Ercan Caner, Sun Savunma Net, 04 Haziran 2019
Tam 30 yıl önce bugün, takvim yaprakları 04 Haziran 1989 tarihini gösterirken, Çin Komünist Parti yönetimi, Tiananmen Meydanına tankları göndermiş ve demokrasi, insan hakları ve yolsuzluğa son çağrısı yapan barışçıl gösterileri şiddetle bastırmıştır. Tiananmen Meydanında toplanan ve ülkeleri için daha iyi bir gelecek isteğinde olan yüz binlerce Çinli büyük acılar çekmiştir. Bu rezil olayın üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen ölenlerin kesin sayısı hâlâ bilinmemektedir.
Sun Savunma Net sitesi, Çin Komünist Parti yönetiminin bu zalim hareketini kınar ve büyük risklere rağmen hâlâ sorumluların ortaya çıkarılması ve cezalandırılması için mücadelelerini sürdüren Tiananmen Anneleri saygıyla selamlar.
Günümüzde Çin yönetimi ne yazık ki hâlâ insan hakları ihlallerinden vaz geçmiş değildir. Çin tek parti yönetimi eleştirilere katlanmamakta ve çıkarları için insan haklarını ayaklar altına almayı sürdürmektedir.
Özellikle Uygur Türkleri, Çin Komünist Parti yönetiminin sistematik baskı ve işkenceleri altında ezilmektedir. Çin’in Xinjiang eyaletinde bir milyondan fazla Müslüman azınlık gözaltında tutulmakta, Uygur kültürü ve İslam inancı yok edilmek istenmektedir. Çin, büyük çoğunluğu Müslüman etnik bir grup olan ülkedeki Uygurları daha fazla Komünist Partiye tabi hale getirmek istemektedir. Çin, insan hakları gruplarının şiddetle kınadıkları ve Trump yönetiminin yaptırım tehditlerine neden olan ‘‘Yeniden Eğitim’’ adını verdiği kamplarda milyonlarca insanı alıkoymayı bütün tepkilere rağmen sürdürmektedir.
Türkiye, Çin Halk Cumhuriyetinin Suriye’deki savaşa politik bir çözüm bulunması ve dolar borç krizine yardım etmesi karşılığında, 4 Ağustos 2017 tarihinde Doğu Türkistan Ayrılıkçı hareketini (ETIM-East Turkestan Islamic Movement) terörist organizasyon olarak tanıdığını ilan etmiştir.
Çin Halk Cumhuriyeti de Türkiye’nin dolar borç krizini rahatlatmak ve finans sektörünü güçlendirmek maksadıyla; Türk lirasını RBM (Ren Min Bi) endeksine dâhil ederek, 30 Kasım 2016 tarihinde iki ülke arasındaki ilk döviz takasını gerçekleştirerek ve Türk Merkez bankasının Çin tahvil piyasasına üyeliğini onaylayarak, bu iyilikleri karşılıksız bırakmamıştır.
Komünist Çin Halk Cumhuriyeti dünyanın en büyük, en güçlü, en uzun süre dayanan ve en acımasız otokrasisidir ve uzun yıllardan beri Sincan Uygur Özerk Bölgesinde sıkı bir kontrol ve baskı politikası uygulamaktadır. Çinli yetkililer son yıllarda Uygur Türklerini, 2013 yılında Tiananmen Meydanında bir kamyon sürücüsünün iki kişiyi ezdiği olay dâhil, Sincan Uygur Özerk Bölgesi ve ülkenin diğer bölgelerinde gerçekleşen terör saldırıları ile suçlamaktadır.
Çin Komünist Partisi 2016 yılının sonlarında, Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıkları sadık destekçiler haline dönüştürmek için yoğun bir kampanya başlatmıştır. Komünist Çin yönetimi; yoksulluk, geri kalmışlık ve radikal İslam’dan kurtulmanın bir yolu olarak lanse ettiği iş eğitim kamplarında, yüz binlerce Uygur Türkü ve Müslüman azınlığı hapsetmiştir. DNA örnekleri alınması da sürdürülen baskı ve zulüm politikalarını bir adım daha ileriye götürme çabalarından başka bir şey değildir.
Sun Savunma Net ailesi 30 yıl önce Çin Komünist Parti diktatörlerinin gönderdiği tankların önüne çıkarak demokrasi ve insan haklarını savunan Çinli kahramanları bir kez daha saygıyla selamlarken, Çin yönetimini, keyfi tutuklamalara son vermeye, demokrasi ile insan haklarına saygı göstermeye davet eder…