savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,2414
EURO
36,9664
ALTIN
2.933,70
BIST
8.855,03
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Açık
16°C
Ankara
16°C
Açık
Cuma Açık
14°C
Cumartesi Çok Bulutlu
13°C
Pazar Az Bulutlu
14°C
Pazartesi Az Bulutlu
12°C

İdlib’te Rus-Türk Birleşik Devriyeleri

İdlib’te Rus-Türk Birleşik Devriyeleri
A+
A-

 

İdlib’te Rus-Türk Birleşik Devriyeleri

 

Yazar: Kirill Semenov, Al Monitor, 19 Mart 2020

Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 31 Mart 2020

 

Suriye’nin İdlib eyaletinde ellerinde Suriye muhaliflerine ait bayraklar taşıyan insanlar, M4 karayolunda ortak Rus-Türk devriyeleri icra edileceği yönündeki Rusya-Türkiye anlaşmasını protesto ederken görülmektedir. 15 Mart 2020. REUTERS/Khalil Ashawi

 

İdlib gerginliği azaltma bölgesinde ateşkesin ayrıntıları üzerinde varılan anlaşmadan iki gün sonra ilk Rus-Türk ortak askeri devriyesi 15 Mart 2020 tarihinde M4 karayolu boyunca gerçekleştirilmiştir.

 

Suriye’deki savaşan tarafları uzlaştırma merkezi başkanı Tuğamiral Oleg Zhuravlev yaptığı açıklamada; stratejik öneme sahip M4 karayolunda icra edilecek ilk ortak Rus-Türk devriyelerine hazırlık maksadıyla, Saraqeb bölgesinde devriye güzergâhının mühendislik açısından incelenmesinin yapıldığını ifade etmiştir.

 

Rus tarafından ortak devriyeye, üç zırhlı araçla bir askeri polis takımı, bir zırhlı personel taşıyıcı ve Tiger ve Typhoon modeli arazi araçları katılmıştır. Türk tarafından ise üç adet Kirpi zırhlı aracı ortak devriyeye iştirak etmiştir. Devriye görevi, müşterek Rus-Türk koordinasyon merkezi tarafından düzenlenmiştir. Rusya Uzlaştırma Merkezi ile Türk ordusu arasında tesis edilen özel bir iletişim kanalının kullanılmasına devam edilmektedir.

 

İlk ortak devriye yaklaşık olarak yarım saat sürmüştür.

 

İlk devriyenin tamamlanmasının hemen ardından Rus askeri polisinin bölgedeki temsilcilerinden biri tarafından; İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesinde, M4 karayolunun küçük bir kısmında Rus-Türk ortak devriyesinin yapıldığı ve ilk devriyede güvenlik nedenleriyle kısa bir devriye rotasının kullanıldığı ifade edilmiştir. Yapılan açıklamaya göre ortak devriyeler; hayati önemi haiz olan bu yolda, Suriyeli sivillerin güvenli seyahatlerinin yanı sıra bölgede silahlı çatışmaların önlenmesini de sağlayacaktır.

Rusya Devlet başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 05 Mart 2020 tarihinde; İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesinde istikrarın sağlanması maksadıyla; Trumba köyü ile Ain al-Havr köyü arasında kalan M4 otoyolu üzerinde ortak devriyeler yapılmasını öngören İlave Protokol üzerinde anlaşmışlardır. İlk ortak devriye Trumba köyü ile Arikh kenti arasındaki kısa yolda gerçekleştirilmiştir. M4 karayolunun geri kalan kısmı; Hayat Tahrir al-Sham (HTS) ve Türkistan İslam Partisi (TIP-Turkistan Islamic Party) terör örgütlerinin kontrolü altında olduğundan Rus ve Türk askeri konvoyları için güvenli değildir. HTS lideri al-Julani geçmişte yaptığı bir açıklamada; rejim güçleriyle birlikte hareket etmesi nedeniyle garantör olarak Rusya’ya güvenilemeyeceğinden,  Rus-Türk anlaşmalarını tanımadığını ifade etmiştir.

 

Bununla birlikte yapılan ilk kısa devriye dahi, yerel siviller ve Türk yanlısı Suriye Milli Ordusu/Ulusal Kurtuluş Cephesi (SNA/NFL) muhalifleri tarafından protesto edilmiş ve devriyenin yapılmasını engellemek maksadıyla yola barikatlar kurulmuştur.

 

Al-Monitor’a bilgi veren yerel kaynaklar, bölgede Suriye Milli Ordusu/Ulusal Kurtuluş Cephesi savaşçıları ile birlikte yaşayan bölge halkının, ortak devriyelerin bu bölgelerin Devlet Başkanı Bashar al-Assad’a verilmesinde atılan ilk adımlar olduğunu düşündüklerini ifade etmişlerdir.

 

Bölgede yaşayanların belirttiğine göre; Türk yanlısı bazı güçler ve İdlib merkezli sivillerin Türkiye’ye olan güvensizliği, halen muhaliflerin kontrolü altında olan M4 karayolu boyunca uzanan güvenlik koridorunun güneyinde kalan bölgelerin, sızan Rus askeri haritalarında Assad rejimine transfer edilecek topraklar arasında gösterilmesinden kaynaklanıyor olabilir.

Rusya ve Türkiye arasında imzalanan İdlib Mutabakatı İlave Protokolünde bu yönde bir madde olmamasına rağmen, durum hakkında bilgisi olan Moskova’dan birçok kaynak, Al-Monitor’a verdikleri bilgilerde, Rusya Federasyonu ve Türkiye Cumhuriyeti arasında varılan anlaşmalara göre; stratejik öneme sahip M4 karayolunun güneyinde kalan bölgelerin Assad’ın kontrolüne transfer edileceğini doğrulamıştır.

