Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron; NATO’nun beyin ölümünün yeni bir göstergesi olarak değerlendirdiği, Ankara’nın Libya’daki tehlikeli oyununu kınadı.
L’EXPRESS, 23 Haziran 2020
Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 27 Haziran 2020
Foto: Maxim Shipenkov/ REUTERS
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Pazartesi günü Tunuslu mevkidaşı Kais Saied ile yaptığı görüşme sonrası Élysée sarayında yaptığı açıklamada, Türkiye ile iki ülke arasındaki gerginliği artıran bir adım atarak; ‘‘Bugün, Türkiye’nin Libya’da tehlikeli bir oyun içinde olduğunu ve Ocak ayında Berlin konferansında müdahale etmeme yönünde verdiği bütün taahhütleri ihlal ettiğini görüyorum. Bu durum Libya’nın, komşularının, bütün bölgenin ve aynı zamanda Avrupa’nın çıkarlarına aykırıdır. Bu sözlerimi Pazartesi öğleden sonra telefonla yaptığım görüşmede Birleşik Devletler Başkanı Donald Trump’a da söyledim’’ ifadelerini kullanmıştır.
Cumhurbaşkanı Macron, dış müdahale ve savaş yoluyla yeni pozisyonlar kazandığını iddia edenlere tek taraflı eylemlerine son verme çağrısında bulunmuştur. 2019 Aralık ayında seçildiği günden beri Cezayir’den sonra ikinci dış ziyaretini gerçekleştiren Tunus Devlet Başkanı Kais Said de ülkesinin kapısına dayanan riskler ve istikrarsızlığa işaret ederek; ‘‘İşler böyle devam edemez, Tunus en fazla acı çeken ülkelerden bir tanesidir’’ ifadelerini kullanmış ve Libya’nın bölünmesinin bütün bölge için tehlikeli olacağına dikkat çekmiştir.
Türkiye, Haziran ayı başlarında, ülkenin doğusundaki güçlü adam General Khalifa Haftar güçlerini yenerek Libya kuzeybatısının tamamında kontrolü yeniden ele geçiren Ulusal Mutabakat Hükümetinin ana uluslararası destekçisi durumundadır. Ankara ile Paris arasındaki gerilim tırmanmayı sürdürmektedir. Fransa, Birleşmiş Milletler ambargosunu ihlal eden Türkiye’nin Ulusal Mutabakat Hükümetine büyük miktarda silah sağladığını iddia etmektedir. Türkiye de Fransa’yı General Haftar’ı desteklemekle ve Libya krizinde Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’ı kastederek bölgedeki belirli ülkelerin taşeronu olmakla suçlamaktadır.
Paris, General Haftar’a destek verdiği yönündeki iddiaları bugüne kadar daima inkâr etmiştir. Fransa cumhurbaşkanı, Pazartesi günü yaptığı açıklamada ayrıca, Türkiye’nin gönderdiği binlerce Suriyeli savaşçı ve Rusya’nın Wagner grup vasıtasıyla gönderdiği paralı askerler dâhil Libya’ya yapılan bütün dış müdahaleleri kınamıştır. Macron, bununla beraber ülkesinin sınırlarına dayanan güçleri gördüğünde Mısır Devlet Başkanı Sisi’nin duyduğu haklı endişeye de dikkat çekmiştir. Ulusal Mutabakat Hükümeti kuvvetleri şimdi, Tripoli kentinin 450 kilometre doğusunda yer alan ve General Haftar’ın kontrolü altındaki stratejik sahil kenti Sirte’ye yönelmiş durumdadır.
Mısır Devlet başkanı Abdel Fattah al-Sisi Cumartesi günü yaptığı açıklamada; Ulusal Mutabakat Hükümeti yanlısı güçlerin Sirte kentine doğru ilerlemesi durumunda ülkesinin direkt olarak müdahale edeceği uyarısında bulunmuştur. Birleşmiş Milletler tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti ise Mısır tarafından yapılan tehditleri ‘‘savaş ilanı’’ olarak gördüğünü ifade ederek kınamıştır. Emmanuel Macron, NATO üyesi olan Türkiye ile sürekli yaşanan gerilimler ve üye ülkeler arasındaki koordinasyon eksikliği nedeniyle, 2019 yılında yaptığı NATO’nun beyin ölümünün gerçekleştiği endişesini yinelemiştir.
