savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
6°C
Ankara
6°C
Hafif Yağmurlu
Pazar Hafif Yağmurlu
9°C
Pazartesi Yağmurlu
10°C
Salı Hafif Yağmurlu
9°C
Çarşamba Yağmurlu
8°C

NATO YENİ STRATEJİK KONSEPTİ

NATO YENİ STRATEJİK KONSEPTİ
A+
A-

NATO YENİ STRATEJİK KONSEPTİ

NATO anlaşmasının üçüncü maddesi gereğince üye ülkeler, silahlı saldırılara karşı bireysel ve toplu karşı koyma kapasitelerini koruma ve geliştirmelerini taahhüt etse de, bu yükümlülük sadece anlaşmanın hedeflerini gerçekleştirmeye yöneliktir. Bu nedenle, askeri imkân ve kabiliyetleri geliştirme ve bu amaçla işbirliği yapma vazifesi; demokrasi, bireysel özgürlük ve hukukun üstünlüğü ilkelerini geliştirme taahhüdünü geçersiz kılmamaktadır.

Ercan Caner, Sun Savunma Net, 31 Ekim 2023

İllüstrasyon: Atlantic Council

Caydırıcılık ve Savunma

NATO’nun yeni Stratejik Konsepti, sürekli değişen ve giderek daha öngörülmez hale gelen uluslararası güvenlik ortamında, İttifakın kendisini nasıl adapte etmesi gerektiğini ortaya koyan uzun vadeli bir yol haritasıdır.

NATO, müttefiklerinin özgürlük ve güvenliğini, her yönden gelecek bütün tehditlere karşı korumaya kararlı olduğu bir savunma ittifakıdır. NATO ittifakı, uzay ve siber yeteneklerle tamamlanan; nükleer, konvansiyonel ve füze savunma imkân ve kabiliyetlerinin uygun bir karışımına dayanan güvenilir bir caydırıcılık ve savunma tutumunu muhafaza ederek saldırganlığı caydırır. Müttefikler, 5. Madde’deki birbirlerini savunma taahhütlerinin omurgası olan İttifak’ın caydırıcılık ve savunmasını önemli ölçüde güçlendirmektedir.

  • Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı, Avrupa-Atlantik güvenliğine on yıllardır en büyük tehdidi oluşturmakta, Avrupa’daki barış düzenini bozmakta ve NATO’nun caydırıcılık ve savunma tutumunun inandırıcı ve etkili kalma ihtiyacını pekiştirmektedir.
  • Rusya’nın saldırısına karşı NATO, savunma planlarını devreye sokmuş, NATO Mukabele Kuvveti (NRF) unsurlarını konuşlandırmış ve doğu kanadındaki asker sayısını önemli ölçüde artırmıştır.
  • 24 Mart 2022 tarihinde yapılan olağanüstü zirvede NATO liderleri, Estonya, Letonya, Litvanya ve Polonya’da hâlihazırda mevcut olan dört tabura ilave olarak Bulgaristan, Macaristan, Romanya ve Slovakya’da da dört tabur konuşlandırmayı kabul etmişlerdir.
  • Haziran 2022’deki Madrid Zirvesi’nde NATO liderleri, İttifakın karşı karşıya olduğu güvenlik ortamını tanımlayan ve NATO’nun temel görevlerini belirleyen yeni bir Stratejik Konsepti onaylamıştır. Stratejik Konsept, Rusya’nın müttefiklerin güvenliğine ve Avrupa-Atlantik bölgesindeki barış ve istikrara yönelik en önemli ve doğrudan tehdit olduğunu belirtilmektedir. Bunun yanı sora terörizmin bütün biçimleri ve tezahürleriyle, İttifak vatandaşlarının güvenliğine ve uluslar arası barış ve refaha yönelik en büyük asimetrik tehdit olduğu da belirtilmektedir.
  • Müttefikler Madrid Zirvesi’nde ayrıca, tabur büyüklüğündeki muharebe gruplarının gerektiğinde tugay seviyesine kadar yükseltilerek, NATO’nun doğu kanadına ilave güçlü, mahallinde ve savaşa hazır kuvvetler konuşlandırmayı ve bu kuvvetlerin ihtiyaç duyulan yer ve zamanda; güvenilir, süratle devreye girebilen takviyeler, önceden konuşlandırılmış donanım ve gelişmiş komuta-kontrol sistemleriyle desteklenmesini sağlamayı da taahhüt etmişlerdir. Müttefikler, NATO Kuvvet Yapısını (NFS) güçlendiren ve modernleştiren, NATO’nun temel görevlerini ve yeni nesil askerî planlarını destekleyen yeni bir kuvvet modeli üzerinde de anlaşmıştır.
  • NATO liderleri, 2023 Vilnius Zirvesi’nde bu kararları temel alarak yeni nesil bölgesel savunma planlarını, yeni çok uluslu ve çok alanlı Müttefik Mukabele Kuvvetini (NRF) ve modern hava savunma sistemleri ve yeteneklerine ilişkin yeni dönüşümlü modeli de onaylamıştır.
  • İki askerî konsept NATO’nun devam eden adaptasyonuna yön vermektedir: Avrupa-Atlantik Bölgesinin Caydırıcılık ve Savunması Konsepti günümüz caydırma ve savunma için kuvvet kullanımına odaklanırken, NATO Kapsamlı Savaş Konsepti ise günümüzde ve gelecekte askerî açıdan güçlü kalmak maksadıyla, İttifak’ın uzun vadeli savaş gelişim hedeflerine rehberlik eden bir vizyon ortaya koymaktadır.
  • Müttefikler savunma harcamalarını artırma ve ana donanıma yatırım yapma konusunda da önemli ilerlemeler kaydetmiş ve NATO bünyesinde yükün daha adil paylaşılması yönünde adımlar atmıştır. Avrupalı müttefikler ve Kanada, 2014 yılından bu yana savunmaya fazladan 450 milyar ABD doları yatırım yapmıştır ve son tahminlere göre de 2023 yılında %8,3 oranında bir artış görülmüştür.

Hızla Değişen Güvenlik Ortamı

NATO, Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana en karmaşık güvenlik ortamıyla karşı karşıyadır. Rusya’nın Ukrayna’ya karşı saldırısı Avrupa’nın güvenliğini tehlikeye atmaktadır ve terörizm küresel bir güvenlik sorunu ve istikrara yönelik bir tehdit oluşturmaya devam etmektedir. Bunun yanı sıra Çin’in ifade ettiği ihtiraslar ve tehdit edici politikaları İttifak’ın çıkarlarına, güvenliğine ve değerlerine meydan okumaktadır. Artan küresel belirsizlik, daha karmaşık ve yıkıcı siber ve hibrit tehditler ve hızla artan teknolojik değişim, İttifak üzerinde önemli bir etki yaratmaktadır.

USS Gerald R. Ford uçak gemisi, Mayıs 2023’te Oslo Fiyordunda seyir halinde görülürken. Aynı uçak gemisi Ağustos 2023’te Antalya limanını ziyaret etmiş, ABD büyükelçisinin daveti üzerine Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar gemide teknik incelemelerde bulunmuştur. Fotoğraf: Norveç Silahlı Kuvvetleri

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı Avrupa’da barışı bozmuş ve muazzam insani acılara ve yıkıma neden olmuştur. Rusya, Müttefiklerin güvenliğine ve Avrupa-Atlantik bölgesindeki barış ve istikrara yönelik en önemli ve doğrudan tehdittir. Tehdit eden askeri tutumu, söylemi ve siyasi hedeflerine ulaşmak için güç kullanmaya yönelik kanıtlanmış istekliliği, kurallara dayalı uluslararası düzene zarar vermektedir. Bütün biçimleri ve tezahürleriyle terörizm, NATO vatandaşlarının güvenliğine ve uluslararası barış ve refaha yönelik en doğrudan asimetrik tehdittir.

