savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,4954
EURO
36,2629
ALTIN
2.962,32
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
17°C
Ankara
17°C
Hafif Yağmurlu
Cuma Hafif Yağmurlu
16°C
Cumartesi Karla Karışık Yağmurlu
1°C
Pazar Karla Karışık Yağmurlu
2°C
Pazartesi Karla Karışık Yağmurlu
2°C

Kaşıkçı Cinayetinin Korkunç Ayrıntıları

Kaşıkçı Cinayetinin Korkunç Ayrıntıları

Kaşıkçı Cinayetinin Korkunç

Ayrıntıları

 

Allah’a ve peygamberine karşı savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası ancak ya öldürülmeleri veya asılmaları yahut el ve ayaklarının çapraz olarak kesilmesi ya da bulundukları yerden sürgün edilmeleridir. Bu, onların dünyada uğradıkları aşağılayıcı cezadır. Âhirette ise onlar için büyük bir azap vardır. Maide 33. Diyanet İşleri Başkanlığı Tefsiri.

 

Yazar: Meira Svirsky, CLARION Project, 18 Ekim 2018

Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 20 Ekim 2018

 

Suudi veliaht prensi Mohammed bin Salman gibi giyinen bir protestocu, Suudi yönetimi tarafından öldürüldüğüne inanılan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetini kınarken Foto: Jim Watson/AFP/Getty Images

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın, Suudiler tarafından krallığın İstanbul başkonsolosluğunda öldürülmesiyle ilgili kan donduran ayrıntılar ortaya çıktıkça, siyasi ve finansal meseleler Amerika’nın göstermeyi planladığı herhangi bir tepkiyi güçleştirmektedir.

Siyasi açıdan Suudi Arabistan, Başkan Donald Trump’ın İran’ı izole etme ve mollaları dize getirme stratejisinin çok önemli bir parçasıdır. Krallık bunun yanı sıra Amerika’nın Orta Doğu’daki nüfuzunu yükseltme ve sadece İran’ı değil,  müttefikleri Rusya ve Türkiye’yi de devre dışında bırakmayı hedefleyen Suudi-İsrail-Birleşik Devletler ittifakının da ana oyuncularından bir tanesidir. Bu ittifakı zayıflatan herhangi bir tepki ister istemez İran, Rusya, Türkiye’ye yani bu tehlikeli ittifaka güç kazandıracaktır. Birleşik Devletler’in bunun olmasını istediği şüphelidir.

Suudi Arabistan, Trump’ın bugüne kadar başarılı ekonomik programına büyük zararlar verme imkân ve kabiliyeti ile Birleşik Devletler ekonomisinde ustalıkla kullandığı muazzam bir rol oynamaktadır. Bu, Suudilere yöneltilen suçlamalara nasıl tepki gösterileceğine karar verilirken Trump’ın kesinlikle almak istemeyeceği diğer bir risktir.

 

Suudi Arabistan veliaht prensi Mohammed bin Salman Foto: Amir Levy/Reuters

 

Olayla ilgili bilinmeyen ayrıntılar var ve bu hikâyenin nasıl sonuçlanacağı da bilinmiyor, fakat Kaşıkçı’nın da ana akım medyasının lanse ettiği gibi basit bir muhalif gazeteci olmadığı da açıktır.

Kaşıkçı’nın neden Suudi siyasi elitlerinin hedefi haline geldiği konusunda bazı şeyler biliyoruz. Kaşıkçı, Suudi rejimini sözünü esirgemeden eleştiren bir muhaliftir. Müslüman Kardeşler ve bu terör örgütünün, mevcut yönetimi devirmeyi hedefleyen Suudi Arabistan İslamcı politikasının son derece kararlı bir destekçisidir. Şiddetli bir İsrail aleyhtarıdır ve Filistin uzlaşmazlığını da kışkırtmaktadır.

Almanya’nın önde gelen basın kuruluşlarından Die Welt, gazeteciliğin, aslında Suudi istihbaratının üst düzey bir ajanı, Osama bin Laden’in yakın arkadaşı ve ünlü silah tüccarı Adnan Kaşıkçı’nın yeğeni olan Kaşıkçı için bir kılıf olduğu haberini yayınlamıştır.

Belki de ikili bir ajan olmuştu. Mevcut Suudi yönetimine de kesinlikle ihanet etmişti. Suudi Arabistan birkaç gün önce medyada dolaşan Kaşıkçı’nın ortadan kaybolmasıyla ilgili ‘‘çok korkunç bir şekilde yanlış yerlere giden bir soruşturma’’  masalını büyük bir olasılıkla değiştirecek gibi görünmektedir. Türklerin iddia ettikleri ses kayıtlarına göre; Kaşıkçı konsolosluğa girdikten dakikalar sonra önce parmakları kesilmiş, sonra kafası kesilmiş ve en sonunda da bedeni küçük parçalara ayrılarak öldürülmüştür.