Kaynak: Le Point
Fransa geçtiğimiz yıl Amerikalılar ve Avrupalılar ile İslami Devlet terör örgütüne karşı birlikte savaşan Suriyeli Kürt milislere karşı bir saldırı başlatan Türkiye’yi kınamıştır. Paris, Türkiye’yi şimdi de Haziran ayı başlarında Akdeniz’de firkateynlerinden bir tanesine karşı ‘‘aşırı saldırgan’’ bir davranış göstermekle suçlamaktadır. İki NATO üyesi ülke arasında böyle bir çatışmanın çok az ülke tarafından kınanmasının kabul edilemez olduğunu ifade eden Macron yaptığı açıklamada; bu olayın NATO’nun beyin ölümünün gerçekleştiğinin en güzel bir örneği olduğunu düşündüğünü ifade etmiştir.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron; ‘‘NATO üyeleri, Avrupalılar, bu konudaki paydaşlar olarak ifadelerimizde zayıf kaldığımız ve net olmadığımız sürece oyunu işbirliği yapmaya yanaşmayan güçlerin oynamasına izin vermiş olacağız’’ ifadelerini kullanmıştır. İki ülke arasındaki sözlü gerilim artmaya devam ediyor gibi görünmektedir. Türk hükümeti yanlısı bir gazetenin Pazartesi günü yayımlanan bir haberine göre Ankara Fransa adına casusluk yaptığı gerekçesiyle dört Türk vatandaşını tutuklamıştır. Bu olay bağımsız haber kaynaklarınca henüz doğrulanmamıştır.
Bu bağlamda birleşmiş Milletler İnsan hakları Komisyonu Pazartesi günü Libya’da 2016 yılından beri yapılan ihlalleri dokümante etmekle görevlendirilen bir inceleme ekibi kurulması yönündeki kararı kabul etmiştir. Libya’nın Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Tamim Baiou, bu kararın ülkesi için bir dönüm noktası olmasını ümit ettiğini ifade etmiştir.
Taslak karar, Mart ayında BM İnsan hakları Komisyonunun 43’üncü oturumunda masaya yatırılmış, ancak Birleşmiş Milletlerin COVID-19 salgını nedeniyle toplantıyı ertelemesi nedeniyle ülkeler bugüne kadar bu konuyu ayrıntıları ile görüşme fırsatı bulamamıştır. Taslak metinde; Birleşmiş Milletler Libya’da işlenen bütün şiddet eylemlerini kınamakta, Libya cezaevlerinde sürmekte olan işkence ve diğer kötü muameleler konusunda endişelerini ifade etmekte ve BM İnsan Hakları Komisyonu Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’ten derhal bir inceleme ekibi kurarak Libya’ya göndermesini talep etmektedir.
Çevirenin Notları: Yazı aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler ve ileri sürülen iddialar L’Express dergisine aittir. Yazının çevrilerek paylaşılması Sun Savunma Net sitesi ve çevirenin ifade edilen ve ileri sürülen görüşleri paylaştığı anlamına gelmemektedir.
Sabah gazetesinde yayımlanan habere göre; belgelere dayanılarak açıklanan casusluk skandalında Fransız gizli servisinin talepleri doğrultusunda Türkiye’deki muhafazakâr dernekler, cemaatler ve Diyanet İşleri personeli hakkında istihbarat toplayıp Fransa’nın İstanbul Başkonsolosluğuna veren dört kişilik bir istihbarat hücresi çökertilmiştir.
Gazetenin haberine göre dört kişiden oluşan istihbarat hücresi, TCK’nin 328. maddesi doğrultusunda yabancı devlet yararına, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının veya ülkemizde yaşayanların zararına olacak şekilde siyasi ve askeri casusluk faaliyetinde bulundukları gerekçesiyle yargılanacaktır.
Öte yandan Fransız AFP haber ajansına verdiği demeçte Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın; Türkiye’nin sürdürülebilir bir ateşkes sağlanabilmesi için Haftar güçlerinin Sirte ve Cufra’yı boşaltması gerektiğini savunan Ulusal Mutabakat Hükümetini desteklediklerini ifade etmiştir. Kalın ayrıca; Fransa’nın meşru olmayan bir savaş baronunu desteklediğini de ifade etmiştir.
‘‘Kimse sana bakmıyor, henüz daha acemiliğin var, bunları gider’’ dediği; NATO’nun beyin ölümünün gerçekleştiğini öne süren Macron’a verdiği yanıtta Erdoğan; ‘‘Sayın Macron, bak Türkiye’den sesleniyorum. NATO’da da söyleyeceğim. Önce sen kendi beyin ölümünü bir kontrol ettir. Çünkü bu ifadeler ancak senin türündeki beyin ölümü gerçekleşmiş olanlara yakışır.’’ ifadelerini kullanmıştır.
Yazının orijinal metnine aşağıdaki link üzerinden erişebilirsiniz.