Münich Olimpiyatları Baskını
Ürdün Kralı Hüseyin’in ülkede askeri yönetim ilan ettiği ve binlerce Filistinli savaşçıyı öldürdüğü kanlı Eylül 1970 sonrasında, kendilerini Kara Eylül olarak adlandıran terör örgütü tarafından gerçekleştirilen en ünlü terör saldırısı, 1972 Münich Olimpiyat oyunları esnasında gerçekleştirilmiş ve İsrail Olimpiyat takımının 11 üyesi hayatlarını kaybetmiştir.
Ercan Caner, Sun Savunma Net, 17 Mayıs 2020
Kara Eylül
Ürdün Kralı Hüseyin’in ülkede askeri yönetim ilan ettiği ve binlerce Filistinli savaşçıyı öldürdüğü kanlı Eylül 1970 sonrasında, kendilerini Kara Eylül olarak adlandıran terör örgütü tarafından gerçekleştirilen en ünlü terör saldırısı, 1972 Münich Olimpiyat oyunları esnasında gerçekleştirilmiş ve İsrail Olimpiyat takımının 11 üyesi hayatlarını kaybetmiştir.
Ercan Caner, Sun Savunma Net, 17 Mayıs 2020
1972 Münich Olimpiyatları esnasında, Filistinli Kara Eylül grubu mensubu teröristler tarafından gerçekleştirilen terör eyleminde İsrail olimpiyat takımı rehin olarak ele geçirilmiş, atletlerden ikisi teröristler tarafından öldürülmüş, dokuzu da Alman yetkililer tarafından yapılan başarısız kurtarma operasyonu esnasında hayatlarını kaybetmişlerdir.
Almanlar, 1972 Münich olimpiyat oyunlarını barış ve neşe oyunları olarak lanse ederken, İsrailli eskrimci Dan Allon ise ‘‘Berlin’den 36 yıl sonra açılış seremonisinde yer almak hayatımdaki en güzel anlardan bir tanesi’’ diye tanımlamaktadır. Ahenk hissini uyandırmak maksadıyla güvenlik tedbirleri gevşek tutulmuştur. Ne yazık ki bu yaklaşım, 05 Eylül günü Filistinli Kara Eylül terör örgütünün sekiz üyesinin, İsrailli sporcuların kaldığı Münih Olimpiyat Köyüne bir baskın düzenlemesini kolaylaştırmıştır.
El bombaları ve uzun namlulu tüfeklerle saldıran teröristler, önce aynı binayı paylaşan Uruguay ve Hong Kong olimpiyat takımı üyelerini serbest bırakmış ve kendilerine direnen İsrail milli takımının iki üyesini öldürmüştür. Ellerinde dokuz rehine kalan teröristler, hapiste tutulan 234 arkadaşlarının yanı sıra Alman Kızıl Ordu terör örgütünün kurucuları olan Andreas Beader ve Ulrike Meinhof’un da serbest bırakılmasını talep ederler. 21 saat süren rehine krizi, dünyanın canlı olarak izlediği ilk terör hareketi olarak tarihe geçmiş ve 900 milyon izleyici tarafından izlenmiştir. Kuşatma esnasında Kara Eylül grubu üyelerinden bir tanesi balkona çıkmış ve Associated Press muhabiri Kurt Strumpf, maskeli teröristin aşağıda sunulan fotoğrafını çekmeyi başarmıştır.
Münih kenti son olarak olimpiyatlara, Adolf Hitler’in Nazi ideolojisinin propagandasını yaymak için bir platform olarak kullandığı 1936 yılında ev sahipliği yapmıştır.
Oyunların açılışının üzerinden bir haftadan fazla bir zaman geçmiştir, her şey sakindir. Terör, bütün acımasızlığı ile 05 Eylül 1972 günü saat 04.30’da başlar. Teröristlerin elinde Olimpiyat Köyünün ayrıntılı planları mevcuttur. İsrail atış takımının kaldığı binayı pas geçerler. Teröristlere engel olmak isteyen iki silahsız İsrailli sporcu acımasızca katledilir.
İki İsrailli sporcu hayatını kaybetmiş ve dokuzu da rehin alınmış durumdayken Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı geri zekalı Avery Brundage oyunların sürmesi yönünde ısrar eder.
5 Eylül 1972 günü saat 10.00 sularında, akıllarınca bir anlaşma yaptıklarını düşünen teröristler elleri ve gözleri bağlı rehineleri kendilerini bekleyen helikoptere götürmek üzere bekleyen otobüslere yönlendirirler.
Helikopterler, teröristler ve rehineleri Olimpiyat Köyünün 25 kilometre batısında bulunan, polislerin pusuda bekledikleri, Fürsstenfeldbruck Hava Üssüne götürürler. Bu tür terör olayları için Alman ordusu çok daha eğitimli olmasına rağmen, Batı Almanya’nın savaş sonrası anayasası, silahlı kuvvetlerin terör eylemlerinde sivil polislere yardım etmesine müsaade etmemektedir.