Afrika ve Orta Doğu’daki çatışmalar, kırılganlık ve istikrarsızlık İttifak’ın ve ortaklarının güvenliğini doğrudan etkilemektedir. NATO’nun güney komşuları, özellikle Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Sahel bölgeleri birbirine bağlı güvenlik, demografik, ekonomik ve siyasi zorluklarla karşı karşıyadır. Bunlar iklim değişikliğinin, kırılgan kurumların, sağlıkla ilgili acil durumların ve gıda güvensizliğinin etkisiyle daha da kötüleşmektedir.

NATO Üyelerinin Özgürlük ve Güvenliğini Korumak

NATO’nun en önemli ve sürekli amacı, bütün üyelerinin özgürlük ve güvenliğini siyasi ve askerî araç ve yöntemler kullanarak korumaktır. İttifak’ın temelinde, Kuzey Atlantik Antlaşması’nın 5. Maddesinde belirtildiği gibi kolektif savunma yer almaktadır. NATO’nun en büyük sorumluluğu, barış ve güvenliğin garanti olmadığı bir dünyada İttifak topraklarını ve halklarını her yönden gelebilecek saldırılara karşı korumak ve savunmaktır.

Caydırıcılık, NATO’nun genel stratejisinin temel unsurudur: çatışmaları ve savaşı önlemek, müttefikleri korumak, karar ve eylem özgürlüğünü sürdürmek ve bireysel özgürlük, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi temsil ettiği ilke ve değerleri savunmak NATO’nun stratejisinin ana öğeleridir.

NATO Doğu Kanadı: Daha Güçlü Savunma ve Caydırıcılık. Kaynak NATO web sitesi

NATO, 2022 Madrid Zirvesi’nde kara, hava, deniz, siber ve uzay alanlarında bütün tehdit ve zorluklara karşı 360 derece yaklaşımı doğrultusunda caydırıcılık ve savunma tutumu için yeni bir temel belirlemiştir.

NATO’nun caydırıcılık ve savunma tutumu; nükleer, konvansiyonel ve füze savunma yeteneklerinin, uzay ve siber yeteneklerle tamamlanan uygun bir karışımına dayanmaktadır. NATO, her türlü sorunlar yelpazesinde her türlü tehdide karşı uygun ve özel bir yaklaşımla tepki gösterebilecek hareket özgürlüğü ve esnekliğini sürdürmektedir.

Caydırıcılık ve Savunmanın İlk Hattı Olarak Dayanıklılık

Toplumların her türlü tehdit ve tehlikelere karşı hazırlanma, tepki gösterme, atlatma ve uyum sağlama kapasitelerini güçlendirerek dayanıklılığı artırmak, NATO’nun caydırıcılık ve savunma tutumunun ayrılmaz bir parçasıdır. Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşı, artan jeopolitik rekabet ve İttifak’ın günümüzde karşı karşıya olduğu diğer birçok güvenlik sorunu, NATO’nun dirençlilik ve dayanıklılık konusundaki ‘‘bütün tehlikeler’’ ve ‘‘bütün toplum’’ yaklaşımının önemini vurgulamaktadır. Müttefikler, toplumların kendilerini siber saldırılardan kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer (CBRN – KBRN) olaylara, terörizme, salgın hastalıklara ve doğal afetlere kadar değişen geniş bir yelpazede farklı tehditlere karşı savunma yeteneklerine hazırlık yaparak, güçlendirerek ve yatırım yaparak, aksi durumda kendilerine karşı koz olarak kullanılabilecek veya hasımlar tarafından hedef alınabilecek olan zayıf noktaların üzerine gitmek zorundadırlar. İşte bu nedenle dirençlilik, önleme yoluyla caydırmanın önemli bir boyutudur ve saldırganı, taarruzun amaçlanan hedeflerine ulaşamayacağına ikna ederek, taarruz etmemeye ikna etmeyi hedefler.