 

Bu oldukça mantıklı görünmektedir: M4 karayolu boyunca bir güvenli bölge oluşturulması durumunda, M4 karayolunun kuzeyinde kalan diğer muhalif gruplarla olan bağlantısı Rusya kontrol bölgesi tarafından kesileceğinden, bölgenin güneyinde kalacak olan muhalif unsurların kaderi belirlenmiş olacaktır.

 

Nitekim M4 karayolu devriyelerinin başarı veya başarısızlığından bağımsız olarak Rusya tarafı, Assad’ın rejim kuvvetleriyle birlikte M4 karayolunun güneyinden İdlib’e doğru, Suriye hükümet güçlerinin M4 karayolunda konuşlanmasına ve güneyinde kalan kesimlerinde bir güvenlik bölgesi oluşturmasını sağlayacak bir askeri operasyon başlatmaya hazır hale gelmiş durumdadır.

Suriyeli muhalifler ve HTS bölgeyi savaşmadan terk etmeye yanaşmayacak gibi göründüklerinden stratejik öneme sahip M4 karayolunun güneyinde kalan bölgeyi kontrol altına almanın başka bir yolu yoktur. Ruslar ve Türkler, Suriye topraklarının her karışını Suriye hükümetinin kontrolü altına almaya yemin eden Suriye Devlet Başkanı Assad’ın, ilerlemesini sürdürerek İdlib eyaletinin geri kalan kısımlarını ele geçirmeye çalışacağını düşünmektedir. Bununla birlikte, Rusya ile Türkiye arasında varılan anlaşmaların uygulamaya koyulması Türk tarafını, stratejik öneme sahip M4 karayolunun kuzeyinde, üzerine düşen güvenli bölgeyi oluşturma sorumluluğundan da kurtarmamaktadır.

Ankara halen, radikal gruplar içindeki militan sayısından fazla olabilecek, bir mekanize piyade büyüklüğünde bir kuvveti İdlib eyaletinde bulundurmaktadır. Bu nedenle Türk tarafı şimdi, 2018 Sochi Mutabakatını imzaladıktan sonra yaptıklarından çok daha fazla HTS’yi etkisi altına alabilme fırsatlarına sahiptir. Türk tarafının bu saatten sonra harekete geçmemesi ve Ankara ile Şam arasında ve ilave olarak Moskova arasında yeni bir çatışma artık hiçbir şekilde mazur görülemez.

Sınırlı ortak devriyeler, her şeye rağmen, Moskova ile Ankara arasında bugüne kadar imzalanan bütün anlaşmaların bundan sonra uygulanacağı yönünde bazı iyimser umutları yeşertmiştir. Türkiye, HTS militanlarını Arikh ile Trumba arasında kalan ilk devriye bölgesini terk etmeye zorlamayı başarmıştır. Şimdi bu bölgeler, Suriye Milli Ordusu/Ulusal Kurtuluş Cephesi güçleri ile Türk ordusunun kontrolüne geçmiş durumdadır ve ortak devriyeler yapılmasına açıktır.

 

Belki de Türk birlikleri, halen HTS ve Türkistan İslam Partisi militanlarının kontrolünde olan stratejik öneme sahip M4 karayolunun geri kalan kısımlarını da ortak devriyeler için aşamalı olarak açabilecektir. Bununla birlikte, yukarıda da belirtildiği gibi Türkiye radikallerle değil, daha çok bölgenin sakinleri ve hatta Ankara’ya sadık bazı Suriye Milli Ordusu/Ulusal Kurtuluş Cephesi (SNA/NFL) unsurları ile sorunlar yaşayabilir.

 

Çevirenin Notları: Yazı aslına sadık kalınarak çevrilmiştir, yazının çevrilerek paylaşılması içeriğindeki ifadeler ve ileri sürülen iddiaların Sun Savunma Net ve çeviren tarafından paylaşıldığı anlamına gelmemektedir. Yazının çevrilerek paylaşılmasındaki amaç Suriye’deki son durumun Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi geçici üyesi Rus siyaset bilimci yazar Kirill Semenov, yani kuzey komşumuz Rusya’dan nasıl görüldüğü hakkında bir fikir verebilmektir.

Bay Semenov tarafından yapılan bir değerlendirmede; ‘‘Türkiye radikallerle değil, daha çok bölgenin sakinleri ve hatta Ankara’ya sadık bazı Suriye Milli Ordusu/Ulusal Kurtuluş Cephesi (SNA/NFL) unsurları ile sorunlar yaşayabilir’’ sözlerine dikkat edilmesi gerektiğini değerlendiriyorum.

 

Nitekim Milli Savunma Bakanlığı tarafından 19 Mart 2020 tarihinde yapılan bir açıklamada ‘‘İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde (İGAB) görevli unsurlarımıza bölgedeki bazı radikal gruplar tarafından yapılan roketli saldırı sonucu 2 kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, 1 kahraman silah arkadaşımız da yaralanmıştır. Bölgede tespit edilen hedefler derhal ateş destek vasıtalarımız ile ateş altına alınmış ve misliyle karşılık verilmiştir. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır, yaralı personelimiz için de acil şifalar dileriz.’’ ifadelerine yer verilmiştir.

 

 Orijinal metne aşağıdaki link üzerinden erişebilirsiniz.

 

Russia, Turkey conduct first joint patrol in Idlib

Two days after Russia and Turkey agreed to cease-fire details for the Idlib de-escalation zone, the first Russian-Turkish military patrol took place along the M4 highway March 15. “As part of the preparations for the joint Russian-Turkish patrol of the M4 highway, engineering reconnaissance of the patrol route was carried out in the Saraqeb area,” said Rear Adm.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.