Qayyarah yakınlarındaki bir askeri üste
bir araya gelen Iraklı askeri birlikleri.
Foto: AHMAD AL-RUBAYE/AFP
ABD’nin önderliğindeki koalisyon kuvvetleri, Irak’ta IŞİD terör örgütünün elindeki son kent olan Musul’u geri almak için harekata başladılar.
Çeviren: Ercan Caner
Irak ordusu, Kürt savaşçılar ve Şii milislerden oluşan karma operasyon unsurları, Batılı devletlerin hava kuvvetlerinin desteğinde, İslami Devlet mevzilerine karşı taarruza başladılar. Irak’ın en büyük ikinci kenti olan Musul, 2014 yılında cihat savaşçılarının eline geçmişti.
Irak Başbakanı Haider al-Abadi, Pazar gecesini Pazartesiye bağlayan gece Irak devlet televizyonuna yaptığı açıklamada; ‘‘Zafer vakti geldi ve Musul’u kurtarmak için operasyonlar başladı’’ ifadelerini kullandı. Irak’ın en büyük ikinci kenti olan ülkenin kuzeyindeki Musul, 2014 yılı yazında cihat savaşçıları tarafından ele geçirilmişti. Abadi konuşmasına; ‘‘Bugün sizleri şiddetten ve IŞİD terörizminden kurtaracak olan muzaffer operasyonların başladığını ilan ediyorum’’ şeklinde sürdürmüş ve taarruz harekatı aynı anda başlamıştır. Irak Başbakanı Haidar al-Abadi’nin Irak devlet televizyonuna yaptığı açıklamayı ve Kürt birliklerinin Musul’a doğru ileri harekatını gösteren videoları aşağıdaki bağlantıları tıklayarak izleyebilirsiniz:
Irak Başbakanı Haidar al-Abadi’nin açıklamaları: http://bcove.me/2a1hawk1
Kürt Birlikleri Musul’a doğru ilerlerken: http://bcove.me/lh1i2v1j
Musul için savaşan kuvvetler
IŞİD terör örgütü lideri Abou Bakr al-Baghdadi, Suriye ve Irak’ta IŞİD İslami Devlet mücahitleri tarafından ele geçirilen bütün topraklarda Haziran 2014’de halifeliğini ilan etmiştir. Birçok Hıristiyan uzaklaştırıldığından, Musul kentinin sembolik bir önemi bulunmaktadır, fakat Irak’ın en büyük ikinci kenti olması ve İslami Devletin en iyi korunan kalesi olması nedeniyle stratejik bir öneme de sahiptir. ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, operasyonun, IŞİD’i kesin yenilgiye uğratmayı hedefleyen azim dolu bir harekat olduğunu vurgulayarak, Iraklı ortaklarının müşterek düşmanlarını yenilgiye uğratarak Musul’u ve Irak’ın geri kalan bölgelerini zalim ve kin dolu İslami Devlet’ten kurtaracağından kesinlikle emin oldukları açıklamasını yapmıştır. Önceleri harekatın daha geç bir tarihte, özellikle de IŞİD’in ikinci büyük kalesi olan Fallouja’nın Haziran 2016 ayı içerisinde ele geçirilmesi sonrasında başlayacağı açıklaması yapılmıştır. Irak Başbakanı, Pazar gecesi başlayan operasyonlar hakkında ayrıntılı bilgi vermemiştir. Şiddetli sokak muharebelerinin başlaması öncesinde, operasyonun ilk safhalarında kentin çepeçevre kuşatılması hedeflenmektedir.
Kendisini halife ilan eden IŞİD lideri Abou Bakr al-Baghdadi
Ağır silahlarla donatılmış yaklaşık olarak 5.000 IŞİD mücahiti yıllardır bu savaş için hazırlanmaktadır. Koalisyon kuvvetlerinin sayısı ise 20.000’dir. Kürt Peşmergeler ile Sünni ve Şii milisler tarafından desteklenen Irak Ordusu aylardır Musul etrafında mevzilerini sağlamlaştırmakta ve hazırlıklarına devam etmektedir. Son zamanlarda, Musul kentinin 60 kilometre güneyinde bulunan Qayyarah kasabası yakınlarındaki önemli mevziler ele geçirilmiş ve Musul’a yapılacak nihai saldırının hazırlıklarına devam edilmiştir.
Irak Başbakanı yaptığı açıklamada, kente sadece Irak ordusu ve emniyet kuvvetlerinin gireceğini açıklamıştır. Başbakan açıklamasında; ‘‘Musul kentini kurtarmak için düzenlenen operasyonda liderlik, milli emniyet kuvvetleriyle birlikte hareket eden cesur Irak ordusundadır, kente de bu unsurlar girecektir, başkaları değil.’’ ifadelerini kullanmıştır. Şii milislerin çoğunlukla Sünnilerin yaşadığı Musul kentine girmesinden korkulmaktadır.