Amerika’nın en büyük müttefiklerinden bir tanesi tarafından gerçekleştirilen tüyler ürpertici şeyler.

Hâlâ yanıtlanmayan bir soru var: Trump, aynı derecede zalim bir ortakla yatağa girmek zorunda kalmadan, Amerika’nın ekonomisini ve fanatik İran rejimini yıkmayı hedefleyen zahmete değer politik gündemini nasıl kurtaracak?

 

Çevirenin Notları: Yazı aslına sadık kalınarak çevrilmiştir, orijinal metne aşağıdaki link üzerinden erişebilirsiniz.

 

Gory Details of Khashoggi Murder Complicate US Response | Clarion Project

As gory details emerge confirming the murder of Saudi journalist Jamal Khashoggi at the hand of the Saudis in the kingdom’s consulate in Istanbul, political and financial matters complicate any response America may be contemplating as confirmation of the murder is all but a given.

Yorumlar
  1. ercancanerblog dedi ki:

    Olay gününün detayları..
    Olay günü Cemal Kaşıkçı, kayıtlarda olduğu gibi 13.15’de konsolosluğa girer. Girer girmez o sabah Suudi Arabistan’dan üç özel uçak ile gelen 15 kişilik ekip ve konsolosluktaki üç kişi hemen Kaşıkçı’yı boğar ve parçalara ayırır. Ses kayıtların göre bu işin bitmesi toplam 20 dakika sürdü. Kaşıkçının nişanlısı ancak 16.45’de yakın dostlarını onlar da Türk yetkilileri arar. Saat 17.15-17.30 arası Türk güvenlik güçleri olayı araştırmak için hareketlendiği saatlerde cinayeti işleyen 15 kişilik ekip geldikleri üç uçağa binerek 17.30’da İstanbul’dan üç ayrı istikamete havalanırlar.

  2. Ercan Caner dedi ki:

    Karar verildi. Beş kafa kılıçla kesilecek.

  3. Ercan Caner dedi ki:

    Suudi Arabistan: Cemal Kaşıkçı kararı sorumluları örtbas etme hamlesidir
    23 Aralık 2019 16:47

    Suudi Arabistan’da mahkeme gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda öldürülmesiyle ilgili olarak beş kişiyi ölüm cezasına, üç kişiyi ise hapis cezasına mahkum etti. Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu Araştırma Direktörü Lynn Maalouf karar hakkında yayımladığı açıklamasında şunları söyledi:

    “Cemal Kaşıkçı ve yakınları için ne adaleti sağlayan ne de hakikati ortaya çıkaran bu karar sorumluları örtbas etme hamlesidir. Dava kamuoyuna ve bağımsız gözlemcilere kapalı bir şekilde görüldü ve soruşturmanın nasıl ilerlediğine ilişkin hiçbir bilgi verilmedi.”

    “Bugünkü karar, Suudi yetkililerin bu feci suçtaki sorumluluğunu veya Cemal Kaşıkçı’nın naaşının nerede olduğunu açıklığa kavuşturmuyor” diyen Maalouf, sözlerini şöyle sonlandırdı:

    “Suudi Arabistan mahkemeleri, yargılanan kişilerin avukata erişimlerini devamlı engelliyor ve hiçbir şekilde adil olmayan yargılamalar sonucunda insanları ölüm cezasına mahkum ediyor. Suudi yetkililerin şeffaflıktan yoksun olduğu ve yargının bağımsız olmadığı düşünülürse, ancak uluslararası bağımsız ve tarafsız bir soruşturma Cemal Kaşıkçı için adaleti sağlayabilir.”

    Ne olmuştu?
    2 Ekim 2018’de Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda öldürüldü. Kaşıkçı’nın binaya girdikten çok kısa bir süre sonra boğulduğu bildirildi, ancak çeşitli iddialar, karşı iddialar ve Suudi yetkililerin inkarları neticesinde vücudunun nerede olduğu ve tam olarak başına ne geldiği halen bilinmiyor.

    Savcılığın Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin bulguları bugün Suudi Arabistan’ın resmi haber ajansı SPA tarafından yayınlandı. Suudi Arabistan’da görülen 31 kişinin yargılandığı davada bugün 11 kişi suçlandı ve sekiz kişi mahkum edildi. Riyad Ceza Mahkemesi’nde yargılanan ve suçlu bulunan sekiz kişiden beşi ölüm cezasına, üçü ise hapis cezalarına mahkum edildi. Karar, temyiz edilebilir.Birleşmiş Milletler (BM) Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard Haziran 2019’da yayımladığı raporda, Cemal Kaşıkçı’nın “yargısız infaz mağduru olduğu ve insan hakları hukuku gereğince [cinayetten] Suudi Arabistan devletinin sorumlu olduğu” sonucuna varmıştı. Suudi Arabistan, soruşturma yürüttüğü sırada Özel Raportör Callamard’la işbirliği yapmamıştı.