailesine yardım edebileceği, İskandinavya ülkelerinden bir tanesine gidebilmesi.

Ailenin tek seçeneği, ne yazık ki bu zor ve tutkulu plan, başka hiçbir umutları kalmamış durumda…

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.