NATO Gelişmiş İleri Mevcudiyeti – Estonya, Letonya, Litvanya ve Polonya’da konuşlu çok uluslu muharebe grupları ve katkı sağlayan üye ülkeler.

Dayanıklılık bunun yanı sıra, NATO’nun görevlerini yerine getirmesini ve birlikler ve donanımın hareketliliğini sürdürme yeteneğini de etkilediğinden, yakın sivil-asker işbirliğini de gerektirmektedir. NATO komutası altındaki ulusal ve askerî kuvvetlerin sivil kaynaklar ve altyapı ile yeterli bir şekilde desteklenmesini sağlamak NATO’nun dayanıklılık çabalarının temel bir özelliğidir. NATO, 2014 yılından bu yana, potansiyel hassas tarafları azaltarak, yedi temel ihtiyaca yönelik dayanıklılıklarını artırma konusunda ulusal yetkililere yardımcı olacak direktifler sağlamaktadır. Bu gereksinimler, İttifakın karşılaştığı zorlukların değişen doğasını yansıtacak şekilde düzenli olarak güncellenmektedir.

2016 yılında gerçekleşen Varşova Zirvesi’nde İttifak liderleri, sivil hazırlık için yedi temel gereksinimi karşılamaya çalışarak NATO’nun dayanıklılığını artırma üzerinde anlaşmıştır:

  1. Hükümetler ve kritik hükümet hizmetlerinin sürekliğinin güvence altına alınması,
  2. Dayanıklı enerji kaynaklarının sürdürülmesi,
  3. İnsanların kontrolsüz yer değiştirmeleriyle etkili bir şekilde başa çıkabilme yeteneği,
  4. Dayanıklı gıda ve su kaynakları,
  5. Kitlesel kayıplarla başa çıkma yeteneği,
  6. Dayanıklı ve dirençli sivil iletişim sistemleri ve Dirençli sivil ulaşım sistemleri.

Modern toplumlar; entegre ve birbirine bağımlı sektörler ve hayati sistemler nedeniyle çok karmaşıktır ve bu durum onları kritik altyapıya yapılan terör ve hibrit saldırılara karşı hassas hale getirmektedir. © EU

NATO 2030 Ajandası ve 2021 Güçlendirilmiş Dayanıklılık Taahhüdü doğrultusunda, 2022 Stratejik Konsepti, Rusya’nın tehditlerine karşı mücadele de dâhil olmak üzere, İttifak bünyesinde dayanıklılığa yönelik daha entegre ve koordineli bir yaklaşım benimsemenin ve kötü niyetli müdahaleler ve saldırılara karşı NATO ortaklarını desteklemenin önemini vurgulamaktadır. NATO üyesi olmayan ülkeler ve diğer kuruluşlar ile ortaklıklar, Müttefiklerin ulusal ve kolektif dayanıklılığını güçlendirmek ve bilgi ile en iyi uygulamaların paylaşımı yoluyla İttifak’ın planlama faaliyetleri ve hazırlık seviyesini desteklemek açısından çok önemlidir.

Romanya, Karadeniz’de daimi bir NATO deniz gücü oluşturulması talebinde bulunmuştur. Fotoğraf: Hotnews. ro

NATO’nun Hazırlık,  Tepki ve Takviye Yeteneklerinin Güçlendirilmesi

2014 yılında Galler Zirvesi’nde başlatılan Hazırlık Eylem Planı (RAP – Readiness Action Plan), İttifak’ın caydırıcılık ve savunma tutumundaki değimin önemli bir itici gücü olmuştur. Hazırlık Eylem Planı, Orta ve Doğu Avrupa’daki NATO müttefiklerine yönelik; halklarına güven verme, potansiyel saldırganlığı caydırma ve savunmalarını güçlendirecek teminat önlemleri içermektedir.