Saldırının başlaması öncesinde, Şii milislerin hakim olduğu, İran tarafından da desteklenen yarı askeri Hachd al-Chaabi örgütü de operasyona katılma niyetini ilan etmiştir. Kürt peşmergeler de doğudan Musul’a doğru ilerleyişini sürdürmektedir. IŞİD karşıtı uluslararası koalisyon güçleri de karadan ve havadan operasyonu desteklemektedir. Ve Türkiye, Irak’ın kuzey komşusu da operasyonu destekleme teklifinde bulunmuştur. Operasyonun başlaması öncesinde Irak Ordusu, operasyonu uzun süredir beklemekte olan kent sakinlerine güvenlikleriyle ilgili talimatlar içeren onbinlerce broşürü havadan atmıştır.
Irak hükümet birlikleri ülkenin ikinci büyük kenti olan Musul’u ele geçirmek üzere harekete geçtiler. Foto:MAHMOUD AL-SAMARRA/AFP
İslami Devlete karşı yürütülen mücadelede, ABD tarafından önderlik edilen, cihat karşıtı uluslararası koalisyon kuvvetlerinin yeni komutanı Korgeneral Stephen Towsend; ‘‘Irak’ın ikinci büyük kenti olan Musul’un ele geçirilmesi için yapılan savaşın aylar belki de daha uzun sürebileceği ve çok zor olabileceği, ama Iraklıların iyi hazırlandıklarını ve onlara desteklerinin süreceği’’ açıklamasını yapmıştır.
Musul’u İslami Devletten geri almak üzere başlatılan savaş, ABD’nin Irak’ı işgal etmesinden bugüne kadar yaşanan en büyük savaş olabilir. Bu savaş birçok sivil halk kayıplarına da neden olabilir. Birleşmiş Milletler İnsani İlişkiler ve Acil Yardım örgütü genel sekreter yardımcısı Stephen O’Brien, Musul’da yaşayan ve askeri operasyonlardan etkilenebilecek 1.5 milyon sivilin güvenliklerinden çok endişeli olduğunu ifade etmiş ve çapraz ateş arasında kalan veya keskin nişancılar tarafından hedef alınan ailelerin çok büyük risk altında olduklarını vurgulamıştır.
« Ümit ediyoruz ki Amerikan ve Fransız ortaklarımız, hassasiyetle hareket edecekler ve sivil halk kayıplarını önlemek için ellerinden gelen herşeyi yapacaklardır. »
Vladimir Poutine
Operasyonun başlaması öncesinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Poutine, ABD tarafından liderlik edilen uluslararası koalisyonu, sivil kayıpları engellemek için ellerinden geleni yapmaya davet etmiştir. Goa-Hindistan’da bu yıl sekizincisi yapılan BRICS (Building Responsive, Inclusive and Collective Solutions) zirvesi sonrasında bir basın toplantısında konuşan Vladimir Poutine; ‘‘Ümit ediyoruz ki Amerikan ve Fransız ortaklarımız hassasiyetle hareket etsinler ve sivil kayıpları en aza indirmek, hatta engellemek maksadıyla ellerinden gelen herşeyi yapsınlar’’ açıklamasında bulunarak sözlerini; ‘‘Bu meseleyi Batılı ortaklarımızın yaptığı gibi bir histeri nöbetine dönüştürmeyeceğiz, terörizme karşı mücadele edildiğini anlıyoruz ve terörizme karşı mücadelenin kazanılması için taarruzdan başka seçenek yoktur’’ şeklinde sürdürmüştür.
Vladimir Poutine’nin bu açıklamaları, Batının Rusya’yı, kuzey Suriye’de yer alan, isyancıların kontrolündeki Halep’in doğusunu rejim kuvvetleriyle beraber sürekli olarak yaptığı hava taarruzlarıyla insanlık suçu işlediği iddialarıyla aynı zamana denk gelmiştir.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Irak’ta bulunan 2.000 Türk askerine karşı çıkan Irak Başbakanı hakkında konuşurken sözlerini hiç sakınmamıştır.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Foto: OZANKOSE/AFP
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Irak Başbakanı hakkında konuşurken kullandığı ses tonu ve «Önce haddini bil!» sözleri, Musul’un jeopolitik açıdan önemini çok güzel özetlemektedir. Kuzey Irak’ta bulunan bu stratejik kenti herkes şehvetle arzulamaktadır ve İslami Devlete karşı başlatılan operasyon öncesinde bu şiddetli arzular tekrar gün yüzüne çıkmıştır. Musul kentine yapılması planlanan ve uluslararası koalisyon tarafından desteklenen operasyonun hazırlıkları esnasında devre dışı bırakılan Türkiye, sınırından 100 kilometre uzaklıktaki kent üzerinde tarihsel hakları olduğunu iddia etmektedir. Anlaşmazlığın temelinde Kuzey Irak’ta bulunan 2.000 Türk askeri yatmaktadır, bu askerlerden 500 adedi ünlü Bachiqa üssünde bulunmaktadır ve bu 500 asker, Bağdat hükümetinin onayı ile bu üsde bulunmaktadırlar.
