Çeviren: Ercan Caner, Ankara-Türkiye, 10 Şubat 2017
Rusya Savunma Bakanı, Kuzey Suriye’de gerçekleştirilen Rus hava saldırısında kazara[1] üç Türk askerinin öldürüldüğünü, 11 askerin de yaralandığını doğruladı.
Türkiye Genelkurmay Başkanlığı, Rusya’ya ait bir savaş uçağının Türk askerlerinin barındığı Al-Bab’taki bir binayı yerel saatle 08:40’da vurduğu açıklamasını yaptı. Olay sonrasında yaralanan askerler derhal hastaneye götürüldüler.
Kremlin basın sekreteri Dmitry Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı telefonla arayarak üç Türk askerinin ölümünden duyduğu üzüntü ve baş sağlığı dileklerini ilettiği açıklamasını yaptı.
Peskov’a göre Putin, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı son telefon konuşmasında, Çarşamba günü erken saatlerde meydana gelen ve Al-Bab’ı kurtarmak maksadıyla, müşterek olarak teröristlere karşı sürdürülen hava saldırılarında, koordinasyonsuzluk nedeniyle ölen Türk askerlerinin olayı ile ilgili olarak duyduğu üzüntü ve baş sağlığı dileklerini iletti. TASS haber ajansı, Türk Genelkurmay Başkanlığından bir kaynağa dayandırdığı haberinde, Türk silahlı kuvvetlerinin, Rus otoriteleri tarafından olay sonrası yapılanları ve açıklamaları yeterli bulduklarını bildirdi.
Rusya Genelkurmay Başkanı Valery Gerasimov da paydaşı Hulusi Akar’ı telefonla arayarak olay nedeniyle üzüntü ve baş sağlığı dileklerini iletti. Gerasimov yaptığı açıklamada Rus savaş uçaklarının al-Bab’da konuşlanan İslami Devlet (IŞİD Terör örgütü) mevzilerini hedef aldığını açıkladı.
Rusya Savunma Bakanı yaptığı açıklamada, Gerasimov ve Akar’ın, Rus ve Türk kara unsurları arasında işbirliği ve bilgi değişimini artırmaya karar verdiklerini ifade etti. Türk Genelkurmay Başkanlığı yaptığı açıklamada, olayın Moskova ve Ankara tarafından müşterek yürütülecek bir soruşturma ile inceleneceğini duyurdu.
25 Kasım 2015 tarihinde Türk Hava Kuvvetleri, Moskova tarafından teröristlere karşı Suriye’de yürütülen operasyonlara katılan bir Rus Su-24 bombardıman uçağını vurarak düşürmüştür. İki Rus pilot fırlatma koltuklarını kullanarak uçaktan atlamış ve teröristlerin kontrolünde olan bölgeye inmişlerdir. Birinci pilot Yarbay Oleg Peshkov, paraşütü ile alçalırken militanlar tarafından açılan ateş sonucu hayatını kaybetmiştir. Meydana gelen olay sonrasında Rusya, Türkiye’ye geniş ekonomik yaptırımlar uygulamış, iki ülkenin aralarındaki ilişkileri onarması bir yıldan uzun sürmüştür.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rus pilotun ölümü nedeniyle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den özür dilemiş ve Rusya’yı ‘’dost ve stratejik ortak’’ olarak nitelendirmiştir. © Christian Hartmann / Reuters
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yazdığı özür mektubunda Erdoğan, bölgedeki güvenlik tehditleri ve terörizme karşı birlikte hareket etmeye hazır olduğunu da bildirmiştir. Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım da Türkiye’nin düşürülen Rus savaş uçağı için tazminat ödemeye hazır olduğunu açıklamıştır.
Çevirenin Notları: Geçtiğimiz ay CIA direktörlüğü görevini devralan Mike Pompeo ilk dış gezisini Türkiye’ye gerçekleştirmiştir. Geçmişte ABD’nin İran ile yaptığı nükleer antlaşmaya karşı çıkan Pompeo’nun gizli ziyaretinde Türk tarafı ile başta Fettullah Gülen ve PYD olmak üzere diğer gündem maddelerini görüşeceği açıklanmıştır. Diğer gündem maddeleri arasında, Türkiye’nin başlaması geciktirilen Rakka’yı IŞİD terör örgütünün elinden kurtarma operasyonuna kara ve hava unsurları ile katılmasının olup olmadığı henüz bilinmemektedir.
Rusya ile düzeltilen ilişkilerin devam etmesi ve Halep’in Esat güçleri tarafından ele geçirilmesi sonrasında Rusya, Türkiye ve İran tarafından Suriye’de ortak olarak yürütülen barışı tesis etme çabalarının en kısa zamanda gerçekleşmesi ümidiyle…
Yazının orijinaline aşağıdaki linkten erişebilirsiniz.
https://www.rt.com/news/376836-russia-turkey-strike-soldiers/
[1] Kazara (TDK): 1. Zarf. Kaza sonucu, yanlışlıkla, bilmeden, kazaen, ezkaza
“Kazara çarptım herifçioğluna, koyduğu şeytan minarelerinin üstüne kıçüstü düşüverdi.” – S. F. Abasıyanık
“Köşkün kapısından kazara postacı geçse sapsarı kesilirdi.” – Ö. Seyfettin