NATO Devlet ve Hükümet Başkanları, Hazırlık Eylem Planını temel alarak, 2016 yılındaki Warsaw Zirvesinde güçlendirilmiş bir caydırıcılık ve savunma tutumuna onay vermişlerdir. NATO topraklarını, halklarını, hava sahasını ve deniz ulaşım yollarını korumak maksadıyla, İttifak’a ortaya çıktığı her yerde herhangi bir tehdide tepki verebilmek için geniş bir seçenek yelpazesi sağlamıştır. Müttefikler, İttifak’ın doğu kesiminde Gelişmiş İleri Mevcudiyet (eFP – Enhanced Forward Presence) bulundurma konusunda anlaşmış ve 2017 yılında dört adet NATO çokuluslu muharebe grubu Estonya, Letonya, Litvanya ve Polonya’da konuşlandırılmıştır.

İttifak’ın güneydoğusundaki güvenliği güçlendirmek maksadıyla; Karadeniz bölgesinde özel olarak tasarlanan bir İleri Mevcudiyet unsuruyla ilave önlemler alınmıştır. Ayrıca, İttifak’ın Güney’den kaynaklanan sorunlara uyum sağlaması maksadıyla kapasite geliştirme, özel tatbikatlar ve ileri planlamanın yanı sıra İtalya’nın Napoli kentinde, NATO’nun durumsal farkındalığına katkı sağlayan Güney Bölgesel Merkezi’nin kurulması da dâhil olmak üzere bir dizi önlem alınmıştır.

Askerî eğitim, İttifak’ın hazırlık seviyesini korumak ve birlikte çalışabilirliği geliştirmek için temel bir ihtiyaç olduğundan, tatbikatlar NATO’nun caydırıcılık ve savunma tutumunun ayrılmaz bir parçası olmaya devam etmektedir.

NATO’nun uyum çabaları, Avrupa Birliği (AB) ile işbirliği de dâhil olmak üzere sivil hazırlık ve hibrit tehditlere karşı mücadele gibi bütün alan ve sahalarda devam etmektedir. AB ile ilişkiler, artan işbirliğinin yanı sıra, tekrarlamaları önlemek ve transatlantik yük paylaşımına katkıda bulunmak maksadıyla birbirini tamamlayıcı ve birlikte çalışabilirlik imkân ve kabiliyet gelişimini kapsamaktadır.

Akdeniz’de tatbikat yapan Harry S. Truman (ABD), Cavour (İtalya) ve Charles de Gaulle (Fransa) uçak gemisi saldırı grupları, 06 Şubat 2022. Fotoğraf: US Navy MCS3 Bela Chambers

2018 Brüksel Zirvesi’nde NATO liderleri, İttifak’ın hazırlık, tepki verme ve her yönden gelen tehditlere 360 derecelik bir yaklaşımla karşılık verme yeteneklerini geliştirme konusunda kararlılıklarını yinelemiştir. İttifak’ın süratle tepki verme yeteneklerini geliştirmek maksadıyla, Müttefiklerin caydırıcılığı veya kolektif savunmayı desteklemek üzere, yüksek yoğunluklu savaşlar da dâhil güçlendirilmesi veya gerektiğinde krizlere süratle yanıt verilmesini sağlayacak NATO Hazırlık Girişimi (NATO Readiness Initiative) başlatılmıştır. NATO Hazırlık Girişimi; 30 gün veya daha kısa sürede, 30 adet ağır veya orta manevra taburu, 30 adet kinetik hava filosu ve 30 adet büyük savaş gemisinden oluşmaktadır. Bu kuvvetler daha büyük muharebe oluşumları olarak organize edilmekte ve eğitilmektedir.