Irak Dışişleri Bakanı bugün yaptığı açıklamada, Türk büyükelçisini çağırarak, Bağdat’ın onayı olmadan Kuzey Irak’ta bulundurdukları Türk birlikleri için protesto ettiklerini bildirmiştir.
İki komşu ülke arasındaki gerilim, IŞİD terör örgütünün Kuzey Irak’taki kalesi durumunda olan Musul kentinin kurtarılması için planlanan saldırı yaklaşırken iyice artmıştır. Türkiye, sınırından 100 kilometre uzaklıkta bulunan Musul kenti üzerinde tarihsel hakları olduğuna inanmaktadır ve Musul yakınlarındaki Bachiqa üssüne, kenti yeniden ele geçirmek isteyen Iraklı Sünni gönüllüleri eğitmek maksadıyla 500 asker göndermiştir.
Irak Dışişleri bakanlığı sözcüsü Ahmed Jamal; Türk büyükelçisinin Bachiqa’da süregelen Türk askeri varlığı ve liderlerine yapılan son hakaretlerle ilgili olarak sertçe uyarıldığını AFP sözcüsüne bildirmiştir.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz Pazartesi yaptığı açıklamada, Türk askerinin Irak’taki varlığını eleştiren Irak Başbakanı Haider al-Abadi’yi;
«Şu anda Irak’ta, yakında da Musul’da yapılacak operasyonlara aynı anlayışla, nasıl Cerablus’ta katıldıysak, nasıl Rai’de katıldıysak, evet şimdi yine söylüyorum. Şahsıma hakaretler ediyor, sen benim zaten muhatabım değilsin, seviyemde değilsin, kıratımda değilsin, kalitemde değilsin, Irak’tan senin bağırman çağırman bizim için hiç de önemli değil, biz bildiğimizi okuyacağız, bunu böyle bilesin. Kim bu? Irak’ın Başbakanı. Önce haddini bil. Kendileri Başika Üssü’nü kurmamız için Sayın Davutoğlu döneminde bizlere talepleri var, bunların hepsinin canlı kayıtları var ve bugün, yarın bunların hepsi televizyonlarda yayımlanacak. Buna rağmen Başika üssüne girilmiştir, şimdi diyor ki; ‘Buradan çekilin.’ Türkiye Cumhuriyeti’nin ordusu sizlerden talimat alacak kadar kalitesini kaybetmiş değildir. Gereği neyse bunu biz gerektiği şekilde bugüne kadar nasıl yaptıysak yapmaya devam edeceğiz.» sözleriyle ağır şekilde eleştirmiştir.
Çevirenin Notları: 15 Kasım 1918’de İngiliz ordusunun eline geçmiş olan Musul, Anadolu’da Yunan birliklerine karşı yürütülen mücadeleler nedeniyle İngiliz işgalinden ne yazık ki kurtarılamamıştır. Anayurdun bir parçası olarak gördüğümüz Musul, bizim için petrol meselesinden ziyade bir ülke meselesidir. İngilizlerin bölge halkının kendi kaderlerini belirlemek üzere yapılacak halk oyuna karşı çıkması nedeniyle sorun Lozan’a taşınmıştır. İngiltere’nin konferans sırasındaki uzlaşmaz tutumu nedeniyle Musul meselesi gündemden çıkarılır. Sonrasında, İngilizlerin bölgedeki ve henüz üye olmadığımız Milletler Cemiyetindeki kirli oyunları, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetinin İngiltere ile savaşı göze alamaması, iç isyanlar gibi nedenlerle Musul 1926 Ankara Antlaşmasıyla Irak’a bırakılmıştır.
ÇEVİREN: Ercan Caner Elektrik ve Elektronik Mühendisliğinin yanı sıra, uçak ve helikopter lisanslarına sahiptir. Yüksek lisans derecesini Gazi Üniversitesi’nden Avrupa Birliği – Türkiye İlişkileri alanında alan Caner, halen Türkiye Hava Sahası Yönetimi alanında Haliç Üniversitesi’nde doktora tez çalışmalarını sürdürmektedir. İnsansız Hava Araçları (2014) ve Taarruz Helikopterleri (2015) konulu makaleleri yayımlanmıştır. 36 yılı kapsayan TSK, BM ve NATO deneyimlerine sahiptir.
E-mail:ercancaner@gmail.com @ercancaner1963