savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
6°C
Ankara
6°C
Hafif Yağmurlu
Pazar Az Bulutlu
8°C
Pazartesi Yağmurlu
9°C
Salı Hafif Yağmurlu
9°C
Çarşamba Yağmurlu
8°C

BİTMEYEN SÖMÜRÜ: 28 ŞUBAT (Yalanlar – Gerçekler – Belgeler)

BİTMEYEN SÖMÜRÜ: 28 ŞUBAT (Yalanlar – Gerçekler – Belgeler)
A+
A-

 

BİTMEYEN SÖMÜRÜ: 28 ŞUBAT
(Yalanlar – Gerçekler – Belgeler)

 

Ercan Caner, Sun Savunma Net, 29 Mart 2021

 

 

Türk toplumu 28 Şubat konusunda yoğun bir bilgi kirliliği içerisinde… Birileri yıllardır – toplumun bilgisizliğinden ve/veya unutkanlığından da yararlanarak – 28 Şubat’ın bir askerî darbe olduğunu yaymaya çalışıyor. Üstelik bunu yaparken de bu sözde darbenin “Müslümanlara, dindarlara karşı” yapıldığını söyleyerek olayı siyasî bir nema haline getirip, gerçek anlamda saf, temiz mütedeyyin insanlarımızı etkilemeye ve buradan oy devşirmeye çalışıyor.

O çevreler bugüne kadar çabalarında oldukça başarılı oldular da… Nitekim günümüzde toplumun büyük çoğunluğu, işte o propagandaların etkisiyle, 28 Şubat’ı “TSK’yı ele geçiren dinsiz imansız komutanların Müslümanlara karşı yaptıkları bir darbe” olarak algılıyor.

Öte yandan bir taraf yıllardır ve ısrarla bu konuda kitaplar, makaleler yazıp paneller, konferanslar düzenlerken, 28 Şubat’ın bir askerî darbe olmadığına, olayın dindarlarla, Müslümanlıkla ilgisinin bulunmadığına dair bir kaynak pek yok gibi… Nedense olayı objektif ve detaylı biçimde irdeleyen de olmadı; sanki 28 Şubat “topuna” girilmek istenmiyor gibi bir durum var ortada.

Ancak geçtiğimiz Şubat ayı ortalarına doğru (tam da 28 Şubat’ın 24’ncü yıl dönümü yaklaşırken), bir emekli albay tarafından yazılan ve yine bir başka emekli albayın sahibi olduğu bir yayınevi tarafından yayımlanan bir kitap tam da bu alandaki boşluğu dolduracak önemde bir kaynak olarak karşımıza çıktı… Değerli dostumuz V. Murat TULGA’nın sahibi olduğu GALEATİ Yayıncılık tarafından yayımlanan ve yine sitemizin yazarlarından Alican TÜRK tarafından yazılan “BİTMEYEN SÖMÜRÜ: 28 ŞUBAT (Yalanlar – Gerçekler – Belgeler)” adlı kitap 28 Şubat’a ilişkin oldukça detaylı ve Türk kamuoyunun ilk kez öğreneceği bilgilerle kitap raflarında yerini aldı.

Çıkar çıkmaz da üç hafta gibi kısa bir zamanda 2’nci baskısını yaptı.

Kitap gerçekten 28 Şubat’ı bütün yönleriyle ele alıp inceleyen, tarihe de referans olarak kalacak bir kaynak… Okurken şaşırmamak elde değil… Siyasal İslâm’ın son yarım yüzyıl içindeki ilerleyişi, nereden nereye geldiği kronolojik bir akış içerisinde sıralanıyor ve bilinenin oldukça dışında farklı değerlendirmelerde bulunuluyor.

Kitabı önemli kılan hususlardan bir tanesi de, yazar Alican TÜRK’ün 28 Şubat Davası’nın sanıklarından biri olması… 2012’de tutuklanıp 14 ay cezaevinde kalan, ardından 2018’e kadar süren mahkeme süreci sonunda beraat etmiş görünen Türk, “40 yıl düşünsem 28 Şubat gibi bir davadan yargılanacağım aklıma gelmezdi” derken, uğradığı haksızlığı kendine yediremeyip 28 Şubat’ı bir bilim adamı gibi, bir araştırmacı gazeteci gibi deşerek, mahkeme tutanaklarından da çıkardığı bilgilerle kitabını yazmış.

Altı bölümden oluşan kitabın ilk dört bölümünde siyasal İslâm’ın 1970’lerden başlayarak yükselişi ve 2002’ye kadar gelen süreci anlatılıyor. Beşinci bölümde, 28 Şubat üzerine çok konuşulan, hatta “galat-ı meşhur” haline gelmiş, yani 28 Şubat üzerine “doğru bilinen yanlışlar” diyebileceğimiz olay ve olgular soru cevap şeklinde tartışılıyor; Altıncı bölümde ise kısa bir özetle kitap sonlandırılıyor.

Kitabın arka kapağında da belirtildiği üzere, şu önemli sorulara yanıt aranıyor:

* 28 Şubat gerçekten bir askerî darbe miydi?

* Batı Çalışma Grubu (BÇG) bir “cunta yapılanması” mıydı? Bunlar kimdi ve ne iş yaparlardı?

* Aczmendiler, Fadime Şahin – Ali Kalkancı olayları askerlerin bir “tezgâhı” mıydı?

* 28 Şubat’ta MGK’da ne oldu? Kararlar Erbakan’a zorla mı imzalatıldı?

* Erbakan Bakanlar Kurulu’nda MGK Kararları hakkında ne dedi?

* Kamuda ya da üniversitelerde türban yasağı 28 Şubat’ta mı getirildi?

* 28 Şubat’ta TSK’dan kaç personel ihraç edildi? Bunlar “dindar” oldukları için mi atıldılar?

* 28 Şubat’ta imam hatipler ve Kur’an kursları kapatıldı mı?

* Sekiz Yıllık Kesintisiz Eğitim Yasası askerlerin zorlamasıyla mı çıkarıldı?

* O süreçte bir kısım milletvekilinin partilerinden istifa nedeni asker korkusu muydu?

* Sincan’da tanklar neden yürüdü? Erbakan tanklar nedeniyle mi istifa etti?

* Genelkurmay’da Cumhurbaşkanı Demirel’e ve ayrıca yargı ve medya mensuplarına verilen brifinglerde askerler neler söyledi? Silah kullanmaktan söz ettiler mi?

* Çevik BİR, ABD’ye darbe icazeti almaya mı gitmişti? “Balans ayarı” sözü nereden çıkmıştır?

* İflas eden bankaların içini askerler mi boşaltmıştır?

* 28 Şubat’ta FETÖ korunup kollanmış mıdır?

* Refah Partisi askerlerin baskısıyla mı kapatılmıştır?

* AKP’nin doğuşu ile 28 Şubat arasında bir ilişki var mıdır?

* 28 Şubat Davası’nda neler oldu? Bu dava ile FETÖ kumpası diğer davalar arasındaki benzerlikler nelerdir?

Bu ve benzeri daha onlarca soruya belgeleriyle, kaynaklarıyla oldukça doyurucu yanıtlar veriliyor.

Ve kitabın arka kapağında, “Yukarıda sayılan bu sorulara verilen yanıtlarla Türk toplumunun ezberlerinin bozulacağı ve bugünkü Türkiye’nin çok daha iyi anlaşılacağı” iddia ediliyor.

Son karar sizin… Okuyun ve karar verin!    

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.