 

NATO, siber uzayı, kendisini havada, karada ve denizde olduğu kadar etkili bir şekilde savunması gereken bir operasyon alanı olarak kabul etmiştir. 2018’de Belçika’da bir Siber Uzay Operasyon Merkezi’nin kurulması ve ihtiyaç duyan Müttefiklere yardım etmek üzere hibrit karşıtı destek ekiplerinin oluşturulması da İttifak’ın caydırıcılık çabalarını güçlendirmiştir. 2021 Brüksel Zirvesi’nde Müttefikler, İttifakın siber uzaydaki dayanıklılığını artırmak maksadıyla NATO’nun temel görevlerini ve genel caydırıcılık ve savunma tutumunu destekleyen yeni bir Kapsamlı Siber Savunma Politikasını onaylamıştır.

 

İllüstrasyon: Joint Air Power Competence Centre

NATO, İttifak’ın güvenliği açısından ciddi bir risk oluşturan, Rusya’nın giderek artan nükleer başlıklı füze kapasitesinin güvenlik açısından doğuracağı sorunlarla uğraşmaya devam etmektedir. İttifak, gelişmiş konvansiyonel yeteneklerini güçlendirerek, beşinci nesil savaş uçakları da dâhil olmak üzere yeni platformlara yatırım yaparak ve tatbikatlarını, istihbarat sistemini, hava ve füze savunma tutumunu uyarlayarak tepki göstermeyi sürdürmektedir. Bunu, nükleer caydırıcılığını güvenli, emniyetli ve etkin kalmasını sağlayarak gerçekleştirmektedir. NATO aynı zamanda, etkili silahlanma kontrolü, silahsızlanma ve nükleer silahların yayılmasının önlenmesi alanlarında güçlü bir tutum sergilemeye devam etmekte ve Rusya ile Çin de dâhil olmak üzere, bütün aktörlere yapıcı bir şekilde angajmana girmeleri yönünde çağrılarını sürdürmektedir.

Aralık 2019’da Londra’da düzenlenen Liderler Toplantısında NATO, uzayı beşinci operasyonel alan olarak ilan etmiştir. Uydular aracılığıyla toplanan ve aktarılan bilgiler, kolektif savunma, krizlere müdahale ve terörle mücadele de dâhil olmak üzere NATO’nun faaliyetleri, operasyonları ve görevleri için kritik öneme sahiptir. 2020 yılında Almanya’da kurulan NATO Uzay Merkezi, bilgi paylaşımı, Müttefiklerin çabalarının koordine edilmesi ve NATO’nun operasyon ve görevlerinin desteklenmesi için bir odak noktası olarak hizmet vermektedir. 2021 Brüksel Zirvesinde NATO, uzaya, uzaydan veya uzay içinde yapılacak saldırıların İttifakın güvenliğine açık bir tehdit teşkil ettiğini ve Kuzey Atlantik Antlaşması’nın 5. Maddesinin uygulanmasına yol açabileceğini kabul etmiştir.

NATO Uzay Merkezi,  NATO Savunma Bakanlarının onay vermesiyle NATO Allied Air Command-Ramstein-Almanya’da kurulmuştur.

NATO liderleri, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik zalim ve nedensiz saldırısının sonuçlarını ele almak ve NATO’nun caydırıcılık ve savunmasını güçlendirecek önlemleri almak üzere 24 Mart 2022 tarihinde Brüksel kentinde bir araya gelmişlerdir. Bu buluşmada; Estonya, Letonya, Litvanya ve Polonya’da daha önce tesis edilenlere ilave olarak; Bulgaristan, Macaristan, Romanya ve Slovakya’da dört adet çokuluslu muharebe grubu konuşlandırılmasına karar verilmiş ve böylece NATO’nun doğu kanadındaki muharebe gruplarının sayısı sekize çıkarak ikiye katlanmıştır.

Bu buluşmada ayrıca siber savunma yeteneklerinin artırılması ve kolektif savunma ve birlikte çalışabilirliğe odaklanan tatbikatların artırılması kararı da alınmıştır.