Pusuda beklemekte olan keskin nişancı polisler, kayıtlara göre keskin nişancı eğitimi almamıştır, yanlış mevzilenmişlerdir, sayıları yetersizdir ve üzerlerinde birbirleri ve komutanları ile iletişim kurmalarını sağlayacak telsizler de yoktur.
Polislerin keskin nişancı tüfekleri dahi yoktur, uzun menzil ve gece görüş kabiliyeti bulunmamaktadır. Hava üssünde, bir Boeing 727 içine, Lufthansa uçuş mürettebatı kılığında 17 polis doldurulur. Bu polislerin, uçağa bindiklerinde teröristleri haklamaları planlanmıştır, fakat nedense polislerin hepsi de yerlerini terk etmişlerdir. İsrailli sporcuların kurtarılmasına yardım edecek olan zırhlı araçlara da hareket etme emri geç verilir ve araçlar trafikte sıkışıp kalırlar. Planlama ve uygulamadaki sayısız başarısızlıklar sonucunda sonuç tam bir felaket olacaktır.
Helikopterler teröristler ve rehineleri Olimpiyat Köyünün 25 kilometre batısında bulunan, polislerin pusuda bekledikleri, Fürsstenfeldbruck Hava Üssüne götürürler. Bu tür terör olayları için Alman ordusu çok daha eğitimli olmasına rağmen Batı Almanya’nın savaş sonrası anayasası, silahlı kuvvetlerin terör eylemlerinde sivil polislere yardım etmesine müsaade etmemektedir.
Pusuda beklemekte olan keskin nişancı polisler, resmi olarak keskin nişancı eğitimi almamıştır, yanlış mevzilenmişlerdir, sayıları yetersizdir ve üzerlerinde birbirleri ve komutanları ile iletişim kurmalarını sağlayacak telsizler de yoktur.
Helikopterler saat 10.30’da hava üssüne ulaşır ve iki terörist uçağı kontrol eder. Boş olduğunu gören ve aldatmanın farkına varan teröristler, arkadaşlarına bağırarak onları uyarırlar, bu esnada Batı Alman polisi ateş açmaya başlamıştır. Silahlı bir çatışma yaşanır ve birkaç terörist öldürülür ve bir polis hayatını kaybeder. Helikopter mürettebatı kendilerini koruyacaklarını düşündükleri örtü sağlayacak bir yere sığınmak için kaçar, fakat İsrailli sporcular birbirlerine bağlı ve sıkışmış durumdadırlar.
Gece yarısına doğru bir Alman yetkili bütün rehinelerin kurtarıldığını ve teröristlerin öldürüldüğü açıklamasını yapar, ne yazık ki bu çok erken yapılan trajik bir açıklamadır. Gece yarısını biraz geçmiştir ki teröristlerden bir tanesi helikopterlerden bir tanesinin içine bir el bombası atar, helikopterde bulunan İsrailli rehinelerden biri hariç hepsi yaşamlarını yitirirler.
Başka bir terörist de diğer helikopterin içini yakın mesafeden tarar, kalan beş İsrailli sporcu da hayatlarını kaybeder.
Yardım etmekte çok geç kalan zırhlı araçlar en sonunda piste ulaşırlar, fakat zırhlı araçlardaki personelin, polisin de işin içinde olduğundan haberleri yoktur ve ne yazık ki onlarla iletişime geçecek telsizleri de bulunmamaktadır.
Teröristlerden bir tanesi, keskin nişancı polis ve helikopter pilotunun bulunduğu yere doğru koşar. Polis teröristi vurarak öldürür. Fakat gecenin karanlığında bu hareket zırhlı araçlardakilerin dikkatini çekmiştir, hiç tereddüt etmeden ateş açarlar ve polis ile pilot dost ateşiyle ciddi şekilde yaralanırlar.
Gece yarısı saat 12.30’da çatışma ve 21 saat süren rehine krizi sona ermiştir. 11 İsrailli sporcu ve bir polis hayatını kaybetmiştir. Beş Kara Eylül üyesi terörist yerde cansız olarak yatmaktadır. Teröristlerden üçü sağ olarak ele geçirilir. Saat üçte; 14 saattir Olimpiyat Köyünden canlı olarak yayın yapan McKay kısa bir şekilde olayı özetler: ‘‘Hepsi öldü’’. Tarihte ilk kez olimpiyat oyunlarına ölen sporcuların anısına 24 saat ara verilir.
Bu olay nedeniyle zaten endişe verici boyutlarda olan Arap-İsrail ilişkileri iyice gerginleşmiş ve bu olay Filistin üslerine yapılan misilleme saldırılarına neden olmuştur.