NATO Doğu Kanadı – Daha Güçlü Savunma ve Caydırıcılık

Haziran 2022’de gerçekleşen Madrid Zirvesi’nde NATO liderleri, İttifakın caydırıcılık ve savunma tutumunu önemli ölçüde güçlendiren kararlar almıştır. Bu maksatla müttefikler, mahallinde kuvvetler ile takviyeler arasındaki dengeyi ayarlamayı kabul etmiş ve NATO’nun doğu kanadındaki tabur büyüklüğündeki muharebe gruplarının, gereken yer ve zamanda; süratle sağlanabilen takviyeler, önceden konuşlandırılmış donanım ve gelişmiş komuta kontrol sistemleriyle desteklenecek tugay seviyesine çıkarılmasını taahhüt etmişlerdir.

Bu hamlelerin hedefi caydırıcılığı güçlendirmek ve ileride savunma yeteneğini desteklemektir. Müttefikler ayrıca, NATO Kuvvet Yapısını (NFS – NATO Force Structure) güçlendiren ve modernize eden, İttifak’ın temel görevlerini destekleyen ve yeni nesil askerî planlara kaynak sağlayan yeni bir kuvvet modeli üzerinde de anlaşmaya varmışlardır. Müttefikler, güçlendirilmiş entegre hava ve füze savunması da dâhil olmak üzere, karada, denizde ve havada önemli ve kalıcı bir kuvvet bulundurma konusunda da anlaşmışlardır.

2023 Vilnius Zirvesi’nde NATO liderleri, İttifak’ın Soğuk Savaş’tan bu yana yapılan en kapsamlı ve ayrıntılı savunma planlarını da onaylamışlardır. Bu yeni nesil bölgesel savunma planları, NATO’nun kolektif savunma planlaması ile Müttefiklerin kendi kuvvetleri, tutumları, yetenekleri ve komuta kontrollerine ilişkin ulusal planlamalarıyla olan tutarlılığı da önemli ölçüde artıracaktır. Bu planların etkinliğini sağlamak maksadıyla Müttefikler, askerî müdahale kabiliyetini artırmak için bölgesel uzmanlık ve coğrafi yakınlıktan faydalanarak, muharebe yeteneğine sahip özel kuvvetlerden oluşan daha büyük bir kuvvet havuzu sağlayacaktır.

Ayrıca her yönden gelebilecek tehditler ve krizlere süratle tepki gösterebilmek maksadıyla daha fazla seçenek sağlayabilecek çok uluslu ve çok alanlı yeni bir Müttefik Mukabele Kuvveti (Allied Reaction Force) kurulacaktır. NATO liderleri aynı zamanda NATO’nun komuta kontrolünü güçlendirme konusunda da anlaşmış ve Müttefiklerin NATO’nun doğu kanadındaki askerî varlıklarını artırmaya yönelik süren çabalarını da memnuniyetle karşılamışlardır.

Patriot hava ve füze savunma sistemi

NATO liderleri, NATO Entegre Hava ve Füze Savunma sisteminin hazırlık seviyesinin yükseltilmesi, hazır olma durumunu ve birlikte çalışabilirliğini geliştirmek maksadıyla; özellikle ve öncelikle İttifakın doğu kanadına odaklanarak, Avrupa’daki NATO topraklarında düzenli eğitim ve modern hava savunma sistemleri ve yeteneklerinin dönüşümlü varlığı yoluyla sürdürülmesi konusunda anlaşmıştır.

İttifakın Askerî ve Teknolojik Üstünlüğünün Korunması

İttifak günümüzde barışı korurken, aynı zamanda geleceğin giderek öngörülemez hale gelen güvenlik ortamına da hazırlanması gerekmektedir. Bu maksatla, Haziran 2021’de gerçekleşen Brüksel Zirvesi’nde müttefik liderler, askerî adaptasyon konusunda daha proaktif ve öngörülü bir yaklaşıma sahip olmayı destekleyen NATO Kapsamlı Savaş Konseptinin tam olarak uygulanması konusunda anlaşmıştır. Teknolojik üstünlüğü korumak her zaman NATO’nun potansiyel mütecavizleri caydırma ve bunlara karşı savunma yeteneğinin önemli bir unsuru olmuştur. Yapay zekâ, otonom silah sistemleri,  büyük veri ve biyoteknoloji gibi yeni ortaya çıkan ve çığır açanı teknolojilerdeki yenilikler savaşı kökten değiştirmektedir. NATO üyesi ülkeler, teknolojik üstünlüğün korumasına yardımcı olmak maksadıyla, yeni ortaya çıkan ve çığır açan teknolojilere yönelik bir uygulama stratejisi üzerinde anlaşmaya varmıştır.

Ayrıca bu maksatla DIANA (Defence Innovation Accelerator for the North Atlantic- Kuzey Atlantik için Savunma İnovasyon Hızlandırıcısı) kurulmuş ve Haziran 2022’deki Madrid Zirvesi’nde; hükümetleri, özel sektörü ve akademik çevreleri bir araya getiren çok uluslu bir Inovasyon Fonu projesi başlatılmıştır. İttifak, ortaya çıkan bu yeni ve çığır açan teknolojilerin güvenlikle ilgili çeşitli yönleri üzerinde işbirliği için bir forum vazifesi görerek önemli bir rol oynayacaktır.

Savunma Yatırımları

NATO Liderleri tarafından 2014 Galler Zirvesi’nde kabul edilen Savunma Yatırım Taahhüdü, tüm Müttefiklere savunma bütçelerindeki kesintilere son vermeleri ve NATO çapında kabul edilen, on yıl süresince Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla’nın (GSYİH) en az %2’sinin savunmaya harcanması yönündeki direktif doğrultusunda hareket etmeleri çağrısında bulunmuştur. Müttefikler ayrıca, aynı zaman diliminde yıllık savunma harcamalarının en az %20’sini yeni ana donanım ve ilgili araştırma ve geliştirme faaliyetlerine harcama yönünde harekete geçme konusunda da anlaşmıştır. O tarihten bu yana müttefiklerin tamamı savunma harcamalarını artırmış, kuvvetlerini ve yeteneklerini daha da geliştirmiş ve NATO operasyonları, görevleri ve faaliyetlerine katkıda bulunmuşlardır.

Son tahminler, Avrupalı Müttefikler ve Kanada’nın savunma harcamalarının 2023 yılında %8,3 oranında artacağını ve bu ülkelerin 2014’ten bu yana reel olarak neredeyse 450 milyar ABD doları tutarında ekstra kümülâtif yatırımla savunma harcamalarını art arda dokuzuncu kez artıracağını göstermektedir.

2023 Vilnius Zirvesinde NATO liderleri yeni bir Savunma Yatırımı Taahhüdü üzerinde anlaşarak, her yıl Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla’nın (GSYH) en az %2’sinin savunmaya yatırılması konusunda kalıcı bir taahhütte bulunmuştur. Ayrıca, birçok durumda, mevcut eksikliklerin giderilmesi ve daha tartışmalı bir güvenlik düzeninden kaynaklanan bütün alanlardaki gereksinimlerin karşılanması maksadıyla GSYİH’nın %2’sinin üzerinde harcamalara ihtiyaç duyulacağını da teyit etmişlerdir. NATO liderleri savunma bütçelerinin en az %20’sini ana donanım ve ilgili araştırma ve geliştirme harcamalarına ayırmayı da taahhüt etmişlerdir, ana donanımlara yapılan bu yatırımlar, yıllık GSYİH’nın en az %2’si kadar savunma harcamasıyla birlikte karşılanmalıdır. Müttefikler ayrıca tüm NATO operasyonları, görevleri ve faaliyetleri için gerekli kuvvet, yetenek ve kaynaklarla katkıda bulunmayı da taahhüt etmişlerdir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.